logo

21 Eylül 2018

Nusret kaçıyor Maduro kovalıyor


Akif Beki
a.beki@gmail.com

Ben de sıkıldım ama kendini yazdırmayı biliyor Maduro, çenesi durmuyor.

Nusret bile illallah etti, neye bulaştığını anlar anlamaz fotoğraflarını albümünden sildi, birlikte anılmaktan kaçıyor. ‘Hay ellerimle beslemez olaydım, nereden bulaştım’ dediği besbelli. Ağırladığı güne lanet ediyor ki çırpınıyor, ‘Şişman diktatörlerin şefi’ yakıştırmalarını unutturmak istiyor.

Fakat başkan misafiri yapıştı, olay mahallinden ayrılmıyor, yine konuştu, “Nusret, dostum, tekrar geleceğim, çok çok yakında” diyor. “Bakın yeni bir teknik öğrendim” diyerek Nusret’in ünlü tuzlama hareketini taklit ediyor, iyice arsızlığa vurup selamlarını yolluyor. Fena sardırdı yani, peşini bırakmıyor ki kurtulsun.

Sadece Nusret’in değil, Venezuelalıların da başı belada. Nusret’le tanışmanın, milletçe ne kadar övünseler az bir şey olduğunu sanarak inciler saçıyor. Venezuela’nın dünyada birçok ünlü dostu olduğunu, Nusret’in de o sosyetede yer aldığını bilmediğini, otururken kendisine sarıldığını, sonra belki yüz kez kucaklaştıklarını, hatta kendisine lakap takarak ‘Sultan Maduro’ diye seslendiğini, vatandaşlarının gurur duyması gereken detaylarmış gibi döktürüyor.

Donatılmış masada çektiği mükellef ziyafeti ballandıra ballandıra anlatmanın matah bir şey olduğunu da zannediyor. Maskaralandıkça maskaralanıyor, karikatürleştiğinin farkında bile değil, değme kara alaycıları yaya bıraktı, maskarası çıkmaktan beter halde, daha gülünç absürtlüğü çizmekten en hınzır mizahçılar bile aciz, alemin eğlencesi oldu haberi yok…

Muhalifleri, muzipliğine değil gerçeklikten büsbütün koptuğuna yoruyorlar. Bence yanılıyorlar, koyu bir büyülü gerçeklikte yaşıyor, harikalar diyarından konuşuyor.

H H H

Son günlerinde Chavez’e, kendinden sonra yerine neden onu veliaht gösterdiğini, kamyon şoföründen bozma vulgar bir cazgırda, körü körüne sadakatten başka ne bulduğunu soruyorlar. Neden onu seçtiğini; bakan, başkan yardımcısı yapacak, en son da halefi olarak yerine aday gösterecek başka kimse mi bulamadığını sorgulayanlara, ‘ayaktan baş mı olur’ diye aşağılayanlara şöyle dediği söyleniyor: “Halkın doğrudan yönetimine örnek olsun diye…”

Doğrudan yönetime geçmekten halk memnun mu derseniz, Venezuelalılar şu sıra akıllarına mukayyet olmakta zorlanıyor, oradan çıkarabilirsiniz.

Çünkü başlarında, kendisine ‘sultan’ dedirtince yoksul ülkesinin Brunei Sultanlığı olup birden zenginleşeceğini zanneden biri var.

Bir genelgeyle açlığı iptal edebileceğini, bir emirle batan ekonomiyi kurtarabileceğini, ‘yoktur’ derse bir komutuyla yokluğu yok edip bir buyruğuyla kuyrukları bitirebileceğini ve yiyecek ekmek bulamama krizini böylece ortadan kaldırabileceğini düşünen biri.

Kendinde simyacı gücü var sayıyor olmalı…

Zaten bütün planı ‘var saymak’ ve ‘yok saymak’ üzerine kurulu. Ve bütün mesele, halkı sıkıntının ‘yok’ ve refahın ‘var’ olduğuna inandırmakta.

Kendini ikna etme görevi de halka düşüyor, vatanseverlik icabı.

Çünkü yaşadıkları sefaleti onlara ‘ekonomik bağımsızlığın bedeli’ olarak açıklıyor. Ve iman kuvvetiyle direnmeye çağırıyor. Eğer öyle olduğuna inanırsanız açlığınıza değer, üstünüzden yoksulluk kalkar, iç dünyanızda bolluğa kavuşur ve rahatlarsınız.

Toplu hipnoz seansına girmek gibi, psişik bir deneyim yaşatıyor yani halkına.

Mesela paranın adını ‘güçlü Bolivar’dan ‘egemen Bolivar’a değiştirince, sihirli sözcük değdirmiş gibi gerçeğini de değiştirmiş oluyor. Ellerinde tuttukları puldan değersiz kağıt parçası bir anda bereketleniyor, açlık imtihanından geçerek kazandıkları egemenliklerine dönüşüyor.

Yapmaları gereken, kahrolası darlığın yok, gözü çıkasıca varlığın da dört dörtlük var olduğuna odaklanmak. Midelerinden gelen gurultuyu düşünmemek, kötü fikirleri akıllarından kovmak…

Sonrası, mükemmel Maduro yönetimi altında tılsımlı hayat sınanmalarıyla mutlu efsunlu yaşayıp gitmek.

Gözü korkmasın mı zavallı Nusret’in, olay yerinden hızla sıvışmakta haksız mı? (KARAR GAZETESİ )

Etiketler:
Share
333 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • İNZAL EDİLMİŞ ADIMIZI, ÜRETİLMİŞ “İSLÂMCI” KAVRAMI İLE DEĞİŞTİRMEK SAPMALARA KAYNAKLIK ETMİŞTİR

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Her din ya da ideoloji, kendini özgün taşıyıcı kavramlarıyla ifade eder, tanımlar ve mesajını insanlara ulaştırır. Temel tanımlayıcı kavramlar, nötr değildirler; zihnine girdikleri, kendilerini benimseyerek kullanan insanları, kendi arka planındaki din, düşünce, felsefe ve ideoloji istikametinde dönüştürürler. Bunlar, o din ya da ideolojinin, taşıyıcı, inşa edici ve dönüştürücü etkiye sahip olan inanç eksenli kavramlarıdır. Bir de taşıyıcı olmayan, yani dinî ve ideolojik boyutu belirleyici olmayan kavramlar vardır ki onları, her din ya da ideol...
  • ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir Kaynak: ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir – SELAHADDİN E. ÇAKIRGİL

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Bu Pazar günü, birkaç noktaya değinelim: 1- Anamuhalefet’in lideri ve sözcülerinin, ‘Bizim askerimizin tırnağının ucundan kesip attığı bir parça bile bütün Suriye’den daha değerlidir.’ şeklindeki sözü çok matah bir şeymiş gibi geçen hafta boyunca sık sık dile getirmeleri sorgulanması ve utanılması gereken bir yaklaşımdır. KK ve adamları, yürekleri elveriyorsa, aynı sözü, Suriye için değil de, o ülkeye yarım asırdır zorla tahakküm ve zulmeden Baas Partisi, Esed Hanedanı ve Beşşâr Esed’in şahsı için söylesinler. Ama, dilleri varmaz ona bir olu...
  • Süleymani’nin öldürülmesine niye sevineyim?

    04 Ocak 2020 YAZARLAR

    İran’ın önemli generallerinden birisi, ABD füzeleri ile öldürüldü. Sevinmemiz gerektiğini söylüyor bazılarımız.. Gerekçeler önümüze koyuyorlar.. “Ortadoğu’da sürekli Şia mezhebinin yayılması için, haksız girişimlerde bulunup, örgütlenmeler yaptı.. Suriye’de binlerce Müslümanın ölümüne sebep oldu.. Yemen’den sorumlu.. Irak’tan sorumlu.. Kadınların ırzına geçilmesinden sorumlu.. Bebeklerin ölümünden sorumlu.. Esad’ın kimyasal silah kullanmasından sorumlu..” Devam ediyor, tutulan liste.. Devam ediyor, gerekçeler.. Ben ise şöyle bakıyor...
  • Tapu idaresi tepkide niye gecikti?

    03 Ocak 2020 YAZARLAR

    Haber yankı uyandırmış, konu nazik, konu netameli, ucu 'çılgın proje' hassasiyetlerine dokunuyor, kamuoyu zaten teyakkuzda, duyarlılık tavana vurmuş, üstüne belediyelerin tapu bilgilerini online sorgulama yetkisinin kaldırıldığı söyleniyor, Kanal İstanbul hattındaki arazileri toplayanların izi sürülemeyecek deniyor, yer yerinden oynuyor... Ne beklersiniz; tepkilerin hedefindeki Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün zaman kaybetmeden, sabah ilk iş duruma açıklık getirmesini. Peki onlar ne yapıyor? Haberi alan alıp satan sattıktan sonra, a...