logo

‘Ocakbara bana çıkana kadar ankete devam’


Yusuf Ziya Cömert
y.comert@gmail.com

Bir arkadaşım var. Adı Hüseyin Başer. Ofludur. Zeki, esprili, siyasi dikkati de olan bir adam.

Senelerce önce, aynı mekandayız, televizyonda Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın röportajı var.

Cumhurbaşkanı Erdoğan (o zaman başbakandı) yeni ihdas ettiği bakan yardımcılığı makamı konusunda bilgi veriyor.

Bakan yardımcısı ilkokul mezunu da olabilir. Öyle anlatıyor.

“Aha” dedi Hüseyin, “Tayyip beni tarif edeyi!”

15 Temmuz darbesinin ilk alametleri belirdiği sırada da beraberdik.

Boğaz köprüsü kapatılmış.

İçimizde, kelimelerinin arasına yeterli miktarda küfür katarak herkesten önce “…. uşakları darbe yapayi!” diyen oydu.

Biz sonradan, sağı solu arayarak darbe girişimini teyit etmiş olduk.

Neyse, asıl hikaye bu değil.

İnsanların, anketler konusundaki tavırları, anketlere yaptıkları muamele, Hüseyin’in bir başka hikayesini hatırıma getirdi.

Köylerinde (Maküftiralı, şimdi Pınarca) bir Muhammet Dayı varmış. Bunlar üç kardeş. Babaları vefat etmiş. Kalan araziyi aralarında pay edecekler.

Kardeşlerden ikisi İstanbul’da yaşıyor. Muhammet köyde. Araziyi üçe bölmüşler. Hangi kısmın kime düşeceğini kurayla belirleyecekler.

Kurayı çekiyorlar.

Çekiyorlar ama Muhammet kabul etmiyor.

“Bi daha çekeceğuk” diyor.

Bir daha çekiyorlar, Muhammet Dayı yine kabul etmiyor.

“Gene çekeceğuk.”

Her defasında Muhammet Dayı itiraz ediyor.

“Gene çekeceğuk.”

Kardeşleri soruyorlar, “Niye bi daha çekeceğuk, niye itiraz edeyisun.”

Hiç istifini bozmadan… “Ocakbara bağa çıkana kadar kuraya devam” diyor Muhammet Dayı. (Ocakbara: Arazinin içinde ev olan bölümü.)

***

Tabii ki anket, faydalı bir icat. Piyasa araştırmalarında kullanılıyor. Yeni bir ürünün tutup tutmayacağını anket yardımıyla tespit edilebiliyor.

Siyasetçiler de irili ufaklı alan araştırmaları yapıyorlar.

Bir laf söylediniz. Söylemekle iyi mi ettiniz kötü mü ettiniz?

Partinizden biri ukalalık etti. Acaba tepkiler nasıl?

Filan adayı mı falan adayı mı koyalım? Hangisi daha çok oy alır?

İktidardasınız, emekli maaşına zam yaptınız. Veya tanzim satış. Acaba faydası olacak mı, seçimde oya dönüşecek mi?

Başka maksatları da olabilir anketlerin.

Bazen, kendi oyunuzu düşük göstererek taraftarlarınızı seçime motive etmek için bile kullanabilirsiniz.

Ya da sırf karşı tarafın canını sıkmak için…

İsterseniz, anketle kendi kafanıza masaj da yapabilirsiniz.

Güzel, dört dörtlük anketler kendinizi daha iyi hissetmenize yarayabilir.

Bazı şirketler buna müsaittir. Verirsiniz siparişi, kafanıza göre yaparlar.

***

Anket konusunda ciddi firmalar var mutlaka. Siparişe müsait olmayan firmalar.

Adamların mesleği anketçilik.

İtibarlarının devamlılığı için doğruyu, doğruya en yakın sonuçları bulmaları lazım.

Bazen can sıkıcı da olsa, asıl faydalı anketler bunların yaptıklarıdır.

Öte yandan, insanların ankete yaptığı muameleler ayrı bir anket konusu olabilir.

“Bu anket yanlış.”

“Spekülatif.”

“Manipülatif”

“Algı oluşturmaya çalışıyorlar.”

Neden manipülatif?

Çünkü benim hesaplarıma uymuyor.

Bu cümlede, çoğu zaman ‘işime gelmiyor’ ifadesi mündemiçtir.

Ayrıca, anketlerin manipülatif olduğunu düşünmek insanı daha zeki, daha uyanık gösterir.

Ya bu anket nasıl?

“Aaa! Bu anket doğru!”

“Bak bu adamlar ciddi. İşi biliyorlar.”

Neden?

Çünkü bu anket tam benim kafama göre.

Benim kafam o kadar doğru anket yapabiliyorsa, neden anketçilere o kadar para veriyorum?

Anketler beni teyit etsin diye. Kafama göre bir anket var mı? Yapabilmişler mi? Onu bulmak için.

Yani, kendimi ölçmüyorum, kendimi sınamıyorum anketçileri sınıyorum.

Öyleyse…

Benim dediğim çıkana kadar ankete devam.

Ya da Muhammet Dayı’nın dediği gibi…

“Ocakbara bağa çıkana kadar…”

Şunu da akıldan çıkarmamak lazım. Anketçinin mumu yatsıya kadar yanar.

Seçim günü herkesin, hepimizin perçemi önümüze dökülür.

(KARAR)

Etiketler: » » »
Share
500 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • İNZAL EDİLMİŞ ADIMIZI, ÜRETİLMİŞ “İSLÂMCI” KAVRAMI İLE DEĞİŞTİRMEK SAPMALARA KAYNAKLIK ETMİŞTİR

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Her din ya da ideoloji, kendini özgün taşıyıcı kavramlarıyla ifade eder, tanımlar ve mesajını insanlara ulaştırır. Temel tanımlayıcı kavramlar, nötr değildirler; zihnine girdikleri, kendilerini benimseyerek kullanan insanları, kendi arka planındaki din, düşünce, felsefe ve ideoloji istikametinde dönüştürürler. Bunlar, o din ya da ideolojinin, taşıyıcı, inşa edici ve dönüştürücü etkiye sahip olan inanç eksenli kavramlarıdır. Bir de taşıyıcı olmayan, yani dinî ve ideolojik boyutu belirleyici olmayan kavramlar vardır ki onları, her din ya da ideol...
  • ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir Kaynak: ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir – SELAHADDİN E. ÇAKIRGİL

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Bu Pazar günü, birkaç noktaya değinelim: 1- Anamuhalefet’in lideri ve sözcülerinin, ‘Bizim askerimizin tırnağının ucundan kesip attığı bir parça bile bütün Suriye’den daha değerlidir.’ şeklindeki sözü çok matah bir şeymiş gibi geçen hafta boyunca sık sık dile getirmeleri sorgulanması ve utanılması gereken bir yaklaşımdır. KK ve adamları, yürekleri elveriyorsa, aynı sözü, Suriye için değil de, o ülkeye yarım asırdır zorla tahakküm ve zulmeden Baas Partisi, Esed Hanedanı ve Beşşâr Esed’in şahsı için söylesinler. Ama, dilleri varmaz ona bir olu...
  • Süleymani’nin öldürülmesine niye sevineyim?

    04 Ocak 2020 YAZARLAR

    İran’ın önemli generallerinden birisi, ABD füzeleri ile öldürüldü. Sevinmemiz gerektiğini söylüyor bazılarımız.. Gerekçeler önümüze koyuyorlar.. “Ortadoğu’da sürekli Şia mezhebinin yayılması için, haksız girişimlerde bulunup, örgütlenmeler yaptı.. Suriye’de binlerce Müslümanın ölümüne sebep oldu.. Yemen’den sorumlu.. Irak’tan sorumlu.. Kadınların ırzına geçilmesinden sorumlu.. Bebeklerin ölümünden sorumlu.. Esad’ın kimyasal silah kullanmasından sorumlu..” Devam ediyor, tutulan liste.. Devam ediyor, gerekçeler.. Ben ise şöyle bakıyor...
  • Tapu idaresi tepkide niye gecikti?

    03 Ocak 2020 YAZARLAR

    Haber yankı uyandırmış, konu nazik, konu netameli, ucu 'çılgın proje' hassasiyetlerine dokunuyor, kamuoyu zaten teyakkuzda, duyarlılık tavana vurmuş, üstüne belediyelerin tapu bilgilerini online sorgulama yetkisinin kaldırıldığı söyleniyor, Kanal İstanbul hattındaki arazileri toplayanların izi sürülemeyecek deniyor, yer yerinden oynuyor... Ne beklersiniz; tepkilerin hedefindeki Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün zaman kaybetmeden, sabah ilk iş duruma açıklık getirmesini. Peki onlar ne yapıyor? Haberi alan alıp satan sattıktan sonra, a...