logo

NATO’dan daha tehlikelisi içimizdeki NATO’cu hainler!


Ali İhsan Karahasanoğlu
a.karahasanoglu@gmail.com

S-400’ü Rusya’dan almışız..

NATO’yu avucunun içinde oynatan ABD mırın kırın etmiş..

İçerdeki ABD’ciler, “ABD bunun hesabını bize ağır ödetir” demişler..

ABD de, hemen kafayı çıkartmış..

“Yaptırım” demiş.

“Ambargo” demiş..

“Bir güne kadar..

Bilemediniz 2 güne kadar, bütün her şey ortaya çıkar” demişler..

Kendi içimizdeki hainler, “S-400’ü aldık ama, kutuda duruyor” demişler..

Radarların aktif olduğu ortaya çıkmış.

ABD’nin yaptırımları unutulmuş.

Türkiye’nin S-400’ü iade etmemesi halinde, iflas bayrağını çekeceğine dair öngörüleri tutmayan içimizdeki solcu hainlerin tezleri unutturulmuş..

Ama Erdoğan, YPG’nin terör örgütü olduğunu, dünyaya kabul ettirme mücadelesini unutmamış..

Her fırsatta, her gittiği ülkeye aynı tespiti yaptırmak için uğraş vermiş..

ABD’ye de hatırlatmış..

Rusya’ya da hatırlatmış..

Gittiği Avrupa ülkelerine de hatırlatmış..

“YPG terör örgütüdür. Kabul edeceksiniz” demiş..

Güneyimizdeki sınırın ötesinde, ABD’li askerler, PYD’lilerle kol kola iş kotarırken..

“Gireriz” demişiz..

İlk itiraz, içimizdeki hainlerden gelmiş..

“Bataklık orası. Girerseniz, çıkamazsınız” demişler..

Girmişiz..

NATO’da sözümona birlikte olduğumuz ABD, Türkiye Suriye’nin kuzeyine girince..

Birden taktik değiştirmiş..

NATO’nun kuruluş amacında Rusya tehdidine karşı duruş yazılı iken..

ABD birden bire..

Suriye’nin kuzeyinde, Rusya ile al takke ver külah ilişkilere girmiş.

Sormuşuz ABD’ye: “Hani NATO’da birlikte idik? Hani S-400’ü Rusya’dan aldık diye bizle kavga başlatıyordunuz? Sizin Rusya ile bu ilişkiniz ne?” dedik..

ABD’den önce, içimizdeki NATO’cu emekli generallerden cevap geldi:

“NATO köklü bir kuruluştur. ABD’nin uygulamalarından bağımsızdır. NATO’nun kuruluş amacındaki Rusya tehdidi bugün de devam etmektedir..”

Kirli oyunlar ile, Suriye’nin kuzeyine, ABD’nin çıkıp, Rusya’nın yerleştiği görüntüleri ortaya çıkınca..

Türkiye Rusya’ya da, “Hop dedik” itirazını yapmış..

Onunla da anlaşma yapılmış..

Suriye’nin kuzeyinde, 32 kilometrelik derinlikte, 440 kilometrelik genişlikteki bölgede, PYD’yi istemediğimiz Rusya’ya da kabul ettirilmiş..

İçimizdeki Erdoğan karşıtları, “ABD de, Rusya da, PYD’yi terör örgütü olarak henüz kabul etmediler ama.. Terör örgütüne de, ‘Biraz aşağılara doğru ikileyin bakalım’ dediler.. Nihai olmasa da, Türkiye için bu da başarıdır” diyeceklerine..

ABD’nin kurup, silahlandırıp, eğitip, büyüttüğü PYD’yi, 32 kilometre aşağılara iteklememizin hiçbir önemi yokmuş gibi, “Ne yaptık ki? Ne oldu ki? Ne değişti ki?” itirazları ile, Erdoğan düşmanlıklarını yine sahneye koydular..

Sanki daha önce PYD/PKK, NATO ülkeleri nezdinde terör örgütü olarak kabul ediliyormuş da..

Erdoğan gelince, NATO artık bu örgütleri terörist olmaktan çıkartmış gibi..

Erdoğan’ın her rest çekişinde..

NATO’su da.. ABD’si de..

Ter üstüne ter döktüğü halde..

“Bu işi nereye kadar devam ettireceğiz.. Her seferinde, gerçekleri yüzümüze yüzümüze vuruyor.. Çattık ya.. Türkiye’nin içindeki, Türkiye’ye hainlik edenler de olmasa.. Bu baskıya mümkün değil dayanamayız. Neyse ki, Türkiye’deki adamlarımız iyi çalışıyorlar. bizi rahatlatıyorlar” demişler..

Erdoğan bastırmış.

Onlar direnmişler..

Erdoğan iktidarına kadar..

NATO toplantısında, Türkiye’nin “Şu olayı, tek başımıza bile kalsak, itirazla karşılarız. Siz bizim şu şu taleplerimizi kabul etmiyorsunuz, çünkü” dediği vaki değil..

Ne demişlerse, onlardan önce el kaldırıp, kabul etmişiz.

Ne yapmak istemişlerse, “Biz hazırız” demişiz..

Şimdi her durumdan bir fırsat çıkartmaya çalışan Erdoğan..

Durduk yerde..

NATO’nun kuruluş amacına da..

Hayatiyet hedefine de..

Aykırı olacak şekilde..

“Siz nasıl ki, PKK-PYD’de bize ayak sürtüyorsanız.. Biz de size, istediğiniz bazı başka konularda ayak sürteriz” demiş..

Hiç olmadık bir konuda..

İtiraz edeceğinin sinyalini vermiş.

İçimizdeki hainler..

Birden havaya girmişler..

Yok yok..

“Helal Erdoğan. Böyle rest çekmelisin işte.. Seninleyiz” diye değil..

“Erdoğan Baltık planını veto etti” diye, bir algı oluşturmuş.

Oysa..

Ortada Baltık planı diye ete kemiğe bürünmüş bir plan da yok..

Veto da yok.

Söylenilen..

“Siz PYD’de bizi yalnız bırakıyorsanız, biz de Baltık’ta sizin dediklerinize itiraz edebiliriz.”

Sonra..

NATO toplanmış.

Kararlar alınmış.

Kararlar açıklanmış.

Ama kararları değil de, şu liderin, bu liderin açıklamalarını gözetleyen içimizdeki hainler..

Hemen algıyı oluşturmaya başlamışlar..

“Erdoğan, hem vetosunu geri çekmek zorunda kaldı.. Hem de NATO’ya, PYD’nin terör örgütü olduğunu kabul ettiremedi!”

İşin doğrusunu öğrenmek için..

NATO’nun kararını açıyorum önüme, okuyorum.

İçinde ne “Baltık” var..

Ne de.. “PYD terör örgütü değildir” diye bir ifade..

Yuvarlak, soyut, ne şiş yansın, ne kebap türünden cümleler..

Evet; “Şu konuda, bu konuda mutabığız” deniliyor ama..

“Türkiye bir iki efelendi, dersini verdik, itirazını geri çekti” anlamına gelecek, bunu ima edecek bir madde yok..

Bunun yanı sıra..

“PYD’nin terör örgütü olarak kabul edildiği” bir madde de yok..

Ama..

Şu an için.. ABD’nin, İngiltere’nin, Fransa’nın, Almanya’nın.. Direkt terörle ilgili bir sorunu görünmüyor olmasına rağmen.. Sadece Türkiye’nin terörle ilgili aktüel bir gündemi olduğu halde.. Teröre karşı mücadele gerektiğine dair, NATO açıklamasında bir madde var..

Ama içimizdeki hainler bunu görür mü?

Görmezler.

Onlar, NATO “PYD terör örgütüdür” dediği gün bile..

“Erdoğan ne verdi de, bu kararı aldı” diyecek kadar haindirler..

Allah, içimizdeki hainlerin şerlerini, başlarına çalsın..

Amin..

(YENİ AKİT)

Etiketler:
Share
479 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • İNZAL EDİLMİŞ ADIMIZI, ÜRETİLMİŞ “İSLÂMCI” KAVRAMI İLE DEĞİŞTİRMEK SAPMALARA KAYNAKLIK ETMİŞTİR

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Her din ya da ideoloji, kendini özgün taşıyıcı kavramlarıyla ifade eder, tanımlar ve mesajını insanlara ulaştırır. Temel tanımlayıcı kavramlar, nötr değildirler; zihnine girdikleri, kendilerini benimseyerek kullanan insanları, kendi arka planındaki din, düşünce, felsefe ve ideoloji istikametinde dönüştürürler. Bunlar, o din ya da ideolojinin, taşıyıcı, inşa edici ve dönüştürücü etkiye sahip olan inanç eksenli kavramlarıdır. Bir de taşıyıcı olmayan, yani dinî ve ideolojik boyutu belirleyici olmayan kavramlar vardır ki onları, her din ya da ideol...
  • ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir Kaynak: ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir – SELAHADDİN E. ÇAKIRGİL

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Bu Pazar günü, birkaç noktaya değinelim: 1- Anamuhalefet’in lideri ve sözcülerinin, ‘Bizim askerimizin tırnağının ucundan kesip attığı bir parça bile bütün Suriye’den daha değerlidir.’ şeklindeki sözü çok matah bir şeymiş gibi geçen hafta boyunca sık sık dile getirmeleri sorgulanması ve utanılması gereken bir yaklaşımdır. KK ve adamları, yürekleri elveriyorsa, aynı sözü, Suriye için değil de, o ülkeye yarım asırdır zorla tahakküm ve zulmeden Baas Partisi, Esed Hanedanı ve Beşşâr Esed’in şahsı için söylesinler. Ama, dilleri varmaz ona bir olu...
  • Süleymani’nin öldürülmesine niye sevineyim?

    04 Ocak 2020 YAZARLAR

    İran’ın önemli generallerinden birisi, ABD füzeleri ile öldürüldü. Sevinmemiz gerektiğini söylüyor bazılarımız.. Gerekçeler önümüze koyuyorlar.. “Ortadoğu’da sürekli Şia mezhebinin yayılması için, haksız girişimlerde bulunup, örgütlenmeler yaptı.. Suriye’de binlerce Müslümanın ölümüne sebep oldu.. Yemen’den sorumlu.. Irak’tan sorumlu.. Kadınların ırzına geçilmesinden sorumlu.. Bebeklerin ölümünden sorumlu.. Esad’ın kimyasal silah kullanmasından sorumlu..” Devam ediyor, tutulan liste.. Devam ediyor, gerekçeler.. Ben ise şöyle bakıyor...
  • Tapu idaresi tepkide niye gecikti?

    03 Ocak 2020 YAZARLAR

    Haber yankı uyandırmış, konu nazik, konu netameli, ucu 'çılgın proje' hassasiyetlerine dokunuyor, kamuoyu zaten teyakkuzda, duyarlılık tavana vurmuş, üstüne belediyelerin tapu bilgilerini online sorgulama yetkisinin kaldırıldığı söyleniyor, Kanal İstanbul hattındaki arazileri toplayanların izi sürülemeyecek deniyor, yer yerinden oynuyor... Ne beklersiniz; tepkilerin hedefindeki Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün zaman kaybetmeden, sabah ilk iş duruma açıklık getirmesini. Peki onlar ne yapıyor? Haberi alan alıp satan sattıktan sonra, a...