logo

21 Mayıs 2019

Ziya Selçuk yeni eğitim modelini anlattı


Taha Akyol
t.akyol@gmail.com

Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’un bu göreve gelmesi hemen her kesimde memnuniyetle karşılandı. Zira ideolojik ve siyasi değil, eğitimci kimliğiyle tanınmış saygın bir akademisyendir. Fakat son açıklanan “Orta Öğretim Tasarımı”nda matematiğin seçimlik ders olarak görülmesi tepki çekti.

Sayın Bakan’la görüştüm, “Hayır matematik bütün sınıflarda ve 12’nci sınıfta da zorunlu derstir, ancak 12’nci sınıfta bütün dersler için öğretimin niteliği farklı” diye cevap verdi.

Yeni modelde benim en çok önemsediğim, “Bilgi Kuramı” (teorisi) derslerinin konulmasıdır. Duygu ve düşüncelerini “bilgi” zannetmenin yaygın olduğu toplumumuzda bu ders elbette önemli. Sayın Bakana “Bilgi Kuramı”nı da sordum.

‘EZBER’DEN ‘ÖĞRENME’YE

Bakan Selçuk şöyle diyor:

“Evvela yeni tasarımın özüne bakmak lazım. Bilgi ezberletmek yerine, bilgi ile hayat arasında bağlantılar geliştirerek bilginin özümsenmesini ve hayatta kullanılmasını amaçlıyoruz.”

Halen 16-17 derste öğrencilere bilgiler ezberletiliyor bu bilgilerin hayatla bağlantısı zayıf.

Ziya Selçuk devam ediyor:

“Üniversite hocaları çok defa öğrencileri üniversite öğrenimine hazırlıksız buluyor. Öğrenci hayata atıldığında da zihnindeki teorik bilgileri hayata uygulamada zorlanıyor. Biz bu iki sorunu çözmeyi amaçlıyoruz: Üniversite sınavına değil, üniversite seviyesinde öğrenime hazırlamak ve hayata hazırlamak…”

Ben buna ‘ezber’den ‘öğrenme’ye geçiş diyorum.

MATEMATİK DERSLERİ

Bu çerçevede matematik derslerinin yeri nedir?

“Evvela matematik derslerinin seçimlik hale geleceği izlenimi doğru değil. Fen ve edebiyat branşlarına göre 9, 10 ve 11’inci sınıflarda matematik standart zorunlu ders olarak devam edecek. 12’nci sınıfa gelindiğinde ise, matematik gündemden çıkmayacak. Aksine, 12’nci sınıfta ister matematik ister diğer dersler olsun, öğrencinin edinmiş olduğu bilgiler artık disiplinlerarası düzeyde nasıl uygulanır bu öğrenilecek. 12’nci sınıfta bir temadan, bir konudan yola çıkarak, matematik dahil, bilgileri disiplinlerarası düzeyde uygulamayı öğrenecek…”

Ne gibi, tema veya konular?

“Mesela 12’nci sınıfta göç, küreselleşme, akıllı şehirler, yapay zeka gibi konulardaki gelişmeler yahut ekonomik konular işlenecek; bunlara disiplinlerarası gözle bakılacak; matematik, sosyoloji, diğer bilgilerle tabii.”

İstatistik, finansal matematik bilgileri gerekecek.

Bakan Selçuk, bizde “bilgilerin parça parça öğretildiğini”, 12’nci sınıfta bilgiler arası sistem bütünlüğünün öğrenileceğini vurguladı.

Basitçe söylersek, “türev alma” ezberletilmeyecek, nasıl ve neye yaradığı gösterilerek öğretilecek.

DÜNYADA NASIL?

Sayın Ziya Selçuk, Çin’de liselerde okutulan “Yapay Zeka Ders Kitabı”nı getirtmiş, “tamamen disiplinlerarası bir bakışla yazılmış” diyor.

Yeni bir çağ açmakta olan yapay zeka çalışmaları ve bu tür çalışmalarda “bilgi”nin rolü hakkında çocuklarda bir bilinç yaratmak için…

Avustralya, Uzak Doğu ülkeleri, Finlandiya eğitimde en başarılı ülkeler. Sayın Selçuk hepsinde “ana dil”in bütün kademelerde büyük özenle okutulduğunu, diğer derslerin sayıca az ve disiplinlerarası öğretildiğini anlattı.

Dili çok iyi bilmeden bilgi, hele de bilim olmuyor tabii.

İşte PISA sınavlarında hem fen ve matematikte hem de Türkçe’de başarısız kalıyoruz.

Bakan Selçuk öğretmen eğitiminin öncelikli olduğunu vurguladı, Eğitim Fakültelerinden başlayarak yeni tasarımın geliştirileceğini, bunun da “tabii zaman alacağını” söyledi.

Elbette zaman alır, sihirli çözüm yok.

Bakan şunu da söyledi:

“Din kültürü ve ahlak dersleri her kademede zorunlu çünkü anayasada böyle.”

BİLGİ KURAMI

Sayın Selçuk’un sözleri şöyle:

“Bilgi Kuramı; nasıl düşündüğümüzden ziyade nasıl bildiğimizi, bilgilerimizin doğruluğunu sorgulamamızı, fikirlerimizin kanıtını göstermemizi sağlayacak yöntemleri bize öğretir.

Geleneksel öğretimde asıl olan ‘ne biliyoruz?’ sorusudur. Bilgi kuramında ise ‘nasıl biliyoruz?’ sorusu esastır. Böylece kuramla kanıt, muhakemeyle hakikat arasındaki ilişkileri öğrencilerin sorgulaması sağlanır.”

Prof. Selçuk’un bu sözleri bütün zihniyet sorunlarımızı ve gelişmiş ülke olmanın zihinsel anahtarını anlatıyor.

Önümüzdeki günlerde bu “bilgi kuramı” meselesini defalarca yazacağım.

Sayın Selçuk’un projesi amaç ve prensipleriyle doğrudur. Elbette uzmanlık düzeyindeki tartışmalarla ve uygulamadaki tecrübelerle düzeltmeler yapılacaktır.

Uzun vadeli bu gerçek eğitim reformuna siyasetler müdahale etmemeli, tamamen bilimsel bilgilerle ve partiler üstü bir düzeyde yürüyebilmelidir. Türkiye’nin asıl beka meselesi eğitimdir çünkü.

(KARAR)

Etiketler:
Share
479 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • İNZAL EDİLMİŞ ADIMIZI, ÜRETİLMİŞ “İSLÂMCI” KAVRAMI İLE DEĞİŞTİRMEK SAPMALARA KAYNAKLIK ETMİŞTİR

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Her din ya da ideoloji, kendini özgün taşıyıcı kavramlarıyla ifade eder, tanımlar ve mesajını insanlara ulaştırır. Temel tanımlayıcı kavramlar, nötr değildirler; zihnine girdikleri, kendilerini benimseyerek kullanan insanları, kendi arka planındaki din, düşünce, felsefe ve ideoloji istikametinde dönüştürürler. Bunlar, o din ya da ideolojinin, taşıyıcı, inşa edici ve dönüştürücü etkiye sahip olan inanç eksenli kavramlarıdır. Bir de taşıyıcı olmayan, yani dinî ve ideolojik boyutu belirleyici olmayan kavramlar vardır ki onları, her din ya da ideol...
  • ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir Kaynak: ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir – SELAHADDİN E. ÇAKIRGİL

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Bu Pazar günü, birkaç noktaya değinelim: 1- Anamuhalefet’in lideri ve sözcülerinin, ‘Bizim askerimizin tırnağının ucundan kesip attığı bir parça bile bütün Suriye’den daha değerlidir.’ şeklindeki sözü çok matah bir şeymiş gibi geçen hafta boyunca sık sık dile getirmeleri sorgulanması ve utanılması gereken bir yaklaşımdır. KK ve adamları, yürekleri elveriyorsa, aynı sözü, Suriye için değil de, o ülkeye yarım asırdır zorla tahakküm ve zulmeden Baas Partisi, Esed Hanedanı ve Beşşâr Esed’in şahsı için söylesinler. Ama, dilleri varmaz ona bir olu...
  • Süleymani’nin öldürülmesine niye sevineyim?

    04 Ocak 2020 YAZARLAR

    İran’ın önemli generallerinden birisi, ABD füzeleri ile öldürüldü. Sevinmemiz gerektiğini söylüyor bazılarımız.. Gerekçeler önümüze koyuyorlar.. “Ortadoğu’da sürekli Şia mezhebinin yayılması için, haksız girişimlerde bulunup, örgütlenmeler yaptı.. Suriye’de binlerce Müslümanın ölümüne sebep oldu.. Yemen’den sorumlu.. Irak’tan sorumlu.. Kadınların ırzına geçilmesinden sorumlu.. Bebeklerin ölümünden sorumlu.. Esad’ın kimyasal silah kullanmasından sorumlu..” Devam ediyor, tutulan liste.. Devam ediyor, gerekçeler.. Ben ise şöyle bakıyor...
  • Tapu idaresi tepkide niye gecikti?

    03 Ocak 2020 YAZARLAR

    Haber yankı uyandırmış, konu nazik, konu netameli, ucu 'çılgın proje' hassasiyetlerine dokunuyor, kamuoyu zaten teyakkuzda, duyarlılık tavana vurmuş, üstüne belediyelerin tapu bilgilerini online sorgulama yetkisinin kaldırıldığı söyleniyor, Kanal İstanbul hattındaki arazileri toplayanların izi sürülemeyecek deniyor, yer yerinden oynuyor... Ne beklersiniz; tepkilerin hedefindeki Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün zaman kaybetmeden, sabah ilk iş duruma açıklık getirmesini. Peki onlar ne yapıyor? Haberi alan alıp satan sattıktan sonra, a...