Hamle için yeni dönem

Rasim Özdenören

riozdenoren@gmail.com

Türkiye Tanzimat’tan bu yana, 180 yıldır birileri tarafından içi boş sloganların ardından sürüklenmeye çalışıldı.

Neydi Tanzimat’ın iddiası: Eşitlik!

Buna sonradan bir de hürriyet sloganı eklendi…

Fransız İhtilali’nin kırıntılarından derlenmiş olan bu sloganların içi bir türlü doldurulamadı. Osmanlı devletinin yıkılmasını sonuçlayan bu kavramlar Cumhuriyet döneminde laiklik, milliyetçilik, halkçılık, devletçilik başlıkları altında çoğaltıldı. Ve düzenin ilkeleri haline getirildi.

Bu kavramlar, sınıflı, ayrılıkçı, köleli bir toplum yapısına sahip olan Avrupa kültürünün ürünüydü. Tepeden inmeci yöntemle bu ülkenin kültürüne aktarılmak istendiğinde, yerli kültür açısından salt ideolojik bir anlam taşımanın ötesine gitmedi. Zaten de gidemezdi: toplumsal temelden yoksundu.

Türkiye bu kavramlarla şeffaf bir ortamda yüzleşme fırsatını yakalayamadı. 1950’li yıllar böyle bir ortama yatkındı. Ancak o fırsat değerlendirilemedi. 1960 hükümet darbesiyle her şey yerle bir edildi.

Hükümet darbelerinin temel güdüsünü geçmişin ülküsü olarak kabul edilen fakat şimdinin ayak bağı olan bu ilkeleri saplantı halinde benimseyenlerin onlarla yüzleşmek, hesaplaşmak isteyenlere karşı hazımsızlıkları oluşturur.

1980’li yıllarda bu kavramlarla yüzleşme, onları irdeleme zemini oluşturulmaya çalışıldı. Ancak Özal’ın ölümünden sonraki 9 yıllık fetret döneminde (1993-2002) bu savaşım tavsadı. 2002’den sonra Ak Parti döneminde yüzleşme yeniden hayata geçirilmeye çalışıldı.

Bir yanda statükocuların, bir yanda yenilikçilerin yer aldığı bir yüzleşme…

Statükocu zihniyet ülkeyi aynı içi boş sloganlarla uğraşmaya davet ediyor.

Yenilikçi ve hamleci zihniyetse, Özal’ın deyişini ödünç alırsak ona çağ atlatma çabasını güdüyor.

Ülke ve onun insanı işbu statükocu zihniyetin elinden çok çekti, zulümlere katlandı, fakat artık bir daha aynı badirenin içine düşmek istemediğini bütün seçimlerde kanıtladı.

Dolayısıyla önümüzdeki dönem işbu yüzleşme için yeni bir safha oluşturacak: ülkenin istikbalinde hamleci teşebbüsün yeni adımlar atması noktasında ona uzunca bir vade tanındı. Ancak daha ilk günlerden çetin bir mücadele sürecinden geçileceğinin işaretleri de verilmeye başlandı. Arızalı sesler her zaman olur ama kervan da yoluna devam eder…

(YENİ ŞAFAK)