logo

10 Ekim 2019

Tunus seçimleri


Ahmet Varol
a.varol@gmail.com

Tunus’ta cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ikinci turu önümüzdeki Pazar günü yani 13 Ekim 2019 tarihinde gerçekleştirilecek. Bundan bir hafta önce de yani geçtiğimiz Pazar günü parlamento seçimleri gerçekleştirildi.

Seçimlerin resmi sonuçlarının 9 Ekim Çarşamba günü yani bizim bu yazıyı yazdığımız gün açıklanacağı bildirilmişti. Ancak biz yazıyı yazarken henüz açıklanmadığından sonuçlar konusunda “sandık çıkış anketleri” olarak nitelendirilen ve kesin sonuçları ifade etmeyen verileri ve oranları esas alacağız.

Tunus’ta yapılan genel seçimlerin amacı 217 sandalyeli parlamentonun üyelerini belirlemekti. Meclise girmek için toplam 15 bin aday yarıştı. Bunların bir kısmını belli siyasi partilerin veya ittifakların adayları oluşturuyordu. Kalanları ise bağımsız adaylardan oluşuyordu. Tunus parlamentosu seçimlerinde bağımsızlar da önemli yer tutuyor ve bu seçimlerde de bağımsızlardan epey bir adayın parlamentoya gireceği tahmin ediliyor. Onlar her ne kadar belli bir siyasi partiyi temsil etmeseler de elbette kendilerine göre siyasi görüşleri ve anlayışları var. Dolayısıyla hükümet kurulması aşamasında kendilerine ihtiyaç duyulması durumunda anlayışlarına ve çizgilerine yakın gördükleri partilerin hükümet kurma çabalarına daha çok destek vermeleri beklenir. Bu bakımdan bağımsızların hükümet kurma aşamasında hangi siyasi partiler veya koalisyon formülleri için potansiyel güç oluşturacakları hakkında tahminlerde bulunulabilmesi kimlerin parlamentoya gireceğinin kesinlik kazanmasından sonra mümkün olabilecek.

Tunus’ta seçimlerin güvenliğinin sağlanması için yetmiş bin civarında güvenlik elemanı görevlendirildi. Bu ülkede Afganistan’daki gibi seçimlere yönelik açık bir tehdit olmamakla birlikte insanların rahatça oy kullanabilmelerine imkan sağlanabilmesi için İçişleri Bakanlığı güvenlik görevlilerini harekete geçirdi. Bununla birlikte katılım oranı beklenenin bayağı altında oldu. Oy kullananların oranının %41.32 olduğu açıklandı.

Sandık çıkış anketleri olarak isimlendirilen ilk verilere göre seçimlerde birinciliği %17.5 oranında oy alabilen Nahda Partisi aldı. Bu partinin aldığı oy oranıyla parlamentoda 40 sandalye elde etmesi bekleniyordu. İkinciliği ise cumhurbaşkanlığı seçimlerinde ikinci tura kalma hakkı kazanan ve kendisi şu an kara para aklama ve vergi kaçırma suçlamalarıyla yargılandığı için hapiste tutulan medya patronu Nebil El-Karuvi’nin liderliğindeki Tunus’un Kalbi Partisi elde etti. Bu partinin de %15.6 oy oranı kazanmasının ve parlamentoda da 33 sandalye elde etmesinin beklendiği belirtilmişti. Bu sonuçlar dediğimiz gibi resmi sonuçların açıklanmasından sonra kısmen değişebilir ama genel durum hakkında yeterince fikir vermektedir.

Genel seçim sonuçları cumhurbaşkanlığı seçimlerinde başarısız kalan ve adayı ikinci tura kalamayan Nahda Partisi’nin bu kez yükseliş gerçekleştirdiğini gösteriyor. Bundan önceki genel seçimlerde birinciliği elde etmiş olan Nida Tunus (Tunus’un Sesi) Partisi ise parlamentoda sadece bir sandalye elde edebilecek derecede düşmüştü. Bu durum büyük ölçüde Nida Tunus Partisi’nin bundan önceki seçimlerdeki yükselişinin tamamen popülariteye ve hakim şartların doğurduğu etkiye dayandığını, bu partinin ideolojik bir kimliği esas alan kitlesel tabanının bulunmadığını ortaya koymaktadır. Aynı durum bu son seçimlerde yükseliş gösteren Tunus’un Kalbi Partisi için de geçerlidir. Gücünü elindeki medya imkânlarının iyi değerlendirilmesiyle elde edilen ve hakim şartlarla bağlantılı popülariteden almaktadır. Bu popülaritesini kaybettiği an oy oranı da tamamen dibe vuracak derecede düşebilir.

Resmi sonuçların açıklanmasından sonraki durumu göz önünde bulundurarak Tunus’ta hükümet kurulmasıyla ilgili ihtimaller ve formüllerden inşallah müteakip yazımızda söz etmeye çalışacağız.

(YENİ AKİT)

Etiketler:
Share
394 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • İNZAL EDİLMİŞ ADIMIZI, ÜRETİLMİŞ “İSLÂMCI” KAVRAMI İLE DEĞİŞTİRMEK SAPMALARA KAYNAKLIK ETMİŞTİR

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Her din ya da ideoloji, kendini özgün taşıyıcı kavramlarıyla ifade eder, tanımlar ve mesajını insanlara ulaştırır. Temel tanımlayıcı kavramlar, nötr değildirler; zihnine girdikleri, kendilerini benimseyerek kullanan insanları, kendi arka planındaki din, düşünce, felsefe ve ideoloji istikametinde dönüştürürler. Bunlar, o din ya da ideolojinin, taşıyıcı, inşa edici ve dönüştürücü etkiye sahip olan inanç eksenli kavramlarıdır. Bir de taşıyıcı olmayan, yani dinî ve ideolojik boyutu belirleyici olmayan kavramlar vardır ki onları, her din ya da ideol...
  • ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir Kaynak: ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir – SELAHADDİN E. ÇAKIRGİL

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Bu Pazar günü, birkaç noktaya değinelim: 1- Anamuhalefet’in lideri ve sözcülerinin, ‘Bizim askerimizin tırnağının ucundan kesip attığı bir parça bile bütün Suriye’den daha değerlidir.’ şeklindeki sözü çok matah bir şeymiş gibi geçen hafta boyunca sık sık dile getirmeleri sorgulanması ve utanılması gereken bir yaklaşımdır. KK ve adamları, yürekleri elveriyorsa, aynı sözü, Suriye için değil de, o ülkeye yarım asırdır zorla tahakküm ve zulmeden Baas Partisi, Esed Hanedanı ve Beşşâr Esed’in şahsı için söylesinler. Ama, dilleri varmaz ona bir olu...
  • Süleymani’nin öldürülmesine niye sevineyim?

    04 Ocak 2020 YAZARLAR

    İran’ın önemli generallerinden birisi, ABD füzeleri ile öldürüldü. Sevinmemiz gerektiğini söylüyor bazılarımız.. Gerekçeler önümüze koyuyorlar.. “Ortadoğu’da sürekli Şia mezhebinin yayılması için, haksız girişimlerde bulunup, örgütlenmeler yaptı.. Suriye’de binlerce Müslümanın ölümüne sebep oldu.. Yemen’den sorumlu.. Irak’tan sorumlu.. Kadınların ırzına geçilmesinden sorumlu.. Bebeklerin ölümünden sorumlu.. Esad’ın kimyasal silah kullanmasından sorumlu..” Devam ediyor, tutulan liste.. Devam ediyor, gerekçeler.. Ben ise şöyle bakıyor...
  • Tapu idaresi tepkide niye gecikti?

    03 Ocak 2020 YAZARLAR

    Haber yankı uyandırmış, konu nazik, konu netameli, ucu 'çılgın proje' hassasiyetlerine dokunuyor, kamuoyu zaten teyakkuzda, duyarlılık tavana vurmuş, üstüne belediyelerin tapu bilgilerini online sorgulama yetkisinin kaldırıldığı söyleniyor, Kanal İstanbul hattındaki arazileri toplayanların izi sürülemeyecek deniyor, yer yerinden oynuyor... Ne beklersiniz; tepkilerin hedefindeki Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün zaman kaybetmeden, sabah ilk iş duruma açıklık getirmesini. Peki onlar ne yapıyor? Haberi alan alıp satan sattıktan sonra, a...