logo

11 Mayıs 2019

Ramazan’da İslam âlemi -2


Ahmet Varol
a.varol@gmail.com

Suriye’de normalde İdlib’in güvenli bölge ilan edilmesi konusunda anlaşma sağlanmış olmasına rağmen bu yılın Ramazan öncesinde Baas rejimi ve onun arkasında duran Rus işgal güçleri bu bölgeye yönelik saldırılarını yeniden başlattılar. Ramazan’la birlikte saldırıların daha da şiddetlendirildiği ve her gün bölgeye yönelik saldırılar düzenlendiği görülüyor. İdlib, Baas zulmünden kaçan ve Suriye sınırları içinde kalan dahili mülteciler açısından önemli bir bölge. Bu bölgenin de zulüm rejiminin kontrolüne geçmesi tehlikesi dahilî mültecilerin Suriye’yi tamamen terk ederek Türkiye’ye sığınmalarına ve buradan başka yerlere akın etmelerine neden olacak. O yüzden Suriye’de siyasi bir çözüm bulununcaya kadar İdlib ve çevresinin güvenli bölge olarak kalması büyük önem arz ediyor. Fakat BM’nin buraya yönelik saldırıların durdurulması konusunda ciddi bir girişiminin olmadığını görüyoruz.

Mısır’daki Sisi cuntası siyasi muhalifleri tasfiye amacıyla, rejimin yönlendirdiği yargı mekanizması vasıtasıyla idam cezaları çıkarmaya devam ediyor. Ramazan öncesinde de 10’dan fazla kişinin idam cezasını onayladı. Ne yazık ki Mısır’da Sisi cuntasının tahakkümü altında idam cezaları güncelleştirildiği için yeni idam cezaları verilmesi veya verilen cezaların infaz edilmesi çok fazla gündem oluşturmuyor.

Mısır’da bu Ramazan öncesinde Sisi cuntasının gerçekleştirdiği bir şey de Mısır’ın tarihi kimliğinin değiştirilmesi amacıyla bir kültür darbesinin başlatılması oldu. Bu amaçla beş yüzden fazla caminin ismi değiştirildi. Bu camilerin isimleri önemli anlamları içermektedir ve tarihi bir miras niteliğindedir. Sisi cuntası işte bu mirası değiştirmeye ve kademeli bir şekilde Mısır’ın tarihten gelen kültürel birikimine darbe vurmaya çalışıyor. Bu da kültürel mirasın idam edilmesi anlamına gelir.

Bilindiği üzere Çin yönetimi geçtiğimiz yıl Doğu Türkistan’da Müslümanların yetişen nesillerini ailelerinin eğitiminden yoksun bırakmak ve aileleri de İslami değerlerinden uzaklaştırmak amacıyla “eğitim” örtüsüne büründürdüğü insanlık dışı bir zulüm uygulaması başlatmıştı. Tabii burada uzun vadeli bir plan söz konusu olduğu için zulüm devam ediyor. O yüzden Doğu Türkistan’daki Müslüman halk bu Ramazan’a da Çin yönetiminin insanlık dışı baskıları ve zulüm uygulamaları altında girdi. Çin zulmü Ramazan öncesinde aynı zamanda çok sayıda camiyi yıkarak Müslümanların buluşma yerlerini ortadan kaldırmaya çalıştı. Çin zulmünün camileri yıkmasının amacı sadece ibadetlerini birlikte ifa etmelerini engellemek değil aynı zamanda inanç değerleri üzere bir araya gelmelerini ve İslami kimliklerini muhafaza etmek için birlikte hareket etmelerini engellemektir.

Afganistan’da ABD işgalinden kaynaklanan sorunun çözümü için Taliban temsilcileri ile ABD temsilcileri Katar’da görüşmeler yapmışlardı. Fakat bu görüşmelerden bir sonuç çıkmadı ve Afganistan bu yılın Ramazan ayına da işgalin ve bu işgale karşı savaşın devam ettiği şartlarda girdi.

Cezayir’de halkın istekleri henüz yerine getirilmiş ve olaylar tamamen durulmuş değil. Ama Ramazan’la birlikte gösterilerin tansiyonunun biraz düştüğü görülüyor. Bunda belki cuntanın göstericilerin isteklerinden bazılarını kabul etmesinin ve Buteflika’nın adamlarını büyük ölçüde tasfiye etmesinin etkisi olabilir.

Siyonist işgal yönetimi Gazze’ye yönelik olarak Ramazan öncesinde başlattığı saldırıları Ramazan’da da bir süre devam ettirmeyi planlıyordu. Ama direnişin kararlı savunması ve işgalcilere ağır darbeler vurması işgal yönetimini ateşkesi kabul etmeye zorladı. Bu sıralarda ABD, Ramazan sonrasında resmen açıklayacağını bildirdiği ve Yüzyılın Anlaşması adını verdiği komploya zihinleri hazırlamak için siyonist medyadan ve ABD medyasından yararlanmaya çalışıyor. Bu işte Suudi Arabistan’ı da etkin bir şekilde kullanabilmek için bu ülkenin kendilerini “aydın” diye piyasaya süren hainleri vasıtasıyla mesajlar verdirmesi de dikkatlerden kaçmıyor.

(YENİ AKİT)

Etiketler:
Share
311 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • İNZAL EDİLMİŞ ADIMIZI, ÜRETİLMİŞ “İSLÂMCI” KAVRAMI İLE DEĞİŞTİRMEK SAPMALARA KAYNAKLIK ETMİŞTİR

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Her din ya da ideoloji, kendini özgün taşıyıcı kavramlarıyla ifade eder, tanımlar ve mesajını insanlara ulaştırır. Temel tanımlayıcı kavramlar, nötr değildirler; zihnine girdikleri, kendilerini benimseyerek kullanan insanları, kendi arka planındaki din, düşünce, felsefe ve ideoloji istikametinde dönüştürürler. Bunlar, o din ya da ideolojinin, taşıyıcı, inşa edici ve dönüştürücü etkiye sahip olan inanç eksenli kavramlarıdır. Bir de taşıyıcı olmayan, yani dinî ve ideolojik boyutu belirleyici olmayan kavramlar vardır ki onları, her din ya da ideol...
  • ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir Kaynak: ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir – SELAHADDİN E. ÇAKIRGİL

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Bu Pazar günü, birkaç noktaya değinelim: 1- Anamuhalefet’in lideri ve sözcülerinin, ‘Bizim askerimizin tırnağının ucundan kesip attığı bir parça bile bütün Suriye’den daha değerlidir.’ şeklindeki sözü çok matah bir şeymiş gibi geçen hafta boyunca sık sık dile getirmeleri sorgulanması ve utanılması gereken bir yaklaşımdır. KK ve adamları, yürekleri elveriyorsa, aynı sözü, Suriye için değil de, o ülkeye yarım asırdır zorla tahakküm ve zulmeden Baas Partisi, Esed Hanedanı ve Beşşâr Esed’in şahsı için söylesinler. Ama, dilleri varmaz ona bir olu...
  • Süleymani’nin öldürülmesine niye sevineyim?

    04 Ocak 2020 YAZARLAR

    İran’ın önemli generallerinden birisi, ABD füzeleri ile öldürüldü. Sevinmemiz gerektiğini söylüyor bazılarımız.. Gerekçeler önümüze koyuyorlar.. “Ortadoğu’da sürekli Şia mezhebinin yayılması için, haksız girişimlerde bulunup, örgütlenmeler yaptı.. Suriye’de binlerce Müslümanın ölümüne sebep oldu.. Yemen’den sorumlu.. Irak’tan sorumlu.. Kadınların ırzına geçilmesinden sorumlu.. Bebeklerin ölümünden sorumlu.. Esad’ın kimyasal silah kullanmasından sorumlu..” Devam ediyor, tutulan liste.. Devam ediyor, gerekçeler.. Ben ise şöyle bakıyor...
  • Tapu idaresi tepkide niye gecikti?

    03 Ocak 2020 YAZARLAR

    Haber yankı uyandırmış, konu nazik, konu netameli, ucu 'çılgın proje' hassasiyetlerine dokunuyor, kamuoyu zaten teyakkuzda, duyarlılık tavana vurmuş, üstüne belediyelerin tapu bilgilerini online sorgulama yetkisinin kaldırıldığı söyleniyor, Kanal İstanbul hattındaki arazileri toplayanların izi sürülemeyecek deniyor, yer yerinden oynuyor... Ne beklersiniz; tepkilerin hedefindeki Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün zaman kaybetmeden, sabah ilk iş duruma açıklık getirmesini. Peki onlar ne yapıyor? Haberi alan alıp satan sattıktan sonra, a...