logo

30 Aralık 2018

Dar kafa ile mankafa


Rasim Özdenören
riozdenoren@gmail.com

Dar kafalı, ayın arka yüzünü görmediğinden onu yok diye düşünür, yok sayar. Bir de mankafalar var. Mankafa yalnızca ayın görmediği arka yüzünü inkâr etmekle kalmaz, kendi görme bozukluğu yüzünden Ay’ı da inkâr etmeye kalkışır. Dar kafalının dar görüşlülüğünü onun görüşünün dar açısıyla ilişkilendirebiliriz. Oysa mankafanın anlayış kıtlığı, idrak bozukluğu veya idrak yoksunluğu ile ilişkilidir. Dar kafalının görüş açısının genişletilmesi ve ona bazı şeylerin anlatılması, teorik olarak mümkündür. Mankafaya herhangi bir şey anlatamazsınız. Siz ekmek tahtası dersiniz, o bayram haftası anlar. Siz buna rağmen ekmek tahtası üzerine konuşmaya devam ederseniz, mankafanın kafası bayram haftasında olduğu için, anlatılanları birbirine bağlayamaz, kafası iyice karışmaya başlar. Mankafa, en basit konuları bile, bu bağlantı ve bağlam bozukluğu yüzünden birdenbire öyle çapraşık hale getirir ki, ona, neyi neresinden başlayıp anlatacağınıza karar vermede zorlanırsınız.

Bir mankafaya, bir konunun kendi bağlamı içinde nasıl düşünülmesi gerektiğini anlatmak için çene yormaya değer mi? Bir İslâm ülkesinde zımmilerin (eman altındaki gayrimüslim) şarap üretmek için üzüm yetiştirmesi, o üzümden şarap imal etmesi, bu şarabı içmesi ve kendi aralarında bu işin ticaretiyle meşgul olması İslâm hükümetinin güvencesi altında bulunur. Bir Müslüman onun şarabına zarar verdiğinde tazmin ettirilir. Müslüman’a: “İyi etmişsin, zaten haram bir işle uğraşıyorlardı, eline sağlık” denmez. Verdiği zarar ödettirilir. Bu durum, Müslüman indinde şarapla uğraşmayı meşru ve mubah göstermez; fakat bir arada yaşanılan insanların haklarına riayet edilmesi (onların bu alandaki uğraşlarının dikkate alınması) gerektiğini gösterir. Buradaki dikkat, haram fiilin zatıyla ilişkili değildir. Buradaki dikkat, bir arada yaşama dolayısıyla ortaya çıkan hukukun getirdiği sınırlara ilişkindir.
Hz. İbrahim’in putları kırması ile Resulullah’a (sav.) “Senin dinin sana, benimki bana” demesini buyuran ayeti kerimenin bağlamı da farklıdır. Her biri kendi bağlamı (context) içinde anlam taşır. Birinin kullanılacağı yerde ötekine müracaat edilirse yanlış olur. Şapla şekeri karıştırmaktan doğan

netice ortaya çıkar. Mankafanın yaptığı da budur:

şapla şekeri karıştırmak…

İneğe tapanı uyarma gereğinin bağlamı ile, ineğe tapan ile bir arada yaşıyorsak onun ineğe tapmadan doğan haklarına riayet etme hususu birbirinden farklıdır. Ve ineğe tapanın bu husustaki hakkının korunması da, İslâm ülkesinde, İslâm hükümetinin üzerine düşen bir görevdir. Durum, onun fetişini benimse bağlamında değildir; tümüyle farklı bir hukukun konusudur.

Tekrar dar kafa ile mankafa konusuna dönersek: bir dar kafa yalnızca bir dar kafadır; mankafa ise, mankafasının içinde aynı zamanda bir dar kafa saklar. Durum ironik görünse de böyledir…

(YENİ ŞAFAK)

Etiketler: » » » » » »
Share
440 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • İNZAL EDİLMİŞ ADIMIZI, ÜRETİLMİŞ “İSLÂMCI” KAVRAMI İLE DEĞİŞTİRMEK SAPMALARA KAYNAKLIK ETMİŞTİR

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Her din ya da ideoloji, kendini özgün taşıyıcı kavramlarıyla ifade eder, tanımlar ve mesajını insanlara ulaştırır. Temel tanımlayıcı kavramlar, nötr değildirler; zihnine girdikleri, kendilerini benimseyerek kullanan insanları, kendi arka planındaki din, düşünce, felsefe ve ideoloji istikametinde dönüştürürler. Bunlar, o din ya da ideolojinin, taşıyıcı, inşa edici ve dönüştürücü etkiye sahip olan inanç eksenli kavramlarıdır. Bir de taşıyıcı olmayan, yani dinî ve ideolojik boyutu belirleyici olmayan kavramlar vardır ki onları, her din ya da ideol...
  • ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir Kaynak: ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir – SELAHADDİN E. ÇAKIRGİL

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Bu Pazar günü, birkaç noktaya değinelim: 1- Anamuhalefet’in lideri ve sözcülerinin, ‘Bizim askerimizin tırnağının ucundan kesip attığı bir parça bile bütün Suriye’den daha değerlidir.’ şeklindeki sözü çok matah bir şeymiş gibi geçen hafta boyunca sık sık dile getirmeleri sorgulanması ve utanılması gereken bir yaklaşımdır. KK ve adamları, yürekleri elveriyorsa, aynı sözü, Suriye için değil de, o ülkeye yarım asırdır zorla tahakküm ve zulmeden Baas Partisi, Esed Hanedanı ve Beşşâr Esed’in şahsı için söylesinler. Ama, dilleri varmaz ona bir olu...
  • Süleymani’nin öldürülmesine niye sevineyim?

    04 Ocak 2020 YAZARLAR

    İran’ın önemli generallerinden birisi, ABD füzeleri ile öldürüldü. Sevinmemiz gerektiğini söylüyor bazılarımız.. Gerekçeler önümüze koyuyorlar.. “Ortadoğu’da sürekli Şia mezhebinin yayılması için, haksız girişimlerde bulunup, örgütlenmeler yaptı.. Suriye’de binlerce Müslümanın ölümüne sebep oldu.. Yemen’den sorumlu.. Irak’tan sorumlu.. Kadınların ırzına geçilmesinden sorumlu.. Bebeklerin ölümünden sorumlu.. Esad’ın kimyasal silah kullanmasından sorumlu..” Devam ediyor, tutulan liste.. Devam ediyor, gerekçeler.. Ben ise şöyle bakıyor...
  • Tapu idaresi tepkide niye gecikti?

    03 Ocak 2020 YAZARLAR

    Haber yankı uyandırmış, konu nazik, konu netameli, ucu 'çılgın proje' hassasiyetlerine dokunuyor, kamuoyu zaten teyakkuzda, duyarlılık tavana vurmuş, üstüne belediyelerin tapu bilgilerini online sorgulama yetkisinin kaldırıldığı söyleniyor, Kanal İstanbul hattındaki arazileri toplayanların izi sürülemeyecek deniyor, yer yerinden oynuyor... Ne beklersiniz; tepkilerin hedefindeki Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün zaman kaybetmeden, sabah ilk iş duruma açıklık getirmesini. Peki onlar ne yapıyor? Haberi alan alıp satan sattıktan sonra, a...