logo

GDO’lu ürün, İslâm ve Barnaba İncili


Hayrettin Karaman
h.karaman@gmail.com

Bu üç konuda ilgililerin tatmin edici açıklamalar yapmalarında zaruret var. Yıllardır ileri sürülen tespitler ve iddialar kafa karıştırıyor, haklı haksız ithamlara, şüphelere, kötü zanlara sebep oluyor.

GDO’lu (genetiği değiştirilmiş organizma) ürünlerin zararlı olduğu ve bu ürünlerin ülkemizde marketlerde satıldığı yaygın olarak söylenmekte ve yazılmaktadır: “Genetik mühendisliği yöntemleriyle bir bitki DNA’sına gen yerleştirme rastgele olmaktadır ve bilim adamları genin nereye gittiği hakkında bir bilgiye sahip değildir. Bu da diğer genlerin çalışmasını engelleyebilmekte ve besinlerde daha önce hiç bulunmayan proteinlerin üretilmesine ve toksin ve alerji üreten yeni bir bitkinin dolayısıyla da sağlığa zararlı tüketeceğimiz yeni bir besinin oluşmasına neden olmaktadır”.

Bir de zirai ilaçlar meselesi var. Batı’da yasaklanan bazı ilaçların ülkemizde kullanıldığı bunun da birçok zararının bulunduğu konuşulmaktadır.

Tarım konusunda bir başka korkunç iddia da yerli tohumların ABD’ye depolamaları için verildiği, yabancı tohumların alındığı, bu tohumlarda da birçok zararın bulunduğu söylenmektedir.

Bu konularda Tarım Bakanlığı’ndan açıklama bekleriz.

“Din İslâmdır” cümlesinin kaldırılması:

Yine iddiaya göre AB’nin talebi üzerine Cuma hutbelerinde okunan “İnneddîne indellahi’l-İslâm: Allah’a göre din İslam’dan ibarettir” mealindeki âyet uzun süre kaldırılmış, sonra dindar çevrenin baskısı ile tekrar okunmaya başlamış. İhtimal vermediğim bu konuyu da ilgili bakan veya şahıs açıklamalıdır.

Barnaba İncili:

Değerli araştırmacı ilim adamı Müfid Yüksel Bey’in açıklamasına göre 1983 kışında, Şırnak’ın Uludere kazasına bağlı “Kela Memo” mevkiinde köylüler bir mağara, âdeta bir yeraltı şehri bulurlar. Açtıkları bir lahitin içinde bir mumya, yanında ise büyük boy bir kitapla karşılaşırlar. Ayrıca o odada daha küçük boyda bir kitap daha bulurlar. Uzmanı tarafından okunan bir sayfada şu ifade yer almaktadır:

“Ben Kıbrıslı Barnabious. Bu, benim, gökler/semavi yılla 48. yılda yazdığım 4. İncil nüshasıdır. Bu, Vahyi Sâdık olan Allah’ın kulu Meryem oğlu İsa’ya vahyidir.”

Barnabas, İbrani (Levili sülalesinden) ve Kıbrıslı olup, Hz. İsa (a.s.) zamanında ona iman edenlerdendir. Barnabas İncili’nin giriş kısmında Pavlos eleştirilir. Birçok kimsenin, Hz. İsa’nın ‘Allah’ın oğlu’ olduğu zannına kapılarak yanıldığını, aldatıldığını ifade eder. Pavlos’un da bu konuda aldananlardan olduğu belirtilir.

Barnabas İncili nüshası da, Hz. İsa’nın sözleri ve yaşam öyküsünü içeren bir mecmuadır. Ancak, Canonical İncillerden farklı olarak, Hz. İsa’nın Rabb/Rabbın oğlu olma inancını açık biçimde reddeder. Ayrıca, Hz. İsa’nın (a.s.) 30 yaşında iken, Zeytindağı’nda, Hz. Cebrail’den İncil’i aldığı kaydedilmektedir. Yine, Hz. İsa’nın (a.s.) “kendisinden sonra Ahmed’in geleceğini” söylediği ifadesi de yer almaktadır.

1984 Eylülünde İstanbul’a getirilmesi için bir meblağ karşılığı köylülerle anlaşılır. Burada, bu İncil nüshasının İstanbul’da Hamza Hocagil tarafından tercüme edilip, orijinalinin tıpkıbasımı ile birlikte yayınlanması ve nüshanın da Topkapı Sarayı Mukaddes Emanetler Bölümüne koyulması hedeflenmişti. Ne var ki, Ekim 1984’te bir ihbar sonucu Sıkıyönetim idaresince ele geçirilmesi bu projeyi akim bırakır. Birkaç yıl Diyarbakır Sıkıyönetim Mahkemesinin kasalarında muhafaza edilen Barnabas İncili nüshası bilâhare Ankara’ya gönderilir. Burada, Etimesgut Dil-İstihbarat Okulu’nda iken 13 varaklık bir fotokopisi de alınır. Daha sonra ise Genelkurmay Karargâhına nakledilir.

Müfid Bey’in ilgili yazısından kısaltarak aktardığım bu bilgi şöyle sona eriyor: Bu İncil nüshaları 2009 yılı şubatına kadar Genelkurmay Karargâhında muhafaza edilmekteydi. Sonrasını ise bilmiyoruz.

Dinler tarihi ve İslâm’ın sahihliği konularında çok önemli olan bu İncil şimdi nerededir, orijinali tercümesiyle beraber niçin yayınlanmaz?

Bu konuyu da yine devletin ilgili birimleri açıklamalıdırlar.

(YENİ ŞAFAK)

Etiketler: » » » » » » » » » » » » » » »
Share
458 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • İNZAL EDİLMİŞ ADIMIZI, ÜRETİLMİŞ “İSLÂMCI” KAVRAMI İLE DEĞİŞTİRMEK SAPMALARA KAYNAKLIK ETMİŞTİR

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Her din ya da ideoloji, kendini özgün taşıyıcı kavramlarıyla ifade eder, tanımlar ve mesajını insanlara ulaştırır. Temel tanımlayıcı kavramlar, nötr değildirler; zihnine girdikleri, kendilerini benimseyerek kullanan insanları, kendi arka planındaki din, düşünce, felsefe ve ideoloji istikametinde dönüştürürler. Bunlar, o din ya da ideolojinin, taşıyıcı, inşa edici ve dönüştürücü etkiye sahip olan inanç eksenli kavramlarıdır. Bir de taşıyıcı olmayan, yani dinî ve ideolojik boyutu belirleyici olmayan kavramlar vardır ki onları, her din ya da ideol...
  • ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir Kaynak: ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir – SELAHADDİN E. ÇAKIRGİL

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Bu Pazar günü, birkaç noktaya değinelim: 1- Anamuhalefet’in lideri ve sözcülerinin, ‘Bizim askerimizin tırnağının ucundan kesip attığı bir parça bile bütün Suriye’den daha değerlidir.’ şeklindeki sözü çok matah bir şeymiş gibi geçen hafta boyunca sık sık dile getirmeleri sorgulanması ve utanılması gereken bir yaklaşımdır. KK ve adamları, yürekleri elveriyorsa, aynı sözü, Suriye için değil de, o ülkeye yarım asırdır zorla tahakküm ve zulmeden Baas Partisi, Esed Hanedanı ve Beşşâr Esed’in şahsı için söylesinler. Ama, dilleri varmaz ona bir olu...
  • Süleymani’nin öldürülmesine niye sevineyim?

    04 Ocak 2020 YAZARLAR

    İran’ın önemli generallerinden birisi, ABD füzeleri ile öldürüldü. Sevinmemiz gerektiğini söylüyor bazılarımız.. Gerekçeler önümüze koyuyorlar.. “Ortadoğu’da sürekli Şia mezhebinin yayılması için, haksız girişimlerde bulunup, örgütlenmeler yaptı.. Suriye’de binlerce Müslümanın ölümüne sebep oldu.. Yemen’den sorumlu.. Irak’tan sorumlu.. Kadınların ırzına geçilmesinden sorumlu.. Bebeklerin ölümünden sorumlu.. Esad’ın kimyasal silah kullanmasından sorumlu..” Devam ediyor, tutulan liste.. Devam ediyor, gerekçeler.. Ben ise şöyle bakıyor...
  • Tapu idaresi tepkide niye gecikti?

    03 Ocak 2020 YAZARLAR

    Haber yankı uyandırmış, konu nazik, konu netameli, ucu 'çılgın proje' hassasiyetlerine dokunuyor, kamuoyu zaten teyakkuzda, duyarlılık tavana vurmuş, üstüne belediyelerin tapu bilgilerini online sorgulama yetkisinin kaldırıldığı söyleniyor, Kanal İstanbul hattındaki arazileri toplayanların izi sürülemeyecek deniyor, yer yerinden oynuyor... Ne beklersiniz; tepkilerin hedefindeki Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün zaman kaybetmeden, sabah ilk iş duruma açıklık getirmesini. Peki onlar ne yapıyor? Haberi alan alıp satan sattıktan sonra, a...