logo

12 Ekim 2018

Riyad’ın itibarı Kaşıkçı’nın kanında boğulmalı


Hakan Albayrak
h.albayrak@gmail.com

NTV’de Cemal Kaşıkçı olayını yorumlayan emekli bir diplomat, Suudi Arabistan’ın İstanbul Başkonsolosluğu binasının uluslararası hukuka göre Suudi Arabistan toprağı olduğunu ve bir Suudi Arabistan vatandaşına Suudi Arabistan topraklarında yapılan şeyin Türkiye’yi ilgilendirmediğini, Türk yargısının bu konuda yetkili olmadığını, Kaşıkçı orada öldürülmüş bile olsa bunu Suudi Arabistan’ın egemenlik hakları çerçevesinde bir olay olarak görmemiz gerektiğini söyledi; kelimesi kelimesine “Bize ne!” dedi.

Türk yargısı o binada bir Suudi Arabistan vatandaşının öldürülmesini dava konusu yapabilir veya yapamaz; bütün mesele bu mudur yani?

Ne demek “Bize ne”?

Dünyaca ünlü bir gazetecinin Suudi Arabistan devleti tarafından hunharca katledilmesi, üstelik bu cinayetin sahnesi olarak Türkiye’nin seçilmesi, üstelik cinayet şebekesinin Türkiye’ye en ufak bir tedbire gerek duymadan göstere göstere gelip gitmesi, bizim için bir infial sebebi değil midir?

Türkiye Cumhuriyeti, bu infiali ifade etmesin mi?

Dünyayı ayağa kaldırmasın mı?

Ahlaki ve siyasi bir mükellefiyetten bahsediyorum.

Suudi Arabistan devletinin, bilhassa Veliaht Prens Muhammed Bin Selman’ın zulmüne set çekecek uluslararası bir baskı oluşturmaktan…

***

“Bize ne!” deyip geçersek, Suudi Arabistan devletine “Asayiş berkemal, Türkiye’deki diplomatik temsilciliklerimizde cinayet işlemeye devam edebiliriz” dedirtir, başka bazı devletlere de Türkiye’nin bu işler için müsait olduğu izlenimini veririz…

Dünyayı ayağa kaldırmazsak, dünyanın başka yerlerinde yeni Cemal Kaşıkçı vakalarının yaşanmasına yol vermiş oluruz…

Riyad’ın uluslararası itibarı, Cemal Kaşıkçı’nın kanında boğulmalı.

Bunun için ne gerekiyorsa yapılmalı.

Dünyanın her yerinde Suudi Arabistan’ın diplomatik temsilciliklerine potansiyel cinayet mahalli, Suudi Arabistanlı diplomatlara potansiyel katil nazarıyla bakılması sağlanmalı.

Cemal Kaşıkçı cinayetinde yahut o cinayetin izlerinin temizlenmesinde yer aldığı tesbit edilen şahısların isimleri ve fotoğrafları cümle alemin kayıtlarına geçirilerek, o alçaklar Suudi Arabistan’dan dışarıya adımlarını atamayacak hale getirilmeli.

Öyle bir atmosfer oluşturulmalı ki, Suudi Arabistanlı bütün yetkililer Cemal Kaşıkçı cinayetinin ağır yükü altında ezim ezim ezilsin.

Suudi Arabistan devleti öyle bunaltılmalı, öyle bunaltılmalı ki, bu utançtan kurtulmak için hem Cemal Kaşıkçı cinayetine karışan herkesi cezalandırmayı hem de resmî görüşe aykırı görüş bildirenlere idamlık suçlu muamelesi yapan ve ‘infaz’ için başka ülkelere ölüm timleri gönderecek kadar gözü dönmüş olan yönetim kadrolarını -bilhassa Veliaht Prens ve ekibini- tasfiye ederek yeni bir sayfa açmayı kaçınılmaz bir zaruret olarak görsün.

***

Cemal Kaşıkçı, Suudi Arabistan Krallığı’nın yıkılması için savaşan bir tedhişçi değildi.

“Rejim muhalifi gazeteci” deniyor, ama o bile değildi.

Rejimin bazı kararlarına ve uygulamalarına muhalifti sadece.

O hususlarda eleştiri ve tavsiyelerde bulunuyor, meselâ ifade hürriyetinin gereğini vurguluyordu.

Bu hürriyetin yokluğundan ötürü zindana tıkılan mazlumların hakkını savunuyordu.

O kadar.

Hepsi bu.

Sırf bu nedenle Cemal Kaşıkçı’yı Türkiye’de vahşice öldürten Suudi Arabistanlı yetkililerin kendi ülkelerinde sergiledikleri vahşetin boyutlarını varın siz hesap edin.

(KARAR)

Etiketler:
Share
331 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • İNZAL EDİLMİŞ ADIMIZI, ÜRETİLMİŞ “İSLÂMCI” KAVRAMI İLE DEĞİŞTİRMEK SAPMALARA KAYNAKLIK ETMİŞTİR

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Her din ya da ideoloji, kendini özgün taşıyıcı kavramlarıyla ifade eder, tanımlar ve mesajını insanlara ulaştırır. Temel tanımlayıcı kavramlar, nötr değildirler; zihnine girdikleri, kendilerini benimseyerek kullanan insanları, kendi arka planındaki din, düşünce, felsefe ve ideoloji istikametinde dönüştürürler. Bunlar, o din ya da ideolojinin, taşıyıcı, inşa edici ve dönüştürücü etkiye sahip olan inanç eksenli kavramlarıdır. Bir de taşıyıcı olmayan, yani dinî ve ideolojik boyutu belirleyici olmayan kavramlar vardır ki onları, her din ya da ideol...
  • ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir Kaynak: ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir – SELAHADDİN E. ÇAKIRGİL

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Bu Pazar günü, birkaç noktaya değinelim: 1- Anamuhalefet’in lideri ve sözcülerinin, ‘Bizim askerimizin tırnağının ucundan kesip attığı bir parça bile bütün Suriye’den daha değerlidir.’ şeklindeki sözü çok matah bir şeymiş gibi geçen hafta boyunca sık sık dile getirmeleri sorgulanması ve utanılması gereken bir yaklaşımdır. KK ve adamları, yürekleri elveriyorsa, aynı sözü, Suriye için değil de, o ülkeye yarım asırdır zorla tahakküm ve zulmeden Baas Partisi, Esed Hanedanı ve Beşşâr Esed’in şahsı için söylesinler. Ama, dilleri varmaz ona bir olu...
  • Süleymani’nin öldürülmesine niye sevineyim?

    04 Ocak 2020 YAZARLAR

    İran’ın önemli generallerinden birisi, ABD füzeleri ile öldürüldü. Sevinmemiz gerektiğini söylüyor bazılarımız.. Gerekçeler önümüze koyuyorlar.. “Ortadoğu’da sürekli Şia mezhebinin yayılması için, haksız girişimlerde bulunup, örgütlenmeler yaptı.. Suriye’de binlerce Müslümanın ölümüne sebep oldu.. Yemen’den sorumlu.. Irak’tan sorumlu.. Kadınların ırzına geçilmesinden sorumlu.. Bebeklerin ölümünden sorumlu.. Esad’ın kimyasal silah kullanmasından sorumlu..” Devam ediyor, tutulan liste.. Devam ediyor, gerekçeler.. Ben ise şöyle bakıyor...
  • Tapu idaresi tepkide niye gecikti?

    03 Ocak 2020 YAZARLAR

    Haber yankı uyandırmış, konu nazik, konu netameli, ucu 'çılgın proje' hassasiyetlerine dokunuyor, kamuoyu zaten teyakkuzda, duyarlılık tavana vurmuş, üstüne belediyelerin tapu bilgilerini online sorgulama yetkisinin kaldırıldığı söyleniyor, Kanal İstanbul hattındaki arazileri toplayanların izi sürülemeyecek deniyor, yer yerinden oynuyor... Ne beklersiniz; tepkilerin hedefindeki Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün zaman kaybetmeden, sabah ilk iş duruma açıklık getirmesini. Peki onlar ne yapıyor? Haberi alan alıp satan sattıktan sonra, a...