logo

28 Haziran 2019

Sandıkla zıtlaşmamak buysa!


Akif Beki
a.beki@gmail.com

Benim de kulağıma gelmişti, dün Hürriyet’te Abdülkadir Selvi yazdı. AK Parti MYK toplantısında yaşanmış…

Hayati Yazıcı, valiye hakaret davasından İmamoğlu’na en fazla kınama cezası çıkabileceğini, başkanlığını düşürecek bir sonucun hukuken mümkün olmadığını söylemiş.

Konu açılıp o davadan beklentiler dile getirilince, kurulun hukuk işlerinden sorumlu üyesi sıfatıyla yapmış Yazıcı bu uyarıyı, durup dururken değil. Ne ki Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dikkati yerine tepkisi ve hışmını çekebilmiş ancak.

Selvi yazmazdan önce, bu kulise dayanarak Radyo Sputnik’te “Gidişata bakılırsa durmak yok, AK Parti milletle inatlaşmamaya devam edecek” demiştim.

Selvi de dün “Demek ki durmak yok, yola devam” cümlesiyle aynı sonuca varmış.

Eh, görünen köy kılavuz istemez de…

O değerlendirmede Yazıcı’ya hak ve destek vermeyen, verip de açıktan katılmayan parti üst yönetimi, tutturulan o yolu, milletle inatlaşmama yolu zannediyor olmalı; ona yanmaz mısınız?

İnatlaşmamak adına yaptıkları ve yapacakları buysa, bir de inatlaşmayı kafaya koysalar neler yapacaklar Allah bilir…

Seçimden önce ‘Kaybetsek de biz kazanıyoruz’ mealinde sonucu ilan etti Cumhurbaşkanı. Böyle bir mağlubiyet zaferi kazanmaları halinde olacakların ip uçlarına da değindi: Ordu Valisi’ne hakaretten ceza alabilir, bu durumda İmamoğlu’nun başkanlığı düşebilir. Düşene kadar da topal ördek olarak kalır, vitrin süsünden öteye gitmez…

Bu vaadi İstanbullular sandıkta oyladı ve 31 Mart’ta binlerle ölçülen farkı 800 bine çıkararak karşılık vermedi mi?

Yenilgi yenilgi büyüyecek yeni zaferlerle iktidarınızı taçlandırmak peşinde değilseniz, böyle mi davranırsınız?

Mesajı yanlış anlamış olabilir misiniz desek, ne mesaj verdiğini daha açık nasıl gösterebilirdi ki millet?

E milletle inatlaşılmaz, sandıkla zıtlaşmak bizim kitabımızda yazmaz diyorsanız… Seçilse bile belediyeyi yönettirmemek, kazansa dahi başkanlıktan düşürmek mi milli iradeye saygı?

Hem millet ne diyorsa o, tercihi başınızın üstünde; hem de istemediğinizi seçerse çalıştırmaz, önünü mü kesersiniz, nasıl yani?

Vitrin süsüne çevirme operasyonu, yetki tırpanlayarak el kol bağlamalarla başladı…

Sıradaki adımı da biliyoruz artık, baştan vaat edildiği üzere önünü kesecek bir yargı kararı…

İktidar sözünü yerde bırakmıyor, sonuçlandırana kadar da takipte kararlı, orası anlaşıldı.

Makuliyetin sesi o dakika boğulmasa, mantığın itirazı bir isyan ve başkaldırı gibi oracıkta ezilip bastırılmasa iki şey sorardım.

Bir; sandıkla zıtlaşmamanız buysa zıtlaşmanız acaba nasıl olurdu, birkaç saniye düşünün?

İki; eleştiri ve uyarılara kulak tıkamak, dediğim dedikçilik, sorumluluğu hep başkasına atmak, sonu gelmez mazeretlerlerin arkasına saklanmak ve dolayısıyla hatada ısrar ederek bir yanlışı daha vahim bir yanlışla düzeltmeye çalışmak sizi bugüne getirdiyse… Durumu iyileştirmek için bildiğinizden şaşmaz, daha önce ne yaptıysanız aynısını doz arttırarak yapmaya devam ederseniz bilin bakalım nereye çıkarsınız? Ve bu, tabanla aranızda başlayan güven bunalımını nasıl etkiler; isabetli karar alma kapasitenize inancı giderek güçlenir mi, sıfırlanır mı?

(KARAR)

Etiketler:
Share
384 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • İNZAL EDİLMİŞ ADIMIZI, ÜRETİLMİŞ “İSLÂMCI” KAVRAMI İLE DEĞİŞTİRMEK SAPMALARA KAYNAKLIK ETMİŞTİR

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Her din ya da ideoloji, kendini özgün taşıyıcı kavramlarıyla ifade eder, tanımlar ve mesajını insanlara ulaştırır. Temel tanımlayıcı kavramlar, nötr değildirler; zihnine girdikleri, kendilerini benimseyerek kullanan insanları, kendi arka planındaki din, düşünce, felsefe ve ideoloji istikametinde dönüştürürler. Bunlar, o din ya da ideolojinin, taşıyıcı, inşa edici ve dönüştürücü etkiye sahip olan inanç eksenli kavramlarıdır. Bir de taşıyıcı olmayan, yani dinî ve ideolojik boyutu belirleyici olmayan kavramlar vardır ki onları, her din ya da ideol...
  • ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir Kaynak: ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir – SELAHADDİN E. ÇAKIRGİL

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Bu Pazar günü, birkaç noktaya değinelim: 1- Anamuhalefet’in lideri ve sözcülerinin, ‘Bizim askerimizin tırnağının ucundan kesip attığı bir parça bile bütün Suriye’den daha değerlidir.’ şeklindeki sözü çok matah bir şeymiş gibi geçen hafta boyunca sık sık dile getirmeleri sorgulanması ve utanılması gereken bir yaklaşımdır. KK ve adamları, yürekleri elveriyorsa, aynı sözü, Suriye için değil de, o ülkeye yarım asırdır zorla tahakküm ve zulmeden Baas Partisi, Esed Hanedanı ve Beşşâr Esed’in şahsı için söylesinler. Ama, dilleri varmaz ona bir olu...
  • Süleymani’nin öldürülmesine niye sevineyim?

    04 Ocak 2020 YAZARLAR

    İran’ın önemli generallerinden birisi, ABD füzeleri ile öldürüldü. Sevinmemiz gerektiğini söylüyor bazılarımız.. Gerekçeler önümüze koyuyorlar.. “Ortadoğu’da sürekli Şia mezhebinin yayılması için, haksız girişimlerde bulunup, örgütlenmeler yaptı.. Suriye’de binlerce Müslümanın ölümüne sebep oldu.. Yemen’den sorumlu.. Irak’tan sorumlu.. Kadınların ırzına geçilmesinden sorumlu.. Bebeklerin ölümünden sorumlu.. Esad’ın kimyasal silah kullanmasından sorumlu..” Devam ediyor, tutulan liste.. Devam ediyor, gerekçeler.. Ben ise şöyle bakıyor...
  • Tapu idaresi tepkide niye gecikti?

    03 Ocak 2020 YAZARLAR

    Haber yankı uyandırmış, konu nazik, konu netameli, ucu 'çılgın proje' hassasiyetlerine dokunuyor, kamuoyu zaten teyakkuzda, duyarlılık tavana vurmuş, üstüne belediyelerin tapu bilgilerini online sorgulama yetkisinin kaldırıldığı söyleniyor, Kanal İstanbul hattındaki arazileri toplayanların izi sürülemeyecek deniyor, yer yerinden oynuyor... Ne beklersiniz; tepkilerin hedefindeki Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün zaman kaybetmeden, sabah ilk iş duruma açıklık getirmesini. Peki onlar ne yapıyor? Haberi alan alıp satan sattıktan sonra, a...