logo

02 Mayıs 2019

Kur’an’ı hayatımızla buluşturmak için


Mustafa Çağrıcı
m.cagrici@gmail.com

Önceki yazımda yanlış bulduğum tefsir yöntemlerinden bahsetmiş, Pakistanlı alim Fazlur Rahman’ın benimsediği -benim de doğru bulduğum- yöntemi anlatıp değerlendirmeyi bugüne bırakmıştım.  

Merhum Fazlur Rahman’a göre metni (Kur’an’ı) anlama, ‘sağlam, bütüncül ve kapsamlı bir yöntemle metnin içerdiği esas manayı, mesajı keşfetme’dir. Bugün Müslümanların “Kur’an’a göre yaşamak” için yapmaları gereken, Kur’an’ın geldiği çağ ve toplumdaki her uygulamayı (mesela kölelik düzenini) mutlaklaştırıp bugüne taşımak değil, önce Kur’an’ın o günkü hayatın problemlerine hangi çözümleri getirdiğini bütün bağlantılarıyla inceleyerek bu çözümlerin, hükümlerin arka planındaki “neden”leri görmek ve bu nedenlerden genel ilkeler çıkarmak; ikinci olarak da Kur’an’ın geldiği zamanda gözettiği bu ilkeleri ve değerleri (mesela kölelik örneğinde insan onuruna saygı, adalet ve merhamet, çalışanıyla külfeti ve nimeti paylaşma, özgürleştirmeyi destekleme vb. Kur’ânî ilkeleri) şimdiki hayatımıza taşımaktır.  

Böylece Fazlur Rahman, kendi yorum yöntemini iki adımla formüle etmiştir: 1. Önce Kur’an’ın indiği zamana gitmek. Bu aşamada Kur’an metninden ve diğer bilgi malzemelerinden Kur’an’ın o günün belli ve somut tarihî meselelerine ne tür çözümler getirdiğine bakarak o çözümlerde gözettiği ana ilkeleri ve değerleri buluruz. 2. Oradan tekrar zamanımıza dönmek. Bu aşamada ise bulduğumuz ilkeleri ve değerleri bugünün hayatına taşıyarak, şimdiki sorunları o ilke ve değerleri gözeterek çözeriz; böylece Kur’an’ı hayatımızla tekrar buluştururuz.  

Öyleyse “Kur’an’a göre yaşamak”, o gün -mesela- kölelik vardı diye o düzeni bugün de yaşatmaya uğraşmak değil, o günkü sosyal ve ekonomik yapının, kültür ve geleneklerin bir gerçeği olan bu düzene dair Kur’an’ın koyduğu hükümlerin arkasındaki genel ve mutlak ahlâkî ve insanî değerleri tespit ederek bunları çağımıza taşımaktır. Böylece günümüz Müslümanı hem kendi gerçekliği olan çağıyla çatışmayacak hem de Kur’an’ın ilke ve değerlerine göre çağımıza ilham verici bir hayat (siyaset, hukuk, ekonomi, sosyal ilişkiler, uluslararası ilişkiler, insan hakları…) düzeni kurmuş olacaktır.   

***

Kanaatimce bu yorum yönteminin en haklı ve güçlü tarafı, Kur’an’ın hükümler koyduğu bazı uygulamaların İslam’ın icadı olmayıp, İslam öncesi Hicaz Arap toplumundan geldiği, hatta kölelik gibi bir kısmının o çağların dünya gerçekleri olduğu tespitidir. Kur’an’ın hükümlerini savunma adına bu tezi eleştirenlerin en büyük yanlışı ise Kur’an’ın düzenlediği her uygulamayı Kur’an’ın icat ettiği bir uygulama gibi görmeleri ve bu vahim hatayı iddialarının hareket noktası yapmalarıdır. Halbuki Kur’an ve Sünnet, o çağların gerçekleri olan mevcut sorunlara dair ahlak ve adalet ilkelerine dayanan hükümler koymuştur. O uygulamaların çoğu (mesela kölelik) çağımızda kaldırılmıştır; ama insanın insana kötülüğü devam etmekte olup, aynı ahlak ve adalet ilkeleri gereği, Kur’an’a göre yaşayan biri bugün de böyle zalimane uygulamalara karşı çıkar.  

***

Bizler (ilâhiyatçılar, alimler, hocalar, din adamları, tarikatlar, cemaatler…) -ya ne yaptığımızın farkında olmadığımızdan ve/veya pozisyonumuzu koruma gibi hesaplarla- en az 300 senedir imkânsızı zorluyoruz; hâlâ 21. yüzyılın Müslüman bireylerine, toplumlarına 7. yüzyıl Hicaz’ındaki formel hayatı dayatıyoruz. Ama üç asırlık tecrübe bunun olmazlığını gösteriyor; çünkü eşyanın tabiatına, sünnetullaha aykırı… Olmayınca da dünya ile çatışıyoruz; dünyaya gücümüz yetmeyince birbirimizle çatışıyoruz. Oysa Yüce Allah aziz Kitabını insanlar birbirini yesinler diye göndermedi; aksine, birbirini yiyenlerin ve bütün zamanlardaki bütün insanlığın -Kur’an diliyle- yollarına “ışık” olsun, “kılavuz” (hüden) olsun, kalplerdeki kötülük ve hastalıklara “şifa” olsun, “rahmet” olsun; öfkesine kapılıp haksızlık ve zulme sapanlara “adalet”e çağırsın diye gönderdi.  

İşte üstlerine “pozitivist, modernist, reformist” gibi Batılı yaftalar yapıştırılan Fazlur Rahman ve diğerlerinin dediği ezcümle bunlardır. 

(KARAR)

Etiketler:
Share
523 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • İNZAL EDİLMİŞ ADIMIZI, ÜRETİLMİŞ “İSLÂMCI” KAVRAMI İLE DEĞİŞTİRMEK SAPMALARA KAYNAKLIK ETMİŞTİR

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Her din ya da ideoloji, kendini özgün taşıyıcı kavramlarıyla ifade eder, tanımlar ve mesajını insanlara ulaştırır. Temel tanımlayıcı kavramlar, nötr değildirler; zihnine girdikleri, kendilerini benimseyerek kullanan insanları, kendi arka planındaki din, düşünce, felsefe ve ideoloji istikametinde dönüştürürler. Bunlar, o din ya da ideolojinin, taşıyıcı, inşa edici ve dönüştürücü etkiye sahip olan inanç eksenli kavramlarıdır. Bir de taşıyıcı olmayan, yani dinî ve ideolojik boyutu belirleyici olmayan kavramlar vardır ki onları, her din ya da ideol...
  • ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir Kaynak: ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir – SELAHADDİN E. ÇAKIRGİL

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Bu Pazar günü, birkaç noktaya değinelim: 1- Anamuhalefet’in lideri ve sözcülerinin, ‘Bizim askerimizin tırnağının ucundan kesip attığı bir parça bile bütün Suriye’den daha değerlidir.’ şeklindeki sözü çok matah bir şeymiş gibi geçen hafta boyunca sık sık dile getirmeleri sorgulanması ve utanılması gereken bir yaklaşımdır. KK ve adamları, yürekleri elveriyorsa, aynı sözü, Suriye için değil de, o ülkeye yarım asırdır zorla tahakküm ve zulmeden Baas Partisi, Esed Hanedanı ve Beşşâr Esed’in şahsı için söylesinler. Ama, dilleri varmaz ona bir olu...
  • Süleymani’nin öldürülmesine niye sevineyim?

    04 Ocak 2020 YAZARLAR

    İran’ın önemli generallerinden birisi, ABD füzeleri ile öldürüldü. Sevinmemiz gerektiğini söylüyor bazılarımız.. Gerekçeler önümüze koyuyorlar.. “Ortadoğu’da sürekli Şia mezhebinin yayılması için, haksız girişimlerde bulunup, örgütlenmeler yaptı.. Suriye’de binlerce Müslümanın ölümüne sebep oldu.. Yemen’den sorumlu.. Irak’tan sorumlu.. Kadınların ırzına geçilmesinden sorumlu.. Bebeklerin ölümünden sorumlu.. Esad’ın kimyasal silah kullanmasından sorumlu..” Devam ediyor, tutulan liste.. Devam ediyor, gerekçeler.. Ben ise şöyle bakıyor...
  • Tapu idaresi tepkide niye gecikti?

    03 Ocak 2020 YAZARLAR

    Haber yankı uyandırmış, konu nazik, konu netameli, ucu 'çılgın proje' hassasiyetlerine dokunuyor, kamuoyu zaten teyakkuzda, duyarlılık tavana vurmuş, üstüne belediyelerin tapu bilgilerini online sorgulama yetkisinin kaldırıldığı söyleniyor, Kanal İstanbul hattındaki arazileri toplayanların izi sürülemeyecek deniyor, yer yerinden oynuyor... Ne beklersiniz; tepkilerin hedefindeki Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün zaman kaybetmeden, sabah ilk iş duruma açıklık getirmesini. Peki onlar ne yapıyor? Haberi alan alıp satan sattıktan sonra, a...