logo

Şeytanın Mallarına ve Evlatlarına Ortak Oldukları


Abdurrahman Dilipak
a.dilipak@gmail.com

Aşır Aşır Kur’ân dersimiz, bugün için canlı mesajlar içeren İsrâ suresinin 64-65. âyetleri ile sürüyor: “Haydi, onlardan gücünün yettiklerini sesinle/çağrınla ayart! Süvarilerinle ve yayalarınla onlara karşı ordu topla; mallarına, evlâtlarına ortak ol, kendilerine vaatte bulun. -Şeytan insanlara aldatmadan başka bir şey vaad etmez.-” “Şurası muhakkak ki benim kullarım üzerinde senin hiçbir nüfuzun olmayacaktır. Vekil (koruyucu) olarak rabbin yeter.”

Şeytan, insanlara vesvese verip, onları günaha çağırarak yoldan saptırmak ister. “Gücünün yettiklerini sesinle ayart/yerinden çekip at” ifadesindeki “ve-stefziz” kelimesi; ‘istefezze’ kalıbından emir olup, ‘birinin temkin ve metanetini yok ederek kararsız kılmak, yerinden çekip atmak’ demektir.

Bir görüşe göre “süvariler ve yayalar”dan kasıt, şeytanın her türlü hileleridir; bir diğerine göre de Allah’a isyan yoluna koyulan ve şeytanın görevini sayısız şekillerde ifa eden insanlar ve cinlerdir. Şeytanın, kendine uyanların mallarına ortak olması, insanlara gasp, hırsızlık, tefecilik gibi haksız işler yaptırarak onlara haram servet kazandırmasıdır. Haram kazanan şeytanın öğüdüne uyup, onunla ortaklık etmiş olduğu için bu ortaklık kazandığı mal için de söz konusudur.

Diğer görüşe göre burada Câhiliye Araplarının hayvanlarının ve zirai ürünlerinin bir kısmını cinlerin ve meleklerin sembolleri saydıkları putlarına ayırmaları, onların hizmetine harcamaları şeklindeki uygulamaları kastedilmiştir. Aslında putperestlik şeytanın teşvik ettiği bir inanç şekli olduğu için putperestler putlara adadıklarını da şeytanlara adamış, böylece onu mallarına ortak yapmış sayılırlar.

Daha uygun görünen diğer bir yoruma göre burada insanların mânevî hayatlarına saldırıp tahrip etmeye çalışan şeytan, atlıları ve yayalarıyla bir yeri yağmalamaya gelen eşkıyaya benzetilmiştir. Bu eşkıya, işgal ettiği yerin halkının zayıf karakterlilerini kendi tarafına çekip hükmü altına alır, onların mallarına ve evlâtlarına ortak olur.

“Mallarına, evlâtlarına ortak ol” ifadesi, şeytan ile takipçilerinin arasındaki ilişkiyi açıklayan çok anlamlı bir cümledir. Şeytan hiçbir çaba harcamaksızın, kendisine uyanların mal, kazanç ve evlatlarına ortak olurken; günah, isyan ve kötü davranışların cezasını paylaşmada, onlara ortak olmaz.

Şehid Seyyid Kutub’a göre; 64. âyette ‘şeytanın insanları saptırma ve kuşatma, kalplere, akıllara ve duygulara egemen olma yöntemleri’ canlandırılıyor: ‘Bu büyük bir savaş meydanıdır. Burada bağırtılar, atlılar, piyadeler, savaşların ve meydan okuyuşların metoduna uygun olarak kullanılıyor. Burada “ses”, düşmanın sabrını taşırmak ve onları sağlam kalelerinden dışarı çıkarmak için kullanılıyor. Veya kurulmuş olan tuzağa, planlanmış olan taktiğe ulaşmaları için onlara bir süre tanınıyor. Tahrike kapılıp ortaya çıktıklarında atlılar onları yakalıyor ve piyadeler etrafını kuşatıyor!’

Müşrikler, mallarından ve ürünlerinden putlara pay ayırdıkları gibi çocuklarına da Abdüllât, Abdüluzzâ, Abdulharis gibi putlara bağlı isimler verir, onları putperest olarak yetiştirirlerdi. Âyetteki ifadeyle bu, şeytanın mallarında ve çocuklarında onlara ortak olmasıydı. Daha genel olarak insanlar, mallarını haram yollarda harcamak, evlâtlarını da bâtıl inanç ve kötü ahlâk üzerinde yetiştirmekle bu konularda şeytanı kendilerine ortak yapmış olmaktaydılar.

“Onlara çeşitli vaatlerde bulun!” ifadesi; şeytanın onları boş başarı vaatleriyle kandırması ve onları boş ümitlerle oyalaması anlamına gelir.

Allah’a bağlılıklarından dolayı 65. âyette “benim kullarım” diye anılan kişiler, Allah’ın kendilerine verdiği akıl, irade gibi yüksek melekelerini gerektiği şekilde kullanarak hak yolunda sebat eden ve bu yolda Allah’ın desteğini kazanan insanlar olup bunlar üzerinde şeytanın nüfuz kuramayacağı, dolayısıyla bu insanların şeytana karşı koyarken ondan daha güçlü olacakları belirtildi. Böylece hem insanın üstünlüğüne vurgu yapıldı hem de ona ümit ve cesaret verildi.

65. âyetin mesajı şudur: “Allah’a güvenen, O’nun hidayetine ve yardımına inanan kimseler, şeytanla imtihan edildiklerinde başka bir desteğe ihtiyaç duymayacaklardır. Çünkü Allah onların şeytanın saptırmalarından uzak kalmalarına yardım edecek, onları koruyacak ve doğru yola iletecektir. Diğer taraftan kendi güçlerine veya Allah’tan başka güçlere güvenenler, şeytanla imtihan edildiklerinde, bu imtihandan başarılı çıkamayacaklardır.” (Tefsirlerden özetlenmiştir.)

Şeytanın ayartılarına karşı dikkatli olup, onu mallarımıza ve evlatlarımıza ortak etmeme duası ile.

(YENİ AKİT)

Etiketler:
Share
561 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • İNZAL EDİLMİŞ ADIMIZI, ÜRETİLMİŞ “İSLÂMCI” KAVRAMI İLE DEĞİŞTİRMEK SAPMALARA KAYNAKLIK ETMİŞTİR

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Her din ya da ideoloji, kendini özgün taşıyıcı kavramlarıyla ifade eder, tanımlar ve mesajını insanlara ulaştırır. Temel tanımlayıcı kavramlar, nötr değildirler; zihnine girdikleri, kendilerini benimseyerek kullanan insanları, kendi arka planındaki din, düşünce, felsefe ve ideoloji istikametinde dönüştürürler. Bunlar, o din ya da ideolojinin, taşıyıcı, inşa edici ve dönüştürücü etkiye sahip olan inanç eksenli kavramlarıdır. Bir de taşıyıcı olmayan, yani dinî ve ideolojik boyutu belirleyici olmayan kavramlar vardır ki onları, her din ya da ideol...
  • ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir Kaynak: ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir – SELAHADDİN E. ÇAKIRGİL

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Bu Pazar günü, birkaç noktaya değinelim: 1- Anamuhalefet’in lideri ve sözcülerinin, ‘Bizim askerimizin tırnağının ucundan kesip attığı bir parça bile bütün Suriye’den daha değerlidir.’ şeklindeki sözü çok matah bir şeymiş gibi geçen hafta boyunca sık sık dile getirmeleri sorgulanması ve utanılması gereken bir yaklaşımdır. KK ve adamları, yürekleri elveriyorsa, aynı sözü, Suriye için değil de, o ülkeye yarım asırdır zorla tahakküm ve zulmeden Baas Partisi, Esed Hanedanı ve Beşşâr Esed’in şahsı için söylesinler. Ama, dilleri varmaz ona bir olu...
  • Süleymani’nin öldürülmesine niye sevineyim?

    04 Ocak 2020 YAZARLAR

    İran’ın önemli generallerinden birisi, ABD füzeleri ile öldürüldü. Sevinmemiz gerektiğini söylüyor bazılarımız.. Gerekçeler önümüze koyuyorlar.. “Ortadoğu’da sürekli Şia mezhebinin yayılması için, haksız girişimlerde bulunup, örgütlenmeler yaptı.. Suriye’de binlerce Müslümanın ölümüne sebep oldu.. Yemen’den sorumlu.. Irak’tan sorumlu.. Kadınların ırzına geçilmesinden sorumlu.. Bebeklerin ölümünden sorumlu.. Esad’ın kimyasal silah kullanmasından sorumlu..” Devam ediyor, tutulan liste.. Devam ediyor, gerekçeler.. Ben ise şöyle bakıyor...
  • Tapu idaresi tepkide niye gecikti?

    03 Ocak 2020 YAZARLAR

    Haber yankı uyandırmış, konu nazik, konu netameli, ucu 'çılgın proje' hassasiyetlerine dokunuyor, kamuoyu zaten teyakkuzda, duyarlılık tavana vurmuş, üstüne belediyelerin tapu bilgilerini online sorgulama yetkisinin kaldırıldığı söyleniyor, Kanal İstanbul hattındaki arazileri toplayanların izi sürülemeyecek deniyor, yer yerinden oynuyor... Ne beklersiniz; tepkilerin hedefindeki Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün zaman kaybetmeden, sabah ilk iş duruma açıklık getirmesini. Peki onlar ne yapıyor? Haberi alan alıp satan sattıktan sonra, a...