logo

Pompacı Danıştay üyesinden haber yok!


Ali İhsan Karahasanoğlu
a.karahasanoglu@gmail.com

Bülent Arınç’a dün sorduk.

“Evinize temizliğe gelen eski daire başkanının adı ne, soyadı ne?

Pompacılık yaptığını belirttiğiniz Danıştay eski üyesinin adı ne, soyadı ne?”

Sormamızın iki sebebi var..

Belki birileri, Bülent abiyi işletiyordur..

“Bülent abi, benim şu an temizliğe geldiğime bakma.. Ben bir zamanlar daire başkanı idim.. Ama FETÖ’den attılar beni.. Şimdi temizliğe çıkıyorum. Eski yaşantımıza yakın gelirimiz olmuyor ama.. Ne yaparsın abi” demiş olabilir..

Bülent abi de merhametli insandır.

İnanmıştır, kadına..

Mesajı almış, bahşişi yüklü vermiştir..

Gerçekte ise, kadın ne daire başkanıdır.. Ne de FETÖ’den atılmıştır..

Bülent abimizin merhametini, istismar etmiştir..

Veya, Bülent abimizin anlatımı ile, FETÖ’cülükten atılanlara pazarda limon bile sattırmıyorlar ama..

Nasıl oluyorsa, akaryakıt istasyonunda pompacılık yaptırıyorlarmış..

Bu da belki şöyle aktarılmıştır, Bülent abiye..

Bir sohbet sırasında, FETÖ’cülerin büyük mağduriyetler yaşadığını anlatan Pensilvanya’ya bağlı birisi, Bülent abiyi de inandırmak için, “Ah abi ah.. Benim tanıdığım bir Danıştay üyesi var.. Adamı KHK ile attılar.. Emin ol abi, şimdi pompacılık yapıyor..” demiştir..

Bülent abi de inanıvermiştir..

“Ben Yüksek İstişare Kurulu üyeliğinden alacağım maaşın bir kısmını, KHK’lılara vermeyi taahhüt etmiştim. Al şunu, pompacıya götürüver” demiştir, Bülent abi..

Muhatabı da, “Taş atmadık ki kolumuz yorulsun. Bülent abi sağolsun” deyip, parayı alıp, götürmüştür..

Veya üçüncü bir ihtimal..

Aslında Bülent abinin kamuoyuna mal etmek istediği kişi, ne FETÖ’cü, ne işten atılmış, ne de mağduriyet yaşamış biridir..

Profesörleri dolandıran uyanıklar var ya…

Emekli bürokratları dolandıranlar..

“Biz terörle mücadele şubesinden arıyoruz. Banka hesabınızdan, terör örgütüne para aktarılmış. Şüphelileri yakalamak üzereyiz. Ancak sizin hemen, bankadaki hesabınızı şu hesaba transfer etmeniz gerekiyor” diyerek, dolandırıcılık yapanlar var ya..

Bülent Arınç’ın yüksek maaşlı olduğunu öğrenen dolandırıcılar da, direkt abimize musallat olmuş olabilirler.

“Abi ben eski Danıştay üyesi, KHK’dan atılan şimdiki pompacı bilmem kim.. Abi çok acil, benim hesabıma şu kadar para transfer etmen lazım” demiştir.

Bülent abi de..

Yufka yürekli olduğundan..

Hemen transferi yapmış, şimdi de pompacıyı kamuoyuna “KHK’lı Danıştay üyesi” diye tanıtıyordur.

Tüm bu ihtimallerdeki yanlış anlamaları nasıl düzeltebiliriz?

Temizliğe gelen eski daire başkanının adını soyadını öğrenerek..

Bülent abi açıklar..

Resmi yetkililer de bakarlar, ilgili kişinin dosyasına..

Gerçekten haksız yere mi atılmış memuriyetten, resmi bilgileri açıklar.

Haksız yere atılmış ise de, temizliğe gitmekten kurtulur.

Veya..

Açıklarsınız, kendisini pompacı ve eski Danıştay üyesi olarak tanıtan kişinin adını, soyadını..

Bakarız dosyasına. Bakarız hakkındaki iddialara..

Bir sonuca varırız..

Olur ya..

Haksız yere atıldığı belirtilen KHK’lılar, kurumun tepesindeki kişi ile “sen-ben” kavgasına girişmiştir.. “Hazır FETÖ bir darbe yaptı. Binlerce kişi KHK ile atıldı. Bu kişi hakkında da FETÖ’cü diye bir ihbar yapayım. Atsınlar şunu” diye bir iftiraya uğrayıp, haksızlığa uğrayan kişilerle de karşılaşabiliriz..

Onun için, dün sorduk, temizliğe gelen eski daire başkanı kadının ismini..

Dün sorduk, Danıştay eski üyesi, pompacının ismini..

Ama dün akşam saatlerine kadar, Bülent abiden bir cevap gelmedi..

Bu arada, Bülent abi boş durmamış..

Düzce Belediyesi’nin etkinliğine katılmış..

Refah Partisi döneminde, kendisinin de başından geçen bir olayı anlatıp, “Refah gecesinde yaptığım konuşmadan dolayı 4 sene 2 ay ceza aldım. 2,5 sene sonra beraat edebildim” diyerek, bugün mağduriyet yaşayanların da ilerde beraat edebilecekleri yönünde tahminini aktarmış..

Daha önemlisi, şöyle demiş:

“Hem bir hukukçu olarak, hem de olayları yaşayan bir insan olarak meseleye bakıyorum. Şimdi benim karşımda mağduriyetini anlatan bir insana şunu soruyorum öncelikli olarak. 15 Temmuz’da yaşanan olay sence nasıl bir olaydı? Ağzını geveliyorsa ‘Bu adamda iş yok’ diyorum. Ama derse ki ‘15 Temmuz’da hain bir darbe girişimi yaşandı bundan dolayı şehitler var gaziler var Türkiye büyük bir zarar gördü’ o zaman ‘Anlat, seni dinleyeyim’ diyorum.”

Bülent abi, önceki açıklamasından bir adım geri gitmiş ama.

Hâlâ FETÖ’nün ne takıyyelere imza attığının tam bilincine sahip olamamış..

Bodoslamadan söyleyeyim..

Bülent abi, imkan olsa..

Fetullah Gülen’in karşısına dikilse..

Ona sorsa..

“15 Temmuz’da yaşanan olay sence nasıl bir olaydı?” diye..

Fetullah Gülen’in eveleyip-geveleyeceğini mi sanıyor?

Ben bire bir şahidiyim..

15 Temmuz gününe kadar, ölümüne FETÖ adına mücadele edenlerin bir kısmı..

15 Temmuz’un akşamında..

Bayrağı alıp, sokağa çıktı..

Ama şimdi, ABD’lerde, Almanya’larda dolaşıyor..

Nitekim, Fetullah Gülen’e de, ısmarlama gazeteciler de olsalar.

Sordular, “15 Temmuz’da sizin rolünüz var mı” diye..

Ne cevap verdi, Gülen?

Kendinden emin bir eda ile, “O bir tiyatrodur.. Öyle yapmaları gerekiyordu, yaptılar.. Biz o girişimde yokuz.”

Bu cevap sonrasında.

Karşımızdaki tüm gerçeklere rağmen..

Bağlantılara, darbe için talimatı almaya gelen Adil Öksüz’lere rağmen..

Askeri alanda dolaşan Fetullah Gülen’in ekibinden sivil adamların, “Tarla bakmaya gelmiştik. Bizim darbe ile hiçbir ilgimiz yok” takıyyelerini bilmemize rağmen..

Bunlara inanacak mıyız?

Lütfen, Bülent abi..

Kimle aşık attığınızı, bir düşünün.

Bunların vazgeçilmez ilkelerinin takıyye olduğunu hatırlayın..

Ve, bir soruşturun, “temizlikçi kadın”ı..

Bakalım daire başkanı mı çıkacak?

Bir soruşturun “pompacı”yı..

Danıştay eski üyesi mi çıkacak?

Veya..

Eski daire başkanı olsa da.. Danıştay eski üyesi olsa da..

“Mağdur, kendi halinde vatanperver insanlar” mı çıkacak?

Yoksa..

“Akıncı Üssü’ne, darbe gecesinde, tarla bakmaya giden Adil Öksüz’ler” mi çıkacak?

(YENİ AKİT)

Etiketler:
Share
315 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • İNZAL EDİLMİŞ ADIMIZI, ÜRETİLMİŞ “İSLÂMCI” KAVRAMI İLE DEĞİŞTİRMEK SAPMALARA KAYNAKLIK ETMİŞTİR

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Her din ya da ideoloji, kendini özgün taşıyıcı kavramlarıyla ifade eder, tanımlar ve mesajını insanlara ulaştırır. Temel tanımlayıcı kavramlar, nötr değildirler; zihnine girdikleri, kendilerini benimseyerek kullanan insanları, kendi arka planındaki din, düşünce, felsefe ve ideoloji istikametinde dönüştürürler. Bunlar, o din ya da ideolojinin, taşıyıcı, inşa edici ve dönüştürücü etkiye sahip olan inanç eksenli kavramlarıdır. Bir de taşıyıcı olmayan, yani dinî ve ideolojik boyutu belirleyici olmayan kavramlar vardır ki onları, her din ya da ideol...
  • ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir Kaynak: ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir – SELAHADDİN E. ÇAKIRGİL

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Bu Pazar günü, birkaç noktaya değinelim: 1- Anamuhalefet’in lideri ve sözcülerinin, ‘Bizim askerimizin tırnağının ucundan kesip attığı bir parça bile bütün Suriye’den daha değerlidir.’ şeklindeki sözü çok matah bir şeymiş gibi geçen hafta boyunca sık sık dile getirmeleri sorgulanması ve utanılması gereken bir yaklaşımdır. KK ve adamları, yürekleri elveriyorsa, aynı sözü, Suriye için değil de, o ülkeye yarım asırdır zorla tahakküm ve zulmeden Baas Partisi, Esed Hanedanı ve Beşşâr Esed’in şahsı için söylesinler. Ama, dilleri varmaz ona bir olu...
  • Süleymani’nin öldürülmesine niye sevineyim?

    04 Ocak 2020 YAZARLAR

    İran’ın önemli generallerinden birisi, ABD füzeleri ile öldürüldü. Sevinmemiz gerektiğini söylüyor bazılarımız.. Gerekçeler önümüze koyuyorlar.. “Ortadoğu’da sürekli Şia mezhebinin yayılması için, haksız girişimlerde bulunup, örgütlenmeler yaptı.. Suriye’de binlerce Müslümanın ölümüne sebep oldu.. Yemen’den sorumlu.. Irak’tan sorumlu.. Kadınların ırzına geçilmesinden sorumlu.. Bebeklerin ölümünden sorumlu.. Esad’ın kimyasal silah kullanmasından sorumlu..” Devam ediyor, tutulan liste.. Devam ediyor, gerekçeler.. Ben ise şöyle bakıyor...
  • Tapu idaresi tepkide niye gecikti?

    03 Ocak 2020 YAZARLAR

    Haber yankı uyandırmış, konu nazik, konu netameli, ucu 'çılgın proje' hassasiyetlerine dokunuyor, kamuoyu zaten teyakkuzda, duyarlılık tavana vurmuş, üstüne belediyelerin tapu bilgilerini online sorgulama yetkisinin kaldırıldığı söyleniyor, Kanal İstanbul hattındaki arazileri toplayanların izi sürülemeyecek deniyor, yer yerinden oynuyor... Ne beklersiniz; tepkilerin hedefindeki Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün zaman kaybetmeden, sabah ilk iş duruma açıklık getirmesini. Peki onlar ne yapıyor? Haberi alan alıp satan sattıktan sonra, a...