logo

01 Ağustos 2019

Usta bu kumaştan kaç elbise çıkar?


Rasim Özdenören
riozdenoren@gmail.com

Adam kumaşı getirip terziye sorar:

– Bu kumaştan bir elbise çıkar mı usta? Terzi:

– Çıkar, der.

Adam ölçüsünü aldırıp ayrılır. Fakat kuşkulanıp tekrar terziye döner:

– Usta, der, bu kumaştan iki elbise çıkarabilir misin?

Terzi tereddütsüz:

– Çıkarırım, der.

Adam bir süre sonra tekrar döner:

– Usta bu kumaştan üç elbise çıkarabilir misin? Diye sorar. Usta hiç tereddüt etmez:

– Çıkarırım, der.

Adam her defasında sayıyı artırır. Ve nihayet anlaşırlar.

Terzi:

– Falan gün gel elbiseleri teslim al, der.

Adam beklenen gün elbiseleri almaya geldiğinde, bir de ne görsün, terzi avuç içi büyüklüğünde 18 elbiseyi hazırlamış müşteriye teslim eder. Adam şaşkınlıktan çılgına dönmüş vaziyette:

– Usta bu ne? Diye bağırınca, terzi usulet ve suhuletle:

– Beyefendi, o malzemeden 18 adet elbise ancak böylesi çıkardı, cevabını verir.

İnsanlar da böyle… Hiç kimse sahip olduğu haktan daha fazlasını başkasına devredemeyeceği gibi, kendi yeteneklerinden daha fazlasını da veremez.

Terzinin nüktesini siyasete aktarırsak soru şöyle olur:

– Üstat ortalarda görünen ve görünmek isteyen siyaset erbabından kaç karizmatik lider çıkar? Üstat cevap verir:

– Lider bunların arasından çıkacaksa her köşe başında bunlardan sekiz on adedine rastlarsın…

Dr. Laurence J. Peter “Peter İlkesi” adını verdiği kitabının bir yerinde yığınla örnek arasında şunu da zikreder:

Bir defasında, aynı okulda müdür yardımcısı olarak başarılı hizmet veren biri, oraya müdür olarak tayin edilir. Fakat bu kişi müdür olunca okul aile birliği üyeleriyle, gazetecilerle, müfettişlerle, okulun yönetim kuruluyla görüşme kurallarını uygulamayı beceremez. Sonuçta yetkililerin de, okulu da kamuoyunun gözünden düşer. Bunun üzerine uyanık müdür kurnazca bir “kenardan gelme” programı ortaya atar, yani asıl işiyle uğraşacak yerde, kendini yan işlere, başka işlere vermeye başlar…

Müdürümüz, kendisini okul içi yaya trafiğini düzenlemeye adar. Okulun hollerinde, koridorlarında, köşe başlarında öğrencilerle öğretmenlerin hareketlerinden doğan dönüşler, yön değiştirmeler ve çarpışmaları inceleyerek okul binasının büyütülmüş kat planları üzerinde çalışmalara başlar. Buradan, karmaşık bir trafik düzeni kurmayı başarır! Bina duvarlarına, koridorların zeminine çeşitli renklerle çizgiler, oklar çizdirir. Koyduğu kuralların kesinkes izlenmesini ister. Hiçbir öğrencinin beyaz çizgiyi atlamasına izin vermez. Örneğin ders sırasında, karşı sınıfa bir şey söylemekle görevlendirilen öğrenci, koridorun sonuna yürüyüp çizginin başından dolaşarak kendi sınıfının hizasına böylece gelir. Müdür bey, kurduğu düzenin bozulmamasını denetlemek amacıyla, zamanının çoğunu binada dolaşmakla geçirmeye başlar. Düzeni hakkında meslek dergilerine yazılar yazar. Kendisi gibi “kenardan gelme uzmanlarına” başarısı hakkında bilgiler verir, onları okulda gezdirir. Böylece hiç boş zamanı kalmaz. Mutlu ve sağlıklı biçimde başarısının tadını çıkarmaya bakar. (Peter İlkesi, Dr. Laurence J. Peter/Raymond Hull, çev: Melih Ölçer, Bilgi Yayınevi, Ankara, 1984).

Bu yöntemle kendisini kandıran ve başkalarını kandırdığını sananlar sadece şirket yöneticileri, fabrika ve mağaza görevlileri değildir. Ülke yönetiminin sorumluluğunu üstlenmiş olanlar da, yeteneklerini aşan durumlarda aynı yöntemi uygular.

Ülkemizde yasal olarak kurulmuş olup faaliyet gösteren siyasal partilerin başında başkan olarak duran kimselerin acaba hangisi gerçek anlamıyla liderlik misyonunu ifa edebilmektedir? Gelecekte de parti kurup onun başına dikilmeye heves edenler çıkabilir. Ama lider niteliğini hakkıyla yerine getiren de çıkar mı, bilemem.

(YENİ ŞAFAK)

Etiketler:
Share
412 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • İNZAL EDİLMİŞ ADIMIZI, ÜRETİLMİŞ “İSLÂMCI” KAVRAMI İLE DEĞİŞTİRMEK SAPMALARA KAYNAKLIK ETMİŞTİR

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Her din ya da ideoloji, kendini özgün taşıyıcı kavramlarıyla ifade eder, tanımlar ve mesajını insanlara ulaştırır. Temel tanımlayıcı kavramlar, nötr değildirler; zihnine girdikleri, kendilerini benimseyerek kullanan insanları, kendi arka planındaki din, düşünce, felsefe ve ideoloji istikametinde dönüştürürler. Bunlar, o din ya da ideolojinin, taşıyıcı, inşa edici ve dönüştürücü etkiye sahip olan inanç eksenli kavramlarıdır. Bir de taşıyıcı olmayan, yani dinî ve ideolojik boyutu belirleyici olmayan kavramlar vardır ki onları, her din ya da ideol...
  • ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir Kaynak: ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir – SELAHADDİN E. ÇAKIRGİL

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Bu Pazar günü, birkaç noktaya değinelim: 1- Anamuhalefet’in lideri ve sözcülerinin, ‘Bizim askerimizin tırnağının ucundan kesip attığı bir parça bile bütün Suriye’den daha değerlidir.’ şeklindeki sözü çok matah bir şeymiş gibi geçen hafta boyunca sık sık dile getirmeleri sorgulanması ve utanılması gereken bir yaklaşımdır. KK ve adamları, yürekleri elveriyorsa, aynı sözü, Suriye için değil de, o ülkeye yarım asırdır zorla tahakküm ve zulmeden Baas Partisi, Esed Hanedanı ve Beşşâr Esed’in şahsı için söylesinler. Ama, dilleri varmaz ona bir olu...
  • Süleymani’nin öldürülmesine niye sevineyim?

    04 Ocak 2020 YAZARLAR

    İran’ın önemli generallerinden birisi, ABD füzeleri ile öldürüldü. Sevinmemiz gerektiğini söylüyor bazılarımız.. Gerekçeler önümüze koyuyorlar.. “Ortadoğu’da sürekli Şia mezhebinin yayılması için, haksız girişimlerde bulunup, örgütlenmeler yaptı.. Suriye’de binlerce Müslümanın ölümüne sebep oldu.. Yemen’den sorumlu.. Irak’tan sorumlu.. Kadınların ırzına geçilmesinden sorumlu.. Bebeklerin ölümünden sorumlu.. Esad’ın kimyasal silah kullanmasından sorumlu..” Devam ediyor, tutulan liste.. Devam ediyor, gerekçeler.. Ben ise şöyle bakıyor...
  • Tapu idaresi tepkide niye gecikti?

    03 Ocak 2020 YAZARLAR

    Haber yankı uyandırmış, konu nazik, konu netameli, ucu 'çılgın proje' hassasiyetlerine dokunuyor, kamuoyu zaten teyakkuzda, duyarlılık tavana vurmuş, üstüne belediyelerin tapu bilgilerini online sorgulama yetkisinin kaldırıldığı söyleniyor, Kanal İstanbul hattındaki arazileri toplayanların izi sürülemeyecek deniyor, yer yerinden oynuyor... Ne beklersiniz; tepkilerin hedefindeki Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün zaman kaybetmeden, sabah ilk iş duruma açıklık getirmesini. Peki onlar ne yapıyor? Haberi alan alıp satan sattıktan sonra, a...