logo

Şaşkınlık ve savruluş


Rasim Özdenören
riozdenoren@gmail.com

Kimileri bu yanlışı tekrarlamaktan usanmıyor.

Ben de onları düzeltmekten usanmayacağım.

Demiş ki örneğin:

“Cumhuriyetimizin bütün değerlerini yok etmek için uğraşan bu iktidar çok tehlikelidir. 17 yıl boyunca bu ülkeye yaşatılanlar başka bir dönemde yaşanmadı. AKP’nin ve Erdoğan’ın kurduğu tek bir İslami kurum yoktur. Diyanet İşleri Başkanlığı, ilahiyat fakülteleri ve imam hatipler, Atatürk’ün kurduğu kurumlardır. Ama AKP, politikalarıyla bu kurumların içerisini boşalttı. Bana Tayyip Erdoğan’ın kurduğu bir tane İslami kurum söyleyin. Bunlara yine sahip çıkacak olan yegâne parti CHP’dir.” (Abdüllatif Şener, https://www.yenicaggazetesi.co…)

Tek tek ele alalım:

1. AKP’nin ve Erdoğan’ın kurduğu tek bir İslami kurum yoktur.

1. Bu ifadeden sanılır ki bu ülke İslam hükümleriyle yönetiliyor. Bu ülke 1923’ten bu yana seküler bir zihniyetle yönetiliyor. 1923 ve devamı yıllarda “devrim yasası” bağlamında çıkarılan temel yasalar Hristiyan Batı dünyasının yasalarının tercümesinden ve adaptasyonundan ibarettir.

1921 Anayasası’nda yer alan “Devletin dini İslam’dır” hükmü 1924 Anayasası’nda da yer almış, ancak bu hüküm 1928 yılında kaldırılmış, 1937 yılında yapılan Anayasa değişikliği ile de kaldırılan hükmün yerine “laiklik” esası konulmuştur.

Bu değişikliklerin ve iktibas edilen yasaların temel amacı ülkeyi din dışı hükümlerle yönetmekten ibarettir.

2. “Diyanet İşleri Başkanlığı, ilahiyat fakülteleri ve imam hatipler, Atatürk’ün kurduğu kurumlardır.” Demiş.

2. Bu kurum ve okullar, beyan sahibinin zannettiği gibi İslam’a hizmet zımnında açılmamıştır. Diyanet İşleri Başkanlığı dini devletin denetimi altında tutmanın aygıtı olarak kurulmuştur. Halen de o istikamette hizmet vermektedir. Bahsi geçen okullar da aynı amaca matuf olarak kurulmuştur.

Beyan sahibi bunları İslami kurum sanıyor. Kaldı ki “İslami kurum” deyimi açıklamaya muhtaç. Ne demek İslami kurum? Yol, köprü, hastane, okul gibi hizmete tahsisli yatırımlar İslami mi, Hristiyani mi; yoksa Çin mamulü mü, Taocu mu? 200 civarındaki üniversitenin neredeyse hepsinde ilahiyat fakültesi mevcut; yakın zamanlarda 40’ın üzerinde İslami İlimler Fakültesi açıldı. Şimdi bunlara bakarak bu ülke İslam hükümleriyle mi yönetiliyor diyeceğiz?

Bu beyanlardaki yanlış bilinç her tarafından sırıtıyor.

Kişilerin Müslüman olması, İslami bir gayret üzere bulunması ile İslam’ın kurumsal olarak yürürlükte bulunması arasındaki karıştırmalar yaygın bir yanlış bilinç ve kavram kayması halinde devam edip gidiyor…

(YENİ ŞAFAK)

Etiketler:
Share
533 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • İNZAL EDİLMİŞ ADIMIZI, ÜRETİLMİŞ “İSLÂMCI” KAVRAMI İLE DEĞİŞTİRMEK SAPMALARA KAYNAKLIK ETMİŞTİR

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Her din ya da ideoloji, kendini özgün taşıyıcı kavramlarıyla ifade eder, tanımlar ve mesajını insanlara ulaştırır. Temel tanımlayıcı kavramlar, nötr değildirler; zihnine girdikleri, kendilerini benimseyerek kullanan insanları, kendi arka planındaki din, düşünce, felsefe ve ideoloji istikametinde dönüştürürler. Bunlar, o din ya da ideolojinin, taşıyıcı, inşa edici ve dönüştürücü etkiye sahip olan inanç eksenli kavramlarıdır. Bir de taşıyıcı olmayan, yani dinî ve ideolojik boyutu belirleyici olmayan kavramlar vardır ki onları, her din ya da ideol...
  • ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir Kaynak: ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir – SELAHADDİN E. ÇAKIRGİL

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Bu Pazar günü, birkaç noktaya değinelim: 1- Anamuhalefet’in lideri ve sözcülerinin, ‘Bizim askerimizin tırnağının ucundan kesip attığı bir parça bile bütün Suriye’den daha değerlidir.’ şeklindeki sözü çok matah bir şeymiş gibi geçen hafta boyunca sık sık dile getirmeleri sorgulanması ve utanılması gereken bir yaklaşımdır. KK ve adamları, yürekleri elveriyorsa, aynı sözü, Suriye için değil de, o ülkeye yarım asırdır zorla tahakküm ve zulmeden Baas Partisi, Esed Hanedanı ve Beşşâr Esed’in şahsı için söylesinler. Ama, dilleri varmaz ona bir olu...
  • Süleymani’nin öldürülmesine niye sevineyim?

    04 Ocak 2020 YAZARLAR

    İran’ın önemli generallerinden birisi, ABD füzeleri ile öldürüldü. Sevinmemiz gerektiğini söylüyor bazılarımız.. Gerekçeler önümüze koyuyorlar.. “Ortadoğu’da sürekli Şia mezhebinin yayılması için, haksız girişimlerde bulunup, örgütlenmeler yaptı.. Suriye’de binlerce Müslümanın ölümüne sebep oldu.. Yemen’den sorumlu.. Irak’tan sorumlu.. Kadınların ırzına geçilmesinden sorumlu.. Bebeklerin ölümünden sorumlu.. Esad’ın kimyasal silah kullanmasından sorumlu..” Devam ediyor, tutulan liste.. Devam ediyor, gerekçeler.. Ben ise şöyle bakıyor...
  • Tapu idaresi tepkide niye gecikti?

    03 Ocak 2020 YAZARLAR

    Haber yankı uyandırmış, konu nazik, konu netameli, ucu 'çılgın proje' hassasiyetlerine dokunuyor, kamuoyu zaten teyakkuzda, duyarlılık tavana vurmuş, üstüne belediyelerin tapu bilgilerini online sorgulama yetkisinin kaldırıldığı söyleniyor, Kanal İstanbul hattındaki arazileri toplayanların izi sürülemeyecek deniyor, yer yerinden oynuyor... Ne beklersiniz; tepkilerin hedefindeki Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün zaman kaybetmeden, sabah ilk iş duruma açıklık getirmesini. Peki onlar ne yapıyor? Haberi alan alıp satan sattıktan sonra, a...