logo

20 Aralık 2018

Operasyon için reel politik çerçeve


Ahmet Taşgetiren
a.tasgetiren@gmail.com

Bazı vatandaşlar, “Biz reel politik falan tanımayız. O korkakların ya da etki ajanlarının işi.” modunda yazıp konuşuyorlar.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Konya’daki sözleri ise tam bir reel politik çerçevesi:

“Geçtiğimiz hafta Fırat’ın doğusuna askeri operasyona başlayacağımızı resmen ilan ettik. Yaptık mı, yaptık. Şimdi yine takip ediyoruz. Bu arada Sayın Trump’la da bunları görüştük ve kendileri de olumlu cevapları verdiler. Şimdi bunların da takipçisiyiz. Bölgedeki son terörist de etkisiz hale gelene kadar Suriye topraklarını karış karış tarayacağız. Bu ülkedeki sorunların tüm tarafları tatmin edecek şekilde siyasi çözüm yolu açılana, yeni anayasa hazırlanana, özgür seçimler yapılana kadar Suriye topraklarındaki terörle mücadelemiz sürecektir. Yıllarca bizi Münbiç’te (Menbiç) oyalayan şimdi de bize Fırat’ın doğusuyla ilgili birtakım sözleri verenlerin bu sözleri yerine getirmesi lazım, şimdi bunu bekliyoruz. Yaklaşık 500 kilometrelik sınır hattı boyunca özellikle de Amerikan askerlerine asla zarar vermeyecek şekilde kendi planlamamıza uygun yerlerden Suriye topraklarındaki operasyonlarımıza her an başlayabiliriz.”

Bu sözlerin en kritik cümleleri neler?

1- Trump’la görüştük. Kendileri olumlu cevap verdiler.

2- Sorunlar tüm tarafları tatmin edecek şekilde çözülene, yeni anayasa hazırlanana, özgür seçimler yapılana kadar oradayız.

3- Amerika’nın Münbiç konusunda verdiği sözü tutmasını bekliyoruz.

4- 500 kilometrelik sınır hattı boyunca kendi planlamamıza uygun yerlerden Suriye’ye girip, operasyon yapacağız.

5- Operasyon Amerikan askerlerine asla zarar vermeyecek şekilde gerçekleşecek.

***

Cumhurbaşkanı’nın Trump’la ilgili sözünden üç soru daha çıkıyor.

1- Trump hangi konuda olumlu cevaplar verdi?

2- Cumhurbaşkanı Erdoğan operasyon konusunda Trump’a ne söyledi?

3- Trump’ın sözleri Amerika’nın bütün politikalarını ne kadar kapsıyor?

Bütün sorular iki başkanın arasında nelerin konuşulduğu ile ilgili.

Telefonu açan Trump olduğuna göre anlaşılıyor ki Trump, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a, Türkiye’nin güvenlik kaygılarını anladığını, onu bertaraf etmesini tabii gördüğünü, ancak orada Amerikan askerlerinin bulunduğunu, operasyon sırasında iki müttefik ülkenin askerlerinin karşı karşıya gelme ihtimali olduğunu söyledi, kaygılarını bildirdi.

Buna karşılık Cumhurbaşkanı Erdoğan da, operasyonun gerekçelerini anlattı. Türkiye’nin güvenliği ve terörle mücadele üzerinde değerlendirmeler yaptı. ABD’nin Türkiye’nin kaygıları konusunda yeterli duyarlılığı sergilemediğini, hatta terör örgütleri arasında ayırım yapıp, PYD’ye arka çıktığını, bunun müttefiklik ilişkisi ile bağdaşmadığını,Türkiye’nin kendi göbeğini kesmek zorunda kaldığını söyledi. Sonra da iki ülke askerinin karşı karşıya gelmemesi için gerekli koordinasyonun yapılması konusunda mutabakat sağlandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “asla” vurgulu “Amerikan askerlerine asla zarar vermeyecek şekilde” ifadesi geldi.

Bunlardan anlıyoruz ki, Türkiye’nin Fırat’ın doğusunda belli alanlarda kontrolünü sağlayacak operasyonu için Erdoğan’la Trump arasında bir mutabakat oluşmuştur.

Aslında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın meydanlarda operasyonu ilan etmesi de, Suriye’ye müdahil bütün ülkelere yönelik meydan okuma değil, aksine, özellikle Fırat’ın Doğusunda PYD’ye kol-kanat geren Amerika’ya “Önümüzden çekil, PYD’ye kalkan olma, seninle çatışma niyetimiz yok” mesajıdır. O mesaj Trump ve ekibi tarafından alınmış ve o telefon diplomasisi gerçekleşmiştir.

Ancak Suriye – Ortadoğu konusunda Trump yönetimi ile Pentagon arasındaki farklılıkları görenler için “Trump’ın sözleri Amerika’nın bütün politikalarını ne kadar kapsıyor?” sorusu önemini koruyor. Onun için neredeyse her kafadan ayrı ses çıkıyor. Amerika orada olmak istiyor, Amerika İsrail’in güvenliğini korumak istiyor, Amerika İran’ı çevrelemek istiyor ve Amerika Kürtler üzerine oyun kuruyor.

Amerika – İsrail ekseninde oluşan odakların Erdoğan çizgisini de hedef aldığını görmek yanlış değildir. En son Mısır, Suud ve Körfez ülkeleri de bu zincire eklenmiştir.

Burada Suriye işinin daha pek çok kademesinin bulunduğu gerçeği de gözardı edilmemelidir. PYD’nin yanına Peşmergenin gelmesi, getirilmesi, Esed’li bir yönetimin olabilme ihtimali, Astana’dan beri birlikte hareket edilen Rusya ve İran’ın hala Esed’e oynaması, anayasa yapımında rol alacak kadroların tayini, seçimlerin nasıl olacağı, ülke dışındaki Suriyelilerin dönüşü vs… Irak 90’lardan beri durulmadı, varın hesap edin Suriye’nin geleceğini…

(KARAR)

Etiketler: » » » » » » » » » »
Share
549 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • İNZAL EDİLMİŞ ADIMIZI, ÜRETİLMİŞ “İSLÂMCI” KAVRAMI İLE DEĞİŞTİRMEK SAPMALARA KAYNAKLIK ETMİŞTİR

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Her din ya da ideoloji, kendini özgün taşıyıcı kavramlarıyla ifade eder, tanımlar ve mesajını insanlara ulaştırır. Temel tanımlayıcı kavramlar, nötr değildirler; zihnine girdikleri, kendilerini benimseyerek kullanan insanları, kendi arka planındaki din, düşünce, felsefe ve ideoloji istikametinde dönüştürürler. Bunlar, o din ya da ideolojinin, taşıyıcı, inşa edici ve dönüştürücü etkiye sahip olan inanç eksenli kavramlarıdır. Bir de taşıyıcı olmayan, yani dinî ve ideolojik boyutu belirleyici olmayan kavramlar vardır ki onları, her din ya da ideol...
  • ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir Kaynak: ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir – SELAHADDİN E. ÇAKIRGİL

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Bu Pazar günü, birkaç noktaya değinelim: 1- Anamuhalefet’in lideri ve sözcülerinin, ‘Bizim askerimizin tırnağının ucundan kesip attığı bir parça bile bütün Suriye’den daha değerlidir.’ şeklindeki sözü çok matah bir şeymiş gibi geçen hafta boyunca sık sık dile getirmeleri sorgulanması ve utanılması gereken bir yaklaşımdır. KK ve adamları, yürekleri elveriyorsa, aynı sözü, Suriye için değil de, o ülkeye yarım asırdır zorla tahakküm ve zulmeden Baas Partisi, Esed Hanedanı ve Beşşâr Esed’in şahsı için söylesinler. Ama, dilleri varmaz ona bir olu...
  • Süleymani’nin öldürülmesine niye sevineyim?

    04 Ocak 2020 YAZARLAR

    İran’ın önemli generallerinden birisi, ABD füzeleri ile öldürüldü. Sevinmemiz gerektiğini söylüyor bazılarımız.. Gerekçeler önümüze koyuyorlar.. “Ortadoğu’da sürekli Şia mezhebinin yayılması için, haksız girişimlerde bulunup, örgütlenmeler yaptı.. Suriye’de binlerce Müslümanın ölümüne sebep oldu.. Yemen’den sorumlu.. Irak’tan sorumlu.. Kadınların ırzına geçilmesinden sorumlu.. Bebeklerin ölümünden sorumlu.. Esad’ın kimyasal silah kullanmasından sorumlu..” Devam ediyor, tutulan liste.. Devam ediyor, gerekçeler.. Ben ise şöyle bakıyor...
  • Tapu idaresi tepkide niye gecikti?

    03 Ocak 2020 YAZARLAR

    Haber yankı uyandırmış, konu nazik, konu netameli, ucu 'çılgın proje' hassasiyetlerine dokunuyor, kamuoyu zaten teyakkuzda, duyarlılık tavana vurmuş, üstüne belediyelerin tapu bilgilerini online sorgulama yetkisinin kaldırıldığı söyleniyor, Kanal İstanbul hattındaki arazileri toplayanların izi sürülemeyecek deniyor, yer yerinden oynuyor... Ne beklersiniz; tepkilerin hedefindeki Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün zaman kaybetmeden, sabah ilk iş duruma açıklık getirmesini. Peki onlar ne yapıyor? Haberi alan alıp satan sattıktan sonra, a...