logo

Sebep niçin faiz değil de pantolon?


Ali İhsan Karahasanoğlu
a.karahasanoglu@gmail.com

Gazetecilerin yatacak yeri yok..

Buna inanır, bunu söylerim..

Eliniz vicdanınızda değilse..

Dünyada rahat edemezsiniz, ahirette hiç rahat edemezsiniz..

Gazeteci dediğiniz, bir gerçeği alır, tam ters görüntüde okuyucuya gösterebilir..

Televizyonda haberini yapıyorsa..

Size aktarılacak konuyu, tam ters yönde gösterebilir..

Kamuoyunu gerçek sorunlar yerine, üretilen suni sorunlara yönlendirebilir, hayali hedeflere düşmanlık oluşturabilir..

Somut örneği, oğluna pantolon alamadığı için intihar ettiği söylenen baba..

Kimin vicdanı sızlamaz, bu olay gerçekse..

Hangi babanın?

Hangi oğulun?

Hangi annenin?.

Ama bize fotoğrafı bu şekilde sunanlar..

Yani, “Oğluna pantolon alamadığı için intihar eden baba” diye önümüze bir fotoğraf koyanlar..

Fotoğrafın tamamındaki gerçekleri gizliyorlarsa..

Neresinden bakarsanız bakınız, o aile için büyük bir acı olan o babanın ölümünü dahi, kendi siyasi çıkarları için istismar etmeye kalkanlar..

Bilmiyorum ki, bunun hesabını nasıl verecekler?

Ne midir, itirazım?

Neresinden başlayayım ki?

En başta, o futbol maçındaki fotoğraftan başlamak gerekmez mi?

Affedersiniz, oğluna bir pantolon alamamanın derdine düşen bir baba, o oğlu ile birlikte (bilmiyorum maç bileti ne kadardır ama, herhalde o pantolondan iki misli fiyattadır) bir maça gider mi?

Oğlunun boynunda bir kaşkol..

Herhalde pantolon fiyatındadır.

Kendisinin boynunda bir kaşkol..

Her ne ise..

O babanın intiharını..

Ve o ailenin acısını artırmak bize düşmez..

Büyük ihtimalle, maddi sıkıntı çektiği tarihlerde çekilmiş bir fotoğraf değildir o..

Önceki bir fotoğraf veriliyor..

Ama yine de..

Şunu da hatırlatmamız gerekmez mi?

“Nedir şu, futbol hastalığı?”

Dar gelirli ailelerin bile, eve götürecekleri ekmeği kesip, top peşinde harcatmanın anlamı?..

Futbol kulüplerine, şu yönetici bu yönetici bıraktık.

En büyük holdinglerin yöneticilerini alarak, medyada daha büyük cazibeyi sağlamaya çalışmak?..

Maç biletini bir kenara bırakın..

Kaşkolu ile.. Tişörtü ile.. Eşofmanı ile.. Amblemli giysileri ile sektör haline getirilen futbol, nedir söyler misiniz?

Gazetelerin sayfalarının neredeyse yarısını bu futbola ayırmanın anlamı nedir?

Ve en sonunda soralım:

O baba intihar ettikten sonra.. Bundan bile nemalanmak istemenin anlamı nedir?

Ki, babanın tuttuğu takım olan FB’nin yönetim kurulu üyesi Metin Şen, “Konuyla yakından ilgileniyorum” açıklaması yapar?

Ne yapacaksınız ki?

Ölen adamı, geri mi getireceksiniz?

Çocuklarına iki tane bedava maç bileti verip..

Ardından yüzbinlerce insanı, futbol topu peşinde koşturacaksınız…

Milyon dolarları verdiğiniz futbolcuların özel hayatında günübirlik sevgili değiştirmelerini..

Hiçbir şey üretmeyenlerin ayda bir lüks araba değiştirmelerini, topluma güzel bir şey gibi gösterip..

Beyinleri zehirleyeceksiniz..

Futbol adlı şeytanlık ile insanlarımızı tuzağa çekeceksiniz…

Bir okulda istenilen pantolonu alamayacak insanlara, maç bileti, kaşkol, şapka, giysi aldırtıp..

Bunları hiç sorgulamayan, sorgulatmayan bir toplum oluşturup…

Sonra da..

Suçlu olarak, okul için alınması gereken pantolonu gösterip.

Futbol şeytanını, aradan sıyırttıracaksınız..

¥

Olay sadece futbol şeytanlığı ile sınırlı olsa yine iyi..

Can veren o babanın eşi anlatıyor..

“Ev için kredi almıştık.. Ödemede sorun vardı..”

Böyle bir bilgi karşısında..

Niçin, o intiharın sebebi, bankaların vahşi faiz uygulamaları olmuyor da..

Alınmış 50 TL’lik pantolona fatura kesiliyor?

Pantolon üzerinden okula..

Okul üzerinden siyasi iktidara..

Siyasi iktidar üzerinden Tayyip Erdoğan’a fatura kesilmek isteniyor?

Niçin?

Çünkü faiz güzel..

Bankaların milyarlık kazançları çok çok güzel..

Futbol işi kebap..

Siyasi gazetelerin bile tirajından yüksek satışı olan futbol gazeteleri var..

Futbol adeta tapılacak bir sahte tanrı..

Ona yapılacak harcamalara itiraz yok..

Garibanların ceplerinden yürütülen paralarla, şu futbolcuya bu kadar milyon dolar, diğer futbolcuya şu kadar milyon dolar para aktarımı.. Çok çok güzel işler..

Ama okulda istenilen pantolon suçlu..

¥

Şunu tabii ki demiyorum:

“Okullar her sene, giysi değiştirsinler..

Bir sene giyilen forma, diğer sene değiştirilsin..

Alan alsın, alamayanların canı cehenneme.”

Ama gazeteleri ile, televizyonları ile, ilahlaştırılan futbol için harcananları, harcatılanları gözlerden kaçırtıp..

Her olaydan siyasi rant devşirmek isteyenlere eyvallah edilmemeli..

Vatandaşın ümüğünü sıkan bankaların vicdansız faizlerini gözlerden kaçırtıp..

Bankaları melekleştirip..

Kıldan tüyden konular öne çekilerek..

Sahte şeytanlar üretilmesin..

Önceki gün yazmıştım..

“Dindar insanlar, bu pısırıklıkla, daha çok dayak yer” diye..

Bu olay da, bir başka örneği oldu, aynı gerçeğin..

Banka temize çıkıyor..

Lüzumsuz futbol harcamaları temize çıkıyor..

Fatura, okula.. Yani okulları yöneten siyasi iktidara kesiliyor..

Yapanlara da, sessiz kalarak bunlara fırsat verenlere de yazıklar olsun!

(Yeni Akit)

Etiketler:
Share
412 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • İNZAL EDİLMİŞ ADIMIZI, ÜRETİLMİŞ “İSLÂMCI” KAVRAMI İLE DEĞİŞTİRMEK SAPMALARA KAYNAKLIK ETMİŞTİR

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Her din ya da ideoloji, kendini özgün taşıyıcı kavramlarıyla ifade eder, tanımlar ve mesajını insanlara ulaştırır. Temel tanımlayıcı kavramlar, nötr değildirler; zihnine girdikleri, kendilerini benimseyerek kullanan insanları, kendi arka planındaki din, düşünce, felsefe ve ideoloji istikametinde dönüştürürler. Bunlar, o din ya da ideolojinin, taşıyıcı, inşa edici ve dönüştürücü etkiye sahip olan inanç eksenli kavramlarıdır. Bir de taşıyıcı olmayan, yani dinî ve ideolojik boyutu belirleyici olmayan kavramlar vardır ki onları, her din ya da ideol...
  • ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir Kaynak: ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir – SELAHADDİN E. ÇAKIRGİL

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Bu Pazar günü, birkaç noktaya değinelim: 1- Anamuhalefet’in lideri ve sözcülerinin, ‘Bizim askerimizin tırnağının ucundan kesip attığı bir parça bile bütün Suriye’den daha değerlidir.’ şeklindeki sözü çok matah bir şeymiş gibi geçen hafta boyunca sık sık dile getirmeleri sorgulanması ve utanılması gereken bir yaklaşımdır. KK ve adamları, yürekleri elveriyorsa, aynı sözü, Suriye için değil de, o ülkeye yarım asırdır zorla tahakküm ve zulmeden Baas Partisi, Esed Hanedanı ve Beşşâr Esed’in şahsı için söylesinler. Ama, dilleri varmaz ona bir olu...
  • Süleymani’nin öldürülmesine niye sevineyim?

    04 Ocak 2020 YAZARLAR

    İran’ın önemli generallerinden birisi, ABD füzeleri ile öldürüldü. Sevinmemiz gerektiğini söylüyor bazılarımız.. Gerekçeler önümüze koyuyorlar.. “Ortadoğu’da sürekli Şia mezhebinin yayılması için, haksız girişimlerde bulunup, örgütlenmeler yaptı.. Suriye’de binlerce Müslümanın ölümüne sebep oldu.. Yemen’den sorumlu.. Irak’tan sorumlu.. Kadınların ırzına geçilmesinden sorumlu.. Bebeklerin ölümünden sorumlu.. Esad’ın kimyasal silah kullanmasından sorumlu..” Devam ediyor, tutulan liste.. Devam ediyor, gerekçeler.. Ben ise şöyle bakıyor...
  • Tapu idaresi tepkide niye gecikti?

    03 Ocak 2020 YAZARLAR

    Haber yankı uyandırmış, konu nazik, konu netameli, ucu 'çılgın proje' hassasiyetlerine dokunuyor, kamuoyu zaten teyakkuzda, duyarlılık tavana vurmuş, üstüne belediyelerin tapu bilgilerini online sorgulama yetkisinin kaldırıldığı söyleniyor, Kanal İstanbul hattındaki arazileri toplayanların izi sürülemeyecek deniyor, yer yerinden oynuyor... Ne beklersiniz; tepkilerin hedefindeki Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün zaman kaybetmeden, sabah ilk iş duruma açıklık getirmesini. Peki onlar ne yapıyor? Haberi alan alıp satan sattıktan sonra, a...