logo

29 Mayıs 2019

Verilmemiş zekatlar vergi barışıyla mı çözülecek?


Ahmet Taşgetiren
a.tasgetiren@gmail.com

İnsan…

Daha dün yoktu dünyada… Canını Allah verdi…

Daha dün bomboştu eli, elini Allah verdi, elinde tuttuğu her şeyi Allah verdi…

Ve Allah, şimdi insandan, bağlar, dağlar, ovalar, denizler bağışladığı insandan bir salkım üzüm istiyor, bir yudum su, bir tebessüm…

ZEKAT: Allah verdi, Allah istiyor…

Bunun idrakinde mi insanoğlu?

Yanı başındaki muhtacı görebiliyor mu?

İstese ona da verirdi her şeyi veren, belki sadece ona verirdi.

Ama bir sınavı var her insanın… elinde olanın, olmayanın… Her davranışın değerinin mizana vurulacağı bir başka dünyada her şey tek tek gündeme gelecek…

“Sadakaları Allah alır” şeklindeki ilahi kelam, bize, bu işin zenginle fakir arasında cereyan etmediğini göstermiyor mu?

Eline imkan verilene sorulan soru şu:

-Acaba elinde bulundurduğu şeyin mahiyetini biliyor mu? Onun bir emanet olduğunun farkında mı? Vereni biliyor mu? Verenin çağrısına hazır mı? Çağrıya ne ölçüde uyuyor? Elindekinden verirken, kimi görüyor karşısında, ayırdığı kısmın Yaratan’ın “el”ine verilecek güzellikte olup olmadığı kaygısını taşıyor mu? Ya Rezzak’ı gücendirirsem… Böyle bir kaygı yakıyor mu içini?

Zahiren imkansızın çözmesi gereken soru da şu olmalı:

-Bu dünya bir imtihan dünyası… Herkes elinde avucunda bulunanın hesabını verecek… Azın az hesabı olacak, çoğun çok… Acaba elimde az bulunması mı hayırlı olacaktı benim için, çok bulunması mı? En iyisi Rezzak’ın hükmüne razı olmak ve var olanın imtihanını tam vermek değil mi?

Böyle nice sorular…

“Zekat” üzerine bir kere daha düşünmek gerekiyor, diyorum.

Hesabı verilemeyecek ömür, hesabı verilemeyecek sıhhat, hesabı verilemeyecek mal – mülk çok zor bir hadise olmalı değil mi?

Dünyada hesabı doğru yapılmayan şeylerin ahirette hesabının bizi güldürmesi mümkün olmayacak… Ahiretin hesabı dünyada iken tanzim edilecek…

“Müslümanın hayati sorumlulukları”na dair uyarılar, kimseyi yadırgatmamalı… Müslüman olarak en önemli gündemimiz ne olabilir ki!

Şöyle bir geçmiş yıllara bakalım… Kılamadığımız namazlar gözümüzde büyümüyor mu, malımızın içinden çekip çıkaramadığınız zekatlar ne olacak? Yoksa elimizde yıllarca zekat arınması yaşamamış mal – mülk mü var?

Acaba içimizden “Bize, verilmemiş zekatların hesabı sorulmaz” diye mi geçiriyoruz?

Acaba “elbet orada da vergi barışı yapacak bir iktidar bulunur” umudu mu yeşeriyor?

Nasıl yeşeriyor bu umut?

Zihni koordinatlarımızı bir kere daha gözden geçirmemiz gerekiyor.

(KARAR)

Etiketler:
Share
371 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • İNZAL EDİLMİŞ ADIMIZI, ÜRETİLMİŞ “İSLÂMCI” KAVRAMI İLE DEĞİŞTİRMEK SAPMALARA KAYNAKLIK ETMİŞTİR

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Her din ya da ideoloji, kendini özgün taşıyıcı kavramlarıyla ifade eder, tanımlar ve mesajını insanlara ulaştırır. Temel tanımlayıcı kavramlar, nötr değildirler; zihnine girdikleri, kendilerini benimseyerek kullanan insanları, kendi arka planındaki din, düşünce, felsefe ve ideoloji istikametinde dönüştürürler. Bunlar, o din ya da ideolojinin, taşıyıcı, inşa edici ve dönüştürücü etkiye sahip olan inanç eksenli kavramlarıdır. Bir de taşıyıcı olmayan, yani dinî ve ideolojik boyutu belirleyici olmayan kavramlar vardır ki onları, her din ya da ideol...
  • ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir Kaynak: ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir – SELAHADDİN E. ÇAKIRGİL

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Bu Pazar günü, birkaç noktaya değinelim: 1- Anamuhalefet’in lideri ve sözcülerinin, ‘Bizim askerimizin tırnağının ucundan kesip attığı bir parça bile bütün Suriye’den daha değerlidir.’ şeklindeki sözü çok matah bir şeymiş gibi geçen hafta boyunca sık sık dile getirmeleri sorgulanması ve utanılması gereken bir yaklaşımdır. KK ve adamları, yürekleri elveriyorsa, aynı sözü, Suriye için değil de, o ülkeye yarım asırdır zorla tahakküm ve zulmeden Baas Partisi, Esed Hanedanı ve Beşşâr Esed’in şahsı için söylesinler. Ama, dilleri varmaz ona bir olu...
  • Süleymani’nin öldürülmesine niye sevineyim?

    04 Ocak 2020 YAZARLAR

    İran’ın önemli generallerinden birisi, ABD füzeleri ile öldürüldü. Sevinmemiz gerektiğini söylüyor bazılarımız.. Gerekçeler önümüze koyuyorlar.. “Ortadoğu’da sürekli Şia mezhebinin yayılması için, haksız girişimlerde bulunup, örgütlenmeler yaptı.. Suriye’de binlerce Müslümanın ölümüne sebep oldu.. Yemen’den sorumlu.. Irak’tan sorumlu.. Kadınların ırzına geçilmesinden sorumlu.. Bebeklerin ölümünden sorumlu.. Esad’ın kimyasal silah kullanmasından sorumlu..” Devam ediyor, tutulan liste.. Devam ediyor, gerekçeler.. Ben ise şöyle bakıyor...
  • Tapu idaresi tepkide niye gecikti?

    03 Ocak 2020 YAZARLAR

    Haber yankı uyandırmış, konu nazik, konu netameli, ucu 'çılgın proje' hassasiyetlerine dokunuyor, kamuoyu zaten teyakkuzda, duyarlılık tavana vurmuş, üstüne belediyelerin tapu bilgilerini online sorgulama yetkisinin kaldırıldığı söyleniyor, Kanal İstanbul hattındaki arazileri toplayanların izi sürülemeyecek deniyor, yer yerinden oynuyor... Ne beklersiniz; tepkilerin hedefindeki Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün zaman kaybetmeden, sabah ilk iş duruma açıklık getirmesini. Peki onlar ne yapıyor? Haberi alan alıp satan sattıktan sonra, a...