logo

Rahatladınız mı, mahallenin kıskançları!


Ali İhsan Karahasanoğlu
a.karahasanoglu@gmail.com

Ekrem İmamoğlu’nun seçimi kazanması için, vicdansızca AK Parti’ye vurmaya kalkışanlar..

“İsraf” diyen, “Lüks” diyen, “Liyakatsizlik” diyen..

Ve, mevcutların içinde en az israf edecek Binali Yıldırım’ı seçtirmemek için gece gündüz çalışanlar..

Mevcut adayların içinde en az lükse meyledecek olan Binali Yıldırım yerine, CHP’nin adayını destekleyenler..

Mevcut adaylar içinde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı makamını en fazla haketmiş olan Binali Yıldırım’ı değil, valiye “İt” hakareti yapan Ekrem İmamoğlu’nu şişirenler..

Şimdi rahatladınız mı?

Şimdi koltuklarınıza, çok daha huzurlu bir şekilde kurulmaya başladınız mı?

Her şey, artık çok güzel olmaya başladı mı?

Belediyenin logosundaki cami amblemi çıkarıldı..

Sevindiniz mi?

İSMEK’te yüzlerce öğretmen kapı önüne konuldu..

Önceleri itirazlar, “Binalar depreme dayanaksız. Dayanıklı binaları bulup, hızlı şekilde kursları açacağız” mavalı ile geçiştirildi..

Şimdi olay netleşti..

İSMEK tarih oldu..

Kahkahaları bastınız mı?

Belediyede yıllarca çalışan işçiler, kapı önüne konuldular..

Alay eder gibi, “CV’nizi getirin, ilk işe alınacaklarda, değerlendirelim” dediler..

Nasıl yorumladınız bu gelişmeyi, sıkı sıkı kitlediğiniz kapılarınızın ardından “Erdoğan bizim gücümüzü görecek” diye naralar attınız mı?

Eyüp Sultan’da Yasin suresini okudu..

Ardından kendisine sorulduğunda, “Bugüne kadar belediyenin idaresindeki yüzme havuzlarında bayan-erkek ayrı saatlerde hizmet vermesi uygulamasından kimse şikayetçi olmamış. Ben de seçilirsem, şikayet edilmeyen bir konuda farklı uygulamaya gitmem” diyen adayınız..

Daha bir yılını doldurmadan.

Yaptığı açıklama, kulağımızdan silinmeden..

Çocuk havuzlarında başlatmış, karma uygulamayı..

Şimdi rahatladınız mı, Ekrem İmamoğlu’nu destekleyen Abdullah Gül..

Sevindin mi, “İlk tebrik eden ben olayım” diye aceleden eli ayağına dolanan Ahmet Davutoğlu..

Sevindiniz mi, öğrencilere Kur’an öğretmek için, trene binip, yolcu imiş gibi Sakarya’ya gidip, İstanbul’a defalarca dönen Süleyman Hilmi Tunahan’ın talebeleri..

Sevindiniz mi?

Siz; Milli Görüş’e gönül vermiş olan, “Lükse itibar etmemek gerekir. Biz israfa hep karşı idik, yine karşıyız” diyen kardeşler..

Doyuracağı çok sayıda “bacak gösterisi yaparak lüks hayatını idame ettiren kadın sanatçı(!)” olduğu için, birden fazla meydanda konserler tertipleyen, yüzbinlerce lirayı haftada bir sevgili değiştiren ahlaksızlara aktaran Ekrem İmamoğlu’nu başkan seçtirdiniz..

Şimdi mutlu oldunuz mu?

Abartmıyorum..

Belediyenin kendi resmi tanıtımındaki fotoğraftan yola çıkarak söylüyorum..

Resmen, iç çamaşırı ile sahneye çıkanlara belediyenin kasasından on binlerce lira aktarıldı..

Şimdi “israf”ı hatırladınız mı?

Ekrem İmamoğlu’na güzellemeler yapan Ahmet Taşgetiren..

Üniversite gençliğinin kalacağı yurtlara, belediyenin yaptığı ayni yardımın kesilmesinden, hoşnut kaldın mı?

“Ne güzel bir hizmet yapmışım.. Binali Yıldırım seçilseydi, bu üniversite gençliği, belediyenin sağladığı destek ile, yurtlarda kalacaktı.. Şimdi o gençler için, o yurtlar hayal oldu. Allah’ın rızasına uygun bir iş yaptım.. Ahirette bunun ecri çok büyük olacak” diyerek, sevindin mi?

“Bu ne ya.. İktidar kendisine yakın medya organları arasından bir havuz oluşturmuş. Her şey onlar arasında paylaşılıyor. Olmaz ki..” diyen sözde dürüstlük taslayan doğrucu Davut’lar..

Ekrem İmamoğlu ve diğer CHP’li belediyelerin oluşturdukları “havuz”u gördünüz mü?

Hem nasıl “havuz..”

Hem ne kadar derin “havuz..”

Şimdi, özlediğiniz Türkiye’ye kavuştunuz mu?

Her şey, eşit, adaletli yürütülmeye başlandı mı?

Varlığı yokluğu belli olmayan, sırf imam hatip düşmanlığı yapması için birkaç kişinin finansörlüğünü üstlendiği Evrensel gazetesi de, artık kamu imkanları ile dindar insanlara saldıracak, bundan memnuniyet duydunuz mu?

“Bu ne ya.. AK Parti, Şehir Tiyatroları’nı bile, solculara teslim etmiş.. Böyle AK Parti’yi ben ne yapayım” diye eleştiren, yeterince AK Parti kadrolarına imkan tanınmadığını iddia eden kardeşler..

Şimdi Şehir Tiyatroları’nın A’sından Z’sine hepsi değiştirildi.. Necip Fazıl’ın oyununu iptal ile başladılar işe..

Evet, 25 yıllık Milli Görüş çizgisinin belediyelerinin üç tane oyun ile yetinmesi açık bir beceriksizlik göstergesi idi..

Ama şimdi yaşadığımıza ne diyorsunuz?

O üç oyun da sahneden alınınca..

Rahatladık mı.

“Tamam, şimdi oldu işte” dedik mi?

5 yılın, daha bir yılı dolmadı..

Yedikleri naneler, boylarını aştı..

Ekrem İmamoğlu’na destek verenler, sanıyorlar ki, halk unutur..

Verilen destekler, gazete arşivlerinde kalır..

Hayır, sırf kıskançlığınızdan dolayı..

İdeallerinizi nasıl ayaklar altına aldığınızı..

Sahtekarlık yaptığınızı..

Yalan söylediğinizi..

İftira attığınızı..

Her gün hatırlatacağız.

Karşınıza dikilip, soracağız..

Usanmadan soracağız..

Yorulmadan soracağız.

Kıvırma amaçlı, “Biz CHP’ye oy verilmesini hiçbir zaman dile getirmedik” numaralarınızı yüzünüze vuracağız..

Yıllarca içinde siyaset yaptığınız partiden seçimi kazananlardan esirgediğiniz tebrikleri, CHP’li Ekrem’den esirgemediğinizi, hatırlatmaktan bıkmayacağız..

Mahallesindeki caminin emekli imamına Kur’an okutarak başkanlık koltuğuna oturan Ekrem İmamoğlu’nun yaptığı her din karşıtı icraatını, sizin sırtınıza yıkacağız..

Bu ülkede imam hatip okulu sayısının bir tane bile artmaması için geceli gündüzlü çalışan Sözcü’ye, Cumhuriyet’e, Birgün’e, Evrensel’e aktarılan belediye paralarının tamamının hesabını sizlerden soracağız..

Bu ülkede bir tane Kur’an kursu açılmasın diye canını dişine takıp, salya sümükler eşliğinde dindar insanlara saldıranları kamu imkanları ile ödüllendirenlerin her yaptığını, Abdullah Gül’lerin, Ahmet Davutoğlu’ların, Haydar Baş’ların, Ahmet Taşgetiren’lerin sırtına yapıştıracağız..

Yok öyle kurtulmak..

Desteklediniz..

Hesabını da vereceksiniz..

(YENİ AKİT)

Etiketler:
Share
326 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • İNZAL EDİLMİŞ ADIMIZI, ÜRETİLMİŞ “İSLÂMCI” KAVRAMI İLE DEĞİŞTİRMEK SAPMALARA KAYNAKLIK ETMİŞTİR

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Her din ya da ideoloji, kendini özgün taşıyıcı kavramlarıyla ifade eder, tanımlar ve mesajını insanlara ulaştırır. Temel tanımlayıcı kavramlar, nötr değildirler; zihnine girdikleri, kendilerini benimseyerek kullanan insanları, kendi arka planındaki din, düşünce, felsefe ve ideoloji istikametinde dönüştürürler. Bunlar, o din ya da ideolojinin, taşıyıcı, inşa edici ve dönüştürücü etkiye sahip olan inanç eksenli kavramlarıdır. Bir de taşıyıcı olmayan, yani dinî ve ideolojik boyutu belirleyici olmayan kavramlar vardır ki onları, her din ya da ideol...
  • ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir Kaynak: ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir – SELAHADDİN E. ÇAKIRGİL

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Bu Pazar günü, birkaç noktaya değinelim: 1- Anamuhalefet’in lideri ve sözcülerinin, ‘Bizim askerimizin tırnağının ucundan kesip attığı bir parça bile bütün Suriye’den daha değerlidir.’ şeklindeki sözü çok matah bir şeymiş gibi geçen hafta boyunca sık sık dile getirmeleri sorgulanması ve utanılması gereken bir yaklaşımdır. KK ve adamları, yürekleri elveriyorsa, aynı sözü, Suriye için değil de, o ülkeye yarım asırdır zorla tahakküm ve zulmeden Baas Partisi, Esed Hanedanı ve Beşşâr Esed’in şahsı için söylesinler. Ama, dilleri varmaz ona bir olu...
  • Süleymani’nin öldürülmesine niye sevineyim?

    04 Ocak 2020 YAZARLAR

    İran’ın önemli generallerinden birisi, ABD füzeleri ile öldürüldü. Sevinmemiz gerektiğini söylüyor bazılarımız.. Gerekçeler önümüze koyuyorlar.. “Ortadoğu’da sürekli Şia mezhebinin yayılması için, haksız girişimlerde bulunup, örgütlenmeler yaptı.. Suriye’de binlerce Müslümanın ölümüne sebep oldu.. Yemen’den sorumlu.. Irak’tan sorumlu.. Kadınların ırzına geçilmesinden sorumlu.. Bebeklerin ölümünden sorumlu.. Esad’ın kimyasal silah kullanmasından sorumlu..” Devam ediyor, tutulan liste.. Devam ediyor, gerekçeler.. Ben ise şöyle bakıyor...
  • Tapu idaresi tepkide niye gecikti?

    03 Ocak 2020 YAZARLAR

    Haber yankı uyandırmış, konu nazik, konu netameli, ucu 'çılgın proje' hassasiyetlerine dokunuyor, kamuoyu zaten teyakkuzda, duyarlılık tavana vurmuş, üstüne belediyelerin tapu bilgilerini online sorgulama yetkisinin kaldırıldığı söyleniyor, Kanal İstanbul hattındaki arazileri toplayanların izi sürülemeyecek deniyor, yer yerinden oynuyor... Ne beklersiniz; tepkilerin hedefindeki Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün zaman kaybetmeden, sabah ilk iş duruma açıklık getirmesini. Peki onlar ne yapıyor? Haberi alan alıp satan sattıktan sonra, a...