logo

29 Aralık 2019

‘Şiirde ölmek’ ricası ile 2019’a veda


Mehmet Ocaktan
m.ocaktan@gmail.com

2019’u uçurumu her zaman içinde taşıyan büyük şairlerin, sanatçıların içimizde dalga dalga yükselen dizeleriyle uğurlamak istiyorum. Düşüncelerin, özgürlüklerin horlandığı, gencecik ölü bedenlerin sahillere vurduğu acımasız dönemlerden geçiyoruz. İnsanlığımızın neredeyse tümden iflas ettiği bir çağda, geçmiş yüzyılların büyük sanatçılarına bir göz atmak belki hepimize biraz iyi gelir…

Ordokuzuncu yüzyıl, gençliğini sevmemiştir. Kısacası bu yanıp tutuşan ateşli kuşaktan korkmuştur. Taşkınlığından evhamlı bir ürperti duyar ve demir tırpanla acımasızca biçer bu ilk bahar ekinlerini…

Napolyon savaşı, 15 yıl boyunca en cesurları yüzbinlere parçalamıştır. Düş görenlerin, ozanların, henüz yüzyılın eşiğine yeni basmış olanların, düşüncenin kısa ömürlülerinin ruhuna ölüm baltasını indirmekten çekinmemiştir. Hiçbir dönemde, bu kadar kısa süre içerisinde böylesine görkemli şairlerin, sanatçıların mahvı olmamıştır.

Ölümleri çeşit çeşittir, ama hepsinde erken ve ruhlarındaki yücelişin en coşkulu anlarında almıştır onları ölüm… Fransa’nın genç Apollon’u Andre Chenier’i terörün son arabası giyotine sürükler. Kader, İngiltere’nin şiir dehası ve hayal gücü zengini John Keats’in son nefesini nağmeli göğsünden 27 yaşında çekip alır.

Keats’ın “mezarına bir düşünce kardeşi, tabiatın kendine en büyük sırlarının elçisi diye seçtiği Shlley eğilir; duygulanarak bu düşünce kardeşine, bir şairin bir başka şaire yazdığı en enfes ölüm şarkısını ‘Adonais Ağıtı’nı söyler, ama aradan sadece bir kaç yıl geçer ve işte saçma bir fırtına, onun kendi cesedini Tireniyen kıyılarına atıverir.” (Stefan Zweig, Dünya Fikir mimarları, s.153)

Ve tabiatın en derin sırrına kadar nüfuz eden Novalis vaktinden önce solup gider. Neredeyse on yıl içinde İngiltere, Fransa ve Almanya’nın en asil şiir baharları vaktinden önce solmuşlardır.

Hölderlin’in daha iyi ve daha güzel bir dünya arayan Hyperion’ununu yıllar önce okumuştum. Şimdi yeniden karıştırırken Hölderlin’in muhtemelen trajik ve hüzünlü bir saatte söylediği şu cümleyi tekrar hatırladım: “Hiç tam olarak anlamadım o eski köklü kader sözünü, hani kalbe yeni bir mutluluk doğar, eğer dayanırsa ve derdin gecesine katlanırsa ve bülbül nağmesi gibi karanlıkta, ancak derin acıda dünyanın hayat şarkısını bize şakır.”

“Istıraba adım atan kişi yükselir” der Hölderlin’in Hyperion’u. Stefan Zweig kitabında Hyperion üzerinden Hölderlin’i okurken şöyle der: Hölderlin önemli adım atmıştır, bundan sonra kendi hayatının üstündedir, kişisel acılarının üstünde, kaderini duygusal olarak arar halde yaşamaz artık. Üstünde ebedi melodiler, önünde ateşli uçurum ve böyle yalnız başına durur. İdealler uçup gitmiştir, bulutlar gibi… Şimdi güçlü hayaller başlar, peygamberce bakış, tekerlenen övgü ve tınlayan vahiyler. Büyük Şükran şiirini, ruhunun zafer şarkısını söylemeden erkenden batmak. Bu yüzden bir kere daha atılır görünmez minberin önüne, kahramanca yok olmak, şiirde ölmek ricasıyla:

/Yalnızca bir yaz müsaade edin,
ey güçlüler!

Ve bir hazan, olgun şiirlerim
için bana,

Kalbim kendi isteğiyle, o tatlı

Oyuna doyarak ölsün diye.

Hayatta Tanrı hakkına ulaşmış
bir ruh,

Aşağıda Orkus’da da rahat etmez;

Ne var ki ben kutsal bir şeyi,

Gönlümün arzusunu, şiiri , başardım.

Hoşgeldin, öyleyse, ey gölgeler diyarının sükunu!

Hoşnutum ben, sazım her ne kadar

Eşlik etmiyorsa da bana; bir zamanlar

Yaşıyordum, tanrılar gibi, fazlasına da gerek yok./

(KARAR)

Etiketler:
Share
405 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • İNZAL EDİLMİŞ ADIMIZI, ÜRETİLMİŞ “İSLÂMCI” KAVRAMI İLE DEĞİŞTİRMEK SAPMALARA KAYNAKLIK ETMİŞTİR

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Her din ya da ideoloji, kendini özgün taşıyıcı kavramlarıyla ifade eder, tanımlar ve mesajını insanlara ulaştırır. Temel tanımlayıcı kavramlar, nötr değildirler; zihnine girdikleri, kendilerini benimseyerek kullanan insanları, kendi arka planındaki din, düşünce, felsefe ve ideoloji istikametinde dönüştürürler. Bunlar, o din ya da ideolojinin, taşıyıcı, inşa edici ve dönüştürücü etkiye sahip olan inanç eksenli kavramlarıdır. Bir de taşıyıcı olmayan, yani dinî ve ideolojik boyutu belirleyici olmayan kavramlar vardır ki onları, her din ya da ideol...
  • ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir Kaynak: ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir – SELAHADDİN E. ÇAKIRGİL

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Bu Pazar günü, birkaç noktaya değinelim: 1- Anamuhalefet’in lideri ve sözcülerinin, ‘Bizim askerimizin tırnağının ucundan kesip attığı bir parça bile bütün Suriye’den daha değerlidir.’ şeklindeki sözü çok matah bir şeymiş gibi geçen hafta boyunca sık sık dile getirmeleri sorgulanması ve utanılması gereken bir yaklaşımdır. KK ve adamları, yürekleri elveriyorsa, aynı sözü, Suriye için değil de, o ülkeye yarım asırdır zorla tahakküm ve zulmeden Baas Partisi, Esed Hanedanı ve Beşşâr Esed’in şahsı için söylesinler. Ama, dilleri varmaz ona bir olu...
  • Süleymani’nin öldürülmesine niye sevineyim?

    04 Ocak 2020 YAZARLAR

    İran’ın önemli generallerinden birisi, ABD füzeleri ile öldürüldü. Sevinmemiz gerektiğini söylüyor bazılarımız.. Gerekçeler önümüze koyuyorlar.. “Ortadoğu’da sürekli Şia mezhebinin yayılması için, haksız girişimlerde bulunup, örgütlenmeler yaptı.. Suriye’de binlerce Müslümanın ölümüne sebep oldu.. Yemen’den sorumlu.. Irak’tan sorumlu.. Kadınların ırzına geçilmesinden sorumlu.. Bebeklerin ölümünden sorumlu.. Esad’ın kimyasal silah kullanmasından sorumlu..” Devam ediyor, tutulan liste.. Devam ediyor, gerekçeler.. Ben ise şöyle bakıyor...
  • Tapu idaresi tepkide niye gecikti?

    03 Ocak 2020 YAZARLAR

    Haber yankı uyandırmış, konu nazik, konu netameli, ucu 'çılgın proje' hassasiyetlerine dokunuyor, kamuoyu zaten teyakkuzda, duyarlılık tavana vurmuş, üstüne belediyelerin tapu bilgilerini online sorgulama yetkisinin kaldırıldığı söyleniyor, Kanal İstanbul hattındaki arazileri toplayanların izi sürülemeyecek deniyor, yer yerinden oynuyor... Ne beklersiniz; tepkilerin hedefindeki Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün zaman kaybetmeden, sabah ilk iş duruma açıklık getirmesini. Peki onlar ne yapıyor? Haberi alan alıp satan sattıktan sonra, a...