logo

11 Nisan 2019

Çağdaş Gazzâlî’den halimiz ve çaremiz (2)


Hayrettin Karaman
h.karaman@gmail.com

(Muhammed Gazzâlî’nin görüş ve yaklaşımlarını özetliyorduk) Gazzâlî dinî konularda akılla nakil arasındaki dengenin sağlanmasına ve aklın nakil için bir esas teşkil etmesine önem vermektedir. Onun, İslâm’ın “takvâ sahibi bir kalp ve zeki bir akıl”dan ibaret olduğunu söylemesi İslâm davetçilerinin benimsediği bir yöntemdir. Gazzâlî aklın taklitçilikten korunması, ictihad ve tecdîdin önünün açılması gerektiğine inanmaktadır.

Tevhidin evrensel bir varlık kanunu ve hayat düzeni olduğunu belirterek insanın toplumdaki etkinliğinin Allah’tan başka varlıklara kul olmaktan arındırılmasına bağlı olduğunu söyler. Kur’ân-ı Kerîm’deki kıssalar sadece toplumun eğitimi ve tezkiyesi için vârit olmuştur. Gayb ve ölümden sonra dirilme haberleri toplumun ahlâkını güçlendirir. Muhammed el-Gazzâlî, camileri ibadet mahalli olması yanında İslâm kültür üniversitesi olarak da nitelendirmiştir.

Gazzâlî’nin vefatı üzerine hakkındaki güzel tanıklıklardan yalnız birini; ilim ve dâva adamı Karadâvî’ye ait olanı okuyalım:

“Bir yıldız daha söndü. Bir dağ yıkıldı. Güneşimiz söndü. Şeyh Gazzâlî 9 Mart 1996’da vefat etti. İslam ümmeti büyük bir kayıp yaşadı, şeyhini, imamını kaybetti. Şeyh Gazzâlî savaşın tam ortasındaydı ve asla silahını bırakmamıştı. Dalgalara, sağdan ve soldan İslam gemisini hedef alan sert rüzgârlara, fırtınalara karşı hep mücadele etmişti. Saygıdeğer şeyhimiz, sizi anlatmaya sözcükler yetersiz kalıyor. Gözlerimizde yaş, kalbimizde derin bir hüznün acısıyla “Allah’tan geldik ve yine ona dönücüleriz” demekten başka bir söz kalmıyor.”

Şimdi onun “derdimiz ve çaremiz” başlığını koyduğum on maddelik sözlerine geldik:

1. Önemsizlerin yönettiği, gerçek önderlerin ise önemsiz sayıldığı bir ümmete yazıklar olsun!

2. Erdeme zorlamak zorlanan insanı erdemli kılmaz; nitekim imana zorlamak da insanı mümin kılmaz; erdemin dayanağı hürriyettir.

3. Halkı eğlence konusu olan Arap kurumları ve korkuyu, vehmi, gevşekliği huy edinmiş Arap toplumları yok olmadan önce İsrail yok olmaz.

4. Bir toplum, bir spor karşılaşmasını kaybetmesi sebebiyle heyecanlanırken medeniyet, sanayi ve topluma ait kayıpları karşısında kılının kıpırdamaz oluşuna akıl erdiremedim.

5. Aldatıcı dindarlık bir ümmet için açık dinsizlikten daha zararlıdır.

6. İmparatorlar ve Firavunlar tanrılaştılar; çünkü şuursuz olarak onlara hizmet eden (tapınan) kalabalıklar buldular.

7. Düzeni bozuk bir toplumda sosyal adalet saraylarını dikmek ahlakı çökmüş bir toplumda edeb ve ahlak kolonlarını dikmek gibidir.

8. Halk, yöneticiler yüzünden bozulur, yöneticilerin bozulması alimlerin bozulmasındandır, eğer kötü alimler ve kötü hakimler olmasaydı, onlardan çekinecekleri için idareciler de bozulamazdı.

9. Eğer yanlış ve kötü bir durumu ve kurumu değiştirmek istiyorsan teşebbüse geçmeden önce onun yerine koyacağın durumu ve kurumu hazırlaman gerekir.

10. Diriliş ve uyanış hareketlerinin tarihine baktığımızda siyasi ve sosyal hareketten önce akıl ve zihniyet dirilişinin gerçekleştiğini görürüz.

(YENİ ŞAFAK)

Etiketler:
Share
261 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • İNZAL EDİLMİŞ ADIMIZI, ÜRETİLMİŞ “İSLÂMCI” KAVRAMI İLE DEĞİŞTİRMEK SAPMALARA KAYNAKLIK ETMİŞTİR

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Her din ya da ideoloji, kendini özgün taşıyıcı kavramlarıyla ifade eder, tanımlar ve mesajını insanlara ulaştırır. Temel tanımlayıcı kavramlar, nötr değildirler; zihnine girdikleri, kendilerini benimseyerek kullanan insanları, kendi arka planındaki din, düşünce, felsefe ve ideoloji istikametinde dönüştürürler. Bunlar, o din ya da ideolojinin, taşıyıcı, inşa edici ve dönüştürücü etkiye sahip olan inanç eksenli kavramlarıdır. Bir de taşıyıcı olmayan, yani dinî ve ideolojik boyutu belirleyici olmayan kavramlar vardır ki onları, her din ya da ideol...
  • ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir Kaynak: ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir – SELAHADDİN E. ÇAKIRGİL

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Bu Pazar günü, birkaç noktaya değinelim: 1- Anamuhalefet’in lideri ve sözcülerinin, ‘Bizim askerimizin tırnağının ucundan kesip attığı bir parça bile bütün Suriye’den daha değerlidir.’ şeklindeki sözü çok matah bir şeymiş gibi geçen hafta boyunca sık sık dile getirmeleri sorgulanması ve utanılması gereken bir yaklaşımdır. KK ve adamları, yürekleri elveriyorsa, aynı sözü, Suriye için değil de, o ülkeye yarım asırdır zorla tahakküm ve zulmeden Baas Partisi, Esed Hanedanı ve Beşşâr Esed’in şahsı için söylesinler. Ama, dilleri varmaz ona bir olu...
  • Süleymani’nin öldürülmesine niye sevineyim?

    04 Ocak 2020 YAZARLAR

    İran’ın önemli generallerinden birisi, ABD füzeleri ile öldürüldü. Sevinmemiz gerektiğini söylüyor bazılarımız.. Gerekçeler önümüze koyuyorlar.. “Ortadoğu’da sürekli Şia mezhebinin yayılması için, haksız girişimlerde bulunup, örgütlenmeler yaptı.. Suriye’de binlerce Müslümanın ölümüne sebep oldu.. Yemen’den sorumlu.. Irak’tan sorumlu.. Kadınların ırzına geçilmesinden sorumlu.. Bebeklerin ölümünden sorumlu.. Esad’ın kimyasal silah kullanmasından sorumlu..” Devam ediyor, tutulan liste.. Devam ediyor, gerekçeler.. Ben ise şöyle bakıyor...
  • Tapu idaresi tepkide niye gecikti?

    03 Ocak 2020 YAZARLAR

    Haber yankı uyandırmış, konu nazik, konu netameli, ucu 'çılgın proje' hassasiyetlerine dokunuyor, kamuoyu zaten teyakkuzda, duyarlılık tavana vurmuş, üstüne belediyelerin tapu bilgilerini online sorgulama yetkisinin kaldırıldığı söyleniyor, Kanal İstanbul hattındaki arazileri toplayanların izi sürülemeyecek deniyor, yer yerinden oynuyor... Ne beklersiniz; tepkilerin hedefindeki Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün zaman kaybetmeden, sabah ilk iş duruma açıklık getirmesini. Peki onlar ne yapıyor? Haberi alan alıp satan sattıktan sonra, a...