logo

Sabiti tespit etmek ne işe yarar?


İsmail Kılıçarslan
i.kilicarslan@gmail.com

Kendimizi kandırmayalım. Bugünün insanı için muhtemelen hiçbir işe yaramaz. Çünkü sabitin sabit olduğu bir dünya bugünün insanı için “yaşanabilir bir hazlar bütününü” işaret etmez genellikle.

Sabitin sabit olması bir “kurallar bütününden” daha fazlasıdır. En başta “bir düşünce sistematiği geliştirmek” anlamına gelir ki zor iştir. Çok zor iştir. Çünkü bugün sistematik düşünmeye meyyal yahut en azından teşne hemen hiç kimse yoktur.

Schopenhauer için “sistem kuran son filozof” denir. Buna itibar edersiniz yahut etmezsiniz bilemem, ama bugün itibariyle “bütün dünyayı belirli bir sistematik içerisinde ele alma” kabiliyetimizin olmadığı su götürmez bir gerçektir. Bırakalım tıpçımızı, kimyacımızı; felsefecimiz, sosyoloğumuz bile kendi dar mesleki ilgisinin dışına çıkabilen bir sistematik geliştiremiyor. Böyle olunca ontoloji çalışan felsefeci etikten, saha çalışması yapan sosyolog teoriden anlamaz hale geliyor. Dâhiliyeci kırık-çıkıktan anlamamış, çok mu?

Hadi popüler dille söyleyelim: “İşte bunlar hep sabitsizlikten.”

Örneklendireyim. Diyelim sabitimiz “faiz kötü bir şeydir” cümlesi olsun ve bunun değişmeyeceği de sabit olsun. Bu sabitin insan hayatına getirdiği iki temel sorumluluk vardır. Bunlardan ilki “faizden uzak durma” itiyadı, diğeri de “kötü olan faizle mücadele etme” fikri. Eh, bu da beraberinde bir sistematik geliştirmeyi zorunlu kılar. “Faizsiz bir hayat sistematiği” diyelim bunun adına biz.

Oysa bu sabit “değişken” haline gelirse bir süre sonra faizle mücadeleyi bir kenara bırakıp bireysel anlamda da “alternatif ara yollar” bularak faizin kendisiyle ilgili bir derdimizin kalmamasını ister-istemez temin etmiş oluruz. Sonuç: “Ev alanlara müjde, faiz indirimi yolda” cümlesiyle yaşamaya alışmaktır.

Sabitlerimiz azaldıkça sistematiğimiz de ortadan kaybolur. Epeydir hepimizin ağzına sakız ettiği “söylem üstünlüğümüz kalmadı, moral üstünlüğümüz kalmadı” cümleleri tam bununla ilgilidir. Sabit yoksa söyleminiz de kalmaz ahlakınız da…

Modern dünyanın sabitleri değişkendir. Dün “a” dediğine bugün “b” demeyi hiç sorun etmez. Bunun biraz da devasa bir puta dönüşen “bilimcilikle” ilgisi var elbette. “Dün sabitim ‘a’ idi, bugün sabitim ‘b’dir. Tek sabitim, sabitin sürekli değişebileceğidir” cümlesine bilimcilik ikna etti bizi. Dikkat isterim: Bilimin kendisi değil, bir ideolojik yönelim olan bilimcilikten söz ediyorum.

“Değişmeyen tek şey değişimin kendisidir” sözü, neosu-eskisi her türlü liberal yönelim için ayet hükmündedir ve bu ayetle diledikleri pozisyonu alabilirler. İşte geldik benim açımdan meselenin ek yerine. “Sabitsizlik” aynı zamanda bir pozisyon bilgisi de getirir beraberinde. Bunu futboldaki “saha parselasyonu” gibi düşünebilirsiniz. Futbolda belki işe yarar ama “top kimdeyse ona göre pozisyon almak” insanı önünde sonunda çürütür.

“Karmakarışık laflar ediyorsun” mu diyorsunuz? Demeyin. Aslında son derece politik ve son derece anlaşılır bir yazı yazdığımı düşünüyorum.

Mesela bugün sabitimiz “vatan sevgisi” olsa nasıl bir ülkede yaşayabileceğimizi hayal edin. Sabitimiz “adalet” olsa nasıl bir ülkede yaşayabileceğimizi hayal edin. En basiti şudur: Bugün mesela kendileri için adalet isteyen FETÖ’cüler, 2009-2012 arasında binlerce insana adaletsizlik etmişlerdi çünkü “sabitleri” adalet değil pozisyonlarıydı.

Türkiye’de siyaseti, politikayı, medyayı, akademiyi tam da burasından ele almak gerekiyor.

Bize pozisyonunu değil sabit ilkelerini savunan “adam gibi adamlar” lazım. Kurtuluş orada.

Yanlış anlaşılmasın, bir konudaki görüşünü değiştirebilir insan. Bu onu “fırıldak” yapmaz. Asıl fırıldaklar başlı başına bütün görüşlerini “topun sahibine göre” organize edenlerdir. Ve bu haliyle ülkemiz bir “fırıldaklar cenneti”dir ve bu fırıldakların en büyük numarası önlerine gelene fırıldak demektir. Oysa asıl fırıldaklık sabiti olmayınca dönüp durmaktır. Topaçlar gibi yani.

Ve tabii asıl soru şudur: Kimdir topun sahibi? Cevabımsa şudur: Dünyanın emperyalist efendileri. Bunu tartışmaya cesaretiniz var mı?

(YENİ ŞAFAK)

Etiketler:
Share
233 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • İNZAL EDİLMİŞ ADIMIZI, ÜRETİLMİŞ “İSLÂMCI” KAVRAMI İLE DEĞİŞTİRMEK SAPMALARA KAYNAKLIK ETMİŞTİR

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Her din ya da ideoloji, kendini özgün taşıyıcı kavramlarıyla ifade eder, tanımlar ve mesajını insanlara ulaştırır. Temel tanımlayıcı kavramlar, nötr değildirler; zihnine girdikleri, kendilerini benimseyerek kullanan insanları, kendi arka planındaki din, düşünce, felsefe ve ideoloji istikametinde dönüştürürler. Bunlar, o din ya da ideolojinin, taşıyıcı, inşa edici ve dönüştürücü etkiye sahip olan inanç eksenli kavramlarıdır. Bir de taşıyıcı olmayan, yani dinî ve ideolojik boyutu belirleyici olmayan kavramlar vardır ki onları, her din ya da ideol...
  • ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir Kaynak: ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir – SELAHADDİN E. ÇAKIRGİL

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Bu Pazar günü, birkaç noktaya değinelim: 1- Anamuhalefet’in lideri ve sözcülerinin, ‘Bizim askerimizin tırnağının ucundan kesip attığı bir parça bile bütün Suriye’den daha değerlidir.’ şeklindeki sözü çok matah bir şeymiş gibi geçen hafta boyunca sık sık dile getirmeleri sorgulanması ve utanılması gereken bir yaklaşımdır. KK ve adamları, yürekleri elveriyorsa, aynı sözü, Suriye için değil de, o ülkeye yarım asırdır zorla tahakküm ve zulmeden Baas Partisi, Esed Hanedanı ve Beşşâr Esed’in şahsı için söylesinler. Ama, dilleri varmaz ona bir olu...
  • Süleymani’nin öldürülmesine niye sevineyim?

    04 Ocak 2020 YAZARLAR

    İran’ın önemli generallerinden birisi, ABD füzeleri ile öldürüldü. Sevinmemiz gerektiğini söylüyor bazılarımız.. Gerekçeler önümüze koyuyorlar.. “Ortadoğu’da sürekli Şia mezhebinin yayılması için, haksız girişimlerde bulunup, örgütlenmeler yaptı.. Suriye’de binlerce Müslümanın ölümüne sebep oldu.. Yemen’den sorumlu.. Irak’tan sorumlu.. Kadınların ırzına geçilmesinden sorumlu.. Bebeklerin ölümünden sorumlu.. Esad’ın kimyasal silah kullanmasından sorumlu..” Devam ediyor, tutulan liste.. Devam ediyor, gerekçeler.. Ben ise şöyle bakıyor...
  • Tapu idaresi tepkide niye gecikti?

    03 Ocak 2020 YAZARLAR

    Haber yankı uyandırmış, konu nazik, konu netameli, ucu 'çılgın proje' hassasiyetlerine dokunuyor, kamuoyu zaten teyakkuzda, duyarlılık tavana vurmuş, üstüne belediyelerin tapu bilgilerini online sorgulama yetkisinin kaldırıldığı söyleniyor, Kanal İstanbul hattındaki arazileri toplayanların izi sürülemeyecek deniyor, yer yerinden oynuyor... Ne beklersiniz; tepkilerin hedefindeki Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün zaman kaybetmeden, sabah ilk iş duruma açıklık getirmesini. Peki onlar ne yapıyor? Haberi alan alıp satan sattıktan sonra, a...