logo

Şimdi salıverin Demirtaş’ı, mal mal baksın, PYD nasıl çekiliyor!


Ali İhsan Karahasanoğlu
a.karahasanoglu@gmail.com

Şimdi işte..

İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in sözlerine kulak verin..

Şimdi işte.. SP Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu’nun çağrısını dinleyin..

“ ‘Fırat’ın diğer yakasına geçerse vururuz’ diyorlar. PYD’ye çıkmış ‘Terör örgütü’ diyorsunuz. Yok Fırat’ın diğer yakasına geçemezmiş. Geçecek.. Bak YPG, Fırat’ın ötesine geçecek ve sen de suyun bu tarafından mal mal bakacaksın” diyen HDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş’ı şimdi serbest bırakın.

Serbest bırakın ki..

Fırat’ın isterse Batı yakasına.

İsterse Doğu yakasına..

“Mal mal baksın.”

HDP’nin diğer eşbaşkanı Sezai Temelli, üç-beş ay önce değil..

İki gün önce..

TBMM’de konuşuyor:

“Ateşkes imzaladınız. Hem de o kadar mecbur kalıp imzaladınız ki… Çünkü önünüze yolsuzluk dosyaları kondu, Halkbank dosyaları kondu, aile servetiniz kondu. Nasıl bir aile serveti ki uluslararası ilişkilerde en önemli meselelerden biri oluyor.”

Tayyip Erdoğan’ın önüne, ABD’li yetkililer, şantaj dosyalarını koymuşlar..

Erdoğan da eli mecbur, “Suruye’ye girmiştik ama. Bu dosyalar karşısında yapacağım bir şey yok. Harekatı durduruyorum” demiş..

Öyle diyor HDP’nin başındaki mal!

Hiç düşünmüyor..

Bugünün yarını var..

Kısa gün, geçer..

“120 saatin yarısı zaten gitmiş. Diğer yarısı da bitince, harekat kaldığı yerden devam ederse.. Ya da, YPG bölgeden çekilirse..

Halkın yüzüne nasıl bakarım?

ABD emperyalizminin bile seslendirmeye cesaret edemediği bir tehdidi, dillendiren bir kukla olarak, insan içine nasıl çıkarım?..”

Düşünmemiş.

Nitekim önceki akşam itibari ile, 120 saatlik süre doldu..

Hem YPG’nin başındaki adam. Hem de ABD, “Bölgeden çekildik” dediler..

Şimdi soru şu:

Erdoğan’ın sözümona var olduğu iddia edilen hukuksuz malvarlığı önüne konulmuştu da.. Halkbank dosyası önüne konulmuştu da. Hatta kendisi için ceza davası açılması sözkonusu idi de..

Bu tehditleri görünce Erdoğan, ABD’nin teklifini kabul etmiş, ateşkes ilan etmişti ya..

Şimdi ne oldu?

Topu topu 120 saat için miydi, malvarlığı dosyası?..

Hepsi hepsi 5 gün için miydi, Halkbank dosyası?.. Erdoğan’a yönelik ceza davası açılacağı tehdidi?..

120 saatin sonunda, Erdoğan’ın dediği olduğuna göre..

Tehdit dosyası açtığı iddia edilen ABD’nin açıklanmayan istekleri gerçekleşmediğine göre..

Operasyona ara verme, kalıcı hale dönüşmediğine göre..

Demek ki, bu isnatların hepsi palavra imiş.

Malvarlığı dosyası.. Halkbank.. Uluslarası mahkemelerde ceza davası..

Hepsi ama hepsi, HDP’lilerin, sözde bize Müslümanlık taslayan müftü eskilerinin, başörtü takan ırkçı ablalarımızın partisinin işkembeden salladığı yalanlarmış.

“Yalan” dersek..

Biraz masum olur..

“Yalan olduğunu bilerek attıkları iftira” imiş.

Sezai Temelli isimli HDP’li “mal” bu iftirayı atar da..

CHP’nin Ke-mal’i durur mu?

O da, salı günkü CHP grup toplantısında..

Aynı cümleleri sarfetti..

Adamda üç kuruşluk beyin yok.

Bir kuruşluk muhakeme kabiliyeti yok.

Grup toplantısı yaptığı günün akşamında, 120 saatlik süre dolacak..

ABD çekileceğini tekraren zaten beyan etmiş..

Dahası..

Aynı gün.. Ke-mal’in konuşması daha sürerken, Tayyip Erdoğan da, Rusya’nın başkanı Putin ile görüşüyor.

O an itibariyle düşünelim..

Putin de Erdoğan’ın teklifini kabul edecek olursa..

Ke-mal’in rezil olacağı aşikar..

Ama yine de adam..

Son bir cesaretle..

Daha doğrusu deli cesareti ile..

Çıkmış kürsüye, atıp tutuyor:

“Sopa gösterildi; senin, çocuklarının, ailenin mal varlığını araştıracağız diye. Neyi beklerdik? Şunu beklerdik: Hani Erdoğan çıkıyor ya bazen aslan kesiliyor, çıkıp aslan kesilmesini beklerdik. ‘Ey Trump, sen benim, ailemin, çocuklarımın mal varlığını mı araştıracaksın? Araştırmazsan namertsin’ diyecek ve şunu söyleyecekti: ‘Araştırmazsan namertsin, verilmeyecek tek kuruş hesabım yoktur. Ben hesap vereceksem Türk milletine hesap veririm’ diyecekti. Bunu söylemedi.”

Gerçekten, Erdoğan o sözleri söylemedi mi?

Duymayanlar için sözümüz yok..

Ama kulağı olanlar için hatırlatalım..

Erdoğan hem de öyle yüksek sesle söyledi ki o cevabı..

“120 saatte burayı boşaltacaksınız” ihtarını, son dakikaya kadar “Kesinlikle uzatmak sözkonusu değil” diyerek perçinledi.

Ve nihayet 120 saat bittiğinde.

Erdoğan’ın istediği oldu..

Bu ne demek?

Eğer gerçekten Erdoğan’ın önüne, şantaj dosyaları konulmak istenmiş ise..

Bu tam da Ke-mal’in istediği gibi, “Ey Trump, sen benim, ailemin, çocuklarımın mal varlığını mı araştıracaksın? Araştırmazsan namertsin!” denildiğinin delili..

Başka ne izahı olabilir, 120 saatin sonunda, ABD’nin silahlandırdığı PYD’yi kuzu kuzu bölgeden çıkartmasının?..

Ke-mal’in kendince başka delilleri (!) de var, Erdoğan’a şantaj yapıldığına dair..

Meğerse, ABD Başkan Yardımcısı Mike Pence’in “Bugün ateşkes olmasaydı çok büyük yaptırımlar gelecekti. Anlaşmanın içerisinde ateşkesin uygulanması sayesinde ABD’nin artık Türkiye’ye başka yaptırım yapmayacağı koşulu var. Ayrıca kalıcı ateşkes olduktan sonra şu an uygulanan ekonomik yaptırımlar da geri çekilecek!” açıklaması da, şantajın bir delili imiş..

Allah kimseyi şaşırtmasın..

Tayyip Erdoğan, bastırıyor, söylediğini hem ABD’ye, hem Rusya’ya kabul ettiriyor..

Bizim muhalefetin başındaki Ke-mal, “Erdoğan tehdit altında” diyor..

Ke-mal..

Sen ne “mal”sın, söyler misin?

“Mal”lık bir yana..

Bir de yabancı “mal”sın..

Yabancı “mal”sın ki..

ABD’nin itibarının yerlerde süründüğü bir fotoğraftan, onlara itibar çıkartmaya kalkışıyorsun!

Şimdi yapılacak iş..

24 Haziran Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde, Demirtaş’a özgürlük isteyen tüm parti liderlerinin..

Buluşup..

Fırat’ın doğusundan ve batısından..

Türkiye Cumhuriyeti’nin yedi düvele karşı kazandığı zaferi seyretmesidir..

(YENİ AKİT)

Etiketler:
Share
215 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • İNZAL EDİLMİŞ ADIMIZI, ÜRETİLMİŞ “İSLÂMCI” KAVRAMI İLE DEĞİŞTİRMEK SAPMALARA KAYNAKLIK ETMİŞTİR

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Her din ya da ideoloji, kendini özgün taşıyıcı kavramlarıyla ifade eder, tanımlar ve mesajını insanlara ulaştırır. Temel tanımlayıcı kavramlar, nötr değildirler; zihnine girdikleri, kendilerini benimseyerek kullanan insanları, kendi arka planındaki din, düşünce, felsefe ve ideoloji istikametinde dönüştürürler. Bunlar, o din ya da ideolojinin, taşıyıcı, inşa edici ve dönüştürücü etkiye sahip olan inanç eksenli kavramlarıdır. Bir de taşıyıcı olmayan, yani dinî ve ideolojik boyutu belirleyici olmayan kavramlar vardır ki onları, her din ya da ideol...
  • ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir Kaynak: ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir – SELAHADDİN E. ÇAKIRGİL

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Bu Pazar günü, birkaç noktaya değinelim: 1- Anamuhalefet’in lideri ve sözcülerinin, ‘Bizim askerimizin tırnağının ucundan kesip attığı bir parça bile bütün Suriye’den daha değerlidir.’ şeklindeki sözü çok matah bir şeymiş gibi geçen hafta boyunca sık sık dile getirmeleri sorgulanması ve utanılması gereken bir yaklaşımdır. KK ve adamları, yürekleri elveriyorsa, aynı sözü, Suriye için değil de, o ülkeye yarım asırdır zorla tahakküm ve zulmeden Baas Partisi, Esed Hanedanı ve Beşşâr Esed’in şahsı için söylesinler. Ama, dilleri varmaz ona bir olu...
  • Süleymani’nin öldürülmesine niye sevineyim?

    04 Ocak 2020 YAZARLAR

    İran’ın önemli generallerinden birisi, ABD füzeleri ile öldürüldü. Sevinmemiz gerektiğini söylüyor bazılarımız.. Gerekçeler önümüze koyuyorlar.. “Ortadoğu’da sürekli Şia mezhebinin yayılması için, haksız girişimlerde bulunup, örgütlenmeler yaptı.. Suriye’de binlerce Müslümanın ölümüne sebep oldu.. Yemen’den sorumlu.. Irak’tan sorumlu.. Kadınların ırzına geçilmesinden sorumlu.. Bebeklerin ölümünden sorumlu.. Esad’ın kimyasal silah kullanmasından sorumlu..” Devam ediyor, tutulan liste.. Devam ediyor, gerekçeler.. Ben ise şöyle bakıyor...
  • Tapu idaresi tepkide niye gecikti?

    03 Ocak 2020 YAZARLAR

    Haber yankı uyandırmış, konu nazik, konu netameli, ucu 'çılgın proje' hassasiyetlerine dokunuyor, kamuoyu zaten teyakkuzda, duyarlılık tavana vurmuş, üstüne belediyelerin tapu bilgilerini online sorgulama yetkisinin kaldırıldığı söyleniyor, Kanal İstanbul hattındaki arazileri toplayanların izi sürülemeyecek deniyor, yer yerinden oynuyor... Ne beklersiniz; tepkilerin hedefindeki Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün zaman kaybetmeden, sabah ilk iş duruma açıklık getirmesini. Peki onlar ne yapıyor? Haberi alan alıp satan sattıktan sonra, a...