logo

Sistemin teminatı


Mustafa Karaalioğlu
m.karaalioglu@gmail.com

Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin ürettiği ilk kural artık ittifaklar modelinin kaçınılmazlığıdır. Daha doğru ifadeyle buna, programı olmayan koalisyon denilebilir. Cumhur ittifakı böyle bir yapılanma ve esasen şu ana kadar gördüklerimiz iki tarafın da birbirine, siyasi parti ilişkisi ötesinde bağlılığını gösteriyor. İttifakın iki lideri, Tayyip Erdoğan ve Devlet Bahçeli’nin sözlerinden anlaşılan Türkiye’nin tarihi önemde kritik bir dönemden geçtiği ve beka meselesiyle karşı karşıya olduğudur. Bu sözler, kendi açılarından ittifakın gereğini ve önemini anlatmaya yetiyor. Tehlike büyük olduğuna göre MHP’nin makam veya siyasi pozisyon beklemeksizin AK Parti’ye destek vermesi anlaşılabilir bir şey. Ama mesele sadece bununla sınırlı değil elbette.

Tehlike gerçekten büyük mü, büyükse ülke bu hale nasıl geldi ve şimdi iki partinin söylemine yansıyan önerilerle tehlike geçer mi yoksa daha mı büyür, ayrı tartışma konusu ama iki taraf da istekli olduğuna göre kimse ittifakın taraflarını sorgulayamaz. Mamafih başarılı da olunmuş; bu sayede hem başkanlık sistemine geçilmiş hem de Erdoğan Cumhurbaşkanı olabilmiştir.

Sistemin ürettiği ikinci kural ise birinciye bağlı olarak MHP Lideri Bahçeli’nin genel siyasi tablo üzerinde nüfuzunun büyük ölçüde yerleşmiş olmasıdır. Görüldüğü gibi, giderek gelişmektedir … Kimse de bu nedenle Bahçeli’yi eleştiremez. ‘Türk usulü’ Başkanlık sistemi, sisteme talip olan iktidarı mümkün kılan partiye bu imtiyazı tanımaktadır. Tanıdığını kısa süreli tecrübeyle anlamış bulunuyoruz. Bahçeli, kişisel siyasi becerisini de bunun üzerine ekleyerek yeni sistemin teminatı haline gelmiştir. Her siyasal gelişmeyi ve hatta seçim sonuçlarının bile, başkanlık sisteminin tartışılmasına yönelik bir tehlike olarak tanımlayarak sistemin üzerine herkesten fazla titremektedir. Sistemin gücünün, sıhhatinin ve dolayısıyla geleceğinin kendi üzerinden takip edilmesini böylelikle sağlamıştır.

MHP ve Bahçeli sadece iktidarın olmazsa olmaz sandık ortağı değil; bundan daha önemli bir fonksiyonla iktidarın ve sistemin meşruiyet kaynağıdır. Ya iktidarın yaptıklarını güçlü ifadelerle destekleyerek ya da yapılmasını arzulamadığı şeyi üslubunca önleyerek siyasal limitleri tayin eden bir referans noktası haline gelmiştir. Türk siyasetinin en başarılı ismi olan Erdoğan’ın 15 seçim zaferiyle elde ettiği gücü, herhangi bir seçim başarısına ihtiyaç duymadan kontrol edebilmekte, sınırlayabilmekte ve şekillendirebilmektedir. Ya da MHP’nin iki katı halk desteğine sahip CHP’nin sistemde adı dahi geçmezken, MHP ürettiği ittifak sayesinde bu partinin kurduğu siyasal sistemi bir hamlede değiştirmeye muvaffak olmuştur.

Takdir etmemek mümkün mü?

Başkanlık sisteminin bariz eksiklerinin düzeltilmesi istikametindeki çalışmaları durdurması ve son olarak iktidar muhitlerinde acil ihtiyaç olarak ifade edilen kabine revizyonunu uygun bulmadığını söyleyerek, her iki bahsi birden kapatması Bahçeli’nin sahip olduğu gücün tezahürleridir. Veya AK Parti içindeki tartışmalara hızlı ve sert tonla taraf olmak alışkanlığı… Bunlardan daha mühimi ise, AK Parti’nin söylem ve tatbikatta klasik milliyetçi çizgiye yanaşmış olmasıdır. Bu sayededir ki iki parti tabanı arasında daha önce görülmemiş oy transferleri yaşanmaktadır.

Siyasette dalgalanmalar arttıkça Bahçeli’nin nüfuzu ve hareket alanı gelişecektir. Tam da kendisinin ifade ettiği şekliyle sistemin tartışmaya açılmaması için; iktidarı zorlayan irili ufaklı her gelişme MHP’nin sistem üzerindeki imtiyazını artıracaktır.

(KARAR)

Etiketler:
Share
325 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • İNZAL EDİLMİŞ ADIMIZI, ÜRETİLMİŞ “İSLÂMCI” KAVRAMI İLE DEĞİŞTİRMEK SAPMALARA KAYNAKLIK ETMİŞTİR

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Her din ya da ideoloji, kendini özgün taşıyıcı kavramlarıyla ifade eder, tanımlar ve mesajını insanlara ulaştırır. Temel tanımlayıcı kavramlar, nötr değildirler; zihnine girdikleri, kendilerini benimseyerek kullanan insanları, kendi arka planındaki din, düşünce, felsefe ve ideoloji istikametinde dönüştürürler. Bunlar, o din ya da ideolojinin, taşıyıcı, inşa edici ve dönüştürücü etkiye sahip olan inanç eksenli kavramlarıdır. Bir de taşıyıcı olmayan, yani dinî ve ideolojik boyutu belirleyici olmayan kavramlar vardır ki onları, her din ya da ideol...
  • ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir Kaynak: ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir – SELAHADDİN E. ÇAKIRGİL

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Bu Pazar günü, birkaç noktaya değinelim: 1- Anamuhalefet’in lideri ve sözcülerinin, ‘Bizim askerimizin tırnağının ucundan kesip attığı bir parça bile bütün Suriye’den daha değerlidir.’ şeklindeki sözü çok matah bir şeymiş gibi geçen hafta boyunca sık sık dile getirmeleri sorgulanması ve utanılması gereken bir yaklaşımdır. KK ve adamları, yürekleri elveriyorsa, aynı sözü, Suriye için değil de, o ülkeye yarım asırdır zorla tahakküm ve zulmeden Baas Partisi, Esed Hanedanı ve Beşşâr Esed’in şahsı için söylesinler. Ama, dilleri varmaz ona bir olu...
  • Süleymani’nin öldürülmesine niye sevineyim?

    04 Ocak 2020 YAZARLAR

    İran’ın önemli generallerinden birisi, ABD füzeleri ile öldürüldü. Sevinmemiz gerektiğini söylüyor bazılarımız.. Gerekçeler önümüze koyuyorlar.. “Ortadoğu’da sürekli Şia mezhebinin yayılması için, haksız girişimlerde bulunup, örgütlenmeler yaptı.. Suriye’de binlerce Müslümanın ölümüne sebep oldu.. Yemen’den sorumlu.. Irak’tan sorumlu.. Kadınların ırzına geçilmesinden sorumlu.. Bebeklerin ölümünden sorumlu.. Esad’ın kimyasal silah kullanmasından sorumlu..” Devam ediyor, tutulan liste.. Devam ediyor, gerekçeler.. Ben ise şöyle bakıyor...
  • Tapu idaresi tepkide niye gecikti?

    03 Ocak 2020 YAZARLAR

    Haber yankı uyandırmış, konu nazik, konu netameli, ucu 'çılgın proje' hassasiyetlerine dokunuyor, kamuoyu zaten teyakkuzda, duyarlılık tavana vurmuş, üstüne belediyelerin tapu bilgilerini online sorgulama yetkisinin kaldırıldığı söyleniyor, Kanal İstanbul hattındaki arazileri toplayanların izi sürülemeyecek deniyor, yer yerinden oynuyor... Ne beklersiniz; tepkilerin hedefindeki Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün zaman kaybetmeden, sabah ilk iş duruma açıklık getirmesini. Peki onlar ne yapıyor? Haberi alan alıp satan sattıktan sonra, a...