logo

Özkoç yetmez!.. Kılıçdaroğlu da istifa etmeli!


Ali İhsan Karahasanoğlu
a.karahasanoglu@gmail.com

Şu CHP’liler, iyice işi azıttı..

Cevap verilmedikçe..

Yalanları artırıyorlar da artırıyorlar..

Öyle de rahat, işkembeden sallıyorlar ki..

Bir dakika sonra yalanlanma ihtimalini bile gözardı edip, iddialaşmaya dahi girebiliyorlar.

Hep söylüyorum..

AK Parti, belki muhatap almadığı için..

Belki “Bunlara kim inanır ki?” diyerek, boşverdiği için..

Her söylenilen “yalan”ın doğrusunu, anında kamuoyuna aktarmıyor.

Haliyle de kafalarda soru işareti kalıyor..

İnsanlar, “Acaba” diyorlar..

AK Partili kadrolara ne kadar güvenirlerse güvensinler, kafalarında bir tereddüt oluşuyor..

Son örneği, Arifiye’deki Tank Palet Fabrikası ile ilgili, bir bardak suda koparılan fırtınalar..

Sanırsınız ki..

Çok gizli, yeni bir silah icat ettik..

Ne bileyim; insansız hava araçları ile ilgili çok önemli, dünya devleri ile yarışan teknolojik gelişmeler yaşanıyor ya..

Aselsan’ın savunma sanayii ile ilgili önemli atakları olur ya..

İşte o kapsamda..

Sanki dünyanın haberdar olmadığı bir silah üretmeye başlayacağız..

Son derece gizli kalması gereken bir üretim söz konusu olduğu için..

Bunu da Arifiye Tank Palet Fabrikası’nda üretmeye yakında başlayacağımız için..

“Bu Katar da nereden çıktı?” diye, BMC’ye önce Katar’ın ortak olup, sonrasında da Arifiye tesislerini işletmeye başlamasını sorguluyoruz..

Yok arkadaşlar, böyle bir şey..

Söz konusu olan, Tank Palet Fabrikası..

Bildiğiniz tank..

Daha düne kadar, o tesislerde tank üretimi bile yok..

Yeni yapacaklar..

Yatırımdan sonra..

Orda üretilecek olan tankın da, stratejik, gizli bir yönü yok..

“Aman Katarlılar duymasın.. Ne olur ne olmaz, işin sonunda bilgi ABD’ye kadar gidebilir” diyeceğiniz bir ortam yok..

Elin gavuru, sizi F-35 uçak üretimine bile dahil etmiş..

Son teknolojiden yararlanılarak üretilen, yeni ve kendi iddiaların göre dünyada bir benzeri olmayan bir uçak üretimine, ABD’lilerle birlikte soyunmuşuz…

Şimdi Arifiye’deki ise..

Altı üstü tank..

Hani İsrail’e yaptırılan modernizasyonu da bilmesek..

Tanklarımızı, Filistin’e desteğimiz sebebi ile düşmanımız konumundaki İsrail’e yollayıp, “Bunları modernize edin” dememiş olsak..

Veya Türkiye bunu dediğinde, biz de itiraz ettiğimizde, bu istemüzükçüler, “Amma geri kafalısınız.. Bu işin İsrail’i, ABD’si olur mu? ABD, İsrail olmasa, senin uçağının burna havaya bile kalkmaz” dememişler gibi..

Şimdi karşımıza çıkmışlar..

Tank üretiminde, aslında üretim safhasında da pek dahli olmayan, sadece sermaye koyup, kendisine de üretilen tanklardan alacak olan Katar’ı dilimize dolayıp, “Milli silah sanayimizi, Katarlılara sattık” diye algı oluşturuyorlar..

Neyse ki..

İşin başındaki Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, bir iki rest çekti..

Bakıldı..

CHP Genel Başkanı, laftan anlamıyor..

Fabrikanın patronu Ethem Sancak, “Hodri meydan” dedi..

Ve aylardır şişirilen balon, bir anda söndü..

Önceki akşam canlı yayında izledik..

Cumhuriyet’in genel yayın yönetmeni..

Doğumu itibari ile, ölümüne solcu olma taahhüdünde bulunmuşçasına görüntü veren Deniz Zeyrek..

Tank Palet Fabrikası ile ilgili olarak, Ethem Sancak’a sordular..

Sancak cevapladı..

Yeni yetme gazetecilerin acemice sorularını bir kenara bırakın..

İki tane koyunu verseniz, güdemeyecek adamların, milyarlık tesislerle ilgili sordukları saçma sapan soruları bir kenara bırakın..

Hemen hiçbir değeri olmayan bir arsa için kaç lira kira verileceğine dair defalarca sordukları sorunun anlamsızlığını bir kenara bırakın..

Yayına bağlanan CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç, genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu gibi, kulağına üfürülen bilgilerle, iddiada bulundu..

Fabrikadaki işçilerin maaşını, işletmeyi üstlenen BMC’nin değil, devletin ödemeye devam ettiğini ileri sürdü..

Böyle bir şey olabilir mi?

“Hukuk devleti” dediğimiz bir ülkede, bir fabrikayı bir şirket işletme kararı aldı ise..

Eski işleticisi, oradaki malzemelerini toplamak için, eskiden kalan işlerini toparlamak için işçi çalıştırıyorsa, onların maaşlarını kendisi öder de..

Bu kapsamda, devletin çalıştırdığı bir işçi varsa, onun maaşını ödemesi mümkün olabilir de..

Bir şirket, bir fabrikanın işletmesini devraldığı halde..

Devire konu olan işletmenin ihalede belirlenen amaçlar kapsamındaki çalışmasında yer alan işçilerin maaşı, devlet tarafından nasıl ödenebilir?

Ödeniyorsa, bu ödemeler, işletmeyi üstlenen şirkete nasıl fatura edilmez?

Ben de merak ettim..

Cevabı bekledim..

İstifa kozunu da masaya koyuna Engin Özkoç’a, Ethem Sancak, birinci ağızdan cevap verdi.

“Bize fatura ediliyor, biz de ödemesini yapıyoruz” dedi..

Bu dakikadan sonra, CHP Grup Başkanvekili, vukuatları ile ünlü Engin Özkoç’un ne yapmasını beklersiniz?

“İstifa ediyorum”dan başka seçeneği kalıyor mu?

Kalmıyor..

Ama beyefendide tık yok.

O hala, vıdı vıdı etmekle meşgul.

Aynen genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu gibi, “arsa kimde, fabrika nerde, malzemeler noldu” ile, onlarca soru ile işi didiklemeye çalışıyor..

Beyefendi!..

“Maaşları devlet ödüyor” dedin mi?

Dedin..

Yalan çıktı mı?

Çıktı..

“Yalan çıkarsa, istifa ederim” dedin mi?

Dedin..

Buyur istifa et..

Bu kadar basit..

Ha, şunu da söyleyeyim..

Aslında Özkoç’un istifası ile de, olay kapanmaz..

O kadar söylenilen yalandan sonra..

Kemal Kılıçdaroğlu’nun da istifası gerekir..

Yok, “50 milyon doları ben bulurum.. Bu kadarcık para için mi, Katarlıları ortak aldınız” algıları ile, siyaset yapılacak ise..

Sonuçta 50 milyon dolar değil, milyar dolarların bahsedildiği bir yenilenme söz konusu ise..

En önemlisi, stratejik önemi olan bir üretim değil, sıradan bir tank üretimi söz konusu ise..

Buna rağmen, muhalefetin başındaki isim, bu algıları oluşturmaya kalkışacak kadar işi ayağa düşürdü ise..

O da istifa etmeli..

(YENİ AKİT)

Etiketler:
Share
233 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • İNZAL EDİLMİŞ ADIMIZI, ÜRETİLMİŞ “İSLÂMCI” KAVRAMI İLE DEĞİŞTİRMEK SAPMALARA KAYNAKLIK ETMİŞTİR

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Her din ya da ideoloji, kendini özgün taşıyıcı kavramlarıyla ifade eder, tanımlar ve mesajını insanlara ulaştırır. Temel tanımlayıcı kavramlar, nötr değildirler; zihnine girdikleri, kendilerini benimseyerek kullanan insanları, kendi arka planındaki din, düşünce, felsefe ve ideoloji istikametinde dönüştürürler. Bunlar, o din ya da ideolojinin, taşıyıcı, inşa edici ve dönüştürücü etkiye sahip olan inanç eksenli kavramlarıdır. Bir de taşıyıcı olmayan, yani dinî ve ideolojik boyutu belirleyici olmayan kavramlar vardır ki onları, her din ya da ideol...
  • ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir Kaynak: ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir – SELAHADDİN E. ÇAKIRGİL

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Bu Pazar günü, birkaç noktaya değinelim: 1- Anamuhalefet’in lideri ve sözcülerinin, ‘Bizim askerimizin tırnağının ucundan kesip attığı bir parça bile bütün Suriye’den daha değerlidir.’ şeklindeki sözü çok matah bir şeymiş gibi geçen hafta boyunca sık sık dile getirmeleri sorgulanması ve utanılması gereken bir yaklaşımdır. KK ve adamları, yürekleri elveriyorsa, aynı sözü, Suriye için değil de, o ülkeye yarım asırdır zorla tahakküm ve zulmeden Baas Partisi, Esed Hanedanı ve Beşşâr Esed’in şahsı için söylesinler. Ama, dilleri varmaz ona bir olu...
  • Süleymani’nin öldürülmesine niye sevineyim?

    04 Ocak 2020 YAZARLAR

    İran’ın önemli generallerinden birisi, ABD füzeleri ile öldürüldü. Sevinmemiz gerektiğini söylüyor bazılarımız.. Gerekçeler önümüze koyuyorlar.. “Ortadoğu’da sürekli Şia mezhebinin yayılması için, haksız girişimlerde bulunup, örgütlenmeler yaptı.. Suriye’de binlerce Müslümanın ölümüne sebep oldu.. Yemen’den sorumlu.. Irak’tan sorumlu.. Kadınların ırzına geçilmesinden sorumlu.. Bebeklerin ölümünden sorumlu.. Esad’ın kimyasal silah kullanmasından sorumlu..” Devam ediyor, tutulan liste.. Devam ediyor, gerekçeler.. Ben ise şöyle bakıyor...
  • Tapu idaresi tepkide niye gecikti?

    03 Ocak 2020 YAZARLAR

    Haber yankı uyandırmış, konu nazik, konu netameli, ucu 'çılgın proje' hassasiyetlerine dokunuyor, kamuoyu zaten teyakkuzda, duyarlılık tavana vurmuş, üstüne belediyelerin tapu bilgilerini online sorgulama yetkisinin kaldırıldığı söyleniyor, Kanal İstanbul hattındaki arazileri toplayanların izi sürülemeyecek deniyor, yer yerinden oynuyor... Ne beklersiniz; tepkilerin hedefindeki Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün zaman kaybetmeden, sabah ilk iş duruma açıklık getirmesini. Peki onlar ne yapıyor? Haberi alan alıp satan sattıktan sonra, a...