logo

07 Aralık 2018

Bireysel emeklilik


Hayrettin Karaman
h.karaman@gmail.com

İnsanımızda okuma alışkanlığı zaten zayıftı, televizyon, sözde akıllı telefon ve sosyal medya kitap, gazete, dergi vb. okumayı iyice azalttı, bu yüzden kitaplarımızda ve sitemizde mevcut bilgiyi oradan almak yerine telefon veya e-mailden sorarak öğrenmeyi tercih eder hale geldiler. Fazlaca sorulduğu için bireysel emeklilik konusunu bir daha yazayım:

Bir zamanlar ülkemizde bireysel emeklilik ya bir çeşit hayat sigortası şeklinde yapılıyordu veya içinde İslâm’a göre meşru/caiz/helâl olmayan işlem ve gelirlerin de bulunduğu yatırım fonlarına yatırım yapmak suretiyle gerçekleşiyordu.
Şimdi katılım bankaları, içinde haram olan hiçbir işlemin ve gelirin bulunmadığı yatırım fonları aracılığı ile bir çeşit bireysel emeklilik kapısını açmış bulunuyorlar.

Özet olarak sistem şudur:

1. Bireysel Emeklilik Sistemi aslında düzenli gelire sahip olan insanların emeklilik öncesindeki gelir ve hayat standardını daha sonra da devam ettirebilmelerine imkân tanımak adına oluşturulmuş, uzun vadeli yatırım imkânıdır.

2. Sistem özü itibariyle 10 yıl vadeye dayalı tasarruf ve yatırımdır. Müşteri (süre sonunda) dilerse emekli gibi düzenli maaş alabilir, dilerse tek seferde biriken parasını “varsa” kârıyla birlikte tahsil eder. Ancak lehdarın vefat etmesi halinde, lehdar tarafından önceden belirlediği kişiye (yoksa vârislerine) fonda biriken anaparası ve “varsa” kârının ödenmesi (zarar varsa anaparadan mahsup edilir) garanti edilmektedir.

3. Burada fon yönetimi mevzu bahis olup, müşterinin aylık ödeyeceği tasarruflarla kurulmuş fonda (sepette) eskiden Hazine bonosu bulundurma zorunluluğu vardı, sonradan bu kaldırıldı. Mevzuat, fonun tamamı kıymetli maden ile (katılım bankalarının altın hesabı gibi), İMKB’deki hisse senetleri ile (İslâmî endekse uygun ürünlerle) veya bu ürünlerin karmasından oluşabileceği gibi fonun %10’unu geçmeyecek şekilde katılım havuzlarında değerlendirilmesine de imkân tanımaktadır. Hazine bonosu ve repo zorunluluğu ortadan kalktığı için katılım bankalarında bu üründe faiz bulunmamaktadır.

4. Bu üründen yararlanacak banka müşterilerine anapara ve getiri garantisi verilmemekte olup zarar da söz konusu olabilir.

Yukarıda verilen bilgiye göre faizden uzak kalarak yatırım yapmak veya ileride emekli maaşı gibi meşru bir aylık gelire kavuşmak isteyenler, katılım bankalarınca yürütülen bu “helâl kazanç fonlarına” yatırım yapabilirler. Süre sonunda elde edilecek kâr ve anapara yatırımcıya aylık olarak da ödenebileceği için bu yatırım “meşru bir bireysel emeklilik” işini görmektedir.

Katılım bankalarının bu işteki rolü ve kazancı iki şekilde olabilir:

a. Hizmet ücreti alabilirler.

b. Fona yatırım yapmak isteyen müşterilerle mudarebe şirketi ilişkisi kurarlar, işi yürütürler ve kârdan pay alırlar.

Devletin katkısı

Devlet kamu yararını gözeterek ve adaletten ayrılmaksızın insanlarına reel faizsiz kredi (teşvik kredisi) verebilir, bağışlarda bulunabilir. Lüzumsuz veya ikinci derecede önemli olan harcamaları kısmak ve tasarrufu teşvik amacıyla bireysel emekliliği de teşvik ediyor, teşvik için belli bir meblağı hibe ederek prim şeklinde ödüyor. Böylece önemli ölçüde bir sermaye birikecek, bu sermaye meşru yatırımlara, üretimlere yönlendirilecek, istihdam alanları genişleyecek ve ülkenin serveti, halkının refahı artacak (kamu yararı)…

Zekât

Başka mal varlıkları sebebiyle zekât yükümlüsü olan Müslümanlar, ayrıldıkları takdirde alabilecekleri devlet katkısı ile kendi birikmişleri toplamını zekât matrahına dâhil eder zekâtını öderler.

(YENİ ŞAFAK)

Etiketler: » » » » » » » » » » » » » » » » » » » »
Share
526 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • İNZAL EDİLMİŞ ADIMIZI, ÜRETİLMİŞ “İSLÂMCI” KAVRAMI İLE DEĞİŞTİRMEK SAPMALARA KAYNAKLIK ETMİŞTİR

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Her din ya da ideoloji, kendini özgün taşıyıcı kavramlarıyla ifade eder, tanımlar ve mesajını insanlara ulaştırır. Temel tanımlayıcı kavramlar, nötr değildirler; zihnine girdikleri, kendilerini benimseyerek kullanan insanları, kendi arka planındaki din, düşünce, felsefe ve ideoloji istikametinde dönüştürürler. Bunlar, o din ya da ideolojinin, taşıyıcı, inşa edici ve dönüştürücü etkiye sahip olan inanç eksenli kavramlarıdır. Bir de taşıyıcı olmayan, yani dinî ve ideolojik boyutu belirleyici olmayan kavramlar vardır ki onları, her din ya da ideol...
  • ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir Kaynak: ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir – SELAHADDİN E. ÇAKIRGİL

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Bu Pazar günü, birkaç noktaya değinelim: 1- Anamuhalefet’in lideri ve sözcülerinin, ‘Bizim askerimizin tırnağının ucundan kesip attığı bir parça bile bütün Suriye’den daha değerlidir.’ şeklindeki sözü çok matah bir şeymiş gibi geçen hafta boyunca sık sık dile getirmeleri sorgulanması ve utanılması gereken bir yaklaşımdır. KK ve adamları, yürekleri elveriyorsa, aynı sözü, Suriye için değil de, o ülkeye yarım asırdır zorla tahakküm ve zulmeden Baas Partisi, Esed Hanedanı ve Beşşâr Esed’in şahsı için söylesinler. Ama, dilleri varmaz ona bir olu...
  • Süleymani’nin öldürülmesine niye sevineyim?

    04 Ocak 2020 YAZARLAR

    İran’ın önemli generallerinden birisi, ABD füzeleri ile öldürüldü. Sevinmemiz gerektiğini söylüyor bazılarımız.. Gerekçeler önümüze koyuyorlar.. “Ortadoğu’da sürekli Şia mezhebinin yayılması için, haksız girişimlerde bulunup, örgütlenmeler yaptı.. Suriye’de binlerce Müslümanın ölümüne sebep oldu.. Yemen’den sorumlu.. Irak’tan sorumlu.. Kadınların ırzına geçilmesinden sorumlu.. Bebeklerin ölümünden sorumlu.. Esad’ın kimyasal silah kullanmasından sorumlu..” Devam ediyor, tutulan liste.. Devam ediyor, gerekçeler.. Ben ise şöyle bakıyor...
  • Tapu idaresi tepkide niye gecikti?

    03 Ocak 2020 YAZARLAR

    Haber yankı uyandırmış, konu nazik, konu netameli, ucu 'çılgın proje' hassasiyetlerine dokunuyor, kamuoyu zaten teyakkuzda, duyarlılık tavana vurmuş, üstüne belediyelerin tapu bilgilerini online sorgulama yetkisinin kaldırıldığı söyleniyor, Kanal İstanbul hattındaki arazileri toplayanların izi sürülemeyecek deniyor, yer yerinden oynuyor... Ne beklersiniz; tepkilerin hedefindeki Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün zaman kaybetmeden, sabah ilk iş duruma açıklık getirmesini. Peki onlar ne yapıyor? Haberi alan alıp satan sattıktan sonra, a...