logo

25 Temmuz 2019

Sıradanlık ve çılgınlık


Rasim Özdenören
riozdenoren@gmail.com

Kendini feda etme çılgınlığını gösteren insanlar olmayaydı insanlık hâlihazırda durduğu yere gelebilir miydi?

Kurulu düzen, kendine karşı suç işlemeyi önleyecek tedbirler geliştirmek ister. Böylesi ikilem içinde kalan önder veya öncü karakterlerse, kurulu düzeni değiştirme adına suç işlemeye hükümlü bulunur. Suç işlemek neredeyse onların alınyazısıdır…

Önderler, öncüler kural olarak kurulu düzene karşı suç işleyenlerin arasından çıkar… Kurulu düzene karşı onların gözü karalığı olmayaydı, sanırım insanlar değişme olmaksızın sürgit aynı köhne düzenin çarkları arasında öğütülüp durur, un ufak olur giderdi…

Hayır, burada bahsi geçen bireyler, kişisel ihtirasını öne çıkarmış olanlar değil; bilakis kendi kişisel çıkarını ayaklar altına almayı göze alabilenlerdir…

Sıradan insan, kamu yararına suç işlemeyi göze alamaz.

Sıradan insan kendi bireysel hasis çıkarını öne alır. Evladüiyal kaygısı onun icadıdır… “Kör olası evladüiyal olmayaydı” deyişi sıradan insanın tesellisidir…

Önder ve öncü karakterse atılır, sağına soluna bakmadan, benimle beraber bu yola çıkacak başka birileri var mı diye kaygılanmadan atılır, kendini ateşe atar, yanar, yakar… Ama onun yanışından yeni bir neslin tohumu fışkırır…

Onun tavrı, sıradan insana çılgınlık olarak görünür. Sıradan insanın gözünde, çılgın insan aklını başına devşirmiş olaydı, şimdi apartmanların, hanların, hamamların sahibi olurdu… Çünkü sıradan insanın gözünde değer taşıyan şey, handır, apartmandır; onların kirasını devşirerek gününü gün etmeye çalışmak akıllı olmak demektir… Bu işler akıllı adamın harcıdır! Çılgın insansa, çıkar gözetmeden ateşin üstüne atılan biridir…

Şuna benzer tümceleri hep işitmedik mi: “Onun eline geçen para benim elime geçseydi, şimdi dünyanın en zengini ben olmuştum; fakat o… O, eline geçen paranın kıymetini bilemedi…”

Oysa sıradan insanın tasarruf diye düşündüğü şey, çılgın karakter için tam da harcanması gereken yerin odağında durur.

Sıradan adam, çılgın adamın yaptığını görünce, bizim çılgınlıkla işimiz yok, biz düşünen adam istiyoruz kabilinden bir söylem geliştirmeye kalkışır. Çünkü olayı kavrayamaz. Eserle müessiri birbirine karıştırır.

Hatırlanmalıdır ki, peygamberler de içine doğdukları kurulu düzene karşı suç işlemişler ve suçlu muamelesi görmüşlerdir… Meczup, mecnun, deli gibi sıfatlarla anılmışlardır… Ancak tarih, kimin mecnun, kimin önder olduğunu göstermekte asla yanılmamıştır.

Kısa vadede sıradan insan haklıymış gibi görünse de uzun vadenin galibi daima çılgın olandır…

(YENİ ŞAFAK)

Etiketler:
Share
345 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • İNZAL EDİLMİŞ ADIMIZI, ÜRETİLMİŞ “İSLÂMCI” KAVRAMI İLE DEĞİŞTİRMEK SAPMALARA KAYNAKLIK ETMİŞTİR

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Her din ya da ideoloji, kendini özgün taşıyıcı kavramlarıyla ifade eder, tanımlar ve mesajını insanlara ulaştırır. Temel tanımlayıcı kavramlar, nötr değildirler; zihnine girdikleri, kendilerini benimseyerek kullanan insanları, kendi arka planındaki din, düşünce, felsefe ve ideoloji istikametinde dönüştürürler. Bunlar, o din ya da ideolojinin, taşıyıcı, inşa edici ve dönüştürücü etkiye sahip olan inanç eksenli kavramlarıdır. Bir de taşıyıcı olmayan, yani dinî ve ideolojik boyutu belirleyici olmayan kavramlar vardır ki onları, her din ya da ideol...
  • ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir Kaynak: ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir – SELAHADDİN E. ÇAKIRGİL

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Bu Pazar günü, birkaç noktaya değinelim: 1- Anamuhalefet’in lideri ve sözcülerinin, ‘Bizim askerimizin tırnağının ucundan kesip attığı bir parça bile bütün Suriye’den daha değerlidir.’ şeklindeki sözü çok matah bir şeymiş gibi geçen hafta boyunca sık sık dile getirmeleri sorgulanması ve utanılması gereken bir yaklaşımdır. KK ve adamları, yürekleri elveriyorsa, aynı sözü, Suriye için değil de, o ülkeye yarım asırdır zorla tahakküm ve zulmeden Baas Partisi, Esed Hanedanı ve Beşşâr Esed’in şahsı için söylesinler. Ama, dilleri varmaz ona bir olu...
  • Süleymani’nin öldürülmesine niye sevineyim?

    04 Ocak 2020 YAZARLAR

    İran’ın önemli generallerinden birisi, ABD füzeleri ile öldürüldü. Sevinmemiz gerektiğini söylüyor bazılarımız.. Gerekçeler önümüze koyuyorlar.. “Ortadoğu’da sürekli Şia mezhebinin yayılması için, haksız girişimlerde bulunup, örgütlenmeler yaptı.. Suriye’de binlerce Müslümanın ölümüne sebep oldu.. Yemen’den sorumlu.. Irak’tan sorumlu.. Kadınların ırzına geçilmesinden sorumlu.. Bebeklerin ölümünden sorumlu.. Esad’ın kimyasal silah kullanmasından sorumlu..” Devam ediyor, tutulan liste.. Devam ediyor, gerekçeler.. Ben ise şöyle bakıyor...
  • Tapu idaresi tepkide niye gecikti?

    03 Ocak 2020 YAZARLAR

    Haber yankı uyandırmış, konu nazik, konu netameli, ucu 'çılgın proje' hassasiyetlerine dokunuyor, kamuoyu zaten teyakkuzda, duyarlılık tavana vurmuş, üstüne belediyelerin tapu bilgilerini online sorgulama yetkisinin kaldırıldığı söyleniyor, Kanal İstanbul hattındaki arazileri toplayanların izi sürülemeyecek deniyor, yer yerinden oynuyor... Ne beklersiniz; tepkilerin hedefindeki Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün zaman kaybetmeden, sabah ilk iş duruma açıklık getirmesini. Peki onlar ne yapıyor? Haberi alan alıp satan sattıktan sonra, a...