logo

18 Nisan 2019

Notre Dame Katedrali ve Emevi Cami karşılaştırması


Kemal Öztürk
k.ozturk@gmail.com

Fransa’da Notre Dame Katedrali’nin yanması tüm dünyada büyük bir eki yarattı. Hıristiyanlar, en eski ve en önemli ibadethanelerinden biri olan kilisenin yanmasına ağladılar.

Geri kalanlar ise insanlık için ortak bir miras olarak kabul ettikleri bir tarihi eserin kül olmasına üzüldüler. Buna çok sayıda Müslüman da dahil.

Bu yangın esnasında yapılan bir tartışma dikkatimi çekti. Batı dünyasının, Müslümanlara ait tarihi eserlerin savaşlar, terör vb. olaylarda yok edilmesine ses çıkarmamasını hatırlatan çok oldu. Bu sessizliğe kızanlar, Notre Dame Katedrali’nin yanmasına üzüntülerini ifade eden (buna ben de dahilim) kişileri eleştirdiler.

BATI’NIN YANLIŞINI TEKRARLAMAK

Halep’te bombalanarak yıkılan Emevi Cami, sanırım batı ülkelerinin ve medyasının sessiz kaldığı en önemli sembol tarihi eserlerimizden biri. Doğru.

Batı ülkeleri Afganistan, Irak ve Yemen’de Amerika’nın bizzat ya da desteklediği ülkelerin saldırısıyla yok olan tarihi eserlere de ses çıkarmadı.

Tarihi eserleri bir kenara bırakın, ölen on binlerce sivil insan için de tepki vermediler.

Akdeniz’de binlerce mülteci boğulurken, batılılar aynı denizde tatil yapmaya ve yüzmeye devam ettiler. Bu kadarla da kalmayıp bir de o mültecilerin gemilerini batırdılar, sınır kapılarını kapattılar.

Daha listeyi uzatabilirim.

Tüm bunlar bazı batılıların çifte standardını, adaletsizliğini ve iki yüzlüğünü ortaya koyar.

İşte biz bu yüzden onlara benzeyemeyiz. Benzer bir olayla karşılaştığımızda onlar gibi davranamayız. Batının yanlışını tekrarlayamayız.

İNSANLIĞIN ORTAK DEĞERİNE NEDEN SAHİP ÇIKMALIYIZ?

Biz dünyaya insanlık penceresinden bakmak zorundayız. Önce hepimiz insanız. Sonra onların içinde yaşayan Müslümanlarız. Sonra etnik kökenlerimiz, ülkelerimiz, mezheplerimiz, fikirlerimiz gelir.

Ancak her şeyden önce insanız biz. İnsanlığın ortak değerleri vardır. Bu yüzden bu değerleri savunuruz, sahip çıkarız, koruruz.

Mesela Göbeklitepe tarihi alanı bize ait değildir sadece. Orada bulunan eserler sayesinde, insanlığın avcı/toplayıcılıktan tarıma geçiş tarihi yeniden yazıldı.

İnka tapınaklarının insanlığa kattığı değerler, Mısır piramitlerinin medeniyetlerin inşasına etkisi, Yunanistan’daki Akropolis, Roma’daki Colosseum insanoğlunun tarihi geçmişini aydınlatan ortak değerlerdir.

Halep’teki Emevi Camisi’ne ses çıkarmayan batılı birinin ayıbını biz neden tekrar edelim? İnsanlığın ortak malı olan tarihi eserleri de, insani değerleri de önemseriz biz. Dinine, ırkına bakmadan herkesin önemsemesi gerekir. Bir Müslümana bu yakışır ayrıca.

Norveç’te masum 77’kişi öldüren caniyi de, Amerika’da bir konserde 200 sivili öldüren katili de, Yeni Zelanda’da 50 Müslümanı katleden ırkçı katili de aynı derecede kınarız, lanetleriz. Masum insanın öldürüldüğü her yer ve her olay bizim için aynıdır.

İDELOLOJİLER BAKIŞ AÇISINI DARALTIR

Diyarbakır’da Kurşunlu Cami PKK terörü nedeniyle yıkıldığında ses çıkarmayan batıya ders vermek istiyorsak, onu kınamakla kalmamalıyız. Yangında kül olan Notre Dame Katedrali’nin yanmasına gerçek üzüntülerimizi göstererek bunu yapmalıyız. Onlar utanmıyorsa, bu bizim hatamız olmayacaktır.

İdeolojilerin en büyük komplikasyonu, görüş açısını daraltmasıdır. Batıda yükselen ırkçı ideolojiler onların insanlığın ortak değerini görmesini engelliyor artık.

Dini, ideolojik bir bakış açısıyla algılayanların ve yaşayanların da ufukları dar, gönülleri küçük, bakışları kısıtlı, fikirleri dogmatik olur.

Oysa İslam bize evrensel bir bakış açısı, her insanı kapsayacak kadar geniş bir gönül, her canlıyı önemseyecek kadar vicdan ve insanlığın ortak değerlerine sahip çıkacak hür fikirler kazandırır.

(YENİ ŞAFAK)

Etiketler:
Share
425 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • İNZAL EDİLMİŞ ADIMIZI, ÜRETİLMİŞ “İSLÂMCI” KAVRAMI İLE DEĞİŞTİRMEK SAPMALARA KAYNAKLIK ETMİŞTİR

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Her din ya da ideoloji, kendini özgün taşıyıcı kavramlarıyla ifade eder, tanımlar ve mesajını insanlara ulaştırır. Temel tanımlayıcı kavramlar, nötr değildirler; zihnine girdikleri, kendilerini benimseyerek kullanan insanları, kendi arka planındaki din, düşünce, felsefe ve ideoloji istikametinde dönüştürürler. Bunlar, o din ya da ideolojinin, taşıyıcı, inşa edici ve dönüştürücü etkiye sahip olan inanç eksenli kavramlarıdır. Bir de taşıyıcı olmayan, yani dinî ve ideolojik boyutu belirleyici olmayan kavramlar vardır ki onları, her din ya da ideol...
  • ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir Kaynak: ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir – SELAHADDİN E. ÇAKIRGİL

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Bu Pazar günü, birkaç noktaya değinelim: 1- Anamuhalefet’in lideri ve sözcülerinin, ‘Bizim askerimizin tırnağının ucundan kesip attığı bir parça bile bütün Suriye’den daha değerlidir.’ şeklindeki sözü çok matah bir şeymiş gibi geçen hafta boyunca sık sık dile getirmeleri sorgulanması ve utanılması gereken bir yaklaşımdır. KK ve adamları, yürekleri elveriyorsa, aynı sözü, Suriye için değil de, o ülkeye yarım asırdır zorla tahakküm ve zulmeden Baas Partisi, Esed Hanedanı ve Beşşâr Esed’in şahsı için söylesinler. Ama, dilleri varmaz ona bir olu...
  • Süleymani’nin öldürülmesine niye sevineyim?

    04 Ocak 2020 YAZARLAR

    İran’ın önemli generallerinden birisi, ABD füzeleri ile öldürüldü. Sevinmemiz gerektiğini söylüyor bazılarımız.. Gerekçeler önümüze koyuyorlar.. “Ortadoğu’da sürekli Şia mezhebinin yayılması için, haksız girişimlerde bulunup, örgütlenmeler yaptı.. Suriye’de binlerce Müslümanın ölümüne sebep oldu.. Yemen’den sorumlu.. Irak’tan sorumlu.. Kadınların ırzına geçilmesinden sorumlu.. Bebeklerin ölümünden sorumlu.. Esad’ın kimyasal silah kullanmasından sorumlu..” Devam ediyor, tutulan liste.. Devam ediyor, gerekçeler.. Ben ise şöyle bakıyor...
  • Tapu idaresi tepkide niye gecikti?

    03 Ocak 2020 YAZARLAR

    Haber yankı uyandırmış, konu nazik, konu netameli, ucu 'çılgın proje' hassasiyetlerine dokunuyor, kamuoyu zaten teyakkuzda, duyarlılık tavana vurmuş, üstüne belediyelerin tapu bilgilerini online sorgulama yetkisinin kaldırıldığı söyleniyor, Kanal İstanbul hattındaki arazileri toplayanların izi sürülemeyecek deniyor, yer yerinden oynuyor... Ne beklersiniz; tepkilerin hedefindeki Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün zaman kaybetmeden, sabah ilk iş duruma açıklık getirmesini. Peki onlar ne yapıyor? Haberi alan alıp satan sattıktan sonra, a...