logo

Emir Sultan isimli çocukların kuracağı dünya


İsmail Kılıçarslan
i.kilicarslan@gmail.com

Hidayet Peker imzalı bilgi notunu inceliyorum. Son derece ciddi bir meselede hazırlanmış, son derece ciddi bir not. Tam o esnada gülümsememi salıverdiğim o satır çıkıyor karşıma: “Konuk öğrencilerimizin 53 tanesi evlidir ve bunların 35 çocukları vardır. Bu çocuklardan erkek olanlarının isimlerinin çoğu Emir Sultan’dır.”

“Demek Bilal Kemikli hocamın ‘torunlara da bakıyoruz’ dediği çocuklar bunlarmış” diye düşünüyorum.

En iyisi meseleyi baştan almak… Geçtiğimiz hafta içi bir televizyon programı çekmek amacıyla Bursa’da idim. Diyanet TV’ye hazırlanan ve benim sunuculuğunu üstlendiğim programın adı “Gençlerle Dinden Konuşalım.” Programın formatı gereği genç insanlarla hocalarımızı bir araya getirip onlarla dinin önemli başlıklarını konuşuyoruz.

Bursa’da çok kıymetli bir İslam tarihi hocası olan Adem Apak ile programımızı çekerken konuk olarak bulduğumuz 5 gencin 4’ü misafir öğrenci idi. Sonrasında, geçtiğimiz günlerde Uludağ Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı olan Bilal Kemikli hocamla da bir program çektik. Orada da konuk gençlerin 3’ü misafir öğrenciydi.

Program sonrasında ben bu misafir öğrenciler konusunda sordukça Bilal hocam anlattı. Sonra da dedi ki “gel seni BİLEM binasına götüreyim, gözünle gör durumu.”

Öğrendikçe “bunları yazmam lazım” diye geçirdim içimden.

30’u Türkmenistan’dan, 6’sı Makedonya’dan 36 öğrenci ile 1994 yılında başlamış Bursa İlahiyat’ın misafir öğrenci kabulü. Seneler içerisinde hem öğrenci sayıları artmış hem de ülke çeşitliliği. Şu an, fakültenin 4.000 öğrencisinin 940 tanesi misafir öğrenci. Kırgızistan’dan Burkina Faso’ya, Bosna Hersek’ten Doğu Türkistan’a, Kongo’dan Gürcistan’a kadar geniş bir coğrafyadan söz ediyoruz.

Sadece 500 Müslüman’ın yaşadığı Ekvador’un ilahiyat eğitimi alan ilk delikanlısı da burada, Moğolistan’da Şamanizm ile karışık bir İslam yaşayan Hoton Türklerinden öğrenciler de burada.

Bursa İlahiyat’tan şu ana kadar 750 misafir öğrenci mezun olmuş ve tamamına yakını ülkelerinde dini irşada başlamış. Dünyanın dört bir yanında Türkiye’de öğrendikleri sahih İslam anlayışını yaygınlaştırıyorlar.

Mevcut 940 öğrencinin yarısı Yurtdışı Türkler Başkanlığı üzerinden Diyanet Vakfı Bursu ile gelmiş ülkemize. Kalan öğrencilerin tüm masrafları ise Bursalı kahraman insanların omuz verdiği Bursa İlahiyat Vakfı’nın himayesiyle karşılanıyor.

“Bize bir kahramanlık öyküsü anlatsana” dediklerinde anlatabileceğim türden bir hikâye Bursa İlahiyat Vakfı hikâyesi. En nihayet Özbekistan’dan gelip burada ilim tahsil eden bir yüksek lisans öğrencisinin küçük bebeğinin mamasını da gözetmek ancak kahramanlıkla olur çünkü.

Bu öğrencilerin tamamının “kurda kuşa, FETÖ’ye yem edilmeden” Türkiye ve Türk dostu olarak sahih İslam akidesini öğrenmeleri büyük değil, çok büyük proje. Bu öğrencilerin erkek çocuklarına Bursa’nın manevi sahibi Emir Sultan’ın ismini vermeleri ise muazzam bir güzellik… Altında çok büyük emeklerin yattığı bir güzellik.

Gelelim BİLEM meselesine. Binası bitmeye yaklaşmış Bursa İlahiyat Eğitim Merkezi’nde tabiri caizse “ilahiyat mezunu” öğrencilerin aynı zamanda birer “âlim” olarak yetişmesini sağlayacak bir müfredat hayata geçirilecek. Bir bakıma İLEM, İSAM gibi yüz akı kurumlarımızın Bursa’da hayata geçirilecek şekli BİLEM. Ancak tabii Bursa İlahiyat’taki misafir öğrenci ağırlığını hesaba kattığımızda BİLEM’in derhal “uluslararası bir hüviyet” kazanacağını ve burada yetişen âlimlerin dünyanın dört bir yanında ilim ve irşat ile meşgul olacaklarını söylemek mümkün.

Burada çocuklar hem “derin bir dini birikim” elde edecekler hem de “modern sosyal bilimlerin tüm meselelerine vakıf insanlar” haline gelecekler. Hedef bu. Bu hedef gerçekleşirse benim ısrarla söylediğim “güncellenmesi gereken din değildir, âlimlerimizdir” cümlesi tahakkuk etmiş olacak. İnancım bu yöndedir.

Bilal Kemikli hocaya heyecanla “hocam, BİLEM için ne yapabilirim?” diye sorduğumda aldığım cevapla bitireyim. Hoca özetle şu sorumluluğu bıraktı omuzlarımıza: “BİLEM’in binasının bitirilmesi bir mesele, o binada verilecek eğitimin sürdürülebilir olması bir başka mesele. Bursa İlahiyat Vakfı’mız olağanüstü bir gayret ortaya koyuyor ama zaten 500’ü aşkın misafir öğrencinin, bir o kadar Türk talebenin sorumluluğu da vakfın sırtında. Başta Bursa olmak üzere tüm Türkiye’den kahramanlar bekliyoruz. Buraya omuz versinler, destek olsunlar. Bu çok önemli projenin hayata geçmesi için sorumluluk alsınlar.”

Özetle mesele şudur: Çocuklarına Emir Sultan adını veren öğrencilerin kahramanı olmak ister misiniz?

(YENİ ŞAFAK)

Etiketler: » » » »
Share
357 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • İNZAL EDİLMİŞ ADIMIZI, ÜRETİLMİŞ “İSLÂMCI” KAVRAMI İLE DEĞİŞTİRMEK SAPMALARA KAYNAKLIK ETMİŞTİR

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Her din ya da ideoloji, kendini özgün taşıyıcı kavramlarıyla ifade eder, tanımlar ve mesajını insanlara ulaştırır. Temel tanımlayıcı kavramlar, nötr değildirler; zihnine girdikleri, kendilerini benimseyerek kullanan insanları, kendi arka planındaki din, düşünce, felsefe ve ideoloji istikametinde dönüştürürler. Bunlar, o din ya da ideolojinin, taşıyıcı, inşa edici ve dönüştürücü etkiye sahip olan inanç eksenli kavramlarıdır. Bir de taşıyıcı olmayan, yani dinî ve ideolojik boyutu belirleyici olmayan kavramlar vardır ki onları, her din ya da ideol...
  • ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir Kaynak: ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir – SELAHADDİN E. ÇAKIRGİL

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Bu Pazar günü, birkaç noktaya değinelim: 1- Anamuhalefet’in lideri ve sözcülerinin, ‘Bizim askerimizin tırnağının ucundan kesip attığı bir parça bile bütün Suriye’den daha değerlidir.’ şeklindeki sözü çok matah bir şeymiş gibi geçen hafta boyunca sık sık dile getirmeleri sorgulanması ve utanılması gereken bir yaklaşımdır. KK ve adamları, yürekleri elveriyorsa, aynı sözü, Suriye için değil de, o ülkeye yarım asırdır zorla tahakküm ve zulmeden Baas Partisi, Esed Hanedanı ve Beşşâr Esed’in şahsı için söylesinler. Ama, dilleri varmaz ona bir olu...
  • Süleymani’nin öldürülmesine niye sevineyim?

    04 Ocak 2020 YAZARLAR

    İran’ın önemli generallerinden birisi, ABD füzeleri ile öldürüldü. Sevinmemiz gerektiğini söylüyor bazılarımız.. Gerekçeler önümüze koyuyorlar.. “Ortadoğu’da sürekli Şia mezhebinin yayılması için, haksız girişimlerde bulunup, örgütlenmeler yaptı.. Suriye’de binlerce Müslümanın ölümüne sebep oldu.. Yemen’den sorumlu.. Irak’tan sorumlu.. Kadınların ırzına geçilmesinden sorumlu.. Bebeklerin ölümünden sorumlu.. Esad’ın kimyasal silah kullanmasından sorumlu..” Devam ediyor, tutulan liste.. Devam ediyor, gerekçeler.. Ben ise şöyle bakıyor...
  • Tapu idaresi tepkide niye gecikti?

    03 Ocak 2020 YAZARLAR

    Haber yankı uyandırmış, konu nazik, konu netameli, ucu 'çılgın proje' hassasiyetlerine dokunuyor, kamuoyu zaten teyakkuzda, duyarlılık tavana vurmuş, üstüne belediyelerin tapu bilgilerini online sorgulama yetkisinin kaldırıldığı söyleniyor, Kanal İstanbul hattındaki arazileri toplayanların izi sürülemeyecek deniyor, yer yerinden oynuyor... Ne beklersiniz; tepkilerin hedefindeki Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün zaman kaybetmeden, sabah ilk iş duruma açıklık getirmesini. Peki onlar ne yapıyor? Haberi alan alıp satan sattıktan sonra, a...