logo

Kaz hikâyesi


İsmail Kılıçarslan
i.kilicarslan@gmail.com

Sadi anlattı ben yazdım. Öyle oldu billahi…

Gazne’lerden bir Gazne’de, Mahmutlardan bir Mahmut, mevsimlerden kış iken yanında veziriyle birlikte tebdili kıyafet çarşı pazar gezer imiş. Yol buradan gider, şuradan döner, şuncağıza da bir bakalım diye diye çarşının sonuna erişmişler ki çarşının sonu gayetle kötü kokarmış, çünkü oracıkta debbağlar deri tabaklarlarmış.

Sultan Mahmut, kışın ayazında çarşıya ve dünyaya sırtı dönük vaziyette durmadan deri tabaklayan yaşlı bir ustaya varıp selam etmiş. Demiş ki “sana selam olsun ey pirifâni.”

Deri ustası, ne istifini bozmuş, ne arkasına dönmüş. Gelenin kim olduğunu bilmeksizin “sana da selam olsun ey cihan padişahı Sultan Mahmut. Halin hoş mudur?” diyerek mukabele etmiş Mahmut’un selamına.

Mahmut, “altıda ne yaptın?” diye sormuş ustaya. Usta da derin bir iç çekip “altıyı altıya kattım da on iki etmedi sultanım” diye cevap vermiş. Sultan gülümseyerek “ya geceleri uyanmadın mı?” diye bir başka soru sormuş. Usta “uyandım elbet” demiş, “uyandım amma elin oldular.” Sultan bu kez “peki sana bir kaz göndersem yolar mısın koca usta?” diye sormuş. Ustanın cevabı “merak buyurmayın sultanım, hem de viyaklatmadan, ciyaklatmadan yolarım” olmuş.

Bu tuhaf konuşmanın ardından Sultan Mahmut “öyleyse kal sağlıcakla ustam” diyerek yürümeye devam etmiş. Azıcık daha ilerleyince meraklı bir adam olan vezir, sultana “sultanım” demiş, “siz o yaşlı adamla ne konuştunuz, doğrusu hiçbir şey anlamadım. O adam, sırtını bile dönmeden sizi nereden tanıdı? Altıya altı katınca niçin on iki olmasın? Gece uyanmak ne iştir? Kaz nereden çıktı?”

Sultan “konuştuklarımızda anlamayacak bir şey yok vezir. Lakin kabahat bende ki senin gibi bir şeyden anlamayan bir nadanı kendime vezir almışım” diyerek cevap vermiş. Ardından öfkelenip, kestirip atmış: “O adamla ne konuştuğumuzu öğrenmek için iki saatin var. Eğer konuştuklarımızın ne manaya geldiğini bana birer birer anlatamazsan kelleni aldırırım. Şimdi yıkıl karşımdan.”

Güya akıllı ya bizim vezir. Sultanın yanından ayrılır ayrılmaz doğruca deri ustasının yanına varmış. Niyeti, adamcağızın eline üç beş kuruş sıkıştırıp sultanla ne konuştuklarını anlamakmış.

“Söyle bakalım” demiş ustanın yanına varınca, “sen sultanı nereden tanıdın?”

Usta, tabakladığı deriyi bir yana bırakıp bir taşın üzerine çökmüş. Kırçıllaşmış sakallarını karıştırarak “söylerim ama bu bilgi size yüz altına patlar haşmetli vezir” demiş.

Yaşlı adama üç beş kuruş vermeyi planlayan vezir bu işe çok bozulmuş ama işin ucunda kelleden olmak var. Çaresiz, yüz altın verip cevabı öğrenmiş. Usta demiş ki “sadece sultan kısmı kendisinin ölümsüz olduğunu düşünür de başkalarına ‘pirifâni’ diye seslenerek kibre düşer. Sultanın sultan olduğunu oradan anladım. Vezir merakla “ya altı meselesi” demiş. Usta istifini bozmadan “yüz altın daha” demiş. Çaresizlikten bir yüz altın daha toslamış vezir.

Usta anlatmış: “Haşmetli vezir hazretleri. Sultanımız bana ‘altıda ne yaptın’ diye sorarken ‘yazın altı ay çalışıp da kışın yetecek rızkı kazanmadın mı?’ diye sordu. Ben de ona ‘yazın da çalıştım, gördüğün gibi kışın da çalışıyorum ama yine de geçimim dardadır’ dedim.”

Vezir, bu cevaba da memnun olup “peki ya gece uyanma meselesi” diye sormuş. Bu sefer cevabın kaç para edeceğini bildiğinden yüz altını da istenmeden uzatmış. Usta, altınları kuşağına koyup “sultanımız bana ‘geceleri uyanmadın mı?’ diye sual ederek ‘çoluğun çocuğun yok mu, onlar çalışıp sana bakmıyorlar mı?’ dedi. Ben de ona ‘uyandım amma elin oldular’ dedim. Yani sadece kız evlatlarım olduğunu, onların da gelin olup başkalarına gittiğini, benim de geçimimi temin için çalışmaktan başkaca bir yolumun olmadığını anlattım.”

Vezir, “sağ olasın usta” diyerek ayaklanmış kelleyi kurtarmanın verdiği rahatlıkla. Usta, “kaz meselesini merak etmiyor musun sayın vezir?” diye sormuş. Vezir, gülümseyerek mukabele etmiş: “Kaz meselesini artık biliyorum usta. Sultanın sana yolmak için yolladığı kaz benim. Sen de Allah için beni viyaklatmadan ciyatlatmadan bir güzel yoldun. İşinin ehli imişsin. Haydi kal sağlıcakla.”

(YENİ ŞAFAK)

Etiketler:
Share
446 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • İNZAL EDİLMİŞ ADIMIZI, ÜRETİLMİŞ “İSLÂMCI” KAVRAMI İLE DEĞİŞTİRMEK SAPMALARA KAYNAKLIK ETMİŞTİR

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Her din ya da ideoloji, kendini özgün taşıyıcı kavramlarıyla ifade eder, tanımlar ve mesajını insanlara ulaştırır. Temel tanımlayıcı kavramlar, nötr değildirler; zihnine girdikleri, kendilerini benimseyerek kullanan insanları, kendi arka planındaki din, düşünce, felsefe ve ideoloji istikametinde dönüştürürler. Bunlar, o din ya da ideolojinin, taşıyıcı, inşa edici ve dönüştürücü etkiye sahip olan inanç eksenli kavramlarıdır. Bir de taşıyıcı olmayan, yani dinî ve ideolojik boyutu belirleyici olmayan kavramlar vardır ki onları, her din ya da ideol...
  • ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir Kaynak: ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir – SELAHADDİN E. ÇAKIRGİL

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Bu Pazar günü, birkaç noktaya değinelim: 1- Anamuhalefet’in lideri ve sözcülerinin, ‘Bizim askerimizin tırnağının ucundan kesip attığı bir parça bile bütün Suriye’den daha değerlidir.’ şeklindeki sözü çok matah bir şeymiş gibi geçen hafta boyunca sık sık dile getirmeleri sorgulanması ve utanılması gereken bir yaklaşımdır. KK ve adamları, yürekleri elveriyorsa, aynı sözü, Suriye için değil de, o ülkeye yarım asırdır zorla tahakküm ve zulmeden Baas Partisi, Esed Hanedanı ve Beşşâr Esed’in şahsı için söylesinler. Ama, dilleri varmaz ona bir olu...
  • Süleymani’nin öldürülmesine niye sevineyim?

    04 Ocak 2020 YAZARLAR

    İran’ın önemli generallerinden birisi, ABD füzeleri ile öldürüldü. Sevinmemiz gerektiğini söylüyor bazılarımız.. Gerekçeler önümüze koyuyorlar.. “Ortadoğu’da sürekli Şia mezhebinin yayılması için, haksız girişimlerde bulunup, örgütlenmeler yaptı.. Suriye’de binlerce Müslümanın ölümüne sebep oldu.. Yemen’den sorumlu.. Irak’tan sorumlu.. Kadınların ırzına geçilmesinden sorumlu.. Bebeklerin ölümünden sorumlu.. Esad’ın kimyasal silah kullanmasından sorumlu..” Devam ediyor, tutulan liste.. Devam ediyor, gerekçeler.. Ben ise şöyle bakıyor...
  • Tapu idaresi tepkide niye gecikti?

    03 Ocak 2020 YAZARLAR

    Haber yankı uyandırmış, konu nazik, konu netameli, ucu 'çılgın proje' hassasiyetlerine dokunuyor, kamuoyu zaten teyakkuzda, duyarlılık tavana vurmuş, üstüne belediyelerin tapu bilgilerini online sorgulama yetkisinin kaldırıldığı söyleniyor, Kanal İstanbul hattındaki arazileri toplayanların izi sürülemeyecek deniyor, yer yerinden oynuyor... Ne beklersiniz; tepkilerin hedefindeki Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün zaman kaybetmeden, sabah ilk iş duruma açıklık getirmesini. Peki onlar ne yapıyor? Haberi alan alıp satan sattıktan sonra, a...