logo

25 Ocak 2019

Sömürgecilik tartışması


Hakan Albayrak
h.albayrak@gmail.com

Hatırlar mısınız, 31 Ağustos 2001’de Güney Afrika’nın Durban şehrinde BM Irkçılıkla Mücadele Konferansı toplanmıştı.

O konferansta birçok Afrikalı lider, geçmiş asırlardaki transatlantik köle ticaret ve sömürgecilikten ötürü Batılı devletlerden hesap sormuş, özür ve tazminat talep etmişti.

Aynı günlerde Amerika Birleşik Devletleri’nde yüzlerce avukat, milyonlarca Afro-Amerikalı adına hükümete ve geçmişte köle çalıştırmış olan şirketlere milyarlarca dolarlık tazminat davaları açmaya hazırlanıyordu.

Dünya medyasının genişçe yer verdiği bu gelişmeleri biz de Gerçek Hayat’ta heyecanla takip ediyor ve okurlarımıza heyecanla duyuruyorduk.

Derken New York’taki İkiz Kuleler saldırıya uğradı ve o kulelerle beraber bu şahane gündem de yerle bir oldu.

Bir daha bu meseleler o zamanki hararetiyle tartışılmadı hiç.

***

İtalya Başbakan Yardımcısı Luigi Di Maio’nun Afrika’daki Fransız sömürgeciliği hakkında verdiği demeç, yeni bir tartışma başlattı.

Daha doğrusu, Afrika’da öteden beri devam eden bir tartışmayı dünya gündemine taşıdı.

Bu tartışmada konu tarihteki sömürgecilik değil, halen devam etmekte olan sömürgecilik (Ama tartışmanın ileriki safhalarında geçmişe de uzanabilir).

Şöyle dedi Di Maio:

“Bugün insanlar ülkelerini terk edip Avrupa’ya geliyorsa bunun sorumlusu en başta Fransa’dır. Fransa onlarca Afrika ülkesini sömürmeyi hiçbir zaman bırakmadı. AB Fransa’ya ve Fransa gibi Afrika’yı yoksullaştırarak bu insanların ülkelerini terk etmesine yol açan tüm ülkelere yaptırım uygulamalı. Çünkü Afrikalılar Afrika’da olmalı, Akdeniz’in dibinde değil… Fransa Afrika’yı sömürmeseydi bugün dünyanın en büyük ekonomileri sıralamasında altıncı değil 15’inci sırada olurdu… Fransa 14 Afrika devleti için para basan ve onları ekonomik gelişmesini engelleyen, bu yüzden de göçmenlerin ülkemize gelmesine ya da gelmeye çalışırken yolda ölmesine yol açan ülkelerden biri. Eğer Avrupa cesur olmak istiyorsa Afrika’nın dekolonizasyonu (sömürgecilikten arındırılması) meselesiyle yüzleşecek cesarete sahip olmalı…”

***

12’si eski Fransız sömürgesi olan 14 Afrika ülkesinde para birimi olarak “CFA Franc” kullanılıyor (“Afrika Finans Birliği Frankı”).

Para, Fransa Merkez Bankası tarafından basılıyor, kur ayarını Fransa yapıyor; ilgili Afrika ülkelerinin finans sistemi Fransa’nın kontrolü altında.

Ta 1945’te başlayan bir uygulama bu.

Zamanın Fransa hükümeti güya “Afrikalıları yoksullukları ile baş başa bırakmamak için” için başlatmış bu uygulamayı.

Fakat Afrikalı yurtseverler ‘Yalan!’ diyor, ‘Sömürgeciliğin devamından başka bir şey olmayan bu uygulama, ülkelerimizin yoksulluktan kurtulmasını engelliyor!’

İlginçtir; aşırı milliyetçi Fransız Ulusal Cephesi lideri Jean Marine Le Pen de aynı görüşte.

2017’nin Mart ayında Orta Afrika ülkesi Çad’ı ziyaret eden Le Pen, orada yaptığı bir konuşmada şöyle demişti:

“Prensip olarak kendi para birimlerine sahip olmaları gerektiğini ve CFA Frankı’nın ekonomik gelişmelerine mani olduğunu söyleyen Afrika devletlerinin şikâyetlerine hak veriyorum. Bu bakış açısını tümüyle paylaşıyorum.”

***

Dünya çapında yayın yapan El Cezire, BBC gibi televizyonların tartışma programlarında şu günlerde “CFA” meselesi hararetle tartışılıyor.

Neticesi hayr olur inşaallah.

(KARAR)

Etiketler: » » » » » » » »
Share
539 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • İNZAL EDİLMİŞ ADIMIZI, ÜRETİLMİŞ “İSLÂMCI” KAVRAMI İLE DEĞİŞTİRMEK SAPMALARA KAYNAKLIK ETMİŞTİR

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Her din ya da ideoloji, kendini özgün taşıyıcı kavramlarıyla ifade eder, tanımlar ve mesajını insanlara ulaştırır. Temel tanımlayıcı kavramlar, nötr değildirler; zihnine girdikleri, kendilerini benimseyerek kullanan insanları, kendi arka planındaki din, düşünce, felsefe ve ideoloji istikametinde dönüştürürler. Bunlar, o din ya da ideolojinin, taşıyıcı, inşa edici ve dönüştürücü etkiye sahip olan inanç eksenli kavramlarıdır. Bir de taşıyıcı olmayan, yani dinî ve ideolojik boyutu belirleyici olmayan kavramlar vardır ki onları, her din ya da ideol...
  • ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir Kaynak: ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir – SELAHADDİN E. ÇAKIRGİL

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Bu Pazar günü, birkaç noktaya değinelim: 1- Anamuhalefet’in lideri ve sözcülerinin, ‘Bizim askerimizin tırnağının ucundan kesip attığı bir parça bile bütün Suriye’den daha değerlidir.’ şeklindeki sözü çok matah bir şeymiş gibi geçen hafta boyunca sık sık dile getirmeleri sorgulanması ve utanılması gereken bir yaklaşımdır. KK ve adamları, yürekleri elveriyorsa, aynı sözü, Suriye için değil de, o ülkeye yarım asırdır zorla tahakküm ve zulmeden Baas Partisi, Esed Hanedanı ve Beşşâr Esed’in şahsı için söylesinler. Ama, dilleri varmaz ona bir olu...
  • Süleymani’nin öldürülmesine niye sevineyim?

    04 Ocak 2020 YAZARLAR

    İran’ın önemli generallerinden birisi, ABD füzeleri ile öldürüldü. Sevinmemiz gerektiğini söylüyor bazılarımız.. Gerekçeler önümüze koyuyorlar.. “Ortadoğu’da sürekli Şia mezhebinin yayılması için, haksız girişimlerde bulunup, örgütlenmeler yaptı.. Suriye’de binlerce Müslümanın ölümüne sebep oldu.. Yemen’den sorumlu.. Irak’tan sorumlu.. Kadınların ırzına geçilmesinden sorumlu.. Bebeklerin ölümünden sorumlu.. Esad’ın kimyasal silah kullanmasından sorumlu..” Devam ediyor, tutulan liste.. Devam ediyor, gerekçeler.. Ben ise şöyle bakıyor...
  • Tapu idaresi tepkide niye gecikti?

    03 Ocak 2020 YAZARLAR

    Haber yankı uyandırmış, konu nazik, konu netameli, ucu 'çılgın proje' hassasiyetlerine dokunuyor, kamuoyu zaten teyakkuzda, duyarlılık tavana vurmuş, üstüne belediyelerin tapu bilgilerini online sorgulama yetkisinin kaldırıldığı söyleniyor, Kanal İstanbul hattındaki arazileri toplayanların izi sürülemeyecek deniyor, yer yerinden oynuyor... Ne beklersiniz; tepkilerin hedefindeki Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün zaman kaybetmeden, sabah ilk iş duruma açıklık getirmesini. Peki onlar ne yapıyor? Haberi alan alıp satan sattıktan sonra, a...