logo

12 Eylül 2019

Ümit


Hakan Albayrak
h.albayrak@gmail.com

Recep Tayyip Erdoğan ve arkadaşları Milli Görüş kadrolarından ayrılıp AK Parti’yi kurduklarında hain ilan edildiler.

Şimdi AK Parti ile yollarını ayırarak yeni partiler kurmaya hazırlanan Ahmet Davutoğlu ve Ali Babacan’a aynı yafta yapıştırılıyor; hem de o yaftalamadan en çok çekmiş kimi AK Partililer -başta Erdoğan- tarafından.

Karar’a verdiği mülakatta Babacan’ın buna cevabı:

“Burada söz konusu sadakatse öncelikle şunu söylemek lazım: Biz ilkelere ve değerlere sonuna kadar sadığız.”

Neydi AK Parti’nin kuruluş ilkeleri?

Babacan hatırlatıyor:

“Adaleti tesis etmek, işi ehline vermek, kararları istişareyle almak, kurumların itibarını korumak, şeffaf olmak ve belki de en önemlisi ‘önce insan’ diyebilmek… Aynı zamanda insan hakları, özgürlükler, demokrasi ve hukukun üstünlüğü gibi değerler de bizim hep savunduğumuz, inandığımız değerler.”

Dikkat:

“Bu ilke ve değerler bizim için dönemsel bir siyasi tercih değil.”

Tekrar:

“Bu ilke ve değerler bizim için dönemsel bir siyasi tercih değil.”

Ya ne?

“Bizim ahlaki ve toplumsal hayat ideallerimiz bunlar.”

***

AK Parti ile beraber bütün bu ilke ve değerleri hayata geçirmeyi amaçladıklarını, bunların uygulandığı süre içerisinde çok güzel başarılar elde ettiklerini, Türkiye’nin dünyada çok itibarlı bir ülke haline geldiğini, halkımızın refah seviyesinin yükseldiğini, Türkiye’de genel anlamda yaşam kalitesinin de yükseldiğini belirtiyor ve şöyle diyor Babacan:

“Bütün bu başarılardan sonra Türkiye’nin şu anda içinde bulunduğu durum gerçekten bizi üzüyor. Ve niye bu durumda ülke diye baktığımızda da bu ilkelerden ve değerlerden uygulamada uzaklaşılmış olması bu sorunların ana kaynağı maalesef.”

Demek ki neymiş?

Demek ki AK Parti’nin bidayetteki davasının ihyası için yola çıkmış Babacan.

Davaya ihanetten dem vuranlar, davanın ne olduğunu hatırlasınlar bir zahmet.

***

Babacan’ın mülakatında altı çizilmesi gereken kelimelerin başında ümit geliyor.

Korku siyaseti değil ümit siyaseti yapacaklarını vurguluyor Babacan.

Buna başladı bile.

En sorunlu alanlar olarak gördüğü özgürlük, adalet ve ekonomide AK Parti iktidarının ilk yarısındaki muazzam reformları hatırlatıp “İyi dönemleri yaşadık” diyor, tekrar yaşamamızın önünde bir engel olmadığını düşünüyor, hatta ekonomiyi “en kolay kısmı” olarak görüyor; “İki kere iki dörttür diyebildikten sonra, rasyonalite olduktan sonra çok kolay toparlanır” diye konuşuyor.

Dikkat buyurun; Polyanna değil, Türkiye’yi birbirinden ağır iki ekonomik krizden çıkaran ekibin başındaki adam söylüyor bunu.

Ekonomi konusunda ne dediğini bildiğinden şüphe duyulmayacak bir adam.

***

Babacan mülakatı sürur verdi.

Siyasete hakim olan ‘kan-kin-intikam’ retoriğinden yaka silkmenin ifadesi olan şu cümle hele:

“Dürüst, akılcı, serinkanlı, sakin ve incelikli bir dil kullanacağız.”

Amin, amin.

(KARAR)

Etiketler:
Share
384 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • İNZAL EDİLMİŞ ADIMIZI, ÜRETİLMİŞ “İSLÂMCI” KAVRAMI İLE DEĞİŞTİRMEK SAPMALARA KAYNAKLIK ETMİŞTİR

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Her din ya da ideoloji, kendini özgün taşıyıcı kavramlarıyla ifade eder, tanımlar ve mesajını insanlara ulaştırır. Temel tanımlayıcı kavramlar, nötr değildirler; zihnine girdikleri, kendilerini benimseyerek kullanan insanları, kendi arka planındaki din, düşünce, felsefe ve ideoloji istikametinde dönüştürürler. Bunlar, o din ya da ideolojinin, taşıyıcı, inşa edici ve dönüştürücü etkiye sahip olan inanç eksenli kavramlarıdır. Bir de taşıyıcı olmayan, yani dinî ve ideolojik boyutu belirleyici olmayan kavramlar vardır ki onları, her din ya da ideol...
  • ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir Kaynak: ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir – SELAHADDİN E. ÇAKIRGİL

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Bu Pazar günü, birkaç noktaya değinelim: 1- Anamuhalefet’in lideri ve sözcülerinin, ‘Bizim askerimizin tırnağının ucundan kesip attığı bir parça bile bütün Suriye’den daha değerlidir.’ şeklindeki sözü çok matah bir şeymiş gibi geçen hafta boyunca sık sık dile getirmeleri sorgulanması ve utanılması gereken bir yaklaşımdır. KK ve adamları, yürekleri elveriyorsa, aynı sözü, Suriye için değil de, o ülkeye yarım asırdır zorla tahakküm ve zulmeden Baas Partisi, Esed Hanedanı ve Beşşâr Esed’in şahsı için söylesinler. Ama, dilleri varmaz ona bir olu...
  • Süleymani’nin öldürülmesine niye sevineyim?

    04 Ocak 2020 YAZARLAR

    İran’ın önemli generallerinden birisi, ABD füzeleri ile öldürüldü. Sevinmemiz gerektiğini söylüyor bazılarımız.. Gerekçeler önümüze koyuyorlar.. “Ortadoğu’da sürekli Şia mezhebinin yayılması için, haksız girişimlerde bulunup, örgütlenmeler yaptı.. Suriye’de binlerce Müslümanın ölümüne sebep oldu.. Yemen’den sorumlu.. Irak’tan sorumlu.. Kadınların ırzına geçilmesinden sorumlu.. Bebeklerin ölümünden sorumlu.. Esad’ın kimyasal silah kullanmasından sorumlu..” Devam ediyor, tutulan liste.. Devam ediyor, gerekçeler.. Ben ise şöyle bakıyor...
  • Tapu idaresi tepkide niye gecikti?

    03 Ocak 2020 YAZARLAR

    Haber yankı uyandırmış, konu nazik, konu netameli, ucu 'çılgın proje' hassasiyetlerine dokunuyor, kamuoyu zaten teyakkuzda, duyarlılık tavana vurmuş, üstüne belediyelerin tapu bilgilerini online sorgulama yetkisinin kaldırıldığı söyleniyor, Kanal İstanbul hattındaki arazileri toplayanların izi sürülemeyecek deniyor, yer yerinden oynuyor... Ne beklersiniz; tepkilerin hedefindeki Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün zaman kaybetmeden, sabah ilk iş duruma açıklık getirmesini. Peki onlar ne yapıyor? Haberi alan alıp satan sattıktan sonra, a...