’15 değil 19 yaşında’

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, yangın faciasının yaşandığı Soma’daki madende 15 yaşındaki çocuğun çalıştırıldığı iddialarına ilişkin açıklama yaptı.

Yangın faciasının yaşandığı Soma’daki madende 15 yaşındaki bir çocuğun da hayatını kaybettiği iddialarına ilişkin hükümetten ilk açıklama geldi.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, yapılan araştırmada söz konusu kişinin 15 yaşında değil, 19 yaşında olduğunun tespit edildiğini söyledi.

Çelik, “15 yaşında bir çocuğun çalıştırıldığı bilgisi geldi. Söz konusu delikanlının 19 yaşında olduğu tespit edildi. Bu iddianın doğru olmaması sevindirici bir durum. Kayıtdışı çalışma olduğuna dair de bir bilgi yok” diye konuştu.

Söz konusu işletmede yapılan denetimlerde mevzuata aykırı bir durum yaşanmadığını da kaydeden Bakan Çelik, kayıtdışı işçi iddialarının da gerçek dışı olduğunu belirtti.

Faruk Çelik’in açıklamalarından öne çıkanlar şu şekilde:

Bakan yardımcımızın başkanlığıda kısa zaman içerisinde olay yerine intikal etmeleri için talimat verdim. Kazanın meydana geldiği kömür işletmesiyle ilgili kısa bir bilgi vermek istiyorum. İlgili işletme son 4 yılda 8 kez programlı teftişe tabi tutulmuş ayrıca şikayet ve kazalardan dolayı da 8 kez inceleme teftişi gerçekleştirilmiş.

Bu teftişlerde elektrik panolarında kilitleme sistemleri olmadığı, acil toplanma yerinin belirlenmediği, ateşçiler için antistatik elbisenin eksik olduğu, bant taşıyıcıların ikaz sistemlerinin yeterli olamadığı belirlendi.

Bunlar 2012 ve 2013 yılında yapılan şikayetler sonrasında ortaya çıkan eksiklikler ve sonradan giderilmiş. 2014 yılında yapılan teftişlerde ise mevzuat açısından bir noksan olmadığı tespit edilmiştir.

Binbir türlü mücadele içerisinde 30 Haziran 2012’de İş Sağlığı ve Güvenliği Yasası’nı yürürlüğe koyduk. Bu yasaya bağlı olarak ikinci mevzuatı da yürürlüğe koyduk. Bu yasa bir çok değişiklikler getirdi. Bu konudak farkındalığın önemli olduğunu vurgulamak durumundayız. Yasa risk değerlendirme zorunluluğu getiriyor. Maden ve inşaat gibi yerlerde risk değerlendirmesi yapıp muhtemel riskler giderilmeden çalışma yapılamayacağı şartı getiriyor.

Bin kişinin üzerinde çalışanı olan yerlerde tam zamanlı iş yeri hekimi ve iş güvenliği uzmanı bulundurmak zorundasınız. Aynı zamanda yasa acil durum planlaması ve uygulama zonluluğu getiriyor.

İş yeriniz tehlikeli bir yerse çalışanların sertifikalı olması zorunluluğu getiriyor. Bütün çalıştırılan personelin iş sağlığı güvenliği eğitiminden geçirilmesi gerekiyor. Söz konusu iş yerinde 13 iş sağlığı güvenliği uzmanı ve 4 hekim olduğu görünüyor. Bunlar yeterli rakamlar. Mevzuata aykırı bir durum yokken kaza neden oldu sorusu akla geliyor. Yasa var mı var, denetim var mı var… Teknik kadrolar orada gerekli çalışmaları yapıyorlar. Kazanın nedeni çok yönlü bir şekilde araştırılıyor. En ufak ayrıntılar değerlendirilecek hiçbir karanlık nokta kalmayacak.

En ufak riske rağmen kapatma yetkisinin kullanılması talimatını vermemize rağmen, bu olay yüreğimizi acıttı. Bu olayın gizli saklı kalma durumu söz konusu değildir. İş güvenliği raporu defteri de savcılık ve bakanlığımızca incelenecektir. Yasa 30 Haziran 2012’de yürürlüğe girdi. Amacımız iş sağlığı güvenliği kültürünü geliştirmek ve iş sağlığı güvenliği farkındalığını oluşturmak için çok önemli çalışmalar yapıldı. Ama bu olaydan sonra bazı yorumları izliyorum, Türkiye’de böyle bir yasanın çıkıp çıkmadığını bilmeyen insanları olduğuna üzülüyorum.

Böyle bir günde bunları dile getirmek istemezdim ama 5 yıldır bunun mücadelesini veren bir bakan olarak bu sitemimi mazur göreceğinizi düşünüyorum. İş kazalarını sıfırlamak belki mümkün değil ama çok alt noktalarda tutmak mümkün. Bu görev yalnızca siyasiler, bürokratların, sendikaların görevi değil, hepimizin görevi.

İş sağlığını güvenliğinin maddi hesabı yapılmamalı. Hiçbir maddi kaygı insan hayatından önemli değil. 238 kardeşimizi hangi servet geri getirebilir. Maddenin değeri işte bu kadar. İş sağlığı güvenliğine ne kadar bütçe ayırıyoruz, mevzuatta ne gibi eksiklikler var. Bunların konuşulması lazım. Bir kez daha kardeşlerimizi Allah’tan rahmet diliyorum. Yaralılar da inşallah acilen şifa bulurlar. Umarım bu acıları bir daha yaşamayız.

Olay anından itibaren Enerji Bakanımız benimle görüştü. Benim de olay yerine gitmem gerekiyordu. Bakan Yardımcımız bölgeye gitti. Benim gidememe durumun kişisel bir durum, sağlıkla ilgili bir problem olduğu için… Böyle bir günde kişisel problemlerimi dile getirmek istemiyorum. Doktorum ayrılmamam gerektiğini söyledi. Hastaneden çıkarak şimdi açıklama yapıyorum.

Bu olayla ilgili Enerji Bakanımız yetkili ve sorumlu. Ocakta olanlar, hayatını kaybedenler, içeride kaç kişi var Taner Yıldız tarafından denetleniyor. 15 yaşında bir çocuğun çalıştırıldığı bilgisi geldi. Söz konusu delikanlının 19 yaşında olduğu tespit edildi. Bu iddianın doğru olmaması sevindirici bir durum. kayıtdışı içalışma olduğuna dair de bir bilgi yok.”