logo

14 Eylül 2019

Netanyahu’nun Hamas’ı bitirme vaadi


Ahmet Varol
a.varol@gmail.com

9 Nisan seçimleri öncesinde Gazze’ye yönelik tehditlerde bulunan ve saldırılar düzenleyen ama direnişin karşılık vermesi üzerine sıkışan ve Mısır’ı devreye sokarak ateşkesi kabul etmek zorunda kalan Netanyahu bu sefer benzer bir saldırı düzenlemek yerine seçim sonrasında geniş çaplı bir operasyon düzenleme vaadinde bulunmayı tercih etti.

Netanyahu siyonistlere ait bir radyonun sorularına verdiği cevaplarda yeniden iktidara gelmesi durumunda Hamas’ın Gazze’deki otoritesine son verecek bir operasyon düzenleyeceğini iddia etti. Alışılmışın dışında bir savaş planı için hazırlıklarını sürdürdüğünü ve düzenleyeceği operasyon karşısında, Hamas’ın Gazze’deki otoritesine son verilmesi ve Gazze çevresindeki yahudi yerleşim merkezlerine yönelik füze saldırılarının da son bulmasını sağlayacak bir sükûnetin hakim kılınması dışında bir seçeneğin kalmayacağını iddia etti. Aynı zamanda Hamas’ın da bölgede şartlara hakim olmak için hazırlıklarının olmadığını ileri sürdü.

Fakat ilginçtir bu iddialarının arkasından geçtiğimiz Salı akşamı Asdud’da düzenlediği miting esnasında Gazze’den füze atıldığını haber veren alarm sirenlerinin çalması üzerine neden konuşmasını yarıda kesmek ve güvenli bir noktaya kaçmak zorunda kaldığı sorulunca da; “Ben bunu son yıllarda birkaç kez yaptım” diye itirafta bulunarak böyle hareket etmesinin duygusal değil sorumluluk bilinciyle hareket etmesinden kaynaklandığı iddiasında bulundu.

Netanyahu, Hamas’ın şartlara hakim olmak için herhangi bir hazırlığının olmadığını ileri sürse de bizzat İsrail’in kendi uzmanlarının bu hareketin herhangi bir İsrail saldırısına karşı hazırlıklarının bugün 2014’tekine nispetle çok daha ileri düzeyde olduğunu itiraf etmek zorunda kaldıklarını da gözardı etmemek gerekir. Siyonist işgal yönetimi 2014’te çok kapsamlı bir saldırı düzenlemesine rağmen yine direnişin Gazze’de kontrolü elinde tutmasının önüne geçememiş ve onun şartlarını kabul ederek ateşkese razı olmak zorunda kalmıştı. Dolayısıyla her ne kadar Netanyahu, alışılmışın dışında bir operasyon planı yaptığını iddia etse de Filistin direnişinin de kendilerinin alışık olduklarının dışında yeni hazırlıklarının ve yeni taktiklerinin bulunduğunu dikkatten uzak tutacağını da sanmıyoruz.

Tabii Netanyahu radyodaki konuşmasında iktidarı yeniden ele alması durumunda bu vaadini yerine getirmek için hemen dalış yapma gibi bir niyetinin de olmadığını ortaya koymak için savaş için gerekli tüm hazırlıkları yapmadan askerleri göndermeyeceğini ve İsraillilerin hayatını tehlikeye atmayacağını da belirtmeyi ihmal etmedi. Bu sözleriyle bir bakıma aslında siyonist tabanın desteğini kazanmak için böyle bir vaatte bulunduğunu, seçimi kazanması durumunda hemen kendisinin “neden vaatlerini yerine getirmiyorsun?” diye sorguya çekilmemesi, kendisine tüm hazırlıkları yapması için mühlet tanınması gerektiğini hatırlatmış oldu.

Siyonist saldırganların Filistin’deki direnişi bitirme vaatleri hemen her seçimde gündeme getirdikleri ve siyonist işgalci kitlenin oylarını kazanmak için kullandıkları vaatlerdir. Ama işgal yönetiminde birçok değişiklik yapılmasına ve birçok seçim gerçekleştirilmiş olmasına rağmen Filistin direnişi bitirelememiş aksine her keresinde yeni araçlar ve taktikler geliştirerek işgal karşısında daha dirayetli bir şekilde durmayı başarabilmiştir. Bunu, Arap dünyasındaki tüm dikta rejimlerinin siyonist katillerle işbirliği yaparak Filistin’deki direnişe hep köstek olmalarına rağmen başarabilmiştir.

Hamas Filistin’de marjinal bir örgüt değil kitlesel güce sahip, tecrübelerini ve mücadele araçlarını geliştirmiş önemli bir direniş hareketidir. İşgalcilerin siyasi liderlerinin onu bitireceklerine dair vaatleri de boşunadır.

(YENİ AKİT)

Etiketler:
Share
340 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • İNZAL EDİLMİŞ ADIMIZI, ÜRETİLMİŞ “İSLÂMCI” KAVRAMI İLE DEĞİŞTİRMEK SAPMALARA KAYNAKLIK ETMİŞTİR

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Her din ya da ideoloji, kendini özgün taşıyıcı kavramlarıyla ifade eder, tanımlar ve mesajını insanlara ulaştırır. Temel tanımlayıcı kavramlar, nötr değildirler; zihnine girdikleri, kendilerini benimseyerek kullanan insanları, kendi arka planındaki din, düşünce, felsefe ve ideoloji istikametinde dönüştürürler. Bunlar, o din ya da ideolojinin, taşıyıcı, inşa edici ve dönüştürücü etkiye sahip olan inanç eksenli kavramlarıdır. Bir de taşıyıcı olmayan, yani dinî ve ideolojik boyutu belirleyici olmayan kavramlar vardır ki onları, her din ya da ideol...
  • ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir Kaynak: ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir – SELAHADDİN E. ÇAKIRGİL

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Bu Pazar günü, birkaç noktaya değinelim: 1- Anamuhalefet’in lideri ve sözcülerinin, ‘Bizim askerimizin tırnağının ucundan kesip attığı bir parça bile bütün Suriye’den daha değerlidir.’ şeklindeki sözü çok matah bir şeymiş gibi geçen hafta boyunca sık sık dile getirmeleri sorgulanması ve utanılması gereken bir yaklaşımdır. KK ve adamları, yürekleri elveriyorsa, aynı sözü, Suriye için değil de, o ülkeye yarım asırdır zorla tahakküm ve zulmeden Baas Partisi, Esed Hanedanı ve Beşşâr Esed’in şahsı için söylesinler. Ama, dilleri varmaz ona bir olu...
  • Süleymani’nin öldürülmesine niye sevineyim?

    04 Ocak 2020 YAZARLAR

    İran’ın önemli generallerinden birisi, ABD füzeleri ile öldürüldü. Sevinmemiz gerektiğini söylüyor bazılarımız.. Gerekçeler önümüze koyuyorlar.. “Ortadoğu’da sürekli Şia mezhebinin yayılması için, haksız girişimlerde bulunup, örgütlenmeler yaptı.. Suriye’de binlerce Müslümanın ölümüne sebep oldu.. Yemen’den sorumlu.. Irak’tan sorumlu.. Kadınların ırzına geçilmesinden sorumlu.. Bebeklerin ölümünden sorumlu.. Esad’ın kimyasal silah kullanmasından sorumlu..” Devam ediyor, tutulan liste.. Devam ediyor, gerekçeler.. Ben ise şöyle bakıyor...
  • Tapu idaresi tepkide niye gecikti?

    03 Ocak 2020 YAZARLAR

    Haber yankı uyandırmış, konu nazik, konu netameli, ucu 'çılgın proje' hassasiyetlerine dokunuyor, kamuoyu zaten teyakkuzda, duyarlılık tavana vurmuş, üstüne belediyelerin tapu bilgilerini online sorgulama yetkisinin kaldırıldığı söyleniyor, Kanal İstanbul hattındaki arazileri toplayanların izi sürülemeyecek deniyor, yer yerinden oynuyor... Ne beklersiniz; tepkilerin hedefindeki Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün zaman kaybetmeden, sabah ilk iş duruma açıklık getirmesini. Peki onlar ne yapıyor? Haberi alan alıp satan sattıktan sonra, a...