logo

Yazar: İsmail Kılıçarslan

İsmail Kılıçarslan
E-Posta: i.kilicarslan@gmail.com
Web Sitesi: http://www.basaksehirnet.com
Biyografi:

Yazarın Tüm Yazıları Aşağıda Listelenmiştir.

  • Gökyüzünü de yasaklasak mı?

    Gökyüzünü de yasaklasak mı?

    11 Haziran 2019 YAZARLAR

    Mektubu okuyunca kanım dondu. Aynen şunlar yazıyordu: “Türkiye’deki mülteciler, bizim ülkemize istilanız başarısızlığa uğrayacaktır. Türk halkı uyanıyor, bize düşman olduğunuzu ve nefret ettiğinizi daha berrak bir şekilde görüyor. Sizler Türkiye’yi yok edecek Yahudilerin araçlarısınız. Bundan dolayı her biriniz meşru birer hedefsiniz. Mülteciler, Türkiye’yi terk edin. Sizleri h...
  • Artık çok geç

    Artık çok geç

    09 Haziran 2019 YAZARLAR

    “İnce mesele abi, çok kaba bir ince mesele” dedi. Zaten kısık gözleri iyiden iyiye iki kuyuya dönüşmüştü. O kuyuları bilirsiniz. İnsan teki bir kerre düşmeyegörsün oralara. Düşünce çıkması zordur. Aslında size bu hikâyeyi olduğu gibi anlatmak istemiyorum. Bildiğiniz hikâye çünkü bu. Biri hep diğerinden daha çok âşık oluyor. Biri hep aklını diğerinden daha çok kullanma istida...
  • Deveyi “vazgeçme direği”ne bağlamak

    Deveyi “vazgeçme direği”ne bağlamak

    08 Haziran 2019 YAZARLAR

    Yekten söyleyeyim. Dindarlara, muhafazakârlara hiçbir nesnenin iyisini yakıştırmayan; çektikleri dizilerde, filmlerde bile dindar-muhafazakâr insana çaycılıktan, bahçıvanlıktan başkasını layık görmeyen o hastalıklı zihniyetle gram işim olmaz. Sonrasında şu da aklınızda bulunsun isterim: İslam, sermayeye düşmandır, servete değil. Her türden “mal”ın tek elde toplanmasına şidde...
  • Bayram ve birkaç diğer not

    Bayram ve birkaç diğer not

    04 Haziran 2019 YAZARLAR

    Bayramınız mübarek olsun. Büyüklerimin ellerinden, küçüklerimin gözlerinden öperim. Biliyorum ki sizler, bayramı “bayram gibi” yaşamanın ne demek olduğunu bilen, güzel insanlarsınız. Ama yine de ben bir iki yere temas edeyim. Müslümanlar için bayram, sevinç günleri olmasının yanı sıra “sosyal tedaviler için zemin” günleridir de aynı zamanda. Bayram “küslerin barışması,...
  • Sosyal medya devleti ya da 90’lar vereyim abime

    Sosyal medya devleti ya da 90’lar vereyim abime

    02 Haziran 2019 YAZARLAR

    “Sosyal medya devleti” tanımı bana değil, Süleyman Ragıp Yazıcılar kardeşime ait. Çok isabetli bulduğum bu tanım, uzun süredir beklettiğim birkaç meselede imdadıma yetişti. Gördüğümden beri aklımın bir ucunda dolaşan, “yahu bunu bir şekilde yazmalı, ama nasıl?” diye düşündüğüm bir sosyal medya gönderisi var. Önder Şeren isimli bir fenomene ait. 1993 yılında İstanbul’da konse...
  • Pardon da siz ne sanmıştınız acaba?

    Pardon da siz ne sanmıştınız acaba?

    01 Haziran 2019 YAZARLAR

    Önce seninle başlayalım. Ben 6 yıldır Yeni Şafak’ta, kurulduğu günden bu yana bütün meselesi Türkiye’nin ana omurgasına destek vermek olan bu şahane gazetede yazıyorum. Yeri geliyor en sert sosyolojik eleştirileri tam mahallemin kalbine doğrultuyorum, yeri geliyor gündelik politikayı en sert şekilde harcıyorum, yeri geliyor Türkiye üzerine düşünüyorum… Okurum beni bili...
  • Peki seküler orta sınıf nasıl delirdi?

    Peki seküler orta sınıf nasıl delirdi?

    28 Mayıs 2019 YAZARLAR

    Aslında ağır ağır, yavaş yavaş, sindire sindire delirdi seküler orta sınıf. Yıllara sari şekilde delirdi. Birinciliği Kemalizm’e vermemiz gerekir hiç duraksamadan. Genç Türkiye Cumhuriyeti, hem Türk modernleşmesini temin etmek hem de rejimi müesses hale getirmek için bir “makbul vatandaş” tanımı yaptı. Bu makbuliyet için “kentli orta sınıf yaratma” fikrini gözüne kestirdi v...
  • Kızamık şekeri yahut iki İsmail’den biri

    Kızamık şekeri yahut iki İsmail’den biri

    26 Mayıs 2019 YAZARLAR

    Eskiden kolay ölünürdü. Zatürreden, tifodan, “iskorpitten”, sıtmadan, veremden… Arabada Bektaşi deyişleri dinleyerek yolculuk ettiğimiz dostumla ben, kolayca ölünen zamanlarda büyümüş son çocuklardık. İstanbul iftarını etmiş, teravihten çıkmış, sahura doğru akıyordu ağır ağır. İki dostun, tam da olması gerektiği gibi, dertleşerek ilerlediği güzel bir İstanbul gecesiydi. O...
  • Muhafazakâr orta sınıf nasıl delirdi?

    Muhafazakâr orta sınıf nasıl delirdi?

    25 Mayıs 2019 YAZARLAR

    Kolay olmadı. Seküler orta sınıfın delirmesinden daha acıklı da olmadı aslında. Öncelikle bir adet muhafazakâr iktidar gerekti. O iktidarın açtığı alanda “yeni bir yaşam kültürü inşa etmek mümkün” cümlesinin dolaşıma girmesi gerekti. Bu cümlenin çeşitli görünür görünmez etkileri oldu. Bu etkiler zamanla büyük bir toplumsallık üretti ve muhafazakâr orta sınıfla seküler orta s...
  • Gelir adaletsizliğinin en yakıcı sorunu: Sağlıklı besine erişim

    Gelir adaletsizliğinin en yakıcı sorunu: Sağlıklı besine erişim

    21 Mayıs 2019 YAZARLAR

    Aslında bugün gelir adaletsizliği başlığını konuşurken şunu konuşmuş oluyoruz büyük oranda: “Hayat standartları adaletsizliği.” “Toplumsal eşitlik” meselesini “vatandaşlık bağı”, “yasalar önünde eşitlik”, “fırsatlar karşısında eşitlik” v.d bakımlardan ele almanın yanı sıra “kaynaklara erişim bakımından eşitlik” meselesi üzerinden de tartışmak gerektiğini düşünüyorum. Bir çeş...
  • Zanaatkâr sınıfı eleştirisi: Elçin Sangu ile Hüsnü Arkan nasıl aynı kişi oldu?

    Zanaatkâr sınıfı eleştirisi: Elçin Sangu ile Hüsnü Arkan nasıl aynı kişi oldu?

    18 Mayıs 2019 YAZARLAR

    Önce, İngilizcenin bize sağladığı imkânla şunun adını doğru düzgün koyalım. Ardından “biz”deki ayrımına da bakarız. “Artist”, doğrudan “sanatçı” demek İngilizcede… “Ürettiğinin sanat değeri taşıdığı kişi… Sanatsal üretim yapan birey” demek kabaca… Bir de “entertainer” var. “Şovmen, eğlendirici” gibi anlamlara geliyor. Daha çok “kamusal alan ünlüsü” oyuncular, pop müzisyenler...
  • Bir sınıf okuması önerisi: Taşrada yerleşik dindar aileler

    Bir sınıf okuması önerisi: Taşrada yerleşik dindar aileler

    14 Mayıs 2019 YAZARLAR

    Aslında onlara bir “sınıf” denilebilir mi, bilmiyorum. İlgilisi “isimlendirmenin doğrusu şudur” derse düzeltmeye hazırım. Ancak derdimi anlatmak için “sınıf” benim açımdan doğru görünüyor. Trabzon’da, Malatya’da, Çankırı’da, Tekirdağ’da, Kayseri’de, Bingöl’de çıkarlar karşınıza. Anadolu’nun her yerinde… Hemen hepsinin geçmişten getirdikleri yük de, bugün içinde bulundukları ...