logo

27 Aralık 2018

Protesto yasaksa bunlar ne!


Akif Beki
a.beki@gmail.com

Kim demiş, üniversitelerde akademik özgürlük sözde var ama özde yok diye…

Sivas’ta Cumhuriyet Üniversitesi Öğrenci Derneği, çatır çatır kullanıyor özgürlüğünü. Önceki gün, yılbaşı eğlencesi ve milli piyango çekilişlerine karşı gösteri haklarını hayata geçirdiler. “Sen Müslümansın, haramdan uzak dur, yılbaşı ve piyango çılgınlıkları senin neyine” diye vatandaşları uyardılar.

Yeter ki protestonun hedefi Milli Piyango İdaresi’yle ilgili bakanlık olmasın. Yeter ki tepkini kamu kurumlarına gösterme, devlete karşı sesini yükseltmek gibi bir terbiyesizliğe kalkışma.

Bak, karışan var mı!

Kim demiş, protesto kağıt üstünde serbest ama fiilen yasak diye…

Ahsen TV muhabiri, protesto eylemini özgürce bildiri dağıtarak icra etti mi etti, daha ne.

Yeter ki oynatanları hedef alma, kumarı oynayanlara yönel. Yeter ki haramı helali, Nimet Abla gişesinde bilet kuyruğuna giren günahkar halka hatırlat.

Yeter ki yılbaşı gecesi havai fişekli kutlama organize eden belediyelere dokundurma, diyeceğini eğlenme gafletinde bulunan kişilere de.

Bak bakalım, lafını esirgemek, sözünü yutkunmak zorunda kalıyor musun?

Topluma söyleyeceğini, doldurabildiğin kadar ağzını doldurarak söyle, bak lafını ağzına tıkıyor mu hiç kolluk!

Kim demiş, sokağa çağırmanın barışçıl ve demokratik olanı da imkansızlaştırıldı, daha lafı yetiyor, hemen teröre çağrı suçlamasıyla cezalandırılıyor, başlamadan karakolda bitiriliyor diye…

Hani nerede!

Gezicilerin kafasını kesme çağrısı bile serbestçe yapılabiliyor bu ülkede; tutan, susturan mı var! Tehditle, hedef göstermekle, sokağı şiddete tahrikle, provokasyonla suçlayan mı çıktı!

“Barışçıl demokratik protesto bugünkü memleket şartlarında mümkün mü, değil mi” gibi tartışmalar açma hadsizliği, sayısız yöntemle protesto edildi. Sınırlayan mı oldu? Portakal dişleyerek olmaz, bu ne cıvıklık, sulandırmayın mı dendi?

Kırmızı yelek giyerek televizyonun kapısına dayanmak, “Yüzde 52’i evde dişini sıkıyor, zor tutuyoruz” tehditleri savurmak kimin başına iş açtı?

Yeter ki ucu devlete dokunmasın, kim kime dum duma, isteyen istediğine diş geçirebiliyor.

O sırada kamu düzenini bozmaktan söz ediyor mu korucular? Savcı ve polis araya giriyor mu, duydunuz mu hiç böyle münasebetsizlik?

Kim demiş, ‘amaç ve ağız birliği’ içinde yakalanmak dahi örgütlü suça sokuldu, nerede yasaların tanıdığı eylem örgütleme hakkı diye…

Hem bundan yakınacaksınız, hem de eline ‘katil fetvası’ tutuşturulmuş örgütlü tepkilere dil uzatacaksınız, tutarsızlığa bak!

İlahiyatlar dahi sindirilmiş de, serbest tarışma ortamı kalmamış da, organize dini gruplar ‘mutlak otorite’ kesilip hemen el koyuyormuş da, konuşanları örgütlü ve sistematik lince maruz bırakıyor, hatta can derdine düşürüyorlarmış da…

İyi ya, içinizdeki bastırılmış IŞİD’çiyi bile ortaya çıkarabiliyorsunuz, o yanınızı tatmin için salıyorsunuz hedefin üstüne, kime ne!

Dini fanatizmi kaşıyabildiğiniz kadar kaşıyor, sokağı kışkırtabiliyorsunuz işte.

Karşı fikir hürriyetinizi kullanmanıza bir mani olmaması ne güzel. Devleti ve sokağı, hedefteki şahsa birlikte müdahaleye bile çağırabiliyorsunuz.

Bir de sokak çağrısı suç oldu diyorlar! Yeter ki devletten yana, bozgunculara karşı olsun.

Bakın, ilahiyatçı Mustafa Öztürk’e karşı bu imkanların hepsi kullanılıyor. Sivil araştırma merkezi KURAMER’e karşı, bu hak ve özgürlükler tepe tepe kullanılıyor.

Yeter ki ‘fitneci’ bireylere karşı kullanın, isterseniz sokağa çıkamaz hale getirene kadar terörize edin. Diyanet’e değdirmedikçe sorun yok. Kimin kafir ve hain olduğuna karar verme yetkisi sizin tekelinizde nasılsa, uygundur.

İhsan Şenocak vakasında, Diyanet’in bile dayanamayıp kamuoyuna şikayet ettiği örgütlü ‘tehdit, hakaret ve yıpratma’ kampanyaları, sivil kişi ve kuruluşlara karşı serbest.

Onlar düşünce ve eylem özgürlüğü hukukuna tabiler, tehdit ve baskıyla bunaltılmaları müstahak.

Kim demiş, ifade hürriyeti kapsamında korkutma ve yıldırma hakkı elde bulunmuyor diye?

(KARAR)

Etiketler: » » » » » » » » » » » » »
Share
425 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • İNZAL EDİLMİŞ ADIMIZI, ÜRETİLMİŞ “İSLÂMCI” KAVRAMI İLE DEĞİŞTİRMEK SAPMALARA KAYNAKLIK ETMİŞTİR

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Her din ya da ideoloji, kendini özgün taşıyıcı kavramlarıyla ifade eder, tanımlar ve mesajını insanlara ulaştırır. Temel tanımlayıcı kavramlar, nötr değildirler; zihnine girdikleri, kendilerini benimseyerek kullanan insanları, kendi arka planındaki din, düşünce, felsefe ve ideoloji istikametinde dönüştürürler. Bunlar, o din ya da ideolojinin, taşıyıcı, inşa edici ve dönüştürücü etkiye sahip olan inanç eksenli kavramlarıdır. Bir de taşıyıcı olmayan, yani dinî ve ideolojik boyutu belirleyici olmayan kavramlar vardır ki onları, her din ya da ideol...
  • ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir Kaynak: ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir – SELAHADDİN E. ÇAKIRGİL

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Bu Pazar günü, birkaç noktaya değinelim: 1- Anamuhalefet’in lideri ve sözcülerinin, ‘Bizim askerimizin tırnağının ucundan kesip attığı bir parça bile bütün Suriye’den daha değerlidir.’ şeklindeki sözü çok matah bir şeymiş gibi geçen hafta boyunca sık sık dile getirmeleri sorgulanması ve utanılması gereken bir yaklaşımdır. KK ve adamları, yürekleri elveriyorsa, aynı sözü, Suriye için değil de, o ülkeye yarım asırdır zorla tahakküm ve zulmeden Baas Partisi, Esed Hanedanı ve Beşşâr Esed’in şahsı için söylesinler. Ama, dilleri varmaz ona bir olu...
  • Süleymani’nin öldürülmesine niye sevineyim?

    04 Ocak 2020 YAZARLAR

    İran’ın önemli generallerinden birisi, ABD füzeleri ile öldürüldü. Sevinmemiz gerektiğini söylüyor bazılarımız.. Gerekçeler önümüze koyuyorlar.. “Ortadoğu’da sürekli Şia mezhebinin yayılması için, haksız girişimlerde bulunup, örgütlenmeler yaptı.. Suriye’de binlerce Müslümanın ölümüne sebep oldu.. Yemen’den sorumlu.. Irak’tan sorumlu.. Kadınların ırzına geçilmesinden sorumlu.. Bebeklerin ölümünden sorumlu.. Esad’ın kimyasal silah kullanmasından sorumlu..” Devam ediyor, tutulan liste.. Devam ediyor, gerekçeler.. Ben ise şöyle bakıyor...
  • Tapu idaresi tepkide niye gecikti?

    03 Ocak 2020 YAZARLAR

    Haber yankı uyandırmış, konu nazik, konu netameli, ucu 'çılgın proje' hassasiyetlerine dokunuyor, kamuoyu zaten teyakkuzda, duyarlılık tavana vurmuş, üstüne belediyelerin tapu bilgilerini online sorgulama yetkisinin kaldırıldığı söyleniyor, Kanal İstanbul hattındaki arazileri toplayanların izi sürülemeyecek deniyor, yer yerinden oynuyor... Ne beklersiniz; tepkilerin hedefindeki Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün zaman kaybetmeden, sabah ilk iş duruma açıklık getirmesini. Peki onlar ne yapıyor? Haberi alan alıp satan sattıktan sonra, a...