Son Dakika


Büyük devlet ne ile büyük olur?
Sınırlarının genişliği ile mi?
Nüfusunun çokluğu ile mi?
Yoksa yöneticilerinin afur tafuru ile mi?
Osmanlı Devleti acaba niçin büyük sayılıyordu?
Veya İngiltere… İngiltere nereden baksan bir adaya hapsolmuş, sınırlarının genişlemesi imkân dışı olan, nüfusu yüzyıllardır neredeyse aynı ölçekte seyreden bir devlet… Ama vaktiyle ona “üzerinden güneş batmayan imparatorluk” deniyordu. Acaba niçin?
Kuşkusuz İngiliz (Britanya) İmparatorluğu da büyüktür. Gelmiş geçmiş en büyükler arasında sayılır…
Osmanlı Devleti (dikkat: imparatorluk değil, Devlet) de en büyükler arasında… Osmanlı Devleti’nin resmi adı “Devlet-i Aliyye”dir. “Osmanlı” sıfatı ona sonradan eklenmiştir. Devlet-i Aliyye, yani Yüce Devlet…
Bu iki büyük devlet arasında esaslı farklar var.
Bunları şöyle özetleyebiliriz:
Osmanlı, ulaştığı yerleri fethediyor. İngilizler işgal ediyor. Fetihle işgal arasındaki fark çarpıcıdır: işgalde temellük amacı ön alırken fetihte sıyanet amacı önde gelir.
İşgalciler girdiği toprağın tüm zenginliklerini sömürürken, fetih asla sömürme amaçlı olarak ifa edilmez.
Bu son amacın sonuçları da farklıdır: işgalciler işgal ettiği toprağın insanına kendi dilini, dinini, kültürünü dayatır. Fetihte ise oranın ahalisi bu konuların tümünde serbest bırakılır. Fethedilen toprağın insanı dininde dilinde kültüründe serbest bırakılır.
Fetih İslami gayretle gerçekleştirildiği için o toprağın insanı İslam Dini ile temas haline getirildikten sonra serbest bırakılır; o, dilerse İslam’ı seçer, dilerse eski dini üzere kalır.
İşgalcinin temel amacı girdiği toprağın zenginliklerini sömürmek olduğu için oranın yer üstü ve yer altı tüm zenginliklerini talan edip kendi ülkesine taşır. Bu işi kolaylaştırmak için sömürgelere merkezden sömürge valileri atanır. Oysa Osmanlı Devleti fethettiği ülkenin yönetim biçimine de yönetici kadrosuna da ilişmez. Şu şartla ki, oranın ahalisi o yöneticiden memnun değilse, tercihan gene o aileden olmak üzere birini orada yönetici olarak bırakır.
İşgalciler girdikleri toprağa vurgun soygun talan maksadıyla girdiklerinden ahaliye zulmetmekten kaçınmaz. Oysa fetihte soyguna talana cevaz verilmez, ancak himayenin bedeli olarak haraç adında vergi tahsil edilir.
Devlet-i Aliyye’nin yüz yıllar boyunca himayesi altında yaşayan toprakların insanı, o topraklar Osmanlı himayesinden çıkarıldıktan sonra tüm kültürel zenginlikleriyle bırakılmıştır. Ancak bu topraklar daha sonra sömürgecilerin eline geçtikten sonra, ortalama 20 yıl içinde dilleri sömürgecinin diline dönüşmüştür. Resmi dil sömürgecinin dili olmuştur.
Bütün bunları şimdi niye zikrediyorum?
Türkiye halen selefinin yolunda yürümenin çabasını güdüyor. Emperyalistler ise tüm güçleriyle buna karşı çıkmaya çalışıyor, dâhildeki bilinçli veya bilinçsiz işbirlikçileri ile… Türkiye iri devlet olmaya değil, yüce devlet olmaya hazırlanıyor, buraya dikkat istiyorum…
Bu bağlamda hesaplaşma ve kavga büyük, çok büyük…
(YENİ ŞAFAK)
Etiketler: Rasim ÖzdenörenYorum yapabilmek için Giriş yapın.
İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI
02 Mart 2020 YAZARLAR
02 Mart 2020 YAZARLAR
04 Ocak 2020 YAZARLAR
03 Ocak 2020 YAZARLAR