logo

21 Kasım 2019

Ya devlet başa ya kuzgun leşe


Rasim Özdenören
riozdenoren@gmail.com

Kimilerinin gözü karadır.

Gözünü daldan budaktan esirgemez…

Gazeteciyse haberin üstüne, öğretmense öğrencisine, öğrenciyse hocasına, gardiyansa mahkûma, mahkûmsa Âdem Babaya saldırır…

Gücü yettiğine saldırırsa çoğu kez bunun sonuçlarından etkilenmez. Ama saldırdığı güçlü bir muhatap çıkarsa eyleminin sonuçlarını ödetirler…

Gözü karalık bir başına kötü bir huy sayılmayabilir.

Ama gözü karalık kör kör parmağım gözüne biçiminde gerçekleşirse, durum o zaman kızgın boğanın, gördüğü her kıpırtının üstüne yürümesi biçimine dönüşür. Bunun bedeli ağır olur… Arenada bulunuyorsa sonuç şişlenmeye kadar gider…

Ama insanlar boğa değil. O nedenle boğa gibi davranmaz (davranmamalı anlamında)…

İnsanlar boğa değil, ama ona karşı çıkan muhalifi de insana boğa muamelesi yapmamalı… Kendini matador sanıp her önüne gelene kılıcını saplayacağı boğa gibi görmemeli…

Değinmek istediğim bu davranış biçimleri gözü kara insanı tanımlamaya çalışıyor. Gözü karalık bir bakıma cesaret ile müteradif tutulabilir. Ancak cesur insan salt gözü karalıktan ibaret biri değildir. Cesur kimsenin gözü karadır, ama aynı zamanda teenni sahibidir. Her gördüğü kıpırtının, her gördüğü kırmızının üstüne saldırmak onun işi değil… O boğanın işidir. Matador ise cesurdur, ama aynı zamanda teennili ve ihtiyatlıdır da… Tehlikeye aptalca göğüs germez. Gerekiyorsa kendini perdelerle korumaya alır. Kendini savunmak için geriye çekilmesini, yana sıçramasını bilir. Kör kör parmağım kabilinde kendini hedefe nişan yapmaz.

Siyaset ve diplomasi alanında gerekiyorsa gözü karalık da yapılabilir; yeter ki onun yerini tayin etmede isabet bulunsun…

Diplomat yerine göre restini de çeker. An şart ki çektiği restin sonuçlarını önceden hesaplamış olsun… Yoksa kendini de ülkesini de tehlikeye atmış olabilir.

Ülkemiz bu açılardan azim bir değişiklik geçiriyor.

Ne kör kör parmağım gözüne pervasızlığı, ne olaylar karşısında vurdumduymaz tavır…

Küresel çapta olan bitenler dikkatle izleniyor. İcabında Türkiye’ye gelmesi melhuz hareketler karşısında önceden tedbir geliştiriliyor. Hâlen dünyanın muhtelif bölgelerinde yöresel gibi görünen kitlesel hareketler başlatıldı. Bu hareketlerin bir örneği de ülkemiz üzerinde planlanıyor olabilir.

Yaklaşık son 200 yıldır bu ülke bu tür hareketlere kurban edildi. Ya yönetimlerin beceriksizliğinden veya karşı koyma cesaretini bulamamalarından her defasında bu hareketlere mağlup olundu.

Ama artık uyandık. Gezi patırtısı, 17-25 Aralık operasyonu, 15 Temmuz kalkışması, mali operasyonlar başarıyla atlatıldı ve atlatılıyor.

Bundan sonrası “ya devlet başa ya kuzgun leşe” fehvasının gereği olarak icra edilecek. Ve Allah’ın izniyle o da atlatılacak.

(YENİ ŞAFAK)

Etiketler:
Share
643 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • İNZAL EDİLMİŞ ADIMIZI, ÜRETİLMİŞ “İSLÂMCI” KAVRAMI İLE DEĞİŞTİRMEK SAPMALARA KAYNAKLIK ETMİŞTİR

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Her din ya da ideoloji, kendini özgün taşıyıcı kavramlarıyla ifade eder, tanımlar ve mesajını insanlara ulaştırır. Temel tanımlayıcı kavramlar, nötr değildirler; zihnine girdikleri, kendilerini benimseyerek kullanan insanları, kendi arka planındaki din, düşünce, felsefe ve ideoloji istikametinde dönüştürürler. Bunlar, o din ya da ideolojinin, taşıyıcı, inşa edici ve dönüştürücü etkiye sahip olan inanç eksenli kavramlarıdır. Bir de taşıyıcı olmayan, yani dinî ve ideolojik boyutu belirleyici olmayan kavramlar vardır ki onları, her din ya da ideol...
  • ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir Kaynak: ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir – SELAHADDİN E. ÇAKIRGİL

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Bu Pazar günü, birkaç noktaya değinelim: 1- Anamuhalefet’in lideri ve sözcülerinin, ‘Bizim askerimizin tırnağının ucundan kesip attığı bir parça bile bütün Suriye’den daha değerlidir.’ şeklindeki sözü çok matah bir şeymiş gibi geçen hafta boyunca sık sık dile getirmeleri sorgulanması ve utanılması gereken bir yaklaşımdır. KK ve adamları, yürekleri elveriyorsa, aynı sözü, Suriye için değil de, o ülkeye yarım asırdır zorla tahakküm ve zulmeden Baas Partisi, Esed Hanedanı ve Beşşâr Esed’in şahsı için söylesinler. Ama, dilleri varmaz ona bir olu...
  • Süleymani’nin öldürülmesine niye sevineyim?

    04 Ocak 2020 YAZARLAR

    İran’ın önemli generallerinden birisi, ABD füzeleri ile öldürüldü. Sevinmemiz gerektiğini söylüyor bazılarımız.. Gerekçeler önümüze koyuyorlar.. “Ortadoğu’da sürekli Şia mezhebinin yayılması için, haksız girişimlerde bulunup, örgütlenmeler yaptı.. Suriye’de binlerce Müslümanın ölümüne sebep oldu.. Yemen’den sorumlu.. Irak’tan sorumlu.. Kadınların ırzına geçilmesinden sorumlu.. Bebeklerin ölümünden sorumlu.. Esad’ın kimyasal silah kullanmasından sorumlu..” Devam ediyor, tutulan liste.. Devam ediyor, gerekçeler.. Ben ise şöyle bakıyor...
  • Tapu idaresi tepkide niye gecikti?

    03 Ocak 2020 YAZARLAR

    Haber yankı uyandırmış, konu nazik, konu netameli, ucu 'çılgın proje' hassasiyetlerine dokunuyor, kamuoyu zaten teyakkuzda, duyarlılık tavana vurmuş, üstüne belediyelerin tapu bilgilerini online sorgulama yetkisinin kaldırıldığı söyleniyor, Kanal İstanbul hattındaki arazileri toplayanların izi sürülemeyecek deniyor, yer yerinden oynuyor... Ne beklersiniz; tepkilerin hedefindeki Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün zaman kaybetmeden, sabah ilk iş duruma açıklık getirmesini. Peki onlar ne yapıyor? Haberi alan alıp satan sattıktan sonra, a...