logo

16 Kasım 2018

Siyonist, vahşette sınır tanımıyor


Ahmet Varol
a.varol@gmail.com

Gazze’de yaşanan gerginlik ve Filistin direnişinin işgalcilere karşılık vermesi konusunda 12 Kasım Pazartesi akşamı El-Cezire televizyonunda yayınlanan haberleri izliyordum. Siyonist işgal ordusunun sözcüsünü konuşturdular ve kendisine “İsrail neden durup dururken ortalığı kızıştırdı?” diye sordular. Adam İsrail askerlerinin Pazar gecesi Gazze’de bir operasyon girişimi için sızma eylemi gerçekleştirdiklerini kabul ediyor ama Filistin direnişinin füze saldırılarının bu sızma girişimiyle hiçbir ilgisinin olmadığını iddia ediyordu. Adamın beyninin yakıtı tamamen tükenmiş gibiydi ki söylediklerinin hiç akıl ve mantıkla ilgisinin olmadığının farkında bile değildi. Direnişin atttığı füzelerin demir kubbe sistemi tarafından imha edilememesinin çarpılmışlığı içinde saçma sapan konuşuyordu.

Gazze halkı ve bu halkı savunan direniş güçleri böyle bir gerginliğin yaşanmasını kesinlikle istemiyordu. Gerginliğe sebep olan tamamen siyonist işgal güçleridir. Önce bir operasyon girişiminde bulundular. Sonra bu operasyon girişimi esnasında çıkan çatışmada bir subaylarının öldürülmesini bahane ederek havadan rasgele saldırılar düzenlemeye başladılar. Yani Filistinlilere “Bizim askerlerimizin sizin adamlarınızı kaçırmasına veya öldürmesine neden engel oldunuz ve saldırı girişiminde bulunan ekipteki bir subayımızı öldürdünüz?” diyerek ulu orta saldırıyorlardı. Filistinlilerin onlara; “Gelin bizi istediğiniz gibi öldürün veya kaçırın bizim kendimizi savunma hakkımız bile yok” demesi gerekiyormuş gibi.

Filistinlilerin karşılık vermesi sebebiyle düzenledikleri saldırılarda yedi sivil hayatını kaybederken, başta Filistin’in sesini dünyaya duyurmaya çalışan El-Aksa televizyon kanalının binası olmak üzere sivil vatandaşlara veya kurumlara ait seksen binayı tamamen yerle bir ettiler. 750 civarında bina da hasar gördü. Onlarca kişi yaralandı.

Fakat ABD, Filistinlilere tepki gösterirken siyonist katillerin saldırılarını nefsi müdafaa olarak nitelendirdi. Oysa olayların gidişatı kimin saldırgan konumunda olduğunu ve kimin de nefsi müdafaada bulunduğunu bütün açıklığıyla gözler önüne sermektedir. Ama ABD tamamen siyonist işgalcinin penceresinden baktığı için onun ağzını kullanmakta, onun dikte ettiği şekilde açıklamalar yapmaktadır.

İlginç olan bir başka şey ise Avrupa’nın da bir yandan bölgedeki gerginliğin durdurulması çağrısı yaparken diğer yandan Filistin direnişinin Gazze çevresindeki işgalci hedeflerine yönelik saldırılarını sivil hedeflerin vurulması olarak nitelendirip bu direnişi suçlu çıkarma çabası içine girmesiydi. Siyonist katillerin bir televizyon binası başta olmak üzere sivillere ait seksen binayı yerle bir etmesi olayı ise Avrupa’nın görmeyen gözünün tarafında kalıyordu. Malum olduğu üzere Avrupa Birliği’nin bir gözü kördür, diğer gözü ise çok keskin bir şekilde görmektedir. Müslümanlara yapılan zulümler ve haksızlıklar genellikle kör gözünün tarafına tekabül eder. Ama Müslümanlar kendilerini savunmak, zulmü defetmek için bir şey yaptıklarında o keskin gören gözüne tekabül eder ve anında olanların farkına varır.

İşgalcinin sergilediği zulmü ve vahşeti elbette konuşmak, zulümde sınır tanımazlığını bütün açıklığıyla gözler önüne sermek gerekir. Ama bu, Filistin direnişinin kararlı duruşunun ve işgalciye dur demeyi başaran, onu kendi içinde çıkmazlara sokan onurlu mücadelesinin gölgede kalmasına neden olmamalıdır. Bazıları direnişin kararlı mücadelesini pek konuşmayarak sadece İsrail zulmünü konuşmakla yetiniyorlar. Biz bunu isabetli bulmuyoruz.

Bu konuya Allah izin verirse yarın da devam etmemiz gerekiyor.

(YENİ AKİT)

Etiketler:
Share
344 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • İNZAL EDİLMİŞ ADIMIZI, ÜRETİLMİŞ “İSLÂMCI” KAVRAMI İLE DEĞİŞTİRMEK SAPMALARA KAYNAKLIK ETMİŞTİR

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Her din ya da ideoloji, kendini özgün taşıyıcı kavramlarıyla ifade eder, tanımlar ve mesajını insanlara ulaştırır. Temel tanımlayıcı kavramlar, nötr değildirler; zihnine girdikleri, kendilerini benimseyerek kullanan insanları, kendi arka planındaki din, düşünce, felsefe ve ideoloji istikametinde dönüştürürler. Bunlar, o din ya da ideolojinin, taşıyıcı, inşa edici ve dönüştürücü etkiye sahip olan inanç eksenli kavramlarıdır. Bir de taşıyıcı olmayan, yani dinî ve ideolojik boyutu belirleyici olmayan kavramlar vardır ki onları, her din ya da ideol...
  • ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir Kaynak: ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir – SELAHADDİN E. ÇAKIRGİL

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Bu Pazar günü, birkaç noktaya değinelim: 1- Anamuhalefet’in lideri ve sözcülerinin, ‘Bizim askerimizin tırnağının ucundan kesip attığı bir parça bile bütün Suriye’den daha değerlidir.’ şeklindeki sözü çok matah bir şeymiş gibi geçen hafta boyunca sık sık dile getirmeleri sorgulanması ve utanılması gereken bir yaklaşımdır. KK ve adamları, yürekleri elveriyorsa, aynı sözü, Suriye için değil de, o ülkeye yarım asırdır zorla tahakküm ve zulmeden Baas Partisi, Esed Hanedanı ve Beşşâr Esed’in şahsı için söylesinler. Ama, dilleri varmaz ona bir olu...
  • Süleymani’nin öldürülmesine niye sevineyim?

    04 Ocak 2020 YAZARLAR

    İran’ın önemli generallerinden birisi, ABD füzeleri ile öldürüldü. Sevinmemiz gerektiğini söylüyor bazılarımız.. Gerekçeler önümüze koyuyorlar.. “Ortadoğu’da sürekli Şia mezhebinin yayılması için, haksız girişimlerde bulunup, örgütlenmeler yaptı.. Suriye’de binlerce Müslümanın ölümüne sebep oldu.. Yemen’den sorumlu.. Irak’tan sorumlu.. Kadınların ırzına geçilmesinden sorumlu.. Bebeklerin ölümünden sorumlu.. Esad’ın kimyasal silah kullanmasından sorumlu..” Devam ediyor, tutulan liste.. Devam ediyor, gerekçeler.. Ben ise şöyle bakıyor...
  • Tapu idaresi tepkide niye gecikti?

    03 Ocak 2020 YAZARLAR

    Haber yankı uyandırmış, konu nazik, konu netameli, ucu 'çılgın proje' hassasiyetlerine dokunuyor, kamuoyu zaten teyakkuzda, duyarlılık tavana vurmuş, üstüne belediyelerin tapu bilgilerini online sorgulama yetkisinin kaldırıldığı söyleniyor, Kanal İstanbul hattındaki arazileri toplayanların izi sürülemeyecek deniyor, yer yerinden oynuyor... Ne beklersiniz; tepkilerin hedefindeki Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün zaman kaybetmeden, sabah ilk iş duruma açıklık getirmesini. Peki onlar ne yapıyor? Haberi alan alıp satan sattıktan sonra, a...