logo

Yeni parti kuracaklar, söyleyin bu da mı Tayyip beyin suçu?


Ali İhsan Karahasanoğlu
a.karahasanoglu@gmail.com

Beraber yürünülen insanlar, “Olmuyor.. Olmuyor” diyorlar ya..

17 yılın 15 yılında bakanlık yapmış isimler, “Aidiyet hissim kalmadı” diyorlar ya..

Bir üniversitede, binlerce profesörden birisi iken, önce Dışişleri Bakanlığı koltuğuna, sonra da Başbakanlık koltuğuna oturtulan isimler, “Bugün susma vakti değildir, yeni bir siyaset anlayışına ihtiyaç var” diyor ya..

Hepsine bir çağrım var..

Yüzlerce sorunumuz arasında..

Sürekli ötelenen..

“Sonra hallederiz” denilen..

“Bir ara bakarız” gözü ile geciktirilen..

“Ama şimdi Darwin’cilerin hepsini üzerimize saldırtırız” diye korkulan..

“Solcular mümkün değil, bu işe ‘Peki’ demezler.. Bu konuya biraz daha çalışmamız, kamuoyu desteği almamız lazım..” denilen..

Ders kitaplarındaki ateist bakış açısına bir neşter vuralım..

Bir haftadır, haberlerimiz sürüyor..

Bugün de, “Biyoloji ve kimya ders kitaplarında da zehir saçıyorlar” diye aktarılıyor.

Yarım asırlık eğitimci kimliği ile, yazarımız Ali Erkan Kavaklı araştırıp aktardı..

Muhammet Uzun haberleştirdi..

Kendi oğlumun, imam hatip ortaokul ders kitabında gördüğümde, şaşkınlık yaşamıştım..

“Omurgalı hayvanlar” başlığı altında..

“Balıklar” başlığı vardı..

“Kurbağalar” başlığı vardı.

“Sürüngenler” başlığı vardı..

“Kuşlar” başlığı vardı..

“Memeliler” başlığı vardı..

Ama eşref-i mahlukat olan “insan” yoktu..

“İnsan nerde” diye soracak olursanız..

“Memeli hayvanlar”ın içinde bir alt başlık imiş..

Bu rezaleti 17 yıldır değiştiremeyen bir AK Parti karşımızda..

Biz yazıyoruz..

Haber yapıyoruz..

Milli Eğitim Bakanlığı’ndan yetkililerle görüşüyoruz..

Zaman zaman, konuşmalarında Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın iğnelemelerine şahit oluyoruz..

Ama ders kitaplarındaki pozitivist bakış açısını değiştiremiyoruz.

Ateist bakış açısına neşter vuramıyoruz..

Milli Eğitim Bakanlığı’na, dindar insanları oturtuyoruz..

Bürokratları alnı secdeli insanlardan seçebiliyoruz..

Talim Terbiye’ye..

Ders kitaplarını inceleyen komisyonlara..

Allah inancını içselleştirmiş bilim adamlarımızın atamasını yaptırabiliyoruz…

Ama ders kitaplarındaki o ateistliği sonlandıramıyoruz..

“İnsan”ı, hayvan olarak gösteren tasnifi değiştiremiyoruz..

Sonra içimizdeki insan kisveli bazıları, hamile kadının bulunduğu araca saldırıp, arabanın üzerine çıkıp tepindiği zaman..

“Bu ne hayvanlık” diyoruz..

Afedersiniz beyler..

O insanlara, daha arabanın üzerine çıkıp tepinmeden, ilkokulda onlara “Hayvansınız” diyenler sizsiniz..

Ders kitaplarında insanı hayvan olarak tanımlayanlar bizleriz..

Ne bekliyoruz, bu insanlardan?

İşte tam bu noktada, çağrım, “Gidişat iyi değil” diyenlere..

“Aidiyet hissim kalmadı” diyenlere..

“Artık susmayacağım” diyenlere..

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın, ders kitaplarındaki bu insanı hayvanlaştıran bakış açısından rahatsız olmadığını söyleyebiliyorsanız..

Ben de size katılayım..

Ama sizler de kabul edersiniz ki..

Ders kitaplarındaki ateistlik propagandasından, Darwinist felsefenin bilim diye yutturulmasından, yaratılış düşüncesine ters teorilerin tek bilimsel gerçeklik gibi öğretilmesinden en büyük rahatsızlığı, Tayyip Erdoğan duyuyor, rahatsız oluyor..

Ama değişmesini gerçekleştiremiyor..

Haydi, yeni arayış içinde olan abilerimiz, kardeşlerimiz..

Bir el versinler..

Bir omuz versinler..

AK Parti iktidarında bile, sürdürülen şu soytarılığa bir son verelim..

Evrenin kendiliğinden oluştuğu saçmalığını bize dayatanlara, “Haydi ordan” diyelim..

Gençlerimizin kafa karışıklıklarını önleyelim..

Küçücük çocuklarımızın bile, sorgulama anlamında takdir ettiğim, “Bizi Allah yarattı ise.. Peki Allah’ı kim yarattı” sorusunu okullarımızda cevaplamadığımızın vebalini içimizde hissedelim..

Bunu soran çocuklarımızın yaşı 7’dir, 8’dir, 9’dur..

“Sorguladıkları için” de, onları alınlarından öperim..

“Allah, yaratılmadığı için zaten Allah’tır. Yaratılmış olsa idi, zaten o da; başı olan, sonu olan, bizim gibi bir varlık olurdu” cevabımızı onlara veririz..

Ama ders kitaplarını yazan koca koca adamlara, kadınlara..

“Evren tesadüfen yaratılmıştır..” diyenlere cevap vermek için..

Bu materyalist felsefenin çocuklarımıza dayatılmasını engellemek için niye adım atmıyoruz?

“Evren tesadüfen yaratılmış ise, bu tesadüf niye bir defalık olmuştur? Niye başka tesadüfler olmamaktadır? Bir tesadüf ile, bu kadar ince bir planlama nasıl oluşmuştur, tabiattaki denge nasıl oluşabilmiştir” sorgulamalarını, ders kitaplarını yazan ateist kafalılara soramıyoruz..

Ama “İmam hatiplerin sayısı da çok fazla oldu.. Bu kadarı da biraz fazla” diyoruz..

Veya..

“İmam hatipteki öğrencilerin kafaları boş.. İmam hatip sayısına değil, niteliğine bakmamız lazım” eleştirilerini yapıyoruz.

“AK Parti iktidarı, maneviyatta ne yapmış ki?” diyebiliyoruz..

Haydi hodri meydan..

Sizler, taşın altına elinizi koyun..

Medya olarak biz sizlere destek verelim..

Bölerek değil, destek vererek..

Ümmeti parçalayarak değil, solcuların dayatmalarına karşı dik durarak..

Birbirimize çelme takarak değil, birbirimize omuz vererek, şu ateist yapılanmayı kıralım..

Ahmet Davutoğlu’nun da, bu çorbada suyu olsun..

Ali Babacan’ın da, bu çorbada tuzu olsun..

El birliği ile, çocuklarımızı materyalizmden kurtaralım..

Ekonomi mi?

Teknoloji mi?

Huzur mu?

Refah mı?

Şu “hayvandan geldik” propagandasından kurtulalım..

Hayvanlaşmaktan kurtulalım..

Diğerleri çocuk oyuncağı sorunlar..

Çözeceğimiz sorunun yanında, devede kulak sorunlar!

(YENİ AKİT)

Etiketler:
Share
254 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • İNZAL EDİLMİŞ ADIMIZI, ÜRETİLMİŞ “İSLÂMCI” KAVRAMI İLE DEĞİŞTİRMEK SAPMALARA KAYNAKLIK ETMİŞTİR

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Her din ya da ideoloji, kendini özgün taşıyıcı kavramlarıyla ifade eder, tanımlar ve mesajını insanlara ulaştırır. Temel tanımlayıcı kavramlar, nötr değildirler; zihnine girdikleri, kendilerini benimseyerek kullanan insanları, kendi arka planındaki din, düşünce, felsefe ve ideoloji istikametinde dönüştürürler. Bunlar, o din ya da ideolojinin, taşıyıcı, inşa edici ve dönüştürücü etkiye sahip olan inanç eksenli kavramlarıdır. Bir de taşıyıcı olmayan, yani dinî ve ideolojik boyutu belirleyici olmayan kavramlar vardır ki onları, her din ya da ideol...
  • ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir Kaynak: ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir – SELAHADDİN E. ÇAKIRGİL

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Bu Pazar günü, birkaç noktaya değinelim: 1- Anamuhalefet’in lideri ve sözcülerinin, ‘Bizim askerimizin tırnağının ucundan kesip attığı bir parça bile bütün Suriye’den daha değerlidir.’ şeklindeki sözü çok matah bir şeymiş gibi geçen hafta boyunca sık sık dile getirmeleri sorgulanması ve utanılması gereken bir yaklaşımdır. KK ve adamları, yürekleri elveriyorsa, aynı sözü, Suriye için değil de, o ülkeye yarım asırdır zorla tahakküm ve zulmeden Baas Partisi, Esed Hanedanı ve Beşşâr Esed’in şahsı için söylesinler. Ama, dilleri varmaz ona bir olu...
  • Süleymani’nin öldürülmesine niye sevineyim?

    04 Ocak 2020 YAZARLAR

    İran’ın önemli generallerinden birisi, ABD füzeleri ile öldürüldü. Sevinmemiz gerektiğini söylüyor bazılarımız.. Gerekçeler önümüze koyuyorlar.. “Ortadoğu’da sürekli Şia mezhebinin yayılması için, haksız girişimlerde bulunup, örgütlenmeler yaptı.. Suriye’de binlerce Müslümanın ölümüne sebep oldu.. Yemen’den sorumlu.. Irak’tan sorumlu.. Kadınların ırzına geçilmesinden sorumlu.. Bebeklerin ölümünden sorumlu.. Esad’ın kimyasal silah kullanmasından sorumlu..” Devam ediyor, tutulan liste.. Devam ediyor, gerekçeler.. Ben ise şöyle bakıyor...
  • Tapu idaresi tepkide niye gecikti?

    03 Ocak 2020 YAZARLAR

    Haber yankı uyandırmış, konu nazik, konu netameli, ucu 'çılgın proje' hassasiyetlerine dokunuyor, kamuoyu zaten teyakkuzda, duyarlılık tavana vurmuş, üstüne belediyelerin tapu bilgilerini online sorgulama yetkisinin kaldırıldığı söyleniyor, Kanal İstanbul hattındaki arazileri toplayanların izi sürülemeyecek deniyor, yer yerinden oynuyor... Ne beklersiniz; tepkilerin hedefindeki Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün zaman kaybetmeden, sabah ilk iş duruma açıklık getirmesini. Peki onlar ne yapıyor? Haberi alan alıp satan sattıktan sonra, a...