logo

23 Ağustos 2019

Tunus’ta cumhurbaşkanlığı seçimleri


Ahmet Varol
a.varol@gmail.com

Tunus’ta yaşlı cumhurbaşkanı Baci Kayid Es-Sibsi’nin ömrünün, görev süresini tamamlaması için yeterli olmaması ve seçimlere sadece birkaç ay kala vefat etmesi üzerine cumhurbaşkanlığı seçimleri erkene alındı. Buna göre cumhurbaşkanlığı seçimlerinin birinci turunun 15 Eylül 2019 tarihinde gerçekleştirilmesi bekleniyor. Ancak seçimlerde çok sayıda adayın olması ve bunlardan bazılarının basite alınamayacak kitlesel desteğe sahip olmaları sebebiyle seçimlerin birinci turda sonuçlanması beklenmiyor. O yüzden kuvvetli ihtimalle birinci tur, aralarında başkanlık için yarışacak iki adayı belirlemek için yapılacak. Cumhurbaşkanının belirlenmesi ise muhtemelen ikinci turda mümkün olabilecek.

Tunus’taki Seçimler Bağımsız Yüksek Konseyi 9 Ağustos 2019 Cuma gününün yani Kurban Bayramı arefesinden bir gün öncesinin akşamına kadar adaylık başvurularını aldı. 14 Ağustos Çarşamba günü de yapılan adaylık başvuruları ve müracaatları kabul edilenler hakkında bir basın toplantısı düzenledi. Bu basın toplantısında toplam 97 kişinin adaylık başvurusunda bulunduğunu, bunlardan 26 kişinin adaylığının kabul edildiğini, adaylığı kabul edilenlerden iki kişinin de bayan olduğunu duyurdu.

Adaylık başvuruları kabul edilenler arasında öne çıkan isimlerden biri liderliğini Raşid El-Gannuşi’nin yaptığı ve Tunus’ta İslâmî kesimi siyaset sahnesinde temsil eden partilerin başında gelen Nahda (Diriliş, Yeniden Doğuş) Partisi’nin adayı Abdülfettah Mûrû’ydu. Türkiye’deki haber kaynaklarında ismi genellikle Abdülfettah Moro olarak anıldığı için öyle tanınmaktadır.

Nahda Partisi’nin de genel başkan yardımcılığı görevini yürüten Abdülfettah Muru aynı zamanda Tunus’un Meclis Başkanı yardımcısıdır. Cumhurbaşkanının vefatından sonra Meclis Başkanı Muhammed Nasır vekaleten cumhurbaşkanlığı görevini yürüttüğünden ona da yardımcısı vekalet etmektedir.

Nahda Partisi içinde bazı kişiler cumhurbaşkanlığı seçimlerine parti içinden değil parti dışından bir adayla girilmesi fikrini destekliyorlardı. Ancak yapılan istişarede parti içinden aday gösterilmesi fikri baskın çıktı. Fakat genel başkan Gannuşi’nin değil yardımcısı Abdülfettah Muru’nun aday gösterilmesi üzerinde ittifak sağlandı. Muru’nun mesleği avukatlık. Nahda Hareketi’nin de eski mensuplarından. Ancak Zeynelabidin bin Ali’nin bu harekete aşırı derecede zulmetmesi sebebiyle liderlerinden birçok kişinin ülke dışına çıktığı yıllarda Muru, Tunus’ta yaşamaya devam etmişti. Bin Ali diktasının devrilmesinden sonra Nahda çatısı altında siyaset yapmaya devam etti.

Öne çıkan adaylardan biri de Tunus’taki halk devriminden sonraki ilk seçimlerde cumhurbaşkanı seçilen Muhammed Munsif El-Merzuki. Nahda Partisi, Tunus’taki halk devriminden sonraki seçimlerde onu desteklemişti. Merzuki, Baci Kayid Es-Sibsi’nin seçildiği 2014 seçimlerinde de onun rakibiydi ve onunla birlikte ikinci tura kalmıştı. Ama ikinci turda kaybetmişti. Merzuki, önemli bir kitlesel tabanın desteğine sahip olmakla birlikte onun halk devrimi sonrasındaki seçimlerde zafer kazanmasında ve 2014 seçimlerinde ikinci tura kalmasında Nahda Partisi’nin verdiği desteğin büyük payı olduğunu unutmamak gerekir. Bu parti bu kez ise kendi adayıyla seçimlere giriyor. İslami kesimle ilişkileri iyi olan ve Filistin’deki özgürlük mücadelesini de destekleyen Merzuki orta sol çizgide biri.

Öne çıkan bir diğer isim şu anki hükümetin başında yer alan, mevcut başbakan Yusuf Eş-Şahid. O, Yaşasın Tunus Partisi’nin adayı olarak seçimlere giriyor. Şahid’in hem Tunus’tan hem de Fransa’dan vatandaşlığının olması bazı tartışmalara neden olmuştu. Ekonomi uzmanı olan Şahid liberal çizgide biri.

Öne çıkan bir diğer isim ise Nida Tunus Partisi’nin yani ölen cumhurbaşkanı Sibsi’nin partisinin desteklediği Savunma Bakanı Abdülkerim Ez-Zubeydi.

(YENİ AKİT)

Etiketler:
Share
304 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • İNZAL EDİLMİŞ ADIMIZI, ÜRETİLMİŞ “İSLÂMCI” KAVRAMI İLE DEĞİŞTİRMEK SAPMALARA KAYNAKLIK ETMİŞTİR

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Her din ya da ideoloji, kendini özgün taşıyıcı kavramlarıyla ifade eder, tanımlar ve mesajını insanlara ulaştırır. Temel tanımlayıcı kavramlar, nötr değildirler; zihnine girdikleri, kendilerini benimseyerek kullanan insanları, kendi arka planındaki din, düşünce, felsefe ve ideoloji istikametinde dönüştürürler. Bunlar, o din ya da ideolojinin, taşıyıcı, inşa edici ve dönüştürücü etkiye sahip olan inanç eksenli kavramlarıdır. Bir de taşıyıcı olmayan, yani dinî ve ideolojik boyutu belirleyici olmayan kavramlar vardır ki onları, her din ya da ideol...
  • ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir Kaynak: ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir – SELAHADDİN E. ÇAKIRGİL

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Bu Pazar günü, birkaç noktaya değinelim: 1- Anamuhalefet’in lideri ve sözcülerinin, ‘Bizim askerimizin tırnağının ucundan kesip attığı bir parça bile bütün Suriye’den daha değerlidir.’ şeklindeki sözü çok matah bir şeymiş gibi geçen hafta boyunca sık sık dile getirmeleri sorgulanması ve utanılması gereken bir yaklaşımdır. KK ve adamları, yürekleri elveriyorsa, aynı sözü, Suriye için değil de, o ülkeye yarım asırdır zorla tahakküm ve zulmeden Baas Partisi, Esed Hanedanı ve Beşşâr Esed’in şahsı için söylesinler. Ama, dilleri varmaz ona bir olu...
  • Süleymani’nin öldürülmesine niye sevineyim?

    04 Ocak 2020 YAZARLAR

    İran’ın önemli generallerinden birisi, ABD füzeleri ile öldürüldü. Sevinmemiz gerektiğini söylüyor bazılarımız.. Gerekçeler önümüze koyuyorlar.. “Ortadoğu’da sürekli Şia mezhebinin yayılması için, haksız girişimlerde bulunup, örgütlenmeler yaptı.. Suriye’de binlerce Müslümanın ölümüne sebep oldu.. Yemen’den sorumlu.. Irak’tan sorumlu.. Kadınların ırzına geçilmesinden sorumlu.. Bebeklerin ölümünden sorumlu.. Esad’ın kimyasal silah kullanmasından sorumlu..” Devam ediyor, tutulan liste.. Devam ediyor, gerekçeler.. Ben ise şöyle bakıyor...
  • Tapu idaresi tepkide niye gecikti?

    03 Ocak 2020 YAZARLAR

    Haber yankı uyandırmış, konu nazik, konu netameli, ucu 'çılgın proje' hassasiyetlerine dokunuyor, kamuoyu zaten teyakkuzda, duyarlılık tavana vurmuş, üstüne belediyelerin tapu bilgilerini online sorgulama yetkisinin kaldırıldığı söyleniyor, Kanal İstanbul hattındaki arazileri toplayanların izi sürülemeyecek deniyor, yer yerinden oynuyor... Ne beklersiniz; tepkilerin hedefindeki Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün zaman kaybetmeden, sabah ilk iş duruma açıklık getirmesini. Peki onlar ne yapıyor? Haberi alan alıp satan sattıktan sonra, a...