Yazarın Tüm Yazıları Aşağıda Listelenmiştir.
-
02 Ocak 2020 YAZARLAR
Esasen Tevfik Fikret’i pek hatırladığımız yoktu, Beşir Ayvazoğlu’nun “muhalled” eseri çıkageldi. Fikret edebiyatımızın unutulmuşlarından. Elbette sevinilecek bu bir hâl değil bu. Fikret’i de okumalı, bilmeli, tanımalıyız, sevmek ayrı bahis. Fikirlerini de beğenmeyebiliriz, hatta yanlış bulabiliriz. Yanlışı bilmek bize doğruyu anlama konusunda yardımcı olur.
Önce Âkif değil, ...
-
31 Aralık 2019 YAZARLAR
Dün yazmıştık, Libya’da emperyalizme karşı direnişin öncüsü Ahmed Senusî’nin Ankara’ya gelişini, karşılanışını ve şerefine verilen ziyafeti. Mustafa Kemal Paşa’nın onunla ilgili övgü dolu konuşmasından da söz etmiştik. Buna rağmen, inkılâp tarihi kitaplarında bahsi geçmez. Kronolojilerde sadece Ankara’ya gelişi haber verilir. Kimdir, nedir, neden gelmiştir, neler yapmıştır? Bun...
-
30 Aralık 2019 YAZARLAR
Bazan ajanslarımızda “Tripoli” diye geçiyor, çünkü Batılılar öyle diyor; demek ki Trablus’u unutmuşuz. Biz unutsak da tarih unutmuyor ve bize hatırlatıyor. Biz Libya demezdik. “Trablus” der geçerdik. Dedelerimizin, nenelerimizin günlük hayatında Trablus’un yeri vardı. O vazgeçilmez bir “kuşak”tı onlar için. Hatta türküsü bile var:
Al kanlara bulanmış Trabulus kuşağı!
Bu t...
-
26 Aralık 2019 YAZARLAR
Karşılama”nın aynı zamanda bir mûsıkî ve halk oyunu deyimi olduğunu bilen çok fazla değildir. Karşılamanın mûsıkîsi, raksı olduğu gibi, ağırlamanın ve uğurlamanın da vardır.
Müzik artık hayatımızın bir parçası değil. Kendimizden uzaklaştıkça müziğimizden de uzaklaştık, belki de tersi doğrudur; müziğimizden uzaklaştık ve biz olmaktan çıktık. Ne karşılamamızında ne ağırlamamız...
-
24 Aralık 2019 YAZARLAR
Böyle iddialardan hoşlanmayız ama “simit Ankara mahreçli hoş bir yiyecektir” demekten çekinmeyiz. Bunu demekle başka şehirlerin simitlerinin olmadığını söylemiyoruz, hatta İzmir’in gevreğini de yok saymıyoruz.
“Ankara simidi” diye bir şey vardır ve tadı, lezzeti, kokusu ve bilhassa havası bambaşkadır. Şimdi sadece Türkiye’de değil, dünyanın birçok ülkesinde işte esasen bu si...
-
23 Aralık 2019 YAZARLAR
Kim derdi ki Türkçe bir eser bir başka bir dile çevrildi diye birileri tantana çıkaracak? Gazetelerde hep görmez miydik, filan şairimizin şiirinin, filan hikâyecimizin hikâyesinin, romanının; feşmekan mütefekkirimizin kitabının diğer dünya dillerine çevrilme haberlerini. Bu haberler hep olumlu bir muhteva taşımaz mıydı? İşte bize ait bir yazarın değerli eseri dünya dillerine ma...
-
19 Aralık 2019 YAZARLAR
Ankara’nın meşhur türküsü Misket’te geçer bu mısralar:
Caminin meyzini yok
İçinin düzeni yok.
Camilerin imamı, müezzini, kayyumu, hademe-i hayratı…var var olmasına da içinin düzeni konusunda pek iyimser değiliz.
Cami müdavimleri gittikçe artan bir şekilde sıraların, sandalyelerin, taburelerin camilerde yer bulduğuna şahid oluyorlar.
Rükû (eğilme), secde (yere baş...
-
16 Aralık 2019 YAZARLAR
Milletvekilleri neden itibar arayışındalar?
Geçiş üstünlüğü vekillere itibar sağlar mı?
Türkiye tarihinin en itibarlı Meclisi, Birinci Türkiye Büyük Millet Meclisi idi. Bir belirsizlik ortamında memleketin çeşitli yerlerinden seçilerek gelen meb’uslar zor zamanda ve zor şartlarda büyük bir işi başardılar. Millî Mücadele’nin kalbi, beyni TBMM idi. Onlar sayesinde Ankara İs...
-
12 Aralık 2019 YAZARLAR
1924 Anayasasının ilk maddesi “Türkiye Devleti bir cumhuriyettir” der. Bu cümle sonraki anayasalarda da korunmuştur. Cumhuriyet kelimesinin yerine meşrutiyet veya mutlakıyet (monarşi) konulabilir, yani bu şekil unsurdur. Şimdilerde dünyada resmen mutlakıyet yok gibi görünüyor, yani kıralıkların seçimli meclisleri, hükümetleri var. Kıralın yetkileri sınırlanmış durumda, yani onl...
-
11 Aralık 2019 YAZARLAR
Dünyanın en meşhur ödüllendirme sistemi Nobel’dir her halde. Dinamitin mucidi İsveçli Alfred Nobel, bu ödüllendirme için servetinden muazzam bir pay ayırmıştır. Onun vasiyetine yerine getirmek üzere 1901’den beri çeşitli dallarda Nobel ödülleri veriliyor.
Hiçbir ödüllendirme tam mânasıyla objektif (ve masum) değildir. Ödüllendiren kendini ödüllendirmek ister aslında! Bunun ö...
-
09 Aralık 2019 YAZARLAR
Gerçi şu sıralar İçişleri Bakanlığı, Paris’e gitmemizi tavsiye etmiyor, fakat yüz elli yıl önce de olsa Hoca Tahsin Efendi’nin öğüdü var:
Ey efendi Paris’e git akl u fikrin var ise
Âleme gelmiş sayılmaz gitmeyenler Paris’e!
Akıllı fikirli sayılmamak tehdidini nasıl bertaraf edeceğiz? Biz de bu büyüğümüzün asırlık öğüdüne uymuş ve gitmiştik Paris’e. İşe bakın ki milenyu...
-
05 Aralık 2019 YAZARLAR
Elbette Türkiye’nin ağır gündem maddeleri var. Güneydoğumuzda ilân edilmemiş bir savaş içindeyiz. Doğu Akdeniz’de enerji kaynaklarının yağmasını durdurmaya çalışıyoruz. İktisadî meselelerimiz bunlardan önemsiz değil. Müzmin müttefikimiz ABD ile başımız belâda. NATO’nun beyni ölmediyse de sağlıklı çalıştığı söylenemez…
Bunlar tamam da sosyal bünyedeki tahribatı önemsiz mi say...