logo

01 Mart 2019

Yargının bile gerisine düştükten sonra


Akif Beki
a.beki@gmail.com

Cumhur İttifakı adaylarının yerel kampanyalarıyla liderlerinin genel söylemleri arasındaki ayrışmaya takılıyor herkes.

Nihat Zeybekçi’nin gözüyle İzmir’e beka sorunu uğramazken HDP legal bir parti ve seçmeninin sempatisini kaybetmemek önemli.

Binali Yıldırım İstanbul’da beka endişesi yaşamıyor, her vatandaşa ‘tercihin saygın ve başımın üstünde’ duygusu verip her partinin oylarına talip olabiliyor.

Doğudaki adaylar mesela, HDP seçim bürosuna centilmenlik ziyaretinde beis görmüyor, bir oy bir oydur hesabıyla HDP seçmeninin antipatisini kazanmamaya oynayabiliyorlar.

Yeni Meclis Başkanı Şentop, teşekkür turu atarken ayrımcılık yapmıyor, HDP Grubu’yla da sıcak tokalaşma fotoğrafı çektirebiliyor.

Ama milliyetçi oyları tutma kaygısının öne çıktığı Ankara’ya, Kayseri’ye, Konya’ya gelince durum başka ya… Özhaseki’nin kampanyasında HDP meşru bir aktör sayılmıyor, eksik olsun denip oyları istenmiyor ya…

Deniyor ki; e daha kendi aralarında mutabık değillerken beka sorunu ve HDP’ye oy vermenin gayrimeşruluğuna millet nasıl ikna olacak?

Deniyor ki; adaylar kendilerini liderlerin söylemleriyle bağlı hissetmeyip ayrı telden çalarken Cumhur İttifakı şu ilde, bu ilçede kazanmazsa sistemin çökeceği, rejim bunalımı çıkacağı, kaos ve kargaşaya sürükleneceğimiz, dış güçlerin sevineceği, düşmanlarımızın bayram edeceği tezleri nasıl taban tutsun, vatandaşın kafası karışmaz mı?

Üstüne, Hans’la George’u kıskançlıktan çatlatacak kadar büyük ve güçlü Türkiye olup şaha kalkarken, ekonomimiz uçuşa geçerken aynı zamanda ölüm kalım savaşı verdiğimiz, yarına çıkıp çıkmayacağımızın belli olmadığı, ne olacağımızın seçim sonuçlarına bağlı durduğu, bir kader oylamasına gittiğimiz söylemindeki zorlama ve çelişkileri de koyun…

İktidarı sandıkta değiştirmeye talip olmayı bırakın, bir ilçe belediye başkanını seçimle değiştirmeye talip olmak bile bekamıza kastetme ihanetiyle bir tutulursa… Bunun demokratik siyaseti imkansızlaştıracağının, seçimi ve sandığı toptan anlamsızlaştıracağının ıskalanması da cabası.

Madem ülkenin kaderiyle Cumhur İttifakı adaylarının kaderi birleşti, kurtuluşumuz bu adayların kazanmasına bağlı, yoksa batarız biteriz, muhalefet devletimizin ve milletimizin bekasına karşı geliyor… Öyleyse diğer partiler niye var, ne demeye yarışa sokuluyorlar, neden kapılarına kilit vurulmuyor da isteyen onları seçebilirmiş, serbest ve meşru hakmış gibi ihanet suçuna fırsat tanınıyor soruları kafa bulandırmaz mı?

Parti kapatma davaları en çok, yargının ve kanunların toplumun gerisine düşmesi nedeniyle eleştirilirdi hep.

Fakat artık siyasetin, yargının da gerisine düşme tehlikesi baş gösteriyor.

Vatan Partisi, HDP’nin kapatılması için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvurmuştu.

Önceki gün Başsavcı Mehmet Akarca, basın toplantısında ne dese beğenirsiniz?

Başvuruyu incelediklerini ama görevlerinin demokratik alanı mümkün mertebe vesayetçi anlayıştan uzak tutmak olduğunu söylemesin mi! Herkesin yasalar içinde siyasi faaliyetlerini sürdürmesinden yana olduklarını hatırlatmasın mı!

Kapatmak için can atmıyor, yasaklama fırsatı kollamıyor, siyasetin alanını ve demokratik katılım kanallarını genişletmeyi yargı bile savunuyorken öteki tezatların lafı mı olur!

Tamam, bir ağızdan konuşmuyorlar, fikir ve söylem birliği yok aralarında, nabza göre şerbet veriyor, yerine göre ne lazımsa onun propagandasını yapıyorlar, bu bir tutarsızlık…

Fakat asıl, siyaseti yargının bile gerisine düşüren bu tutarsızlığı tartışmamız gerekmiyor mu?

(KARAR)

Etiketler:
Share
302 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • İNZAL EDİLMİŞ ADIMIZI, ÜRETİLMİŞ “İSLÂMCI” KAVRAMI İLE DEĞİŞTİRMEK SAPMALARA KAYNAKLIK ETMİŞTİR

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Her din ya da ideoloji, kendini özgün taşıyıcı kavramlarıyla ifade eder, tanımlar ve mesajını insanlara ulaştırır. Temel tanımlayıcı kavramlar, nötr değildirler; zihnine girdikleri, kendilerini benimseyerek kullanan insanları, kendi arka planındaki din, düşünce, felsefe ve ideoloji istikametinde dönüştürürler. Bunlar, o din ya da ideolojinin, taşıyıcı, inşa edici ve dönüştürücü etkiye sahip olan inanç eksenli kavramlarıdır. Bir de taşıyıcı olmayan, yani dinî ve ideolojik boyutu belirleyici olmayan kavramlar vardır ki onları, her din ya da ideol...
  • ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir Kaynak: ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir – SELAHADDİN E. ÇAKIRGİL

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Bu Pazar günü, birkaç noktaya değinelim: 1- Anamuhalefet’in lideri ve sözcülerinin, ‘Bizim askerimizin tırnağının ucundan kesip attığı bir parça bile bütün Suriye’den daha değerlidir.’ şeklindeki sözü çok matah bir şeymiş gibi geçen hafta boyunca sık sık dile getirmeleri sorgulanması ve utanılması gereken bir yaklaşımdır. KK ve adamları, yürekleri elveriyorsa, aynı sözü, Suriye için değil de, o ülkeye yarım asırdır zorla tahakküm ve zulmeden Baas Partisi, Esed Hanedanı ve Beşşâr Esed’in şahsı için söylesinler. Ama, dilleri varmaz ona bir olu...
  • Süleymani’nin öldürülmesine niye sevineyim?

    04 Ocak 2020 YAZARLAR

    İran’ın önemli generallerinden birisi, ABD füzeleri ile öldürüldü. Sevinmemiz gerektiğini söylüyor bazılarımız.. Gerekçeler önümüze koyuyorlar.. “Ortadoğu’da sürekli Şia mezhebinin yayılması için, haksız girişimlerde bulunup, örgütlenmeler yaptı.. Suriye’de binlerce Müslümanın ölümüne sebep oldu.. Yemen’den sorumlu.. Irak’tan sorumlu.. Kadınların ırzına geçilmesinden sorumlu.. Bebeklerin ölümünden sorumlu.. Esad’ın kimyasal silah kullanmasından sorumlu..” Devam ediyor, tutulan liste.. Devam ediyor, gerekçeler.. Ben ise şöyle bakıyor...
  • Tapu idaresi tepkide niye gecikti?

    03 Ocak 2020 YAZARLAR

    Haber yankı uyandırmış, konu nazik, konu netameli, ucu 'çılgın proje' hassasiyetlerine dokunuyor, kamuoyu zaten teyakkuzda, duyarlılık tavana vurmuş, üstüne belediyelerin tapu bilgilerini online sorgulama yetkisinin kaldırıldığı söyleniyor, Kanal İstanbul hattındaki arazileri toplayanların izi sürülemeyecek deniyor, yer yerinden oynuyor... Ne beklersiniz; tepkilerin hedefindeki Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün zaman kaybetmeden, sabah ilk iş duruma açıklık getirmesini. Peki onlar ne yapıyor? Haberi alan alıp satan sattıktan sonra, a...