logo

11 Aralık 2019

Öğrenme Aşkı!


Mustafa Tezcan
mtezcan@finalegitim.com.tr

İnsan dünyaya geldikten sonra bir keşif yolculuğuna çıkar. Bebek belli bir süreden sonra etrafından gelen seslere, hareketlere tepki vermeye başlar. Önce kendini keşfetmeye başlar sonra çevreyi. Merak duygusu onda müthiş bir heyecan oluşturur, öğrendikçe gelişir geliştikçe merakı artar ve fıtri özellik olumsuz etkilenmediği sürece ölünceye kadar devam eder. Araştırmalar göstermiştir ki insanı en çok motive eden şey öğrenme ve gelişmedir. Bu duygu öyle bir güç veriyor ki insana, bitmek tükenmek bilmeyen bir iç enerji kaynağına dönüşüyor.

Einstein “Hissedebileceğimiz en güzel duygu, bilinmeyen karşısındaki heyecandır” diyor. İnsan dış dünyayı keşfedip öğrendikçe, kendi iç dün- yasını da keşfetmeye başlar. Ve daha anlamlı bir iç yolculuk başlar. Fıtri kodlarını keşfetmeye başlayınca, önce kalbinin, devamında ruhunun farkına varır. Evrendeki büyük kudretin yanında bir zerre olduğunun farkına varınca öğrenme yolculuğu daha da keyifli hale gelir. Ve bu heyecan zamanla bir aşka, “öğrenme aşkı”na dönüşür ve insanın bedenini, zihnini, ruhunu ve duygularını diri tutan bir enerji halini alır.

Ve bu enerji okul ile başladıktan sonra okulun ve dersin ötesine taşıp hayat okulunda devam etmeye başladığında daha keyifli bir hal alır. Yaşadıkça öğrenme ve yaşam boyu öğrenme serüvenine dönüşür.

Olay bir yaşam tarzı haline gelir. Her gün yeni şeyler öğrendikçe ilerlediğini fark etmek, öğrenmeyi öğrenmeye dönüşür. Bir süre sonra öğrenme akıntıya karşı yüzmeye benzer, ilerlemezseniz gerilersiniz. Bu aşka sahip bir insan daha hızlı yüzmeye devam eder. Bisiklete binmek gibi; pedal çevirmeye devam ettiğiniz sürece ilerlersiniz.

Ayakta kalıp ilerlemeye devam…

Ayakta kalmak ve ilerlemek insana müthiş bir keyif verir. Bu aşk onu daha çok hayata bağlamaya devam eder.

Öğrendikçe kazandığımız bilgi ve uyguladıkça beceriye dönüşen bilgi insana müthiş bir enerji ve keyif verir. Ve zamanla bir yaşam tarzına dönüşür.

Öğrenme süreci hayat boyu devam eden bir yolculuktur.

Önemli olan yolda olmaktır. Zamanla bu yolda oluş insanı geleceğe taşır.

Halil Cibran bu konuda şöyle diyor;

“En doğru yol: En dikensiz yoldur.” diyenler seni aldatıyorlar.

Onlar, karanlık evlerinde kaybettiklerini sokak lambasının altında arayan şaşkınlardır.

Aldırma…

Ayağına batan dikenler, aradığın gülün habercisidir.

Dikenine katlanmaktan söz edenler, âşıkmış gibi davrananlardır.

Gerçek âşık olanlarsa, dikenini de sever.
Dostum, yollar yürümek içindir.
Fakat şu gerçeği de hiç unutma:
Yürümekle varılmaz, lakin varanlar yürüyenlerdir.

Yola çıkmak isteyenlere, yola çıkanlara ve yolda olanlara selam olsun…

 

Mustafa TEZCAN

Etiketler:
Share
617 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • İNZAL EDİLMİŞ ADIMIZI, ÜRETİLMİŞ “İSLÂMCI” KAVRAMI İLE DEĞİŞTİRMEK SAPMALARA KAYNAKLIK ETMİŞTİR

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Her din ya da ideoloji, kendini özgün taşıyıcı kavramlarıyla ifade eder, tanımlar ve mesajını insanlara ulaştırır. Temel tanımlayıcı kavramlar, nötr değildirler; zihnine girdikleri, kendilerini benimseyerek kullanan insanları, kendi arka planındaki din, düşünce, felsefe ve ideoloji istikametinde dönüştürürler. Bunlar, o din ya da ideolojinin, taşıyıcı, inşa edici ve dönüştürücü etkiye sahip olan inanç eksenli kavramlarıdır. Bir de taşıyıcı olmayan, yani dinî ve ideolojik boyutu belirleyici olmayan kavramlar vardır ki onları, her din ya da ideol...
  • ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir Kaynak: ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir – SELAHADDİN E. ÇAKIRGİL

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Bu Pazar günü, birkaç noktaya değinelim: 1- Anamuhalefet’in lideri ve sözcülerinin, ‘Bizim askerimizin tırnağının ucundan kesip attığı bir parça bile bütün Suriye’den daha değerlidir.’ şeklindeki sözü çok matah bir şeymiş gibi geçen hafta boyunca sık sık dile getirmeleri sorgulanması ve utanılması gereken bir yaklaşımdır. KK ve adamları, yürekleri elveriyorsa, aynı sözü, Suriye için değil de, o ülkeye yarım asırdır zorla tahakküm ve zulmeden Baas Partisi, Esed Hanedanı ve Beşşâr Esed’in şahsı için söylesinler. Ama, dilleri varmaz ona bir olu...
  • Süleymani’nin öldürülmesine niye sevineyim?

    04 Ocak 2020 YAZARLAR

    İran’ın önemli generallerinden birisi, ABD füzeleri ile öldürüldü. Sevinmemiz gerektiğini söylüyor bazılarımız.. Gerekçeler önümüze koyuyorlar.. “Ortadoğu’da sürekli Şia mezhebinin yayılması için, haksız girişimlerde bulunup, örgütlenmeler yaptı.. Suriye’de binlerce Müslümanın ölümüne sebep oldu.. Yemen’den sorumlu.. Irak’tan sorumlu.. Kadınların ırzına geçilmesinden sorumlu.. Bebeklerin ölümünden sorumlu.. Esad’ın kimyasal silah kullanmasından sorumlu..” Devam ediyor, tutulan liste.. Devam ediyor, gerekçeler.. Ben ise şöyle bakıyor...
  • Tapu idaresi tepkide niye gecikti?

    03 Ocak 2020 YAZARLAR

    Haber yankı uyandırmış, konu nazik, konu netameli, ucu 'çılgın proje' hassasiyetlerine dokunuyor, kamuoyu zaten teyakkuzda, duyarlılık tavana vurmuş, üstüne belediyelerin tapu bilgilerini online sorgulama yetkisinin kaldırıldığı söyleniyor, Kanal İstanbul hattındaki arazileri toplayanların izi sürülemeyecek deniyor, yer yerinden oynuyor... Ne beklersiniz; tepkilerin hedefindeki Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün zaman kaybetmeden, sabah ilk iş duruma açıklık getirmesini. Peki onlar ne yapıyor? Haberi alan alıp satan sattıktan sonra, a...