logo

09 Ekim 2018

Sağlıkta tasarruf olmaz!


D.Mehmet Doğan
m.dogan@gmail.com

Tasarruf tedbirleri ne âlemde? Makam arabaları meselesi halledildi mi? Nelerden ve yüzde kaç tasarruf sağlıyoruz?

Cevabını pek merak etmediğim sorular bunlar… Devlet bildim bileli hep “tasarruf” der, genelge üstüne genelge yayınlar; buna rağmen israf nereden kaynaklanır? Devletin israf kalemlerini değil, tasarruf kalemlerini tasarruf ettiğini bilirim. Mesela kültür bütçesi zaten sınırlıdır, tasarruf burada yapılır!

Gelelim, sadede. Hep birden söyleyebiliriz: Sağlıkta tasarruf olmaz! Cihan Padişahı Süleyman söylemiş: “Olmaya cihanda devlet bir nefes sıhhat gibi”. Her şeyin başı sağlık.

Geçenlerde nüfusu 300 binlerde bir Anadolu şehrinde dolaşırken büyük bir hastahane binasının önünden geçiyorduk. Bir tek Allahın kulu yok binanın bahçesinde. Şaşılmayacak gibi değil. Ankara’da hangi devlet hastahanesine gitseniz, milletin yarısı orda zannedersiniz. Neden böyle bomboş bu hastahane? Yoksa sağlıklılar şehrinde miyiz?

Muhatabım derin bir “of” çekti. Israr etmesem açılmayacaktı. Şehrin muhtelif yerlerindeki üç büyük hastahane bir günde terk edilip şehrin kenarına inşa edilmiş yeni hastahaneye taşınılmış. Sanmayın ki mobilyalar, alet edevat, hatta tıbbi cihazlar taşınsın. Her şey olduğu gibi bırakılmış ve aniden yeni hastahaneye göçülmüş. Eski binalara kilit vurulmuş, içlerinde şeytanlar cumalık topluyor! Bu yapıların içlerindeki malzeme ile çürümeye terk edildiğini söylesek, yanlış olmaz.

Atalarımız “eskisi olmayanın yenisi olmaz” derler. Sağlık hizmetlerinde son yıllarda halkı memnun eden büyük gelişmeler yaşandı. Sağlık Bakanlığı bütçesi bütün bütçelerin önüne geçti. Şimdi de tasarruf denilip duruyor, ama sağlıkta tasarruf olmaz.

Bu sağlıkta israf olacağı anlamına mı gelir?

Şimdi bu şehirde tek devlet hastahanesi var ve şehir bir baştan öte başa 20 kilometre. Fakir fukara bu tek hastahaneye nasıl ulaşacak? “Efendim otobüsler, dolmuşlar var” vs. Zaten maddi durumu yerinde olanlar özel hastahanelere gider, halkın en yakın sağlık kuruluşuna gitmesi hakkını neden dikkate almıyoruz?

***

Benzer uygulamalar ülkemizin bazı şehirlerinde de varmış. Devletimiz çok zengin demek ki. Milyarlık binaları, içinde malzemeleriyle âtıl bırakmayı önemsemeyecek kadar varlıklı hem de. Öyleyse neden tasarruftan bahsediyoruz? Milyarlık cihazları hastahane binalarına kilitleyip çürümeye terk etmek neyin tasarrufu? Bu arada vatandaşın zaman israfı, fazladan yol harcamaları da mühimsenmiyor.

“Balık baştan kokar” çok köklü bir atasözümüz. İlk Şinasi’nin derlediği Durub-ı Emsal’i Osmaniye’de karşılaşırız bu özlü sözle. Bir de açıklayıcı mısra vardır: “Balık baştan kokar derler fesadın başı malûmdur!”

Ankara’da mukim olmam hasebiyle, zaman zaman Sıhhiye istasyonunda indiğim olur. Hemen karşıda Sıhhiye Vekaleti binası vardır. 1930’larda bir Alman mimarın tasarladığı hoş görünümlü, önünde havuz bulunan âbidevî bir devlet yapısı. Semte adını veren bir bina. “Sıhhiye” Sıhhat ve İctimaî Muavenet Vekaleti’nin kısaltılmışı. Aslına bakarsanız, meydanın adı Lozan Meydanı’dır. Millet bu adı değil, Sıhhiye’yi tercih etmiştir.

Geçenlerde binada bir donukluk hissettim. Sanki hayatın dışına çıkarılmış gibi. Meğer Sağlık Bakanlığı, 80 küsur yıllık binasını terk edip otel olarak yapılmış “dağ başında bir bina” olarak tarif edilen bir yapıya taşınmış. Resimlerine baktım her tarafından sonradan görmelik akan bir yapı.

Kurumlaşma süreklilikle olur. Devlet bir binayı terk ediyorsa, bunun ciddi bir sebebi olmalıdır. Mesela depremde yıkılma tehlikesi gibi. Sağlık Bakanlığı binası gibi şehrin kimliğinde yeri olan bir yapıyı terk etmek sadece israf değildir, şehre karşı işlenmiş bir suçtur.

Sağlıkta tasarruf olmaz fakat israf da olmaz. Bu düpedüz israftır!

Kitap Hattı:

Bürokrasiname. Kudret Bülbül’ün kitabı. Devlet yönetimi bürokrasisiz olmaz. “Memur” emir alan demektir, amma her emri de almaz, aldığını da süzgeçten geçirir, hatta dönüştürür. Velhasıl yönetildiği sanılan bürokrasi gerçekte yönetir. Bürokrasi tecrübesi de olan (şimdi Yıldırım Bayazıt Üniversitesi SBF dekanı Kudret Hoca teoriyle uygulamayı bilen bir konumda yazıyor kitabını. Alt başlığı da açıklayıcı: Yeni Sistem, Yeni Bürokrasi, Sorunlar, Tesbitler, Öneriler. (Liberte y. 03212 230 87 03, info@liberte.com.tr)

(KARAR)

Etiketler:
Share
475 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • İNZAL EDİLMİŞ ADIMIZI, ÜRETİLMİŞ “İSLÂMCI” KAVRAMI İLE DEĞİŞTİRMEK SAPMALARA KAYNAKLIK ETMİŞTİR

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Her din ya da ideoloji, kendini özgün taşıyıcı kavramlarıyla ifade eder, tanımlar ve mesajını insanlara ulaştırır. Temel tanımlayıcı kavramlar, nötr değildirler; zihnine girdikleri, kendilerini benimseyerek kullanan insanları, kendi arka planındaki din, düşünce, felsefe ve ideoloji istikametinde dönüştürürler. Bunlar, o din ya da ideolojinin, taşıyıcı, inşa edici ve dönüştürücü etkiye sahip olan inanç eksenli kavramlarıdır. Bir de taşıyıcı olmayan, yani dinî ve ideolojik boyutu belirleyici olmayan kavramlar vardır ki onları, her din ya da ideol...
  • ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir Kaynak: ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir – SELAHADDİN E. ÇAKIRGİL

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Bu Pazar günü, birkaç noktaya değinelim: 1- Anamuhalefet’in lideri ve sözcülerinin, ‘Bizim askerimizin tırnağının ucundan kesip attığı bir parça bile bütün Suriye’den daha değerlidir.’ şeklindeki sözü çok matah bir şeymiş gibi geçen hafta boyunca sık sık dile getirmeleri sorgulanması ve utanılması gereken bir yaklaşımdır. KK ve adamları, yürekleri elveriyorsa, aynı sözü, Suriye için değil de, o ülkeye yarım asırdır zorla tahakküm ve zulmeden Baas Partisi, Esed Hanedanı ve Beşşâr Esed’in şahsı için söylesinler. Ama, dilleri varmaz ona bir olu...
  • Süleymani’nin öldürülmesine niye sevineyim?

    04 Ocak 2020 YAZARLAR

    İran’ın önemli generallerinden birisi, ABD füzeleri ile öldürüldü. Sevinmemiz gerektiğini söylüyor bazılarımız.. Gerekçeler önümüze koyuyorlar.. “Ortadoğu’da sürekli Şia mezhebinin yayılması için, haksız girişimlerde bulunup, örgütlenmeler yaptı.. Suriye’de binlerce Müslümanın ölümüne sebep oldu.. Yemen’den sorumlu.. Irak’tan sorumlu.. Kadınların ırzına geçilmesinden sorumlu.. Bebeklerin ölümünden sorumlu.. Esad’ın kimyasal silah kullanmasından sorumlu..” Devam ediyor, tutulan liste.. Devam ediyor, gerekçeler.. Ben ise şöyle bakıyor...
  • Tapu idaresi tepkide niye gecikti?

    03 Ocak 2020 YAZARLAR

    Haber yankı uyandırmış, konu nazik, konu netameli, ucu 'çılgın proje' hassasiyetlerine dokunuyor, kamuoyu zaten teyakkuzda, duyarlılık tavana vurmuş, üstüne belediyelerin tapu bilgilerini online sorgulama yetkisinin kaldırıldığı söyleniyor, Kanal İstanbul hattındaki arazileri toplayanların izi sürülemeyecek deniyor, yer yerinden oynuyor... Ne beklersiniz; tepkilerin hedefindeki Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün zaman kaybetmeden, sabah ilk iş duruma açıklık getirmesini. Peki onlar ne yapıyor? Haberi alan alıp satan sattıktan sonra, a...