logo

21 Aralık 2019

Oldu bitmedi, kapandı gitmedi


Mustafa Karaalioğlu
m.karaalioglu@gmail.com

Siyaset, iktidar gücüne sahip siyaset, bilhassa da gücü denetlenemez olan siyaset çok kez hatalar yapar. Kendi dışındaki aklın, fikrin, görüşün, analizin, bakış açısının varlığını küçümseyen veya onu bir tehdit olarak gören siyaset hatayı alışkanlık haline getirir. Hatalar zinciri hayatın olağan akışı haline gelir. Bir noktadan sonra da o zincir siyasetin aklını, eylemini ve bütün faaliyetlerini kuşatır. Başka türlü davranmak imkanı kalmaz.

İnsanoğlunun böyle bir tecrübesi olduğu içindir ki siyasal iktidarların resmi ve moral mekanizmalarla denetlenmesi bir zarurettir. Tekrarlamaktan yorulduk ama bir kez daha olsun zararı yok; iktidarın her işini alkışlamak, ne diyorsa doğrunun öyle olduğunu söylemek bir toplumun zayıflığıdır. Aşikar ki biz de o zayıf toplumlardan biriyiz.

Bugün de o hali yaşamaktayız.

Hataları hakikat ve kendine hak gören anlayışın neticesinde Şehir Üniversitesi’ne el konuldu. Büyük bir haksızlık, bir hata ve vicdanları kanatan, uzun seneler unutulmayacak bir yanlış karara imza atıldı. Siyasi maksadı aşikar, hukuksuzluğu aleni, usulü karakuşi bir yanlışlar silsilesi Şehir Üniversitesi’ni yok etti. Atıp tutmaların, havaların, afraların, tafraların, nutukların, lafların, sözlerin ehemniyeti kalmadı; Türkiye’nin gelip gelebildiği yer buymuş demek. İktidar üniversiteye el koyarmış; memleketin bir kısmını görmezden gelirmiş, öteki kısmına “yiyin birbirinizi” dermiş. Arada kalanlara da kısık sesle sabır sükunet telkin edilirmiş. Böyle olurmuş hukuka riayet, böyle olurmuş ilme hürmet…

Bir iktidarın asla yapmaması gereken, bir ülkenin asla yaşamaması gereken bütün yanlışları bir kalemde yapıp, sonra yola devam etmeye örnek arayan Şehir vak’asına baksın. Bugün bakmayan, başını çevirip geçen, “elden ne gelir” diyen, yarın mutlaka bakmak zorunda kalacak.

Hata o kadar büyük ki, işlemler bitmiş, imzalar atılmış, hüküm verilmiş olsa bile geri dönülmesi zarurettir. Başka türlü temizlenmesi, izah edilmesi ve açılan yaranın kapanması mümkün değildir. Hemen bugün el koyma kararından geri dönmek, hakkı sahiplerine iade etmek ve üniversiteyi üniversite gibi yaşatmak iktidarın borcudur. Öyle bir borç ki asla yapılandıramazsınız. Şehir Üniversitesi vak’ası “oldu bitti” demekle olacak, “kapandı gitti” demekle kapanacak bir mesele değildir. Bu ayıptan kurtulmanın en hasarsız yolu bir an önce geri dönmektir.

Dönmek de kolaydır zira o kadar usulsüz ve kanunsuz işlem var ki bir tekinin iptali dahi yetecektir.

Ortada, dönülmesi fazilet olmak kadar zaruret olan bir hata vardır. İnsanların çaresizliğini, mağdurun sahipsizliğini ve hukukun acizliğini fırsat bilmek yerine; tam da bu yüzden hakka riayet fırsatını kaçırmayın.

(KARAR)

Etiketler:
Share
372 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • İNZAL EDİLMİŞ ADIMIZI, ÜRETİLMİŞ “İSLÂMCI” KAVRAMI İLE DEĞİŞTİRMEK SAPMALARA KAYNAKLIK ETMİŞTİR

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Her din ya da ideoloji, kendini özgün taşıyıcı kavramlarıyla ifade eder, tanımlar ve mesajını insanlara ulaştırır. Temel tanımlayıcı kavramlar, nötr değildirler; zihnine girdikleri, kendilerini benimseyerek kullanan insanları, kendi arka planındaki din, düşünce, felsefe ve ideoloji istikametinde dönüştürürler. Bunlar, o din ya da ideolojinin, taşıyıcı, inşa edici ve dönüştürücü etkiye sahip olan inanç eksenli kavramlarıdır. Bir de taşıyıcı olmayan, yani dinî ve ideolojik boyutu belirleyici olmayan kavramlar vardır ki onları, her din ya da ideol...
  • ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir Kaynak: ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir – SELAHADDİN E. ÇAKIRGİL

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Bu Pazar günü, birkaç noktaya değinelim: 1- Anamuhalefet’in lideri ve sözcülerinin, ‘Bizim askerimizin tırnağının ucundan kesip attığı bir parça bile bütün Suriye’den daha değerlidir.’ şeklindeki sözü çok matah bir şeymiş gibi geçen hafta boyunca sık sık dile getirmeleri sorgulanması ve utanılması gereken bir yaklaşımdır. KK ve adamları, yürekleri elveriyorsa, aynı sözü, Suriye için değil de, o ülkeye yarım asırdır zorla tahakküm ve zulmeden Baas Partisi, Esed Hanedanı ve Beşşâr Esed’in şahsı için söylesinler. Ama, dilleri varmaz ona bir olu...
  • Süleymani’nin öldürülmesine niye sevineyim?

    04 Ocak 2020 YAZARLAR

    İran’ın önemli generallerinden birisi, ABD füzeleri ile öldürüldü. Sevinmemiz gerektiğini söylüyor bazılarımız.. Gerekçeler önümüze koyuyorlar.. “Ortadoğu’da sürekli Şia mezhebinin yayılması için, haksız girişimlerde bulunup, örgütlenmeler yaptı.. Suriye’de binlerce Müslümanın ölümüne sebep oldu.. Yemen’den sorumlu.. Irak’tan sorumlu.. Kadınların ırzına geçilmesinden sorumlu.. Bebeklerin ölümünden sorumlu.. Esad’ın kimyasal silah kullanmasından sorumlu..” Devam ediyor, tutulan liste.. Devam ediyor, gerekçeler.. Ben ise şöyle bakıyor...
  • Tapu idaresi tepkide niye gecikti?

    03 Ocak 2020 YAZARLAR

    Haber yankı uyandırmış, konu nazik, konu netameli, ucu 'çılgın proje' hassasiyetlerine dokunuyor, kamuoyu zaten teyakkuzda, duyarlılık tavana vurmuş, üstüne belediyelerin tapu bilgilerini online sorgulama yetkisinin kaldırıldığı söyleniyor, Kanal İstanbul hattındaki arazileri toplayanların izi sürülemeyecek deniyor, yer yerinden oynuyor... Ne beklersiniz; tepkilerin hedefindeki Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün zaman kaybetmeden, sabah ilk iş duruma açıklık getirmesini. Peki onlar ne yapıyor? Haberi alan alıp satan sattıktan sonra, a...