logo

20 Kasım 2019

“Onun ahlakı Kur’an’dı” (2)


Mustafa Çağrıcı
m.cagrici@gmail.com

Asıl konuya girmeden, bir önceki yazım üzerine yapılan iki eleştirel yorumun hatırlattığı birkaç noktaya değineyim.

a. İslam kaynaklarına -gerektiğinde- zamansal, coğrafî ve toplumsal şartlardaki değişimlere göre, aklım ve bilgim yettiğince, geleneksel anlayışlardan farklı yorumlar getirebilirim, getirmeliyiz. Fakat bir Müslüman olarak, Kur’an’ın ve Peygamberimizin öğretisini nihai referans kaynağı olarak almak zorundayım. “Gavura kızıp oruç bozulmaz”; bazılarının İslam’ın kaynaklarını yanlış anlamaları/anlatmaları, türlü menfaatleri için kullanmaları, benim İslam’ın öğretisine sırt çevirmemi gerektirmez; tersine ona sahip çıkmam, doğru bildiklerimi anlatmam gerektiğini düşünürüm.

b. İslam’ın Allah, vahiy ve peygamber öğretisine temelden karşı çıkanlarla tartışmaya girmem; ahlak ve terbiye ölçülerine uymayan sataşmalara karşılık vermem. Kur’an’da buyurulduğu gibi “İsteyen inansın, isteyen inanmasın” (18/29) der geçerim. İslam bilginleri, bu tür karşı çıkışlara “küfr-i inâdî” derlerdi. Alman düşünürü I. Kant buna “dogmatik ateizm” demiştir. Böyleleri karşısında sadece -bir önceki yazımda sunduğum- “Kendini bilmezlere aldırma” şeklindeki Kur’an buyruğuna uyarım. Bu yalın ve hikmetli buyruğun, geçmişteki gibi günümüzde de ne kadar değerli olduğunu, buyruğun ihlalinin, aileden uluslararası ilişkilere kadar her alanda doğurduğu yıkıcı sonuçlarıyla göstermekteyiz. “Öfkeyle kalkan zararla oturur.”

***

Konumuza gelirsek, Kur’an’ın Hz. Peygamber için kullandığı ‘yüce ahlâk’ nitelemesinin insan ilişkileri yönünden anlamını bir önceki yazımda sunmuştum. Konu Peygamber olunca elbette bu ahlakın bir de risâlet ve tebliğ sorumluluğu boyutu vardır. Hz. Aişe’nin “Onun ahlâkı Kur’an’dır” sözü, Hz. Muhammed’in peygamberlik davasındaki güvenilirliğini göstermesi bakımından da çok önemlidir. Nitekim iki ayette (11/112, 42/15) Resûlullah’a, “Sana emredildiği şekilde dosdoğru ol” buyurulmuştur. Çünkü dürüstlük güvenilir olmanın, güvenilirlik de peygamberliğin şartlarındandır.

İman’ (inanma) ve ‘emîn’ (güvenilir kimse) aynı kökün türevleridir. Emîn olmayana iman edilmez; güvenilir olmayana inanılmaz. Onun için Kur’an’da “doğru, dürüst” anlamındaki sâdık ile emîn kelimeleri peygamberlerin sıfatı olarak defalarca zikredilir. Akaid kitaplarında, ikisi de ahlâkî fazilet olan sıdk ve emânet, peygamberlerin temel nitelikleri arasında gösterilir. Meselâ Mâverdî, Aʿlâmü’n-Nübüvve’sinin “Peygamber’in üstün ahlâkı ve mükemmel faziletleri” başlıklı kısmında Hz. Muhammed’in en üstün ahlâkî erdemlerle donatılmış, en faziletli işler yapmaya yatkın kılınmış olduğunu, bu meziyetleriyle Allah ile kulları arasında elçilik (sefâre) gibi yüksek bir göreve lâyık görüldüğünü belirtir. Mâverdî’ye göre, “Kuşkusuz sen çok yüce bir ahlâka sahipsin” ayetinde bu liyakatin esası olan ahlâkî donanıma işaret edilmiştir. Çünkü her yönden mükemmel bir ahlâk ancak peygamberlerde görülebilir. Ragıb el-Isfahânî de ez-Zerîʿa başlıklı kitabında peygamberliğin en önemli iki delilinin bulunduğunu; ilkinin aklî, ikincinin duyusal (hissî mucize) olduğunu belirtir. Resûllah’ın ‘yüce bir ahlak’a sahip olmasını, onun peygamberliğinin aklî delilleri arasında zikreder ve aklî delillerin mucizelerden daha güçlü kanıtlar olduğunu söyler.

***

Hz. Peygamber’in tebliğlerinde insanî sorunları öncelemesi ve bu bağlamda yoksullar, arkasızlar, köleler, kadınlar, yetimler, hastalar, çocuklar, gençler gibi toplumunun ilgi ve şefkatte öncelikli kesimlerine özel yakınlık göstermesi, herkese değer verip barışçı bir ilişki kurmaya çalışması, konuşmalarında daima yumuşak ve yapıcı bir üslûp kullanması gibi müspet tutum ve davranışları hem insan olmasının gerektirdiği şahsî faziletleri hem risâlet ve tebliğ sorumluluğu yönünden riayet etmeyi gerekli gördüğü ahlâkî ödevleri hem de -bir sonraki yazımda arzetmeye çalışacağım- insanlara örnek olma ve temsil sorumluluğunun gerekleridir. Onun kısa sürede büyük başarılar sağlamasının arkasında, kuşkusuz, davetinin hak olmasının yanında, sahip olduğu bu ahlâkî meziyetler de bulunmaktadır.

(KARAR)

Etiketler:
Share
607 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • İNZAL EDİLMİŞ ADIMIZI, ÜRETİLMİŞ “İSLÂMCI” KAVRAMI İLE DEĞİŞTİRMEK SAPMALARA KAYNAKLIK ETMİŞTİR

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Her din ya da ideoloji, kendini özgün taşıyıcı kavramlarıyla ifade eder, tanımlar ve mesajını insanlara ulaştırır. Temel tanımlayıcı kavramlar, nötr değildirler; zihnine girdikleri, kendilerini benimseyerek kullanan insanları, kendi arka planındaki din, düşünce, felsefe ve ideoloji istikametinde dönüştürürler. Bunlar, o din ya da ideolojinin, taşıyıcı, inşa edici ve dönüştürücü etkiye sahip olan inanç eksenli kavramlarıdır. Bir de taşıyıcı olmayan, yani dinî ve ideolojik boyutu belirleyici olmayan kavramlar vardır ki onları, her din ya da ideol...
  • ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir Kaynak: ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir – SELAHADDİN E. ÇAKIRGİL

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Bu Pazar günü, birkaç noktaya değinelim: 1- Anamuhalefet’in lideri ve sözcülerinin, ‘Bizim askerimizin tırnağının ucundan kesip attığı bir parça bile bütün Suriye’den daha değerlidir.’ şeklindeki sözü çok matah bir şeymiş gibi geçen hafta boyunca sık sık dile getirmeleri sorgulanması ve utanılması gereken bir yaklaşımdır. KK ve adamları, yürekleri elveriyorsa, aynı sözü, Suriye için değil de, o ülkeye yarım asırdır zorla tahakküm ve zulmeden Baas Partisi, Esed Hanedanı ve Beşşâr Esed’in şahsı için söylesinler. Ama, dilleri varmaz ona bir olu...
  • Süleymani’nin öldürülmesine niye sevineyim?

    04 Ocak 2020 YAZARLAR

    İran’ın önemli generallerinden birisi, ABD füzeleri ile öldürüldü. Sevinmemiz gerektiğini söylüyor bazılarımız.. Gerekçeler önümüze koyuyorlar.. “Ortadoğu’da sürekli Şia mezhebinin yayılması için, haksız girişimlerde bulunup, örgütlenmeler yaptı.. Suriye’de binlerce Müslümanın ölümüne sebep oldu.. Yemen’den sorumlu.. Irak’tan sorumlu.. Kadınların ırzına geçilmesinden sorumlu.. Bebeklerin ölümünden sorumlu.. Esad’ın kimyasal silah kullanmasından sorumlu..” Devam ediyor, tutulan liste.. Devam ediyor, gerekçeler.. Ben ise şöyle bakıyor...
  • Tapu idaresi tepkide niye gecikti?

    03 Ocak 2020 YAZARLAR

    Haber yankı uyandırmış, konu nazik, konu netameli, ucu 'çılgın proje' hassasiyetlerine dokunuyor, kamuoyu zaten teyakkuzda, duyarlılık tavana vurmuş, üstüne belediyelerin tapu bilgilerini online sorgulama yetkisinin kaldırıldığı söyleniyor, Kanal İstanbul hattındaki arazileri toplayanların izi sürülemeyecek deniyor, yer yerinden oynuyor... Ne beklersiniz; tepkilerin hedefindeki Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün zaman kaybetmeden, sabah ilk iş duruma açıklık getirmesini. Peki onlar ne yapıyor? Haberi alan alıp satan sattıktan sonra, a...