logo

23 Eylül 2019

Müteahhit isyanı


Yusuf Ziya Cömert
y.comert@gmail.com

Ne oldu Cuma gününün akşamı, birden karıştı Mısır? İnsanlar Kahire’de, başka şehirlerde meydanlara çıktılar?

Adı batasıca, ikinci ‘Arap Baharı’mıdır, nedir?

Sisi’nin tali’i mi döndü, yıldızı mı söndü?

Tahrir Meydanı’na da çıkmışlar, tabii eski çıktıkları kadar çıkamamışlar, belki birkaç yüz kişi.

Başka meydanlara da çıkmışlar. Hatta El-Ehli ile Zamelek arasındaki Kahire derbisinden sonra da protestolar olmuş.

Mısır Futbol Federasyonu, protesto çağrıları sebebiyle 1 saat ileriye almış. Maç saat 19:00’da başlayacağına 20:00’de başlatılmış.

Öyle rastgele bir gecikme değil. Maç saati değişikliği federasyon tarafından ilan edilmiş.

Protesto çağrıları. Peki kim yapmış protesto çağrısını?

Bir müteahhit.

Allah Allah! Nasıl bir şey bu? Protesto müteahhitlere mi kalmış?

Hem devletin kesesinden ye iç, yat kalk, hem de devleti ve devlet başkanını protesto et.

Evet, öyle olmuş.

Kim bu müteahhit?

Sadece müteahhit değil, aynı zamanda sinema oyuncusu, ünlü bir aktör.

Adı Muhammed Ali.

15 senedir Mısır’da devlete ve Mısır ordusuna müteahhitlik yapıyormuş.

Ailesiyle birlikte İspanya’ya gitmiş (veya kaçmış), Barcelona’ya yerleşmiş.

Eylül ayının ilk günlerinden itibaren YouTube’da ve diğer sosyal medya hesaplarında Mısır Devlet Başkanı Abdülfettah Sisi’yi ve eşi İntisar Hanım’ı eleştiren videolar yayınlıyormuş.

İddiası ne?

Mısırlılar fakirlik içinde kıvranırken Sisi ve Mısır ordusu saraylar, villalar ve oteller yaptırmak için kamunun milyonlarca dolarını israf ediyorlar.

Yayınladığı videolardan biri 1,7 milyon defa görüntülenmiş. Bazıları da yüzbinlerce. Hem de Mısır’daki onca kısıtlamalara rağmen.

İşte bu müteahhit ve artist Muhammed Ali, geçtiğimiz Cuma günü için yine videolarla protesto çağrıları yapmış.

Soruşturdum. Mısır’ı iyi tanıyan bir iki tanıdığıma sordum, ne diyor bu adam diye?

Devlete ve orduya yaptığı işlerin parasını tahsil edemiyormuş. Tahsil ettiğinde de hak ettiği bedelin bir kısmını haraç olarak elinden alıyorlarmış.

Yani devlet veya devletten bazı adamlar parasına çöküyormuş adamın.

Sisi, geçen hafta Kahire’deki bir gençlik konferansında Muhammed Ali’ye cevap vermek zorunda kalmış. Demek ki durum ciddi.

Çünkü Sisi’nin açıklamaları savunma mahiyetinde.

“Kendim için yapmadım, Mısır için, Mısırlılar için yaptım” diyor özetle.

Muhammed Ali, konuşmalarında, Mısır’daki tüm siyasi tutukluların salıverilmesini de istiyor.

Katar’daki bir akademik kuruluşun medya ve gazetecilik kürsüsü başkanı Muhammed Elmasri el-Cezire’ye yaptığı açıklamada “Muhammed Ali şu anda muhtemelen Mısır’ın en popüler adamı” diyor ve devam ediyor:

“Mısırlılar devlet aygıtı içindeki yolsuzluğun farkında, fakat Ali’nin 15 yıl devletle çalışmış bir müteahhit olarak yolsuzlukla ilgili bütün ince ayrıntıları biliyor olması ekonomik sıkıntılardan bunalan bir çok Mısırlı’da karşılık buldu.”

Twitter’ın, Facebook’un, YouTube’un halk hareketlerinde ve kitleleri manipüle etmekte kullanıldığını görmüştük.

Arap Baharı, en kapsamlı denemelerden biriydi.

(Arap Baharı’nı, Ziyaüddin Serdar’ın ‘post-normal times’ının verilerinden biri olarak saymak mümkün. Aynı yoldan gidersek, Muhammed Ali’nin çıkışı da bir başka post-normal bir vaka.)

Fakat, şu anda tanık olduğumuz bütün dünya için yeni bir durum.

İlk defa bir müteahhit isyan ediyor.

Neye isyan ediyor?

Kendisinin de para kazandığı inşaat, taahhüt işlerine isyan ediyor.

Ben, Mısır’daki protesto haberlerini okuyunca, önce “ufak tefek gösteriler” diye düşündüm.

Nerede Tahrir meydanındaki veya Rabiatü’l Adeviyye’deki milyonlar, nerede geçen haftaki birkaç yüz kişilik müteaddit protestolar.

Fakat müteahhit boyutu dikkatimi çekti.

Değişik bir durumla karşı karşıyayız.

Takip etmeye değer.

(KARAR)

Etiketler:
Share
435 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • İNZAL EDİLMİŞ ADIMIZI, ÜRETİLMİŞ “İSLÂMCI” KAVRAMI İLE DEĞİŞTİRMEK SAPMALARA KAYNAKLIK ETMİŞTİR

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Her din ya da ideoloji, kendini özgün taşıyıcı kavramlarıyla ifade eder, tanımlar ve mesajını insanlara ulaştırır. Temel tanımlayıcı kavramlar, nötr değildirler; zihnine girdikleri, kendilerini benimseyerek kullanan insanları, kendi arka planındaki din, düşünce, felsefe ve ideoloji istikametinde dönüştürürler. Bunlar, o din ya da ideolojinin, taşıyıcı, inşa edici ve dönüştürücü etkiye sahip olan inanç eksenli kavramlarıdır. Bir de taşıyıcı olmayan, yani dinî ve ideolojik boyutu belirleyici olmayan kavramlar vardır ki onları, her din ya da ideol...
  • ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir Kaynak: ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir – SELAHADDİN E. ÇAKIRGİL

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Bu Pazar günü, birkaç noktaya değinelim: 1- Anamuhalefet’in lideri ve sözcülerinin, ‘Bizim askerimizin tırnağının ucundan kesip attığı bir parça bile bütün Suriye’den daha değerlidir.’ şeklindeki sözü çok matah bir şeymiş gibi geçen hafta boyunca sık sık dile getirmeleri sorgulanması ve utanılması gereken bir yaklaşımdır. KK ve adamları, yürekleri elveriyorsa, aynı sözü, Suriye için değil de, o ülkeye yarım asırdır zorla tahakküm ve zulmeden Baas Partisi, Esed Hanedanı ve Beşşâr Esed’in şahsı için söylesinler. Ama, dilleri varmaz ona bir olu...
  • Süleymani’nin öldürülmesine niye sevineyim?

    04 Ocak 2020 YAZARLAR

    İran’ın önemli generallerinden birisi, ABD füzeleri ile öldürüldü. Sevinmemiz gerektiğini söylüyor bazılarımız.. Gerekçeler önümüze koyuyorlar.. “Ortadoğu’da sürekli Şia mezhebinin yayılması için, haksız girişimlerde bulunup, örgütlenmeler yaptı.. Suriye’de binlerce Müslümanın ölümüne sebep oldu.. Yemen’den sorumlu.. Irak’tan sorumlu.. Kadınların ırzına geçilmesinden sorumlu.. Bebeklerin ölümünden sorumlu.. Esad’ın kimyasal silah kullanmasından sorumlu..” Devam ediyor, tutulan liste.. Devam ediyor, gerekçeler.. Ben ise şöyle bakıyor...
  • Tapu idaresi tepkide niye gecikti?

    03 Ocak 2020 YAZARLAR

    Haber yankı uyandırmış, konu nazik, konu netameli, ucu 'çılgın proje' hassasiyetlerine dokunuyor, kamuoyu zaten teyakkuzda, duyarlılık tavana vurmuş, üstüne belediyelerin tapu bilgilerini online sorgulama yetkisinin kaldırıldığı söyleniyor, Kanal İstanbul hattındaki arazileri toplayanların izi sürülemeyecek deniyor, yer yerinden oynuyor... Ne beklersiniz; tepkilerin hedefindeki Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün zaman kaybetmeden, sabah ilk iş duruma açıklık getirmesini. Peki onlar ne yapıyor? Haberi alan alıp satan sattıktan sonra, a...