logo

Sen benim kim olduğumu biliyor musun?


İsmail Kılıçarslan
i.kilicarslan@gmail.com

Sen benim kim olduğumu biliyor musun? Bilmiyorsun elbette.

Ben hatalı verilmiş pasların unutulmaz oyuncusuyum. Yanlış zamanda yanlış yerde olmaların üstadıyım. Sınıfın en arka sırasına oturtulan yeşil gözlü ve aslında çok zeki o çocuğum. Arka bahçeye giden topların mecburi toplayıcısıyım. Bin tane de alsam çiklet kartı koleksiyonu bir türlü tamam olmayanım. Eksik kalanım ben. Eksik olanım. Örnek gösterilmeyenim. Takdir edilmeyenim.

Sen benim kim olduğumu biliyor musun? Bilmiyorsun elbette.
Ben sır saklayanım. Ondan laf çıkmaz denilen adamım. Hakkında “bakma sen, aslında sıkı çocuktur” denilenim. Sıkıya gelenim ben. Yokluğu bilenim. Başkasının yerine de utananım. Mahcubum hep. İnsanı ve hallerini merak edenim. Kavgadan kaçmayanım. Mecbur kalmadıkça kavga etmeyenim. Bir parlak dize, bir cilalı imge için sancı çekenim. Uykusu kaçanım ben. Uykusu kaçanları bir araya getirip dünyanın en uzun uykusunu uyumalarını sağlama hayali kuranım. Hayalciyim ben. Yeteri kadar gerçekçi, yeterinden çok romantiğim. Her şeyin iyi olacağını düşünenim. Hiçbir şeyin düzelmediğini görerek büyüyenim. Issız yerlerin gideniyim. Issız duygular bekçisiyim.

Sen benim kim olduğumu biliyor musun? Bilmiyorsun elbette.

Gereksiz uzamış bir romanın hiç merak edilmeyen sonuyum ben. Kalemin mürekkep akıttığı harfin lekesiyim. Çok bilenen şiirleri ezberine alamayanım. Uygun durumlara uygun cümleler kuramayanım. Dili dişi kilitlenenim. Üzgünlüğünü gizleyenim. Sevincini belli edemeyenim. İki çift lafı bir araya getirip iki lafın belini kıramayanım. Zamana ayak uyduramayanım. Çağın gereklerini anlamlı bulamayanım. Altını bakırdan ayıramayanım. Türkü dinlerken gözü dolanım. Sadri Alışık filmlerinde ağlayanım.

Sen benim kim olduğumu biliyor musun? Bilmiyorsun elbette.

Umutsuzluk heykeliyim şehirlerin ortasında. Yanından geçilip gidenim. Bi sigaran var mı diye sorulanım. O kitabı henüz okumayanım. Uzun gidişler planlayanım. Gidemeyenim. Gittiğim her yere kendimi de götürenim. Kendimden sıkılanım. Başkalarından sıkılanım. Sıkılmaktan yapılı bir anıtın kaldırıma düşmüş parçasıyım. Islıkla şarkı çalamayanım. Müziğin kendisi için de çalmaya başlayacağına inananım. Hiçbir dansa kaldırılmayanım. Halaya katılmayanım. O şiiri bir türlü bitiremeyenim.

Sen benim kim olduğumu biliyor musun? Bilmiyorsun elbette.

Bilsen severdin. Tanısan azalırdı sevgin. Öyle olur. Tanıyınca azalmayanını görmedim. Ama yine de yeterdi bana beni tanıdığında kalacak olan. Sana basmakalıp cümleler kurardım. Herkeslerin herkeslere kurduğu türden cümleler. “Parmakların çok güzel” derdim mesela elini tutmanın bahanesi olur diye belki. “Şurada çok güzel bir park var, dolaşalım mı” diye sorardım mesela seninle birazcık daha vakit geçirebileyim diye. “Seninle yaşlanmak istiyorum” derdim ve çok dikkat ederdim bu cümleyi bu dünyada ilk kez kuran adamın ben olduğuma ikna etmeye seni. İkna edemezdim elbette, sen ikna olmaya razı olmazsan.

Sen benim kim olduğumu biliyor musun? Bilmiyorsun elbette.

Kimse bilmiyor diğerinin kim olduğunu. Birbirimize gerçekten temas etmeden yaşayıp gitmeyi seçen insanlar topluluğuyuz biz.

Sen benim kim olduğumu biliyor musun? Bilmiyorsun elbette.

Çünkü ben de bilmiyorum kendimin kim olduğunu. Gecenin en dibinde, kimse duymasın beni diye içimden soruyorum kendime: “Sen senin kim olduğunu biliyor musun?”

(YENİ ŞAFAK)

Etiketler: » » » » »
Share
354 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • İNZAL EDİLMİŞ ADIMIZI, ÜRETİLMİŞ “İSLÂMCI” KAVRAMI İLE DEĞİŞTİRMEK SAPMALARA KAYNAKLIK ETMİŞTİR

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Her din ya da ideoloji, kendini özgün taşıyıcı kavramlarıyla ifade eder, tanımlar ve mesajını insanlara ulaştırır. Temel tanımlayıcı kavramlar, nötr değildirler; zihnine girdikleri, kendilerini benimseyerek kullanan insanları, kendi arka planındaki din, düşünce, felsefe ve ideoloji istikametinde dönüştürürler. Bunlar, o din ya da ideolojinin, taşıyıcı, inşa edici ve dönüştürücü etkiye sahip olan inanç eksenli kavramlarıdır. Bir de taşıyıcı olmayan, yani dinî ve ideolojik boyutu belirleyici olmayan kavramlar vardır ki onları, her din ya da ideol...
  • ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir Kaynak: ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir – SELAHADDİN E. ÇAKIRGİL

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Bu Pazar günü, birkaç noktaya değinelim: 1- Anamuhalefet’in lideri ve sözcülerinin, ‘Bizim askerimizin tırnağının ucundan kesip attığı bir parça bile bütün Suriye’den daha değerlidir.’ şeklindeki sözü çok matah bir şeymiş gibi geçen hafta boyunca sık sık dile getirmeleri sorgulanması ve utanılması gereken bir yaklaşımdır. KK ve adamları, yürekleri elveriyorsa, aynı sözü, Suriye için değil de, o ülkeye yarım asırdır zorla tahakküm ve zulmeden Baas Partisi, Esed Hanedanı ve Beşşâr Esed’in şahsı için söylesinler. Ama, dilleri varmaz ona bir olu...
  • Süleymani’nin öldürülmesine niye sevineyim?

    04 Ocak 2020 YAZARLAR

    İran’ın önemli generallerinden birisi, ABD füzeleri ile öldürüldü. Sevinmemiz gerektiğini söylüyor bazılarımız.. Gerekçeler önümüze koyuyorlar.. “Ortadoğu’da sürekli Şia mezhebinin yayılması için, haksız girişimlerde bulunup, örgütlenmeler yaptı.. Suriye’de binlerce Müslümanın ölümüne sebep oldu.. Yemen’den sorumlu.. Irak’tan sorumlu.. Kadınların ırzına geçilmesinden sorumlu.. Bebeklerin ölümünden sorumlu.. Esad’ın kimyasal silah kullanmasından sorumlu..” Devam ediyor, tutulan liste.. Devam ediyor, gerekçeler.. Ben ise şöyle bakıyor...
  • Tapu idaresi tepkide niye gecikti?

    03 Ocak 2020 YAZARLAR

    Haber yankı uyandırmış, konu nazik, konu netameli, ucu 'çılgın proje' hassasiyetlerine dokunuyor, kamuoyu zaten teyakkuzda, duyarlılık tavana vurmuş, üstüne belediyelerin tapu bilgilerini online sorgulama yetkisinin kaldırıldığı söyleniyor, Kanal İstanbul hattındaki arazileri toplayanların izi sürülemeyecek deniyor, yer yerinden oynuyor... Ne beklersiniz; tepkilerin hedefindeki Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün zaman kaybetmeden, sabah ilk iş duruma açıklık getirmesini. Peki onlar ne yapıyor? Haberi alan alıp satan sattıktan sonra, a...